bugün

Kriz yüzünden işten çıkarılan bir akademisyen ile bir gazeteci yurt dışına çıkmışlar. Bir süre yiyip-içip eğlenmişler. Doğal olarak paraları çabucak tükenmiş. iş aramışlar ve bir çitlikte hayvan pisliklerini ahırdan kürekle kazıyıp çöp römorkuna atma işi bulmuşlar.

Bir süre çalışmışlar, başarılı olmuşlar, çiftlik kahyası da onları sevmiş ve hallerine acıyarak "Size daha kolay bir iş vereceğim" diyerek onları yumurta paketleme işinde görevlendirmiş.

"Bunların irilerini ve iyilerini bu taraftaki kutulara, küçük ve kötülerini bu taraftaki kutuya koyacaksınız" demiş. Fakat bizimkiler çok yavaş çıkmışlar, "Bu iyidir, değildir, küçüktür, büyüktür" tartışmaları
ile işleri aksatmışlar.

Onları gözleyen kahya yanlarına gelmiş, "Siz Türkiye'de ne iş yapıyordunuz? " diye sormuş. Bizimkiler "Gazeteci" ve "Akademisyen"
diye cevaplamışlar.

Kahya, "Belli belli, sizin Türk aydını olduğunuz belli" demiş.

"Çok iyi bok atıyorsunuz ama iyi ve kötüyü ayırt etmeyi bir türlü beceremiyorsunuz! .."
*
heterojen bir yapıya sahip olmakla beraber,lanse edilenlerin çoğunun türk gibi düşünmediği aydınlar kitlesi.tazminatçıların ateşlediği,inönü'nün yarattığı,kemalizm'in içi ulus kaygısından arındırılmış,çağdaşlaşma yerine batı hayranlığını koyulmuş sahte bir atatürkçülük anlayışla beslenen,kemalizm in anti emperyalist ve yurt milliyetçiliği anlayışını özümsememiş bu kitle,türk kimliğininden tamamen uzaktır.adeta bir batı misyoneri ağzıyla konuşurlar,milleti hor görürler,türk milletine karşı bir aidiyet duygusu beslemezler,kendilerini tarih boyunca türk milletinin karşısında konumlamış batı'nın yanına oturturlar.her fırsatta batının türkiye için samimi kaygıları olduğunu,türk milletinin iyiliğine olacak önerileri sunduğunu savunurlar.türk milletini horlamayı,aşağılamayı elden hiç bırakmazlar.vel hasıl bu kimseler,türk milletinin yanından değil,karşı tarafından konuşurlar.bunlar düşünce ve eylemleri itibariyle türk değildir,onlar batının uşağı olmayı daha makbul bulurlar.

oysa türk ulusu,son türk devleti yıkılmak üzereyken batıya şamarı indirip yeniden devletini kuran ulustur.bu ulus,doğudan gelmiştir,doğuda güç olmuştur.700 sene tek hanedanla var olabilmiştir.bunun başka bir örneği yoktur.tunadan tutun da sarı nehre kadar türkçe konuşarak gidebilirsin,sen bu ulusun çocuğusun.senin ne yönetim tarzın ne ahlak anlayışın batıya benzemez.cengiz han türk,ordusu moğoldur;mete han moğol,ordusu ise türktür.asya da ırkçılık yoktur.biz de öyleyizdir.o kadar sene gayri müslimlerle,araplarla yaşamışız gık dememişiz.her ne zaman ki türk devletleri,batıyla ile ilişkiye girmiş,bu topraklarda onlara söz vermiş,belelar orda başlamıştır;bugün yaşanan kürt açılımı,kürt sorunu da onun en güzel örneğidir.avrupanın parlemontolarından düşürmediği ermeni meslesi ise onların ırkçılık dürtülerinin,türk düşmanlığının bir yansımasıdır.

batı özenilesi midir?buna gülünür sadece...fransa'nın cezayirde yaptıklarını unutabilir miyiz,sahi italya özür dilemiş midir libya'dan?kuzey avrupa da kısırlaştırılan tatari ırkını yapılanlar mı demokratiktir?kıbrıs rum kesimini tanıyın diyen batı,lozanı tanımıyorum diyen fener rum patriği ne bir çift laf söylecek midir?kürtlere dil öğrenme hakkını verin diyen batı,isveçte türkçe öğretimin yasaklanmasını insan hakları açısından sorun olarak görmez mi?patrikhanelerine özerklik isteyen avrupa,batı trakya'da bodrum katlarında eğitim gören türkler için bir çözüm ortaya koyabilir mi?vel hasıl batı,tarih boyunca türk devletinin karşısındadır,düşmanıdır.bu sığ bir milliyetçi fanteziden ziyade tarihsel olarak da böyledir.

türk aydını dediğin,batının yanında saf tutamaz.türk aydının asıl çıkış noktası vatandır.düşünce ve eylemlerini hayata geçirirken onu gözetir.bunun içinse kemalizm i ön plana çıkarmaktan başka bir şeye gerek yoktur.
attila ilhan'ın "batının manevi ajanı" dediği aydındır. maalesef doğru bir tespittir de. dünyayı algılarken ve yorumlarken brüksel'den bakar, washington'dan bakar, tel-aviv'den bakar ama bir türlü anadolu'dan bakamaz. ezberlediği batı merkezli çıkmış kavramlar, bir de tarih bilincinden yoksunluğu sebep olur buna. 1999 senesinde papa'nın "anadolu türklere bırakılmayacak kadar güzel bir yerdir" sözünü okuyamayacak kadar şuursuz ve niyazi berkes'in tespit ettiği üzere jeopolitikten anlamayan ve dolayısıyla büyük resmi göremeyecek kadar kördür.

