bugün

en uzun sure iktidarda kalan komunist parti liderlerinden biridir.
1962-1989 yılları arasında iktidarda kalmistir. ülkesinde kapitalist restorasyonlara izin vermemistir, bu batı destekli muhaliflerince 89 da iktidardan indirilmiş olan işçi sınıfına bağlı önemli komunist onderlerden biridir.

Romanya lideri nikolay cavusesku gibi , emperyalistlerce diktator gibi gosterilmistir. Oysa isim degistirme meselesi disinda halkina karsi isledigi bir suc bulunmamaktadir.

Türk kokenli bulgar vatandaslarının isimlerinin degistirilmesi konusunda uyguladigi politikanın amacı iyi niyetli de olsa aptalca ve yanlış bir uygulamaydı. Ama bir lideri degerlendirirken tek bir politikasina bakamayiz.
Ayrıca bugun , jivkov doneminde ismi degistirildi diye aglayan bulgar turklerinin evlerinin duvarinda jivkov resimlerinin bulunması da tarihsel bir sakadir.

Ozal in ve takunyacıların verdigi gazla bulgaristan'in soykırım uyguladigi yonundeki yayagalar, biraz da anap in propaganda araciydi. Yoksa ismi degistirilen adamlar bugun niye isci sınıfının bu yigit onderinin resmini evlerine assinlar.
türkiye'ye en büyük katkısı naim süleymanoğlu olan kişidir. zira onun politikaları adı geçen spor efsanesinin yetiştiği ortamı ve ailesini bırakıp ülkemize yerleşip türkşye adına yarışmasını sağlamıştır. halter altyapısını bulgaristan'da almış olması, onun cep herkülü olmasının yolunu açmış ve o da türkiye'ye geldikten sonra kimsenin yapamadığı kadar türkiye'nin ismini dünyaya bir türk olarak duyurmuştur.
doğu blok'u ülkeleri içinde en uzun süre komünist parti başkanlığı yapmış kişidir.
http://www.diplomatikgozl...com/haber_oku.asp?id=1386
bulgaristanda yaşayan türklere yapılan asimilasyonun sorumlusu olan bulgar devlet başkanı.

http://www.rumeliturk.net/tarih/belge.htm
bu arkadaşın general olduğuda bilinmelidir.
80'lerde ''türkleri asimile ediyorlar'' diye zırlayan özal ve çevresinin o yıllarda doğu ve güneydoğu anadolu'da kürtlere yaptıklarına bakılırsa özal ve çevresinin sahtekarlığı ortaya çıkacaktır.hea,bu jivkov'u tabii ki de haklı çıkarmamaktadır.o zaman varşova paktı üyesi olan bulgaristan'ı dünya kamuoyunda türklere karşı uyguladığı asimilasyon politikasından ötürü sorumlu tutan abd'nin o dönem de nato üyesi olan yunanistan'ın türklere uyguladığı asimilasyondan ve türkiye'nin kürtlere uyguladığı kırımdan bahsetmemesi manidardır.
yavşaktır efendim kendileri. 1960-1989 yıllarında bkp(bulgaristan komünist partisi) ile birlikte hareket eden bu şahsiyet türklere ve müslümanlara yaptıkları baskı, işkence, isim değiştirme vb. ile hafızalara kazınmıştır.
1984 yılından itibaren bulgaristan türklerini asimile ve baskı ile ezmeye çalışmış komünist parti lideridir. 1989 yılına kadar birçok bulgaristan türk'ü sırf müslüman olduğu için bu komünist parti lideri tarafından baskıya uğramıştır.
juventus'la 5 yıllığına anlaşmış süper bulgar. sol ayağı enfestir izleyin görün.
" herkes gelsin jivkov'da gelsin "

turgut özal.

bazen diyorum bizi nasıl adamlar yönetti?
kendisi için bol laf sokmalı, hakaretli ve taşşak geçmeli bi şarkı yapılmıştır.

'eyvallah jivkov, ne varsa topladın gittin bize tavanın sapı kaldı, napalım bunu?'*
http://www.youtube.com/watch?v=tOzvzeJbRY0&feature=BFa&list=PL5A26C4273328A2E9
1954-1989 yılları arasında devlet yönetimini elinde tutan ve türklere uyguladığı asimilasyon politikaları nedeniyle zorunlu göçe sebep olan bulgar lider.
Türklerin isimlerini ölüsüne-dirisine kadar bulgar isimleriyle değiştiren komünist diktatör.
çok iğrenç pis iğrenç ögh bir diktatör olmasına rağmen 18 yıl boyunca iktidarda kalmıştır. çok ilginç.
BULGARiSTAN TÜRKLERiNiN ALÇAK- KATiLi.

Jivkov'a sorulan Türklere niye zulmettin ve Türkiye'ye niye göçe zorladın sorusunun karşılığında Jivkov'un cevabı manidardır: Jivkov 'Ben Türkleri göçe zorlamasaydım 2030 yılında Türklerin nüfusu Bulgarları geçecek idi'.

