bugün

çok satanlar listesini uzunca bir süre meşgul eden kitap.. sahi, bir bilge niye ferrari alır?
yazarı robin s. sharma'dır. tipik erdemli olma öğretisini yayan misyondadır.
okuyan birinin beklentisi karşılanmayınca "hassiktir lan bu kitap mı" gibilerinden veryansınlara neden olur.
insan olmanın gereklerini mucizevi tekniklermiş gibi gösterip öğretmeye çalışan kişisel gelişim kitabı. okunur, gaza gelinir ama uygulanmaz cinsten.
başladığım kitapları yarıda bırakmak gibi bir adetim olmamasına karşın, okurken beni bezdiren, tekrar tekrar aynı şeyleri anlatıp sıkan, bü yüzden yarım bıraktığım, romandan çok bir nasihat kitabına benzeyen kitap.
hürriyet gazetesi beleş denecek bir fiyata verdiği için her evde bulunan, "okumasakta, kültürlü gözükelim" denmek için alınmış bir eserdir. ayrıca o adamın yaptıklarını yapacak daha bir baba yiğit bulunamamıştır.
hurriyet adli gazete ile 2 yeni turk lirasina alinan fakat okunduktan sonra insana hic bisey katmayan ve kitabin kapaginda simyacinin yazari tarafindan yazilan surukleyici roman niteligine hic uymayan biktiran fakat insani entellektuel gostermeye yarayan kitaptir.
ardından gelen kitap:koza kelebeği bilmez.
gercekten de ferrarisini satan bilge adlı kitapın devamı gibi bişi.
çok iyi bir kitap ismidir. herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştır. ferrari ve bilge kavramları iki tezat şeklinde çarpıcıdır. lakin kitabın içeriğini bilemiycem, okumadım..lakin öyle geliyor ki gereksiz self help kitaplarından biri olabilir, belki bir gün temprasını satan mevlana çıkabilir bilemiycem
aptal saptal bi kişisel gelişim kitabı.
dünya aptallarının elbirliğiyle "bilge"lerine satılan ferrariden daha iyilerini kazandırdığı başarılı ürün.
on ytl'ye hayatın sırrı, üzerine bedavadan hindistan yolculuğu. yüz sayfada mutlu olmanın yolları, bulamayana mutluluğu kendi içinde arama hizmeti bizzat...
alan razı satan razı. best seller işte, daha başka ne...
(bkz: best seller)
okumaya başlayıp 43. sayfada bıraktığım kitaptır. macera sanarak ele alınmaması tavsiye olunur. mutluluğun anahtarı vardır güya içinde. hikaye.. kimse mutluluğu kendi bilgilerinin tekelinde sanmasın. insanlar ve beklentileri renk renk, desen desen. buna kitap yazmak zor, hatta imkansız.
popüler olan kitaplara yaklaşımımı değiştiren kitap.
Öyleki yazar kitap boyunca saçmalamayı başardıktan sonra söz konusu ferrarisini satan bilgenin nasıl bilge olduğunu anlatmak dışında o kadar sayfa ne yazmıştır bilinemez.Dili son derece yavandır
(bkz: okuyanlara geçmiş olsun okumayanlar uzak dursun)
Denyo avukatın tekinin, herşey sahip olduktan sonra ah bir de gidip himalayarı görelim fani hayat, deyip eldeki avuçtakini satıp(ferrarisini satma nedeni bu) çıktığı geziyi gezideki dostluklarını anlatan kitap. Hayır anlamadığım şu, kendini geliştirmek, olgun bir kişilğe sahip olabilmek için neden tüm dünyevi zevklerden vazgeçmek gerekir ve neden çook uzaklarda rastlanılan bilge sayesinde hayatta aradığımız cevaplara ulaşırız. Biz dağ eteklerinde küçük koloniler halinde yaşamzsak zekamız yeterince gelişemiyor mu? Bu ferrarisini satıp kendini ruhani şeylere adamış arkadaş ayrıca fıstık gibi arabayı sattığına pişman olup bu kitabı yazmıştır, birde kitabın her yerinde ben görevliyim yüce yogi beni öğretiyi dünyaya yaymak için görevlendirdi gibi söylevlerle kitabını sanki hayra yazdı gibi izlenim uyandırmaktadır ama yemezler.Sıkıcı bir kitaptır, yazarını ve yayın evini zengin etmekten başka hiçbir işlevi yoktur bir reklam balonudur.
ilginç isimlerle ilgi toplama düşüncesinin ürünü olduğunu düşünmekten insanın kendini alamadığı kitap. velhasılı, "tuvalete gitmeyen bilge" ya da "ala turka heladan başkasına girmeyen bilge" gibi variantları da yaratılabilirdi. ilgi konusuna değinmiyorum.
biraz eziyet çekmeme neden olduysada, bitirebildiğim kitaptır.Kitap sıkıcıydı...Evet ama iradeli bir insanı, acaip motive edebilcek türden bir kitaptı.
(bkz: Gaza getirmek) (bkz: gaza gelmek)
2 sene içinde filme uyarlanacak bir geridönüşüm kitabı.
kitabın dili o kadar basit ve yalın ki 9 10 yaşındaki öğrenciler bile rahatlıkla okuyabilir. bu da beni sıkmasına yetti zaten.
Satış rekorlarıyla Robin Sharma nın bi ferrari daha aldığı kitap.
çevirisindeki hataları ödev şeklinde sunduğum kitap
o kadar da güzel bir çeviri olmamış. ingilizcesi daha akıcıdır.
gerekli şartlar altında ve kendini kafa olarak hindistanda hissederek okununca müthiş olabilen kitap.. ben bu kitabı deniz kenarında müthiş bir sessizlik hakimiyetinde dalga sesi eşliğinde okudum.. o kadar güzel geldi ki.. beni çok güzel bir anımda yakaladığı için bam telimi tınlatmıştır.. adam mertebeyi tutturmuştur..

