bugün

death'in cikarmis oldugu son album,muhtesem bir album.
scavenger of human sorrow
bite the pain
spirit crusher
story to tell
flesh and the power it holds
voice of the soul
to forgive is to suffer
a moment of clarity
painkiller
death'in en zor ve en teknik muzigini yaptigi albumdur.chuck schuldiner bu albumle ilgili olarak,gelecekte nasil bir muzik yapacagimizin gostergesi demistir.fakat maalesef omru vefa etmediginden en son death albumu olarak kalmistir.
baştan sona "teknik" şovunun sergilendiği,parçaların hepsinin çalınmasının ayrı bir zorlukta olduğu death'in son* albümü.1998 yılında çıkmıştır.
içerisinde vasat denebilecek parça yoktur;hepsi şaheserdir.
içinde 1 adet judas priest coverı olan mükemmel death albümü.

(bkz: painkiller)
death'e özensiz müzik yapıyor sadece gürültü çıkıyor diyenlere kapak olması gereken albümdür.Ayrıca deathin en iyi kompleks şarkılarından biri olan voice of soul'u barındırmasıyla daha bi güzeldir*
hakkında bu kadar entry girildiğini görünce gururlandığım albüm. Halbuki ne alaka? En ufak bir katkım olmamıştır.
baştan sona hiç şarkı atlanmadan dinlenesi albumdur. chuck ölmeseydi sonraki album kimbilir nasıl olucaktı.
içinde spirit crusher gibi bir death metal marşı barındıran yetmezmiş gibi ustalara saygı mahiyetinde bugüne dek görülmemiş bir performansla painkiller coverı,buda yetmezmiş gibi voice of the soul gibi insana duygu deryasında bir damla hissi uyandıran death metal grubundan beklenmeyecek fakat death'den * beklenecek kalitede şarkı ve şarkılar barındıran aşmış death albümlerinden biri.albüm hakkında detaylara inecek olursak.

Ağustos 98'de Piyasaya Sürülen Bu Albümün Prodüktörü Jim Morris Ve Chuck Schuldiner'dır.Mixing ve Mastering'i ise Savatage iced EarthVe Coronergibi metal gruplarındaki prodüktörlerinden aşina olduğumuz yine Jim Morris Tarafından Florida/Tampa'daki Morrisound Stüdyolarında Yapılmıştır.Albümdeki Tüm Sözler Chuck Schulldiner Tarafından Yazılmıştır.Buda Kendisinin Yanlızca Mükemmel Bir Gitarist/Vokalist Olmadığının Tam Anlamı ile 4/4'lük Bir Müzisyen Olduğunun Kanıtıdır.
sadece en iyi death albümü deği gelmiş geçmiş en iyi albümdür bana göre
98 tarihli, en bi mükemmel (ve malesef ki son) death albümüdür. hatta en güzel melodic death metal albümüdür diyebiliriz. schuldiner abi önünde saygıyla boyun eğdirir, arkasından rahmet okutturur her dinleyişte. rip chuck...
(bkz: sound of silence)
(bkz: tüm şarkıları güzel olan albümler) *
metal müzik kuru gürültüdür diyen ve demekte ısrar eden insanların gözüne gözüne sokulması gereken albümdür. chuck schuldiner ve saz arkadaşları bu şarkıları çalınmasın dercesine öyle bir yazmışlardır ki evlere şenliktir. hepsi ayrı güzel ancak chuck'ın 'story to telllllllllaaaaaaaaaaaaah' diyişi de bir başkadır.
chuck'ın death metalden biraz daha uzaklaştığı, progressive öğeler içeren albümü. zaten son röportajlarında death'i arka plana atıp control denied'e ağırlık vereceğini söylemişti.
death dinlemeye bu albümden başlayanlar diğer albümleri pek beğenmemktirler.Aslında ben de bu albüm çıktığında diğer albümlere sevgim azalmıştı.Ama bu albümde death prograssive metal nasıl olur sorusuna gereken cevabı vermiştir.chuck schuldiner ilerde daha güzelleri geliyor sinyalini vermiştir ama olmamıştır.Aslında kara metalciler için Chuck ölüm gününde içmeleri* için bu bile iyi bir nedendir.Gelicek mükemmel albümleri dinleyememek.
death in ulaştığı doruk noktası olmuştur. albümün asıl özelliği teknik ve ruhu aynı bünyede barındırabilmesidir.
bu albümden çok daha teknik metal albümü yapılmıştır ve yapılmaktadır ancak birçoğu yalnızca mekanik hareketlerle yapılan ustalıkla kotarılmış albümler olmuşlardır sadece.

bu albüm teknik ve duyguyu kusursuz şekilde yoğurarak, hem müzikal zevklerinizi doruk noktasına çıkarır hem de duygularınıza hitap eder. bazen gözleriniz dolar dinlerken; bazen de taşıdığı agresif güç sayesinde yerinizde durmanızı güçleştirir...
Death bu albümde tamamen tecrübesini konuşturdu, yılların getirdiği tecrübeler olsa gerek. Bu albümde de eski albümler gibi kötü parça bulanmamıştır *; hepsi birbirinden güzeldir. Ve malesef ki; Chuck Schuldiner babamızın vefatıyla son albümleri olmuştur. Eğer ölmeseydi daha ne albümler dinlerdik diyoruz içimizden bu albümü dinlerken... Ayrıca * Albümde heavy metal ezgileri de var... *
Tekrar tekrar anıyoruz Chuck Schuldiner babamızı.

