bugün

Kurban bayramlarında yayınlanan, kuzuların neler hissettiğini anlatan belgesel. Sloganı da; "Siz bizim sessiz kaldığımıza bakmayın bu sessizlik korku değil, düzene olan seviyeli isyanımızdır."
Dr.hannibal lecter ile bizi tanıştıran film.Kuzuların sessizliğidir türkçe adı...
en iyi erkek oyuncu, en iyi kadın oyuncu, en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi senaryo oscarlarını hep birden alan film.
Bir çocuğun kurban bayramı hatıralarıyla ilgili olduğu sanılan derin manalı Bulutsuzluk Özlemi şarkısı

küçüktüm ufacıktım,
top oynar acıkırdım.

bir gün bir kuzum oldu,
kınalı bir kuzuydu o.

aradan geçen zaman
onu kınalı bir koç yaptı.

yaz tatili bitmiş,
okul vakti gelmişti.

birgün bayram dediler,
dualar ettiler,
kan aktı,
cinayeti gördüm.

düzen çalışır,
tıkır tıkır,
beyinler üşenir,
sessizlik sürer gider…

kuzuların sessizliği
thomas harris'in aynı adlı kitabından uyarlanmış 5 oscarlı müthiş film.. anthony hopkins'in gözleriyle aklımızı aldığı film olmuştur ayrıcana.. jodie foster bambaşka zaten..
Filmde Dr. Lecter dedektif Starling i adeta elinde oynatır ve dehasını gösterir. Evet Clarice cinayetleri çözmüştür ama pek de bişey yapamamıştır aslında..
Ve fakat Lecter ile dedektif in konuşmaları çok güzeldi, özellikle doktorun Clarice e hitabı bile genç dedektife olan ilgisini belli ediyordu.
insan etini en leziz şekilde tüketme reçetelerinin bulunduğu bir yamyam kültüdür. ed gain gibi seri katillerin baş yapıtıdır.
adam ve ajan hücre de bir görüşme yaparlar.. ilk kez karşılaşıyorlardır.. adam kadına ucuz ayakkabı ve pahalı çantasının, o nun taşralığını, korunma ve güvende hissetme güdüsünü nasıla açığa çıkardığına dair bir tirad atar.. kadın bir anda çıplak bırakılmış bir kadına dönüşür..en çok koruduklarının en ortayerde durduğunu farkeder ayak üzeri öylece.. bebeklerin kısa süre sonra büyüyecek ve kapanacak olan kafatası kemikleri arasında yalnızca deriden, bıngıldak denen biryerleri vardır..dokunması hoştur..sesleri duyuyormusun hala clarice.. (bkz: kibir kesinlikle en favori günahımdır)
Dr. Lecter in "You fly back to school now, little Starling / Fly, fly, fly" deyişini ve yüz ifadesini hiç bir zaman unutamam
Özellikle Antony Hopkins'in yamyam seri katil Hannibal Lecter tiplemesi ile sinema literatürüne geçmiş, sonradan devamı çekilmiştir.
sinema ve edebiyatın en stilize katillerinden dr. hannibal lecter' ın , uçucu bir güzelliğe sahip özel ajan clarice starling' le yaşadığı şiddetli ve tuhaf aşkın, gerilim arka fonunda işlendiği yapıttır. kim ne derse desin herşeyden önce bir aşk filmiydi.
ince zekası ve clarice starling' in içine işleyen bakışlarıyla, hannibal lecter' in, gerilimi doruğa tırmandırdığı bir başyapıt. karakter tahlilindeki ustalığı ise, neden yakalanmasının uzun sürdüğünün kanıtıydı.
kült filmlerdendir.
sapık katil lecter zekasıyla insanda hayret uyandırır.
jodie foster, bu filmdeki performansıyla yükselişe geçer.
hannibal lecter'ın dehasına tapınmayı sağlayan film. seri katillerin hayatlarına ilgi duyan şahıslar tarafından defalarca izlenmesi bile sıkmayandır aynı zamanda.

spoiler

filmin en can alıcı sahnesi, kanımca, starling'in lecter ile ilk tanışacağı sahnede lecter'ın onu sapık ve psikopat bir görünüş ile ayakta bekliyor oluşudur. bu kadar korku salan bir kare çekilmesi zor gerçekten...

