bugün

kadın psikolojisi üzerine müjde ar'ın bir filmi.
Yönetmenliğini Türk sinemasının usta isimlerinden Halit Refiğ'in yaptığı, senaryosunu, daha sonra 9 filmini ve Anlat istanbul filminin bir hikayesini yönetmiş olan Ümit Ünal'ın yazdığı, 1987 yapımı, kesinlikle kalbur üstü Türk filmlerinden biri.
sender yaratıcı yazarlık kursunda ümit ünal'ın 19 yaşında bursa'da kendi yaşamından esinlenerek yazdığını söylediği, sonunda kendisinin de rol aldığı, müjde ar'ın oyunculuğunu hayranlıkla izleten film.
mustafa sandal'ın kendi nesilindeki işlerin gidişatından memnun olmamasının ardından yazdığı,teyzesine sitem ederek aslında "kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" yı uygulamaya çalıştığı bir şarkıyı anımsatan bir kelime.
müjde ar'ın 'umur umuur umuuurrr' diye seslendiği sahnelerde, tüyleri diken diken eden süper halit refiğ filmi!
müjde ar'ın eski kocası rolünde uğur yücel'in oynadığı ve umur rolündeki çocuğun şimdi nerelerde olduğunu çok merak ettiğim film.
an itibari ile trt 2 de yayınlanan muhteşem film.. her zaman olduğu gibi, müjde ar yine döktürmektedir..
Filmdeki Umur adlı çocuk Ferit Ferman' dır.
merdiven altini gizli evi bellemis, zavalli sizofren bir kizin* mujde ar tarafindan canlandirildigi acikli film.
evin, namazinda niyazinda uvey babasi ise bizimkilerin sabri beyi dir.

--spoiler--
uftadenin olumunun ardindan onun tum yazdiklarini nefretle yakmaya kalkisir ev halki. fakat umur bir kac tanesini kendine ayirmak niyetindedir...
bu sahneler bana kendi olumumu animsatir. acaba oldukten sonra zibil dolusu yazdiklarima sahip cikan olur mu diye dusundurur..
--spoiler--
üftade'nin üvey babasının, başında takke ve uzun beyaz geceliği ile yatağın altından çıkma sahnesi var aklımda bitek bu filme dair... çok korkutmuştu biraz rahatsız bi filmdi ama güzeldi sanırım öyle hatırlıyorum...
o yatağın altından çıkma sahneside çok ürkütücüdür...
en sevdiğim türk filmlerinden. ne zaman izlesem sonunda hep ağlarım. her şey olup bitmiş, üftade ölmüş, yıllar geçmiştir. sonra birden umur'un çocukluğuna geri döneriz teyzesiyle bir vapurdadır.

üftade : umur,söyle bakalım bir sevdiğin var mı?
umur : yok.
üftade : hadi hadi. yaşın daha küçük ama mutlaka bir sevdiğin vardır.
umur : yok dedim ya.
üftade : bana bak, bu hayat aşksız çekilmez. anlat bana sevdiğin güzel mi?
umur : hem de çok. (mahçup bir ifadeyle gülüp başını öne eğer)
üftade : yaa. pek kimmiş bu güzel?
umur : teyzem.

ardından üftade'nin kahkası ve insanın içini titreten bir müzik duyulur...
unutulmaz filmler arasındadır..
sinir bozucu, bir o kadar da güzel film. müjde ar'a diyecek sözümüz yok; lakin uğur yücel'in ana kuzusu hali ve özgüvensiz bi' koca oluşu, anlık bi' nefrete sebep olmuştur.
* bana bak bu hayat aşksız çekilmez.
* şimdi anlıyorum ki bizim dışımızda kimse oyun oynamıyordu.
* bu hayat bana göre değilmiş. bu evin ötesinde de önemli birsey yokmuş meğer.
mükemmel ötesi yerli film.

kadın psikolojisini anlatan bir film. kadının tek istediği şefkattir. bunu hayal, bunu ister.

sevgiyi hiç elde edememiş olan üftade hayallerine sığınır. her gecen gün daha da derinlere gömülür, daha da içine kapanır. tüm bunlar onu kahramanı sayan umurun dilinden anlatılmıştır.

cocuklugunda sevgi yerine cinsel taciz,baskı gören üftade babasından hep korkmuştur. halisünasyonlarında da üvey baba figürü cokca vardır. onun gözünde üç farklı baba vardır. dindar baba, asker sert baskıcı baba, bakkal baba..

