bugün

dedemin evini hatırlatan saat*
8 ytl. bedelinde eminonu yeralti carsisindan temin edilebilir , nostaljik saat. tik tak i yeter.
gece uykuya dalmadan önce insana huzur veren saattir.
misafirlikte, evlerde gördüğüm saattir. her saniyede tavuk kafasını oynatır. güzel bir buluştur. ama tik tak ları işkencedir. ama artık saçma gelmektedir. eskiden tv üzerine koyarlardı. şimdi plazmanın üzerine koyan var mıdır acaba?
saatlerce izlenebilecek nesnelerin başında gelendir.
bu saatin yanında bir sürahi ve üzeri dantelle örtülü bardak olurdu. canım anneannem.
nereden düşerse düşsün asla kırılmayan bir yapıya sahip olan saattir. öyle bir sesi vardır ki uyanmamak imkansız nerde o eski saatler..
(bkz: hey gidi gençlik)
nostaljik zaman ölçme aleti.
geçen gün önünden geçtiğim saatçinin vitrininde gördüğüm beni eskilere götüren saat. fiyatının 15 lira olduğunu duyunca saatçiye refleksle siktir dememe yol açmış nostaljik saat. *
kaşarlı piliç, kadınbudu köftesi, dilberdudağı, ıspanaklı vezir parmağı.
en çok civcivini sevdiğim saattir.
25 yıldır durmadan yiyip, hiç sıçmayan bir turuncu tavuğu vardır.

* candır. sırf bu saati almak için dükkan dükkan gezmiş biriyim.
sonuç; her sabah çocukluğa giderek uyanmanın inanılmaz hazzı.
başlığı görünce bizdede vardı birtane nerde acep diye düşünceye sevk eden saattir. yatmadan önce kurarken çıkan cırt cırt sesi unutulmaz. ama tik takları kabus gibidir.
başlığı görünce birdenbire aklıma kitsch kelimesini getiren saat.
ama yok ya, kitsch olamaz. ayrı bir sıcaklığı vardır tavuklu saatin, sana özel gibi. öyle durmadan tavuğun yem yerken bık bık bık kafasını oynatması, zil sesinin yükekliği, bir de o yukarıdaki zilleri harikadır.
(bkz: guguklu saat)
babaannemin köydeki evinin vazgeçilmezsiydi. kendisinin ardından bu kutlu görevi köyde kalan halam aldı. misafir odasında tutuyor. neymiş efendim hatırası varmış. bütün bir çocukluğum o saate düşmanca bakmakla geçmişti. hala sesini duyduğumda uyuyamam.
çocukluğumda beni uzak köyümüzde yaşayan bir akrabamın yanında kalmam için ikna eden tavuklu saattir.

annemden uzak kalmanın verdiği o içimdeki ince sızıya teselli olan, içindeki şirin tavuğa bakarak huzur dolu bir uykuya daldığım o anları hatırlatır bu saat.
büyüklerimizin evinde hatırladığımız saattir. her saniye tavuğun kafası yeri didikler gibi oluyordu.
(bkz: ne günlerdi be)
küçüklüğümde bir süre izleyince tavuğun başının aşağı yukarı gitmesinden sıkıldığım saat.
piliçli saat.
ritmik bir sese sahip olan, nostalji nesnesine dönüşmüş saat. alarm zili de, insanı yataktan sıçratacak kadar sesli çalardı. yem yiyen tavuğu seyretmenin hipnotize edici bir yanı vardı.
güncel Önemli Başlıklar