bugün

dün gece köpek çeteleri aralarında çatışma yaşandı. sabaha kadar köpek kankim aklımdaydı, olası bir çatışmada kendini koruması mümkün değildi. servis durağına gidene kadar göremedim son anda karşıma çıktı salak görünmez taklidi yaptı yine.
pazartesiye isyanımız var ama ayırt etmeden her pazartesiye. günahı pazarın ertesi olmasıdır.
hayatta aslan karşı cinse yakınlık dereceniz ne olursa olsun onun hemcinsiyle ilgili birşeyler anlatmayın ya da bahsetmeyin. yani konuştuğunuz kızlar kızları, erkekler de erkekleri duymak dinlemek istemez. ne anneniz ister elin kızını duymayı ne babanız ister elin oğlunu duymayı, ne arkadaşınız ne de hiç kimse.
yani demem o ki salak salak davranmayın.
Fazla cips yemem. Nadiren alırım. O zamanlarda da yeşil paketlisini seçerim. Bugün altındaki turuncu paketlisini gördüm. Hiçbir şey hissetmedim. Aldım. Biraz önce çay içerken paketi çevirdiğimde birden sanki nefesim tutuldu kendi kendine. Yarım saniye belki. Ön yüzünğ görünce değişik oldum. Hatırladım ki 10 yaşımdan beri yemiyorum. 10 yaşımda da haftasonu bir gün dershaneye gittiğimde, bunun küçük paketlerini alırdım. Ece'yle beraber. Harçlığımızın yarısıyla bu turuncu veya yeşil cips, yarısıyla meyve suyu veya kola. Alır teneffüste yerdik. O zaman cipse ulaşım böyle kolay değildi, özellikle benim için. En iyi arkadaşımla en sevdiğim abur cuburu yiyip sohbet etmenin keyfi başkaydı. Bilerek değil, tesadüfen 10 yaşımdan beri bir türlü yememişim bu turuncu paketlisini. Ya da yedim ama işte aklıma ilk defa geldi o 14 yıl önceki zamanlar. 14 mü? Yazarken hesapladım. 14 yıl mı?
O senenin yazında barış akarsu vefat etti. Ece ne üzülmüştür dedim. ikimiz severdik barış akarsu'yu. Konuşurduk hakkında. Ama telefonumuz yok tabi 10 yaşındayız. Sosyal medya da yok. Yazın bitmesini bekledim anlatacaklarımı biriktirerek. Barış akarsu da vardı içinde. Yaz bitti. Sınıfa girdim. Sınıfta sevilen biriydim. En arkanın bir önüne oturdum. Yanıma oturmak isteyen arkadaşlarım bana soruyordu önce. Nezaketen fark etmez diyordum ama ece'yi bekliyordum tabi. işte biri kalkıyor diğeri oturuyor. Ece gelmedi henüz. Büşra dedi ki yanımdakine, orası Ece'nin yeri, kalksana. Ben dedim ki, ece gelince oturur ya. Gelene kadar otursun dedim. Büşra yüzüme garip baktı. O zamanlar okula bir hafta geç giderdim mecbur. Yine benden önce w hafta geçmişti sınıfta. Büşra yüzüme garip baktı. Bir şey demedi. Ece gelmedi. Barış akarsu'nun vefatını anlatacağım ece, aynı yaz vefat etmiş. Benden daha çok başı ağrıyan biri varsa o ece'ydi. Aniden başında tümör çıkmış yazın. Vefat etmiş. Öğretmen yanıma oturdu, söyledi. Gülümseyip "tamam" dedim. Ne ağladım ne bir tepki verdim. Sonra eve gittim. Anneme duygusuzca söyledim. Umursamazmış gibi. Sonra kardeşimle kavga ettim. Kardeşim saçımı çekti. Acımadı. Belki biraz. 1 saat ağladım. Acımayan saçım için. Aslında ece için.
Bazen kırmızı montlu birini görünce umutla bakardım. Çocukluk işte, dizilerdeki gibi ailesi saklamıştır belki diyordum. Facebookla tanıştığımda ismini soyismini arattım. Ne amaçla bilmem. Cüzdanımda durur Ece'nin fotoğrafı. 14 yıl geçti. Eskisi gibi gördüğümde dakikalarca bakakalıp düşüncelere dalmam. Yine de o turuncu cips paketini görünce, bir an nefesim tutulunca yazmak istedim işte.
"En sevdiğim arkadaşımla, en sevdiğim abur cuburu yemek" sözü bana yabancı şimdi. Birçok yakın, çok yakın, kardeşim dediğim arkadaşım oldu. Hepsiyle hayat işte, yollarımız ayrıldı illa. Ayrılır tabi. Ece'den başka hiçbir arkadaşımla ne aynı dershane, ne aynı lise, ne üniversite hatta aynı şehre bile denk gelmemişim. Bu önemli bir detay değil tabi. Tesadüf ayrıca.
Az önce salak yerine konduğumu öğrendim.

