bugün

eger sınavda beklentilerin cok dısında sorularla karsılasıldıysa,hiç olmazsa bişeyler karalayım hoca belki puan verir pozitif dusuncesidir.en az 10 puan getirir.biraz zekiyse ogrenci edebiyat ve felsefede yetenekli olması da onemli bir etkendir tabi,en azından cabasının karsılıgını alacaktır.
hoca belki insafa gelir de birkaç puan verir umuduyla her öğrencinin rahatlıkla, utanmadan, sıkılmadan en az bir kere yaptığı eylemdir.. umut fakirin ekmeğidir felsefesini hemen her sınavda gösterir bu tip öğrenciler..yararlıdır da..tavsiye ediyoruz..
hocaya karşı sevimli imajı çizmek için yapmıştım ben bunu;

soru : bir iş yerine başvurduğunuzda kendinizi nasıl pazarlarsınız? misyonunuzu ve vizyonunuzu nasıl dile getirirsiniz? *

sen sabah 5'e kadar çalış, sonra hoca "kendini nasıl pazarlarsın?" desin, tepe bir attı tabi. diğer sorulara bir baktım, yok yemedi onlar 5'e kadar boşa çalışmışım belli, bilgi sorularına mal mal bakıyorum, bari bu basit görünüyor diyip daldık cevaplamaya...

cevap : .... (buralarda bir kaç giriş cümlesi, teknik tabirler kullanmaya çalışmaya çalışmak ve devamı)

aslında yükseklerde gözüm yoktur hocam benim. 3 kuruş paraya çalışmak da değil ama tek başıma yaşayabileceğim kadar bir maaş tek amacım olur bir iş için. tabi "iş verenlerde seni bekliyordu sanki" diyebilirsiniz ama kendimi onlara pazarlama (?) yolum yukardaki gibi tutarsa. şimdi güzel olmaz mı, istanbulda yaşıyorsun? 1+1 evde tek yaşıyorsun. evin herşeyini kendin dizayn etmişsin, duvarlarına istediğin posterleri bile asmış oluyorsun. altında güzel olmasa da orta derece bir araba var. ayağını yerden kesse yeter hesabı.

.. (yine bağlamaya çalıştım)

sonuç : 27.

pek beğenmedi galiba. *
kağıda bakmak istemedim iyiki ama. altında hayallerde yaşıyor bazı ibneler ibaresi görseydim yıkılırdım.
batan balığın yan gitmesine aldırmadan derse dair eveleyip geveleyen, hatta yetmezmiş gibi ikinci kağıdı da isteyen öğrenci tipinin vazgeçemediği eylemdir.
soru paragrafsa yaşadınız. paragrafın aynısını bağlaçlarla cümle halinde yazarsınız. daha sonra şöyle ki diyerek bir kaç örnek mıçarsınız. geri çekilip gururla kağıdınıza bakar, diğer soruya gönül rahatlığıyla geçersiniz.
matematik veya fizik gibi işlemler gerektiren bir sınavsa; aradaki bir-iki basit işlem yapılarak sorunun altına soru aynen yazılır.

eğer tarih yazılısıysa bir şey bilmenize zaten gerek yoktur.
soru: x devletinin parçalanma nedenleri:
cevap:
-taht kavgaları
-iç karışıklıklar
-dış tehtitler

soru: osmanlının x'i işgal etmesinin sonuçları?
-toprak bütünlüğü sağlandı
-devletin sınırları genişledi
-devletin stratejik konumu arttı
-stratejik bölgeler ele geçirildi
matematik ve analitik geometri sınavında yaptığım,yapmaya devam ettiğim ve yapacağım olan şey. saçmalamaktan daha ziyade sorunun aynısını yazıyorum genellikle. hocanın insiyatifiyle 25-30 gibi bir puan 85-90 gibi bir sözlüyle karneme 3-4 düşürebiliyorum.

(bkz: tavsiye edilmez,hocaya göre,sonra ters teper,demedi demeyin)
lisede ad - soyad yazdığında 5 puanla başlayan olaya
Allah ne verdiyse artık demek ve yoluna devam etmek
içinden başlamak bitirmenin yarısıdır diye niyet etmek
hiç bir şey bilmiyorsan garip şekiller çizmek ve hocanın bunlardan bir anlam çıkarmasını beklemek
test sınavı ise en mantıklı bulduğun şıkların yanına işaret parmağı şıkkı gösteren 4 parmak kapalı işaret çizmek(bunu yaparak puan alanları tanırım hoca kafa dengi ise tamamdır cepte puan)
soruya göre kendince anlamlar vermek (amaç : kendinden bir şey katmak)
eğer hoca kağıdın doluluğuna bakıyorsa başa mantıklı bir şeyler yazıp sona hocaya hayranlık içeren bir mektup yazmak bu öz geçmişte olabilir.
en son çare olarak
hocanın nabzına göre artık en dip not şeklinde : hocam akşam büyük problemlerim vardı onlarla uğraşmaktan çalışamadım umarım sözlüye kaldırırsınız diyerek " durmak yok yola devam " edasıyla kağıdı teslim etmek
sınav kağıdına bilgi birikiminden ziyade o an içinden sorunun size hissetikleri yazılır.
daha çok deneme tarzı olan bu yazılara not verildiği görülmemiştir.
matematik sorusunu olduğu gibi cevap olarak yazmak. *
Üniversite yıllarında pazarlama dersinde yaptığım eylem. Aralarına pazarlamada bulunan teknik tabirlerden ve konuya benzer sallamasyon örnekleri yazdıktan sonra bir okuyayım dedim, gördüm ki eğer hoca biraz dalgınlıkla okursa lan acaba bu mu cevabı diyebilecek kadar olduğunu düşündüm. * 30 puanlık bir soru olduğunu ve 20 puanı kaptığımı hatırlıyorum. sınavdan ve sonuçtan sonra düşününce aslında iyide yapmışım demiştim .
Din kültürü sınavında; dünya hakkındaki görüşlerini yazın sorusuna

