bugün

Bir ülkedeki sermaye stokuna başka bir ülke kişi veya kurumları tarafından yapılan sermaye katkısıdır. Dolaysız özel yabancı sermaye ve portföy yatırımları olarak ikiye ayrılır. Portföy yatırımları tasarruf sahiplerinin bir faiz veya divident geliri sağlamak amacıyla uluslararası sermaye piyasalarından menkul değerler alınmasını ifade eder. Dolaysız özel sermaye yatırımları, bir ülkeden başka bir ülkeye verilen sermayenin, o ülkede yatırıma dönüştürülmesidir.
Liberal ekonomide olmazsa olmaz olan.Küreselleşen dünyada yatırımlar uluslarası olduğu için yabancı sermayenin bir ülkeye gelmesi hem dış ticaret dengesi açısından(ithalat-ihracat dengesi)hem de istihdam açısından son derece önemlidir.
Ülkemizde 80 küsür olan bürokratik işlemlerin bu yıl itibariyle 20 küsüre düşmesiyle yabancı sermayenin akışı kolaylaşmıştır.
kısa vadeli olanına sıcak para denilen, yatırım yapanı, fabrika açanı makbul, an itibariyle çine hücum etmiş dev yaratık
(bkz: fdi)
http://www.yased.org.tr/
türkiyeye en fazla, banka satışları yoluyla giren sermayedir.
Gelmesi için bir hükümet dolusu adamın havada takla atabilecegi sermaye türüdür

(bkz: taklacı güvercin)
getirtmesi bir dert, gitmesi ayrı bir dert olan sermaye türü.
türkiye'deki kemalistlerin, dincilerin ve solcuların karşı çıktığı sermayedir. *
ülkenizi yabancı sermayeye teslim edersiniz bugün bizde olduğu gibi, gündemde meydana gelen bir gelişme esasen sizin aleyhinize bile olsa -örnek; rumlara liman açmak- borsanız tavan yapar, faizler düşer. fakat bir cumhurbaşkanı veya asker milli menfaatleri gözeten bir konuşma yaparsa bu sefer tam ters, olur. ekonomi takla atar. çünkü artık piyasadaki para sizin değildir. yabancı para baronlarınındır, spekülasyon ve manipülasyonla ortalığı karıştırıp türkiye üzerinden rant sağlayanlarındır. türk girişimcisine, türk sermayedarına ''sen üretme ben sana satarım'' diyenlerindir. karşılaştırmalı üstünlükler safsatasıyla ülkeleri uyutup bir tarım ülkesine yumurta satanlarındır. işte ekonomiyi bunların eline teslim etmek, rte gibilerine çıkıpta ''memleketi germeyin, ekonomiyi düşünün'' dedirtir. sanki o ekonomi artık bizimmiş gibi. kaçımızın borsada hissesi var, kaçımız kendi ürettiği bir ürünün geliriyle yaşıyor? hangimiz borsadan 1.000.000.000 $'ı bir gecede çekip, ertesi gün faizlerle servetini ikiye katlıyor? kaç tanemizin babası sıcak para arz edicisi? hangimiz kara para aklıyoruz?
Normal ülkelere gelen normal yabancı sermaye yatırım yapar. Yeni fabrikalar kurar, devletin kontrolünde işçilere ücret öder. insanların geçim kaynağı olur. Memlekete teknoloji getirir.

Bizim gibi ülkelerde ise "babalar gibi satarım", "kar etsin etmesin hepsini satacagız" diyen yöneticiler vardır. Bu sebepten ötürü yabancı yatırım ülkemize iki şekilde girer:

1-hala kar eden ve günü kurtarmak için satılan büyük devlet kurumlarını satın alır. Düşük ücret öder. Teknolojiyi de sızdırmaz. ileride başka özel gruplara satarak kar eder.
2-Ucuz döviz, yüksek faiz sebebiyle yemesi baldan tatlı olan türk repolarına hücum eder. Kısa süre sonra çok daha fazlasını geri almak koşuluyla bir miktar para bırakır.
bazı siyasetçilerimizin diz çöktüğü kapitalist zihniyet.
bir ülkenin üretimini ve doğal olarak ekonomisini geliştirmek adına, özellikle işsizlik sorununa deva olarak dış ülkeler tarafından yapılan yatırımlardır. fakat bunun makbul olanı; istihdam, bir ülkede yeni fabrikalar kurup, insanlara yeni bir iş imkanı sağlamaktır, ekonomiye katkı sermayenin bu şekilde gelmesiyle mümkündür.

