bugün

1.Gördüğünü ve bildiğini anlatan,bilgi veren kimse,şahit.
2.Duruşmada bilgisine,görgüsüne başvurulan kimse,şahit.
(bkz: tanık koruma programı)
bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözünden çıkılmayan günümüzde bulunması en zor ayakta alkışlanacak nadide insandır.
başrollerini harrison ford ve kelly mc gillis' in paylaştığı, cinayete tanık olan sağır bir çocuğun hikayesini anlatan film.
john godolphin bennett'in 'bir arayışın hikayesi' alt başlığıyla yayınlanan otobiyografisi. 1918'de ingiliz istihbarat subayı olarak geldiği istanbul'da ilginç ilişkiler kurmuş. tasavvufla, ouspensky ve gurdjieff'le istanbul'da tanışmış, osmanlı veliahtlarından sabahattin'le dostluk kurmuş, hatta osmanlı hanedanının malları için abd'de şirket kurmuş.

Atatürk'e samsun'a hareket vizesini imzalayan istihbarat subayı olduğunu söylüyor kitabında; uyarmış ama üstlerini "bu kadar subay niye gidiyor yahu anadolu'ya" diye. tarihlerle ilgili sık hatalar yapmış olmasına bakınca titiz bir günlük tutan olmadığını düşünüyor insan ve oryantalizmin wasp ayağından olması nedeniyle yorumları da fazlaca güven uyandırmıyor.

yine de ilginç anlatılanlar. tarihin o günlerinde bu topraklar nasıl da cazibe merkeziymiş. *
muazzez abacı'nın kulaklarda pas bırakmayan çok güzel bir şarkısıdır. sözleri hülya şenkul'a bestesi ruhi birkalır'a aittir. sanatçının kar yangınları isimli albümünde yer almaktadır. bence dinlemeden ölünmemesi gereken şarkılardandır.

tek bir kıvılcımdan yangınlar yaratırdık.
sevdayla tutuşurduk sarılınca.
tanık, geceler tanık.
özlemlerimizde dururdu dünya.
tanık, geceler tanık.

tek bir dakikadan asırlar yaratırdık.
zamanı eritirdik buluşunca.
tanık, ellerin tanık.
avuçlarımızda dururdu dünya.
tanık, ellerin tanık.

kim kuruttu denizleri? kim söndürdü ateşleri?
gün ışımaz oldu.
mahkum geceler.
geceler mahkum
yalnızlığa mahkum.

bir yağmurla söner mi bu ateş?
yeniden döner mi dünya?
nasıl inanırım, nasıl nasıl unutulduğuma?

kışları yaz ederdik, karayı beyaz.
böyle bitemez, olamaz.
olamaz, olamaz, olamaz.

tek bir damlacıktan okyanuslar yaratırdık.
gözyaşı akıtırdık sarılınca.
tanık, gözlerin tanık.
bakışlarımızda dururdu dünya.
tanık, gözlerin tanık.
Eski Türkçe tanuk sözcüğünden evrilmiş olan kelime.
Josh McDowell'ın yazmış olduğu polisiye bir kitaptır.