bugün

Zorlama gibi görünen hiç birşeyin tadı tuzu olmuyor. Lütfedip verilen değer değer değil. Ne olduğunu niye olduğunu sorguluyorsa insan huzuru da anlamı da kalmıyor.
Hayatı boyunca etrafına eziyet etmiş, her türlü kaprisini bir şekilde insanlara çektirmiş, kendini el üstünde tutan insana denk gelmiş tiplerin sağda solda motto paylaşmasına uyuz oluyorum.
Sen zaten bir bok yapmamışsın ki bana akıl veresin. Şükrediyormuş bok! eder!

Sen hayatta bir şey başarmadın sana her şey sunuldu.

Bir akıl verilecekse ben veririm çünkü ben savaştım ve sahip olduğum durumu savaşla kazandım.

Neyse sakinim.
en güzel sözlerim, henüz söylemediklerim.
Ciddi ciddi ülkenin ekonomisinin düzeleceğini düşünenler varmış lan.
Sözlüğü bu sefer tamamen bırakacağım sanirim.
Amma ağlaklar var yahu, biraz güçlü olun, ilgi peşinde koşmayın..
görsel
Babamın ne kadar güzel yemek yaptığını göremediğin için çok üzgünüm. Pilavda bu kadar ustalaşmasını göremediğin için. Seni her gün daha çok özlüyorum. Ağlamaklıyım boğazım düğüm düğüm.
Bugün çok gülme tuttu, yarın kesin bir şey olacak.
insanları üzmeme konusunu rafa kaldırıyorum. Şimdiye kadar kendime vermediğim değeri başkalarına vererek kendime haksızlık yaptım. Ancak bu gün benim için milat olsun.
Bugün 11 Nisan 2022 Pazartesi. Hava, bulunduğum muhitte az bulutlu ve serin. Emekçiler ve memurlar mesailerine başladılar. Öğrenciler sınıflarında ilim öğrenmek ile meşgul. Sahur sonrasında uykuya dalıp hala uyuyan, kendine ya da aile bireylerine kahvaltı hazırlayan insanlarda var. Hepsine iyilik, güzellik.
Kötü ve zalimlere tez zamanda akıl fikir.

Kutuplardan basık, ekvatordan şişkince olan bu gezegen her zaman adil değildir. Binbir türlü haksızlığa, şiddete tanıklık edersiniz. Belki de dayanamazsınız. Dünya zalimlerin cirit attığı bir gezegen olmasın, kimsenin canı yanmasın istersiniz. Kurulu düzenin köleleri vardır. Bazıları bu kölelerin başı olabilme ihtimali ile köleliği canla başla idame ettirir. Siz birazda onlar için üzülürsünüz. Birazda onlara hüzünlenirsiniz.

insanlar coğrafyadan coğrafyaya değişir. Denize yakın, metropolden uzak, çöl ya da dağlar insanların değişmesine sebep değildir. Sebep kurulu düzendir. Shakespeare’in “Olmak ya da olmamak” sözünde düzen size müsade ettiği kadar olursunuz, sınırları vardır. Çünkü siz bu gezegene adım atmadan önce düzen kurulmuştur. Bazen olmamayı isterseniz, bu bazendir. Bazen olur öyle şeyler.

Bu coğrafyadan coğrafyaya değişen insan profillerinde bazıları haksızlıklara karşıdır. Bazılarıda bazı haksızlıklara karşıdır. O bazıları farkında olmadan zalimin zulmüne ortak olurlar. Statüko sizin belirlediği haksızlıklara karşı durmanızı ister. Siz bunların neresinde duracağınızı bazen karıştırırsınız. Kazanan her zaman statükodur. insanın dini, dili ve rengi haktan yana anlayışlarda etkilidir. Görmezden gelmeniz istenir bazı şeyleri. Ne bu deveyi güdebilir ne de bu diyardan gidebilirsiniz. Siz yine bir şeyler için üzülürsünüz. Üzüntü belkide düzenin pek umrunda olmadığı için çoğunluk tarafından rahatlıkla yaşanan bir duygudur.