bizim ülkemizde yabancı sermayenin anlamı; zaten var olan ve belli bir üretim kalitesine sahip, markalaşmış isimlerin haklarının elde edilmesidir. yani ne yeni bir fabrika kurulur, ne yeni makineler alınır, ne yeni personel, ne yeni bir üretim... bu durumda ekonomiye katkıdan öte, ekonomide dengesizlik meydana gelir.

bir örnekle; (bkz: yurtiçi kargo/#1925916)
ülkemizdeki genelevlerde çalışan yabancı uyruklu kadınlardır.rus kökenli sermaye girişinde yoğunluk yaşanmaktadır.
dışarıdan yüksek fiyata teknoloji satın alıp domates salçası, hammadde, ayşa kadın fasülye satarak bütçesini denkleştirmeye çalışan, araştırma ve geliştirme için sadece bütçenin %5 ini ayıran türkiye gibi ülkelerin her daim muhtaç oldukları sermayedir.
bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler dedikçe ana sermayenin çoğunu parsellemesi muhtemel görünen, hatta olasılıklar dahiline sokmaya gerek bile olmayan sermayedir.
Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10 $'dan maymun alacağını söylemiş. Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymunları yakalamaya başlamışlar.Adam,binlerce maymunu 10'$ dan satın alınca ortalıkta maymunlar azalmış,yakalaması zorlaşmış.Köylüler tam maymun yakalamaktan vazgeçecekken adam tanesine 20 $ vereceğini söylemiş.Tekrar heveslenen köylüler tekrar maymunları yakalamaya başlamışlar.Bir süre sonra adam da fiyatı 25 $'a çıkarmış.Ancak bırak yakalamayı, maymuna rastlamak bile çok zorlaşmış.Bunun üzerine adam fiyatı 50 $'a çıkardığını,ancak kendisinin işi olduğu için şehre gitmesi gerektiğini,yardımcısının onun yerine alım yapacağını söylemiş.O yokken yardımcısı köylülere demiş ki; 'Şu büyük kafesteki maymunlar var ya ben onların tamamını size tanesi 35'$ dan satayım,siz de adam gelince ona 50 $ dan satarsınız.' Köylüler bütün birikimlerini bir araya toplayarak bütün maymunları satın almışlar, sonra ne adamı ne de yardımcısını bir daha gören olmamış.Şimdi borsanın nasıl çalıştığı hakkında biraz bilgi sahibi olmuşsunuzdur.Yabancı sermayenin borsada cirit atmasından memnun olan zavallılara hitaben...
Toprak ya ağanın elinde kalacak , ya yabancının eline geçecek. Bir karış vatan toprağı için şehit olan köylü hep açıkta mı kalacak. Dünyanın kendi kendini besleyebilen ülkelerinden biri olmak ilkokula ait bir anı sadece.
yönetimin halkına ihanet etme durmudur.

ülkede yabancı sermaye olmaması geri kalmışlık, dünyadan kopukluk olarak verilmektedir. bu büyük yalan çerçevesinde ülkemizin her tarafı peyder pey satılmıştır. şimdi satacak birşey bulamayn hükümet türbanı kullanarak dini satmaya karar vermiştir.

bir ülkede ne kadar az yabancı sermaye varsa o ülke o kadar ulusal bir ekonomiye sahiptir ve ulusal ekonomiye sahip olan ülkeler kolay kolay krize girmezler.
sözlük anlamı olarak bir ülkeye yatırım amaçlı olarak yurt dışından gelen sermaye çeşidi olsa da, kanımca başındaki "yabancı" sıfatı gereksizdir. keza "sermaye"nin yerlisi yabancısı olmaz, çünkü sermaye zaten hep yabancıdır. türkiye'de yerleşik bir yatırımcı, her ne kadar küresel bağlantısı olmasa da, oyunu küresel kurallara göre oynayacaktır; ne de olsa sermayenin dolaşımı tamamen serbesttir.