- dünya eğer delikanlı olsaydı, yuvarlak olmazdı, yazabilmektir.
sayısal derslerde cevabı sağdan soldan duyup sonuca ulaşmak için gösterilen çabadır.
Boş vermekten her zaman iyidir hiç değilse bi yerden puan tuttururum dersin sonra aklına gelir test mi lan bu.
yabancı bir ülkede istatistik dersinde hocanın türkçe yazabilirsin evladım onayıni vermesiyle birlikte fener galatasaray maçı oranlari ve günümüze kadar fener galatasaray maç istatistiklerini yazıp hocaya kağıdı vermek.
70 vermişti hoca. hoca anlasa ne yapardı acaba? bu soruyu çok merak ediyorum hala.
laf kalabalığı yapacağınızı adı gibi bilen hocanın tek kağıt kullanacaksınız diye tedbir almasıyla en aza indirgenir. (bkz: ingirgemiş saçmalıklar)
eğer iyi bir öğrenciyseniz fakat matematik gibi bir dersten anlamıyorsanız, birazda hoca sizi seviyorsa, lise 3 mat sorularını lise 1 mat'a göre cevaplarsanız, 60 alma ihtimaliniz çok yüksek. *
buradan sayın mario hocama sevgiler saygılar.

(bkz: btml)
saçmalamak bazen işe yarayabiliyor.
edebiyat dersinden böyle geçmiştim.

hoca sormuş;
"nazım hikmet kimdir? edebi kişiliğini anlatınız."
ben öyle cevaplar vermiştim ki, soruda nazım hikmet yerine cemal süreyya
yazsanız bile cevap tıpa tıp tutardı.

"nazım hikmet, türk edebiyatında çok önemli bir yere sahiptir. "toplum için sanat" düşüncesiyle yazılar kaleme almıştır. ayrıca "sanat için sanat" düşüncesiyle de eser vermiştir.(yok artık!)

çeşitli alanlarda eser vermiştir. şiir, roman gibi.(inanılmaz!) elbette bir yazar tek bir edebi türde yazamaz değil mi? o da kaleminin gücüyle çok çeşitli türerde yazmıştır. hatta yazmaya günlüklerle başladığı rivayet edilir.(siktir lan atma)"
benim hic ugrasmak zorunda olmadigim durum. ne gerek var arkadas sacmalamaya lisemi burasi agliyalim hocam beni kurtar diye. aliyoruz 0 bakiyoruz keyfimize.
8. sınıfta sırf kağıt boş kalmasın diye soruların aynısını sınav kağıdının arkasına yazmıştım hoca belki puan verir diye.
ibne hoca sözlüyede sıfır vermişti.
eğitim sistemimizdeki "boş kağıt vermek disiplin suçudur" denilen lanet olasıca madde yüzünden yapılmak zorunda kalınan eylem.
(bkz: battı balık yan gider)
edebiyat sınavlarında hep işe yarayandır. alacağınız puan hocanın sizi sevmesiyle doğru orantılıdır.
ayrıca bazı hocaların sınav kağıdını okumadığını kanıtlar.
bir din sınavında soruların çoğunu boş bırakıp iki sayfa hazreti ömerin tarihin ilk komünisti olduğunu ve laik islam devletini anlatmıştım. hoca heralde sınav kağıdına iliştrilmiş bir a4 dolusu yazı da görünce okumayıp 100 vermişti. *
9. sınıf, tarih sınavı. Soru: "Büyük iskenderin anadolu'da kurduğu medeniyetin adı" Arkadaşın cevabı:"Kebap" Yaşanmıştır efendim. Sonra hoca puanları okurken özellikle bu kağıdı çıkarıp yarıla yarıla diğer arkadaşlarla paylaşmış ve bunu yazan öğrenciyi tebrik etmiştir.
"sıçtım tüyü nereye dikiyim?" demektir. bilmiyorsan boş vereceksin. saçma sapan cevaba puan veren öğretmen; en az ottan boktan puan kıran öğretmen kadar aptaldır.