"son haftalardaki sıkı çalışmasıyla level atladı" cümlesinde de görüldüğü üzre bir gövde gösterisidir demek istiyorum. i want.
(bkz: tamam okey)
(bkz: entry girmek)
(bkz: full dolu)
türkçe konuşmak için mecburen* yapılması lazım* olan harekettir*.
(bkz: oh shit)
türkiye cumhuiryet'ine bağlı bir üniversitede
profesör derse girer,
derse başlamak için sınıfa sorar;
ready misiniz?
yabancı dilde eğitim gören insanlar için ne kadar çabalansa da kaçınılmaz gerçektir.
tarzan muamelesi görseniz de alışmışsınızdır artık.
hatta suyunu çıkarıp bazı ingilizce kelimelere bu türkçede de var ya dersiniz ama kendini kandırmaktan öte gitmez.
Amcaoğlunun müthiş cümlesi:
-babaanne, ben okula gidiyorum in london..
Konuştuğu dili yeterince bilmemekten kaynaklanıyor.
entelektüel görünmek için yapılan saçmalık bile olabilir.
yol tarif ederken de:
-şimdi kardeş burdan dümdüz go go, ordan sola dön go go... (iğrenç ama ya)
(bkz: usta Full e)
(bkz: down olmak)
kendini eziyete sokmaktır. başkaları için aslında no problem. relax olacaksın, relax.
Bir zamanlar 'selamın hello' diye bir şeyler duymuştum. höhhhhh! nerden geldiyse aklıma, aklıma edeyim.
günde 4 saat ingilzce gören biri için normal olan durumdur.
insanın düşündüğü şeyin türkçe karşılığını hatırlayamamasından dolayı araya girer o kelimeler.
bazı gerizakalı tiplerin etrafındaki insanlara karizma yapmaya çalışmasının bir sonucudur. kendisininde yarım yamalak bildiği dilin herhangi bir kelimesinin kimi doğru kimi yanlış yerlerde kullanması halkinde kişinin acizliğinin bir göstergesidir.

-bak şu an metofis oldum.

-geçmiş olsun abi hayırdır?

-ya bu publication işleri bayağı zor oluyor.

-tabi abi.

-şu an ne düşünüyorum biliyormusun.

-ne düşünüyorsun abi?

-türkiyenin en büyük sorununa parmak basacağım.

-nedir abi?

-education

-????
şeklinde devam ettirilebilir.
kelime arapça, osmanlıca gibi dillerdense doğal karşılanacak durumdur.
(bkz: pelin batu)
(bkz: almancı almanca öğretmenleri)
(bkz: turkche konuşmak)
bu şekilde konuşan insanları uyardığında, şöyle cevap verenleri de mevcuttur.
"ama ne yapayım? bu kelimenin türkçe karşığını bulamıyorum"
yani kendi dilini öğrenmeden, yabancı dili öğrenmiş, bravo diyoruz.
edebiyat, tarih veya hukuk eğitimi almış kişilerde bazen arapça veya farsça kelimeleri duymamız normal de lise öğrencilerinin yarım yamalak telafuzu ile cümlelerin arasına sıkıştırdığı ingilizce kelimeleri duyunca cinnet geçiriyor insan.
everything is okey mi ?
kendi sözcüklerinin yetmediğini düşünüyordur. *

(bkz: allah sizden çok mersi)