Jivkov'un bu cevabı tarihi ve doğrudur. Sahiden de 800.000 Türk göçe zorlanmasaydı 2013 itibariyle Bulgaristan'ın yüzde yirmi ikisi olan Türkler şu anda yüzde kırkını oluşturacak 2030'da da yüzde elliye ulaşacak idiler. Bu katliam ile şimdilik bu ötelenmiş oldu amma inşallah Cenab-ı Hak 2050'ler de Türklerin yüzde elliye ulaştığını görmeyi nasip edecektir
dönemi ; türklere yönelik asimilasyon politikalarını içeren idareci. eğitim alanında, yer isimlerinin değiştirilmesinde uyguladığı yok sayıcı tutum kayda geçmiştir. 1989 da 300 bin bulgaristan türkünün göçünü hazırlamıştır.
(bkz: komünist o ç)
komünist bulgaristan'ın neredeyse tek lideridir. zira, 43 yıllık komünist dönemin 35'i bunun kontrolünde geçmiştir.

http://denizbalaban.blogs...en-soguk-hava-dalgas.html
"polis halka aittir, halk da polise" özlü sözünün sahibi, mütevveffa, komünist siyasetçi.
1944’te Sovyet birlikleri tarafından işgal edilen Bulgaristan’da 1946’da yapılan referandum sonunda halk cumhuriyeti seçince, Kral 2. Simeon ve ailesi ülkeden ayrıldı. Sonrasında komünist parti yönetimi ele geçirdi. 1954’te Komünist Parti lideri Todor Jivkov’un 35 yıl süren iktidarı başladı. Jivkov yönetiminin son yıllarında, özellikle Türk azınlığa yönelik uygulamalar gündem oluşturdu. Toplama kamplarında binlerce Türk’e sistematik işkence uygulandı. Bunlardan Belene en çok tanınanıydı. Türklerin Bulgarca isimler almaya zorlanmasıyla dünya kamuoyunun dikkatini çeken bu süreç sonunda, ülkedeki onbinlerce Türk 1989’da Türkiye’ye göç etti. Türklerin göçü Bulgaristan yönetimini zor durumda bıraktı, ekonomik kriz büyüdü. Bu olaylardan kısa süre sonra Jivkov görevden ayrılmak zorunda kaldı. Diktatörler çağının sonuna gelinmişti. Komünizm döneminin sona ermesiyle Bulgaristan demokrasi ve piyasa ekonomisine geçiş yaptı. Uyum sağlanamadı ve sancılı bir dönem yaşandı. Bulgaristan siyasi istikrarsızlık ve grev dalgaları ile sarsıldı. Bulgaristan Sosyalist Partisi adını alan Komünistler, siyasette nüfuz sahibiydi. Reformlar konusunda elle tutulur bir ilerleme sağlanamıyordu. Bulgaristan 1997 sonrasında ise ivan Kostov’un başa gelmesi ile siyasi istikrara kısmen de olsa kavuştu.(1)
Yahudilerin gönül dünyasında Adolf Hitler’in karşılığı neyse Bulgaristan Türkleri içinde Todor Jivkov benzer şeyleri ifade eder. Çünkü Jivkov’un ismi Türklere zulümle özdeşlemiş, zulmün markası. Todor Jivkov 7 Eylül 1911’de Sofya’dan yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Pravets köyünde doğdu. 1932’de Bulgar Komünist Partisi üyesi oldu. 1948 sonrasında merkez komitesinin üyesi seçildi. Bürokraside hızla tırmandı. 1954’te birinci sekreter 1962’de bakanlar kurulu başkanı, 1971 yılında ise devlet kurulu başkanı oldu. Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu gün olan 10 Kasım 1989’da bütün görevlerden ve 1990’da göz altına alındı. Kabarık bir suç dosyasından yargılandı. 33 yıl süren bir dönem böyle kapandı gitti. Jivkov’un 1953-1964 döneminde siyasetteki yükselişi nesil değişikliği ile ilgilidir. Değişik ekonomik denemeler ve büyük ağabey Sovyetler Birliği ile sıkı bağlar dönemidir. Yönetimi sırasında sürekli sosyalist modelin balonunu şişirir. Bu model fakat üç kez ülkeyi iflas eşiğine getirir. ilk ekonomik kriz 1960’da yaşanır. O zaman ülkenin altın rezervi gizlice Sovyetler Birliğine satılır. Ondan sonra 1977-1979 yılında Batılı bankalara 6 milyar dolar borçlanılır. Bu da ikinci krizdir.
Üçüncü kriz 1989 yılında olur. O sırada Bulgaristan’ın 11 milyar dolar dış borç ve 20 milyar dolar iç borcu vardır. Tarım iflas etmiş, asker, sanayi borçlu, döviz kaynağı yok. Bir tek istisna dışticaret şirketleridir. Onlar ise devlet istihbarat tarafından kontrol ediliyordu. Jivkov savcılar önünde ülkenin ekonomik çöküşünü itiraf eder ama bunu topluma açık bir şekilde yapmaz. Jivkov görevini kötüye kullanmaktan ve 26 milyon levadan fazla paranın yağmalanmasından dolayı da yargılanır. Türklerin ahı da tutmuştur. 1990 yılında Jivkov Bulgaristan Türklerinin zorla isim değiştirilmesi ve göçe sürüklenmesiyle suçlanır. 18 Ocak 1990’da tutuklanan Jivkov’a bir kaç ay sonra ev hapsi uygulansa da göstermelik olduğu ortadadır. 25 Şubat 1991’de yasadışı daire, araba, para dağıtımına ait dava açılmıştı. 1992’de Yüksek mahkeme Jivkov’u 21 milyon levanın yağmalamasından dolayı 7 yıl hapis cezasına çarptırdı. 1993’te ölüm kampları için dava başlatıldı. 1994’te Jivkov ve daha 22 kişi, sol işçi örgütlerine yardım sağlamak için 244 milyon levanın yağmalanmasından dolayı yargılanıyordu. Anayasa mahkemesi bu iki dava ile ilgili yağmalama suçları kabul etmemişti. Aynı şekilde isim değiştirme sürecine ait davada da aynı karar verilmişti. Jivkov 5 Ağustos 1998’de öldü.(2)

https://kafkassam.com/bul...ivkov-zulmu-hortladi.html

görsel