spoiler
ankaralı hannibal ' ın vukuu bulmasıyla türkiye' de gerçeği yaşanan film.
anthony hopkins in 15 dakika görünüp oscar ı kaptığı gerim gerim geren hollywood yapımı.
hannibal lecter in ünlü,

Daha uzun süre sohbet edebilmek isterdim ancak, eski bir dostumu yemekte ağırlayacağım.
(I do wish we could chat longer, but I'm having an old friend for dinner)

sözleriyle son bulan filmdir. lecter in eski dostu, 8 sene hapiste onu sinir eden psikoloğu dr. chilten dan baskasi değil. yanilmiyorsam, 2. kitabin basinda da kendisini yiyordu.
üç big five den birisi. ayrıca oscar alan tek korku filmi...
Hannibal Lecter'in (Anthony Hopkins) kendini bir karakter olarak ortaya çıkardığı film.

hem de film boyunca sadece 16 dakkika görünerek.
psikolojik gerilim türü sinemanın başyapıtlarından, kilometre taşlarındandır.
anthony hopkins'in çorba içer gibi ağzını şapırdattığı sahne bilinçaltımda onulmaz yaralar açmıştır.
bir de polisleri çiğ çiğ yedikten sonra ortamdaki klasik müzik tınılarını hüşu içinde dinlemesi var ki allah düşmanımın başına vermesin.
ülkemizde nedense kurban bayramı ile ilgili salakça bir ilginin kurulduğu, hannibal lecter isimli sinema tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı karakterlerinden birini ortaya çıkaran bir başyapıt.
yapılmasının üzerinden 18 yıl geçmiş olmasına rağmen, izlendiğinde hala tüyleri ürperten bir etki yaratan film. anthony hopkins'in hannibal lecter rolündeki başarısı belki de filmi kült seviyesine taşıyan en önemli etken. hannibal lecter gibi, kısaca psikopat olarak tanımlanamayacak kadar derin ve komplike bir karakteri, filmde hakkını vererek canlandırabilecek belki de tek aktör kanımca anthony hopkins.

film boyunca jodie foster'ın, hopkins'in performansıyla paralel bir şekilde artan ve ilerleyen oyunculuğu da övgü hakeden cinsten tabii ki.

filmin ilerleyişi, minik bilmeceler, ilginç detaylar, rahatsız edici detaylar... bütün herşeyiyle yapılmış en başarılı gerilim/suç filmlerinden.
gerçek bir film...... ve gerçeğin ötesinde bir kaç karakter amerikan sinema endüstrisinin ara ara ürettiği akıl almaz kurgulu filmi. her karakter ayrı ayrı analizler sonucu oluşturulmuş ve bu analizlere uyan figürler kullanılmıştır. keza dr. haniball karakterini antony hoppkins dışında kimse bu kadar güzel oynayamazdı.
- filmdeki diyaloglar olağanüstü bir kuguya sahip ve psikolojik analizler tamamen psikolojiye saygıyla oluşturulmuş defalarca izlenmesi lazım........
hannibal lecter'in üstün zekasıyla mükemmel bir katili canlandıran ( (bkz: anthony hopkins)) resmen harikalar yaratmıştır.

yazar thomas harris'in aynı adlı romanından beyazperdeye aktarılan, yönetmenliğini jonathan demme'nin yaptığı, 1991 yapımı psikolojik gerilim türünde bir film.

1992 yılında 7 dalda oscar'a aday olan film, yönetmeni ve başrol oyuncularına altın heykelciği getirirken; en iyi film ve en iyi senaryo uyarlaması dalında da ödüle layık görülmüştü. filmde başrol oynayan , (bkz: jodie foster) 30 yaşına gelmeden iki oscar kazanan nadir oyuncular arasına girdi. anthony hopkins, bu filmdeki toplam 16 dakikalık performansıyla en iyi erkek oyuncu oscar'ını kazandı. ki bu süre, bir oyuncunun bir filmde gözüktüğü en kısa süredir. en iyi film oscarını alan tek korku filmidir.
Hopkins'in 16 dakikalık performansıyla döktürdüğü film.izledikten sonra, abicim gerilim filmi yapacaksanız böyle film yapın dedirtiyor insana...