(#852334)
ferrari'si olduğunu bütün dünyaya duyurmak için yanıp tutuşan bir adamın yazdığı kitap.
bir de kendi kendine bilge demiş, bizim buralarda "agır ol da molla desinler" denir. bırak bilgemisin değilmisin millet karar versin ama yok, zeka bende, bilgelik bende zaten süperim, aştım her şeyi, para var huzur var vs. vs...
sorarım size bu ne rezilliktir!

bu kitabın yazılmasının tek amacı hatun kaldırmaktır arkadaş.
aha bunu da buraya yazdım çürütebilen varsa çürütsün, iddiamın arkasındayım.
söylediklerinize dikkat edin düşüncelere dönüşür.
Düşüncelerinize dikkat edin duygularınıza dönüşür.
Duygularınıza dikkat edin davranışlarınıza dönüşür.
Davranışlarınıza dikkat edin alışkanlıklara dönüşür.
Alışkanlıklarınıza dikkat edin değerlerinize dönüşür.
Değerlerinize dikkat edin karakterinize dönüşür.
Karakterinize dikkat edin kaderinize dönüşür... *
aysu baceoğlu gibi akıl küpü! bir kadında, okuduktan sonra ferrari alma isteği uyandırdığı için yazarının kitabı toplatması olasılığı büyük kitaptır...
ne kadar klasik öğretili bir eser de olsa, her insanın her eserden bir şey öğrenebileceği mantığıyla okuduğum bir kitap. bir çok kişinin okuduktan sonra veya daha kitabın yarısına geldiğinde ''aman be yine mi aynı hikayeler'' diye düşündüren, ama topluma ve insanlara bakıldığında bu klasik görülen öğretilerin toplum hayatını değiştirebilecek güçte olduğunu aklıma getiren bir eser. ve yine insanın aklına 'bilmek, bildiğin şeyleri uygulamadığın taktirde bir boka yaramaz' dedirttiren eser...