Her şeye ve herkese rağmen “Dünyayı güzellik kurtaracak. Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.”
görsel

Tam olarak böyleyim, sımkısı sarıldım yaşama ancak amaçlarım ve isteklerim sanki doğru yolda değilmişim gibi bir kurgu oluşturuyor zihnimde.
zaten istemedikleri şeyi söylemek zorunda olmayan yazarların istedikleri her şeyi zilyon başlık altına girdikten sonra bir de buraya gelip "söylemek istediklerim bunlardır" diyerek dikkat mi çekmek istemektedirler acaba. Bu başlık altına girilen entryler aslında hiç bir başlık altına giremeyecek kadar asil mi bilgilerdir. Ayrıca bu başlığı ve altındaki girileri eleştiren birinin bu fikirlerini eleştirdiği aynı başlık altında açması bir nevi mantığa bürünme psikolojisinin neticesi olma ihtimali yok mudur? bence vardır. hadi ordan.
para lazım. daha çok para. en çok para lazım. hep para lazım. para.
Bozuk saat bile günde bir defa doğruyu gösterirken insanların yanlışlarını doğru görmesi ve ufak tek bir doğru yapmaya çalışmaması kadar saçma bir şey görmedim.
özlemek yaşamaktan da hazinmiş.
evim arabam var diyooor.
olm o ne lan evlilik programı mı burası aq.
Büyük günahlar birbirini kovalar, pislikler birbirini kovalayarak daha büyük günahlara dönüşür ve temiz ile pislik bir arada durmaz değil mi ? Tanrım bu lanet düzende bana yardım et.
olm saçma-sapan, mantıklı-mantıksız, ağzına geldiği gibi anlamsız cümleler kurarak, kurgudan g.tten neyin uydurup hikayeler anlatarak düşüyor mu doğruyu söyleyin. valla ben bıktım ya, yıllardır milleti eleştire eleştire müptezel olduk lan. düşmüyosa bak, son canım kaldı ona göre.
Tanrının bana inanmadığını anladığım gün ona inanmayı bıraktım. Karşılığı olmayan hiçbir şeye tahammülüm yok.
Yorgunum a dostlar. Çok çok insanlarla çok çık konuşmak ve anlaşılmak istiyorum ama bir yandan da huzura ihtiyacım var ama çok insan ve çok huzur çelişiyor.
Yarın izinliyim, 1 dal sigarası olan var mı içip yatmak istiyorum.
Yarayı açan da dağlayan da aynıdır. Şifa da ondan gelir, bela da. Hangisine üzülüp sevinmeli, kestirilemiyor doğrusu. Yüklerin ardındaki aciz bedeni eğilip bükülüyor, sendeleyip duruyor düşmemek için; gel gör ki yine de asi başı akıllanmaz, hep dik tutulmaya çalışılıyor. Karşısında kim var sanıyorsa artık. Çimen mi olmalı mütevazi, ağaç mı olmalı heybetli ve asi... Hava atılmak istenen dengin olsa tamam da... Sırça köşkünden çıkarıp, ortalık yere atılmalı nefs denen kepaze. Yırtıcı hayvan bile doyduğunda el sürmez doğa ananın masum çocuklarına. Oysa içimizdeki azgınlığın gözü ne aş ekmek görüyor, ne edep erkân. Arın artık kibrinden. Susmayacak isen hak aşkına yap, riya için değil!
Çok sevdiğim bir şarkının cümleleri gibiyim bugün . Türkçesini yazmak daha doğru olur sanırım .

Yorgunum ve kızgınım ama birinin olması gerekiyordu .
Yıllardır homoseksüellik deneyimim var ama hala 'erkek arkadaşın var mı' 'aaa neden evlenmek istemiyorsun' 'hadi hadi vardır birileri' 'nasıl bir erkek istersin kriterlerin neler' gibi sohbet, muhabbet soruları beni aşırrı geriyor. Yalan söylemek ayrı geriyor yalan söylemek istememek ve herkes hetero mu ulan diye çemkirmek istemek ayrı geriyor. Bugünkü derdim buydu arkadaşlar. Her ortamda illa birileri soruyor bu soruları çok canımı sıkıyor.
güncel Önemli Başlıklar