Su uc günlük dünyada alt tarafı dürüst yaşayacaksınız. Bak gercekten zor değil ya. Bir insanin karsisina gecip ya tontirik bak aslinda bole demek zor degil. Ben 26 yaşında okumus, is sahibi, kadinim ya. Küçük hesaplar yapıp taktiksel ilerlemedigim icin mi kendinizi zeki saniyorsunuz. Cok sinirleniyim bak ne yazsam bos.
Uzun zamandır üzerinde düşündüğüm bir şey var ki hâlâ düşünmeyi sonlandırmış olduğumu sanmıyorum neyse burası sizi ilgilendirmez de şeyi fark ettim bir insanı hiç olmamış gibi görmek bile aslında varlığını hep kabul etmek demek. Adını anmamak, anıları yok saymaya çalışmak, başka şeylerle uğraşıp günü atlatmaya çalışmak bile aslında her an onu hatırlamakmış. Hep onunla yaşamak...
alevay kişisinin burası sizi ilgilendirmez dediği kısmı merak etmeye başladım, keşke hiç okumasaydım da başıma bu gelmeseydi.
Darbukalı dansözlü rakı ortamına düşmem lazım..
Bu akşam yine sesli okuycam. Sabırsızlandığjnızı biliyorum. Ya tamam erkenden atarım darlamayınn.
Para Her şey değildir, ama çok şeydir.
cidden duyduklarım doğruysa mutluluktan bayılırım.
Terapistim bana yas durumundan çıkıp günlük aktivitelerine geri dönmelisin diyor. Yoksa hep bu durumun süreceğini söylüyor. Hayır gerçekten bunu söylemek için terapist olmaya gerek var mı? Lan işe yaramıyor işte iki haftadır aynı yerde sayıyoruz. Günlük işleyişim okul falan hiç sekteye uğramadı zaten üstüne koca bir kitap yazdım iki makale kazandırdım bilim dünyasına lan dışardan her şey normal yani hatta mükemmel duruyor.
her seni seviyorum diyene elde hıyarla koşmamak lazım işte. inanmayın aga. örneğin sözlükten bir yazar şöyle seviyorum böyle ölüyorum diye aylardır burada kafa ütülüyor şimdi gelmiş ben onu istemiyormuşum biraz mutluluk ve heyecan istiyormuşum aslında diyor. basit mi ulan bu kadar? 10 yaşında ilgi bekleyen çocuk musunuz.
isyanım var, çok soğuk ulan çok. soğuktan kanım dolaşmayı falan bıraktı galiba, gerçekten çok mağdurum. burnum bile üşüyor, ne yapayım evin içinde kar maskesi mi takayım ya...
Dozunda mutluluk cennetin provasıymış.
Günaydın
Kanatları ruhunda olan kişi muhabbet kuşu değil miydi ya.
Çok hastayım sözlük, ölücem. 1 haftalık ömrüm kaldı. Neyse insan hastayken şefkate çok ihtiyaç duyuyor ama maalesef kalkıp bitki çayımı da kendim yaptım. Hayat bizi büyük insan yaptı napalım. Neyse korona değilim gerçi olsam da ne fark eder elli kere oldum. Saç okşayan bir makine yok mu ya gelip başımı okşasın bir de arada güzel sözler de söylerse süper olur.
Doğarken de yaşarken de ölürken de yanlızsın aga.
ayak yalamak istiyorum.
gencecik bir insanın ve ailesinin bundan sonraki hayatını tamamen değiştirebilecek iki cümle dudaklarımın arasında. eğer o iki cümle dudaklarımdan dökülürse genç bir insan cinayet dahi işleyebilir. bildiğim her şeyi söylemem için üzerimde döndürülen manipülasyonu o genç insan ve ailesine verdiğim değerin ağırlığı bastırıyor. eğer bir gün olur da benim bildiklerimi başkalarından duyar da neden söylemedin diye sorarsan sana burayı okutacağım k. sana hiçbir şey söyleyemediğim için özür dilerim, şimdi sen benim senden nefret ettiğimi düşünüyorsun. böyle düşünmen şimdilik daha iyi. senin için de benim için de. ama şunu bil, duyduklarımın hiçbiri benim için bir şey ifade etmiyor. ben herkesi tanıyorum, seni de tanıyorum. bu duygu çok ağır, bir insan hakkındaki karalamalara karşı gönlünce cevap verememek de çok ağır bilip susmak zorunda kalmak da. özür dilerim.
Her şeye rağmen yine de yanında olmak istediğim, bana ihtiyacı olduğunu hissettiğim insanlar var. Salaklığıma tüküreyim ki kimsenin kimseye ihtiyacı falan yok. N'olur olmasın. Bunun vicdanıyla yaşamak zor vesselam.
sonra, unutmaya yüz tuttuğun bir ses, bir koku, belleğinin diplerinden kopup gelen bir anı, bir görüntü, saniyenin binde biri hızında, sanki bir şimşek gibi çakıp geçen bir imge, şarkıda geçen bir söz, sana onu hatırlatan bir kelime, böyle utanmadan, sıkılmadan, canın acırmış diye aldırmadan, fütursuzca gelip, unutmak için yaptığın her şeyi silip atıyor ya, onca yıl verdiğin emek bir salisede yok olup, senelerce öncesine dönüyorsun ya, istiyorum ki o an ölüvereyim! insan olduğuma, bir belleğim olduğuna işte o zaman çok üzülüyorum.
Başıma bir şey gelmeyecekse büyük memeleri hiç çekici bulmuyorum.

