bugün

sigmund freud 'un kitabı.
sigmund freud'un en saçma kitaplarından biri... insanlara ensest aşılamak için yazılmıştır.
(bkz: aşk geliyorum demez)
hem totemi hem tabuyu ayrı ayrı inceleyip eski kabilelerden tutun da günümüz toplumlarına kadar tüm ınsanlık tarıhıni aydınlatmış bir kitaptır.
anlayana...
"incest" olarak geçen ilişki türünü ise insanların doğasında nasıl yer aldığını açıklamaya çalışmıştır.
sigmund freud her kitabında olduğu gibi burada da işn "eğitim" boyutunu ortaya koymuştur.
kımseye "hadi amcanızla sevişin" dememiştir.
her türlü cinsellik ve saldırganlık duygusunun ne şekilde insanların temellerini oluşturduğunun resmini çizmiştir yalnızca...
kraldan çok kralcılardan yorumu dinlenmemesi gereken, alınıp okunması gereken kitap...

ensest korkusunun ilkel ve gereksiz bir duygu olduğunu, din ve ahlakı (totem ve tabu) bu duygunun doğurduğunu, bunun nevrotik bir durum (hastalık) olduğunu anlatır.

ne demek: bu hastalıktan kurtulun, ana bacı takıntısını bırakın, gelin sizi tedavi edelim...

nitekim bakın: batı'da freud'çular böyle anlıyor bunu. meclislerine teklif sunuyorlar ana oğul, baba kız evliliğinin yasallaşması için... ciddi kampanyalar yürütüyorlar. türkieye gibi geri kalmış ülkelerde ise freud "ahlakçı" olarak kakalanmaya çalışılıyor.

masal dinlemeyin. okuyun!
valla kimsenin ana-oğul, baba-kız evlensin diye meclise teklif sunmadığı bir dünyada ya da avrupa'da olmadığımızı bilmekle birlikte freud'un teorisini bu yavanlıkta anlamak da bize has değil. bir şeyi anlamak, açıklamak ya da anlatmak onu kabul edilebilir kılmıyor. freud da böyle bir şey demiyor. kimse götünden freudçuluk uydurmasın.
okuyabilirsiniz online:
http://www.bartleby.com/281/4.html
tevrat'taki ensest ilişki örneklerini bütün insanlığa yaymaya çalışan artniyetli bir yazarın hezeyanları...
şimdi size sorayım: bu adamın cinlere inanmaması gerekmez mi, "bilimsel" olacaksa?
buyurun bakın, bu kitabında cinlerin varlığını nasıl açıklıyor.
çünkü cinler de tevratta geçiyor.
başka davası yok...

ha: freud'un bilim taihine önemli katkılar yapan başka çalışmaları vardır, onu inkar etmiyorum. ama bu kitap onlardan biri değil...
eski kabilelerden günümüze kadar totemlerin ve tabuların etkilerini ve gelişimlerini gayet de anlaşılır bir dille ele alan sigmund freud yapıtı.

ayrıca genel kanının aksine cinlerin varlığına inandığını söylemez bu yapıtta freud. cinlerin ve tanrının insan bilincinin ürünü olduğundan dem vurur.
psikanalizin asıl amacının insan doğasını yeni bir şekilde yorumlamak olduğunun vurgulandığı kitaptır.
Cinselliğin aslında en güçlü duygu olduğunu ve insanın ilk zamanlarından beri hep var olduğunu, hayatın diğer gereklerinin bunun çevresinde geliştiğini farklı toplumlar ve kültürlerdeki örneklerin birbirine ne kadar benzediğini ve insani bir güdü olduğunu kanıtladığı kitaptır.
Kalbiyle bağlantısını kesmiş insana tecrübeli denir.
güncel Önemli Başlıklar