yine gay kocanın kısa da olsa verdiği msj da dönemine göre baya iyidir. aile zoruyla yapılan evlilik sonuc mutsuzluk.."bu hayat bana göre değilmiş. bu evin ötesinde de önemli birsey yokmuş meğer"

erhan.. üftade'nin tek aşkı. hiç yanında olmamıstır üftade'nin hastalıgı ilk sinyalerini burada vermeye baslamıstır. umur cocuklugunun kahramanı olan teyzesinin hayallerde yüzdügünü anlamamıs, vapurda üftade karsısında erhanın oturdugunu gördügünde,umur herseyi bir oyun olarak görmüştür. sonradan dediği "şimdi anlıyorum ki bizden başka kimse oyun oynamıyordu" sözüyle teyzesinin hayallerinin farkına sonradan vardıgını belirtmiştir.

ışıklar içinde terk etmiştir, şefkat görmediği onun için anlamı olmayan dünyayı. adı sadece "bir kadın ezildi" olarak anılmış. umur dışında kimse için bir anlam etmemiştir ölümü. umur "ne halin varsa gör" lafının acısıyla bu filmi yapmış zannedersem. biraz da kendini suçlamış cocuk aklıyla. herkes üftade'nin mevlüdünden sonra rahatlamıs sekilde tatlısını yerken o yemeyerek hissettiği suçluluğu ve üzüntüyü yansıtmıstır.

üftade aslında evin her köşesinde notlarını, kağıtlarını bırakmış ben burdaydım demeye çalışmış olsa da tıpkı yaşarken olduğu gibi sesi kısılmış bastırılmış, umur'un kurtardıkları hariç tüm yazdıkları yakılmıştır. ayrıca ölümden sonra notlara bakarken ailenin üftadenin gözünde kendilerinin nasıl oldugunu cizimlerden görünce kendilerine dönüp bakmak yerine üftade işte deliydi gibi tavır takınmaları da ayrı bir can yakan sahnedir. sevgisiz sahne.

üftade sadece bir kadındı, sıradan , yanlız bir kadın.
müjde ar'ın unutulmaz güzellikte ki filmi. filmde ayrıca yaşar alptekin, mehmet akan, tomris oğuzalp, necati bilgiç, uğur yücel gibi ünlü isimlerde yer almaktadır. 1986 yılı yapımı yeşilçamın en güzel eserlerinden biri.
özellikle akıl hastanesindeki bölüm unurtulmazdır. hele o deli kadının sigara isteyişi izlenmesi gerekir.
anne yarısıdır.
yerli fight club desek yeridir.
2009 yılında kaybettiğimiz şu anki genel kültürümün %95 ini sayesinde edindiğim insandır allah rahmet eylesin nur içinde yatsın.
kanımca müjde ar'ın en güzel filmidir. başrolünü yaşar alptekin'le paylaşmıştır.
ilkokul çocuklarının bu kelime ile ilgili cümle kurun dendiğinde özne pozisyonuna en çok koydukları akraba.
https://www.youtube.com/watch?v=kL0GtnZnC6k
türk sinemasının en iyi filmlerinden biri olduğunu düşündüğüm, yeri geldiğinde yapılan övgüleri az bulup, beğenmeyenlere hak veremediğim bir film.

--spoiler--
hem kadın psikolojisi, hem anlatım şekliyle türk sinemasında 80'li yıllarda bu kadar derinlikli işlenmiş bir film örneği var mıdır, bulmak zor. üftade karakteri çocukluğunda üvey babası tarafından istismar edilmiş, ancak hafızasında bunu bastırdığı için ancak gece kabusları seviyesinde aklında tutabilmiş, hayata baştan mağdur başlamış bir kadın, genç yaşta sevdiği erhan tarafından terk edilince de kendince erhan ile birlikte kaçıp kurtulacağı bir ümit senaryosu yazıyor, aslında şarköy'deki düğün sahnesinden itibaren parça parça üftade'nin delirişini izliyoruz, yapılan zorlama evlilik, kendisinin taciz edilmesine dahi sırf müteahhit diye ses çıkarmayan üvey baba ile adım adım hayattan koparılan ve nihayetinde trajik bir ölümle sonlanan bir hikaye.
--spoiler--

ümit ünal'ın vermiş olduğu bir röportajda kendi teyzesinin hikayesi olduğunu söylemesi filmi benim için iki kat daha çarpıcı yaptı.
(bkz: teyzem com)