peki yok mudur? vardır. uğur mumcu'da, attila ilhan'da, necip hablemitoğlu'nda, emin gürses'te, aziz nesin'nde, rıfat ılgaz'da, banu avar'da... öldürülmüş, hapse atılmış veya hala yaşayan nice isimde vardır türk aydını. demek ki, üstadın "manevi ajandır" dediklerinin asla kirletemeyecekleri bir türk aydını da vardır. halkını tanıyan, kızdığında, sövdüğünde bile bunu yine sevgisinden yapan, samimi ve dürüst aydınlar. sonuna kadar türk aydını sıfatını hak eden aydınlar.ahmed arif'in anadolu şiirindeki gibi bizler için umudu taşıyan insanlar...
zihinlerini batıya transfer eden, kendilerine beyaz türk diyen, tek işlevleri orda olanı bir an önce buraya aktarmak, kitlelere allayıp pullayıp yutturmak olan kerameti kendinden menkul insan tipleridir. aktardıklarını kabul etmeyen halkı hor görmek, kendileri gibi düşünmeyenleri cahil görmek ve halka bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam, liboş gibi isimler takarak aşağılamak en büyük özellikleridir.
avam- halktan kopuk, tabana yayılamayan ve fikirlerini yayamayan, halkını ve kültürünü tanımayan, kendi halkını tanımadığı kadar başka millet ve medeniyetleri aynı oranda ezberlemiş, kimi zaman realist ama çoğu zaman bir şovmen izlenimi veren kişilerdir.
en fazla eleştirdiği konulardan birisi insanların birbirlerine tahammülsüzlüğü iken, ekranlarda halkın karşısına çıktığında bu eleştirisini bile birbirlerini yiyerek yapan insan/insanlar.
bir kısmı hala daha silahsız olmanın sonuçlarından bihaberdir ve saçma silah karşıtlığının bayraktarlığını yapmaktadır.

ulan hepsi mi alplerde kayak yapıyor, tatillerini ibiza'da geçiriyor da kaygısız hayatlarının ve bu dünyanın keyfini çıkarıyorlar?
sorularını aklımıza getirirler ki bazısı hakikaten çifte vatandaştır ve bir karışıklıkta soluğu oralarda alabilecek imkanlara sahiptir.
var mı sahiden!!!
bir türlü oluşturulamamış profil.
günümüz koşullarında; plaza çalışanı ve sosyal platform aktivisti olan liberal bir beyaz yakalıdır.
olması gereken seviyededir. bilimin ve teknolojinin bu kadar ikinci plana atıldığı bir ülkede elbette şovmen olabilen ve iki kelimeyi bir araya getirebilen herkes aydın addedilecektir. tabi birde varlıklı olmak gerek. çünkü ben türkiye'de okumuş etmiş ve fikir yapısı oturmuş ama maddi durumu kötü bir sürü adam gördüm. hiçbirisi de aydın olarak nitelendirilmedi.
Türkiye'de aydın denilince akla ilk gelen, 09 plakalı ilimizdir.
iki alakasız kelimenin yan yana gelmesiyle şaşırtmış kelime öbeğidir..

ben iki aydın bildim bu ülkede ikisi de kürt'tür arkadaş!

ahmet kaya ve suçsuz başkanım selahattin reistir onlar da..
Okuduğum bir kitapta şöyle anlatılıyordu.

"Türk aydını,yine sensin!Bu viran ülke ve yoksul insan kitlesi için ne yaptın?Yıllarca,yüzyıllarca onun kanını emdikten sonra ve onu bir posa halinde katı toprak üzerine attıktan sonra ,şimdide gelip ondan tiksinmek hakkını buluyorsun.
Anadolu halkının bir ruhu vardı, nüfuz edemedin.Bir kafası vardı; aydınlatamadın.Bir vücudu vardı besleyemedin.Üstünde yaşadığı bir toprak vardı;işletemedin.Onu hayvani duyguların,cehaletin,yoksulluğun ve kıtlığın eline bıraktın.O katı toprakla kuru göğün arasında bir yabani ot gibi bitti.Şimdi elinde orak buraya hasada gelmişsin.Ne ektinki ne biçeceksin?Bu ısırganları bu kuru dikenlerimi?Tabi ayaklarına batacak.işte her yanın yarılmış halde kanıyor ve sen acıdan yüzünü buruşturuyorsun.Öfkeden yumruklarını sıkıyorsun.Sana ızdırap veren bu şey senin kendi eserindir,senin kendi eserindir..."
Enteldir.

Cem karaca;

Entel, yarım porsiyon Aydın.

Olacak olacak, halkimiz daha yeni %90+ okuma-yazma düzeyine ulaştı. ingiltere'de insanlarin 1683'te "Türkler viyana'da" manşetli gazeteleri okuduğunu
görsel
, bizim ise 1900'lere dek cigirtkanlar aracılığıyla bilgi-haber dağıttığımızı varsayarak diyorum ki;

Daha cok yolumuz var.
görsel