Kıza bakıyorsun, için eriyecek kadar güzel ama memeler kafasıyla aynı ebatta.

Şahsi kanaatim limon memeli kızlar daha çekici.

Bu da içimde kalmadı çoğşükür.

Edit: portakal da olabilir.
Kendimi değiştirmemek için direniyorum. Konforumdan çıkmamak için direniyorum. Akıllı olmalıyım ama hala salak salaj hareket ediyorum.
Bugün 2 aydır haber beklediğim şirketten olumlu bir dönüş aldım. Bunun öncesi de vardı tabi ki. Yeni bir yola çıkmıştım ve bir sene içinde bununla ilgili çok çalışmıştım. Gerek fiziksel gerekse psikolojik açıdan çok zor geçmişti. Bunlar başımdan geçerken yanımda hep sevgilim vardı. Ve biz bu aralar biraz tartıştığımız için konuşmuyoruz. Dün biraz konuşmaya çalıştık ama yine kaldığımız yerden başladığımız için konuyu tekrar kapattık. Sanırım benimle konuşmak da istemiyor. Ben de sıkmak istemiyorum. Halbuki en çok onunla paylaşmak istedim bu haberi. Anlayacağınız mutluluğum da kursağımda kaldı.
Neyse bu gece benden bu kadar. iyi geceler sözlük.