2001 yılında los angeles konseri sonunda söylediğin şu lafı aklımızdan asla çıkarmayacağız ve bunu her zaman koruyacağız : "keep the metal faith alive!"
Death'in son albümüdür. aslında chuck bu albümü control denied için düşünmüş ama death'in bağlı olduğu albüm şirketi ile olan anlaşma yüzünden death için çıkarmıştır ki iyi olmuştur.

kişisel olarak demeliyim ki ben tanrıya falan inanmıyorum, sound of perseverance'a inanıyorum. insanlığın, yaşamanın ne demek olduğunu ne incil ne kuran anlatıyor... Death çözmüş olayı gerçekten. Sözleri okuma zahmetine girişin efendim.

müzikal olarak zaten hiç bir şey demiyorum sadece şükür ediyorum böyle bir şeyin var olduğuna...
yukarıdaki entry'e ek olarak, chuck baba bu albümü yapmadan önce control denied a ağırlık vermek istemiş, ancak yapımcı şirketin baskıları yüzünden yeni bir death albümü yapmak zorunda bırakılmıştır. tanrısal kişilik chuck schuldiner de albüm mü istiyorsunuz o zaman alın size albümün şahı diyerekten bu übermensch sanat eserini yaratmıştır.
2 gün boyunca sürekli dinlendiğinde sizi bir daha hiç çıkmayacagınız bir gerçekliğe çıkarır, sözleri zaten derin yaralar açar içinizde, story to tell özetler zaten herşeyi, spirit crusher dağlara çıkarır, bite the pain yüzünüze vurur sahteliği.
vokaller zaten delirtir, sonunda huzur kalıyor, ölümü anlamanın en iyi yolu bu albümü dinlemektir.*
chuck' in kafasında daha çok şey olduğunu hissettirdiği, malesef de devamını göremediğimiz death albümü.
epeydir bilgisayar başında olamadığımdan mütevellit ölüm yıldönümünde yazmış olup sonradan bilgisayar geçirmiş olduğum bir chuck schuldiner ve death yazım vardı. paylaşmak isterim.

Chuck Schuldiner, the sound of perseverance'ı artık bilmeyi çok da düşünmek istemediğim bir sebeple arkadaşları ile besteledi kaydetti ve satışa çıkardı. ama neler düşündü ne istedi ve ne aldı? öncelikle şunu söyleyebilirim ki aklından en ufak bile ne umut geçti ise onları albümle beraber aldı diyebilirim. çünkü onun kafa yapısının neleri isteyeceğini bilecek kadar bu ilahı yuttum hem de kendisinin albüm çıktıktan sonraki tutumu, kendisini tanıyanlarca malum.

Chuck müzikal olarak 20 yıl sonra bile yapılamayacak bir 'dengede' müzik yapmış buna hiç am hiç şüphe yok. insanlar bu teknik seviyede ve bi yandan bu kadar içten olabilecek bir şeyi üretmek için dübürlerini yırtıyorlar ama elde var sıfır. içten olayım derken olay extremelikten çıkıyor, teknik olayım derken iş necrophagist (ki çok severim) olmaya gidiyor. ama death bunu böyle yapmamış. önce müzik yazılıp üzerine sözler veya önce szler sonra üzerine müzik yazılacak şeklinde bir yöntem kullanmış olmaları da imkansız. tahminim, chuck'ın gitarla bir şeyler çıkarırken bir yandan kelimeleri ile her şeye olan nefretini kusması.

Sen kendi evreninin efendisi idin, çoğu insanın olmayı düşünemeyeceği kadar üst seviyeye çıkardın benliğini ki böyle müzikler yapıp insanları kafa sallarken çıkarımlar yapmaya zorladın. Senin gibi olamayacağımı düşündükçe içim kan ağlıyor. ama senin gibi birinin varlığının gelip gitmesi bile şükürler edilesi bir durum. Bir daha gelirsen şerefsizim seni bulacağım.
hayatı en iyi anlatan albüm. sığınağımız. voice of the soul dinlerken gözyaşı dökmeyecek, to forgive is to suffer dinlerken 00.44'te giren riff'e kayıtsız kalacak bir insan tanımıyorum. bir haykırışın, isyanın, azmin öyküsü. belki de tanrının yaklaşık 1 saat boyunca sizi esir alması. keşke daha uzun sürse, hiç bitmese dediğim...