Ben daha fazla sevdiğim insanların kaybını yaşamak istemiyorum. Bu acıyla daha fazla sınanmak istemiyorum, sevdiklerimin acı çektiğini görmek istemiyorum. Keşke her şey istemekle olsa diyeceksiniz evet ama belki erken yoruldum, belki eskisi kadar güçlü değilim. Dik durmaktan yoruldum, kimseye de yaslanmak istemem bu yükü veremem kimseye.
Dilim dönse bir kelamım var idi, yüreğime bastı yol etti beni.. evet, acıklı. Bugün de böyle olsun.
Nice yıllara!

https://youtu.be/wTWiqcIsmAI
Kimi konuları bilmek, insana çok büyük yükler getirir.
Anlatamazsınız. Sadece siz taşırsınız onu ve mezara kadar taşımanız gerekir.
Çünkü sorumluluğu o kadar büyüktür ki...Ölüm kimi zaman ensenizde gezer ama bunu dahi anlatmamanız gerekir.
görsel
Çok şiddetli olmayan psikolojisi Problemli insana içinde bulunduğu durumun anlamsızlığı ve aşılır olduğunu söylemek onun problemini önemsiyor gibi olmaktan daha fazla yarar sağar kişiye.

Biz büyük, küçük, anlamı, anlamsız insana ilişkin tüm problemlerde kişinin yanında olmanın onun psikolojik durumunu anladığımızı ve içselleştirdiğimizi ifade etmenin iyi olan, iyi gelen olduğunu düşündük. aslında bu türden bir davranış, kişinin üstüne düşüş onu daha hasta hissettiriyor. Bunun yerine durumun iyileştirilebilir olduğuna dair verilen mantıklı önermeler insanı daha çok rahatlatıyor. Zaten bu psikolojideki insanlar normalde uygun düşünmedikleri için problem yaşıyorlar ve normale uygun olmak içim çabalıyorlar. Bunun üstüne, evet sen problemlisin ama senin yanındayız gibi bir tavır insanı normal olmadan alıkoyuyor.

Kafamın normal olduğu ve iyi hissettiğim bir gün yakın bir arkadaşım bu ben yanındayım tavrını gösterdi ve pazar günü öleceğini bilsen ne yapardın dedi. Sanırım bütün sevdiklerime sarılırdım ve öperdim. Üzülürdüm çünkü uzun zaman sonra yeni yeni keyiflenmeye başladığımı söyledim. Bunun üzerine hmm intihar gibi bir düşüncen olmadığını duyduğuma sevindim dedi. içimden bu kadar mı umutsuz bir vaka gibi görünüyorum dedi. Psikolojisi bozuk insana intiharı düşünüyor musun, bugün nasıl hissediyorsun gibi sorular sorulmaz. Zaten intihar edecek insanı anlarsınız. Son zamanlarda eylemde olmayı, sorumluluklarını yerine getirmeyi bırakır, ölümden ve yaşamın katlanılmaz oluşundan, ümitsizlikten yakınır, her duruma olumsuz bakar.

Yani söylemek istediğim şu, eğer psikolojik olarak zor zamanlar geçiriyorsanız bunu insanlara söylemek bir ilgiyi doğurtacak ve bu ilgi sizi olduğunuzdan da hasta hissettirecek bu yüzden psikiyatriste gidin ve kafanızla baş başa kalın çünkü sizi sizin gibi olmayan hiçkimse anlamaz ve iyi gelmez. Eğer çevrenizde psikolojik problemleri olan varsa onu psikiyatriste gitme konusunda ikna edin ve ona hasta gibi davranmayın.
Bugün arkadaşımın 3. Evre deri lenfoması teşhisi konduğu, terapi aldığı ve saçlarının döküldüğünü öğrendim. Bir zamanlar aramız iyiydi ama sonra koptu ilişkiler. Çok atik, çok enerjik ve pozitif, eğlenceli biri.Milli badmintoncu ve başarılı. Şimdi dışarı çıkmıyor evde vakit geçiriyormuş. Sevdiği sporu da yapamıyor. Okulu uzamış sağlık sorunlarından. 21 yaşında. Nasıl kaldırıyor tüm bu olanları bilmiyorum. Bana Bursa’yı gezdir, eskisi gibi felsefe sorularından sor dedi. Ne güzelliğim kaldı ne sağlığım diyor. Bok gibi hissettim o bunları söylerken. Derdimi si.iyim dedim. Ayıp geldim kendime.
görsel
görsel
her kirlenen tabağı, çatalı vs her neyse anında yıkamazsam içim rahat etmiyor.
görsel
görsel
Hayatımın en kötü üç gününü geçirdim, yeni hayatımın ilk günü üç gün önce başladı. Babam hala yoğun bakımda ve çaresizlik korku belirsizliklerle dolu bir his yumağının içindeyim. Hiç dertsiz kalmıyoruz insanoğlu olarak, ama dert gibi dertler gelmeden anlaşılmıyormuş şükür sebebi sayılacak, mutsuzlukların çaresizliklerin olmayışı. Hepinizin dualarına ve iyi dileklerine ihtiyacım var.

2 gün sonra gelen edit: babamı bugün yoğun bakımdan çıkardık, mesaj atan, iyi dilekte bulunan herkese teşekkür ederim.
Dünyanın her şeyi yalan...
Dün birlikte oturduğun, konuştuğun, güldüğün insanların birer birer gitmesi, bunun en büyük kanıtı...
Niçin yoruyoruz ki kendimizi, niye bu kadar hırslıyız, niye gözümüz doymuyor?
Son bir avuç toprak...
Ne mal mülk kalıyor geride ne de sesler, gülüşler, üzülüşler...
Geriye kalan birkaç hatıra ve iyiliklerin adı...
iyi bayramlar kobra nejdet.
görsel
queen is back the town.
Din, önermeleriyle ilke edindiğiniz yargılarının doğru ve yanlışlığını kolay ayırt edebileceğiniz bir olgu. Hayatınıza ilkeleriyle şekil verdiğiniz ahlak ve kabullerinizi ona dayandırdığınız olgunun ne olduğunu anlamak için 6-7 ay dinler tarihi ve olaylara ilişkin bilimin açıklamalarını okumanız yeterli. Hayatınızın yanlışını düzeltmek için 6-7 ay inanca kafa yormak çok mu zor. Değmeyecek şey mi. Düşünmeyen insan insan olmaktan eksik gibi geliyor. Çok basit sadece objektif düşüneceksin. insanların yanlışa sırf uydurma kitaplarına aykırı diye yanlış dememesine sinirleniyorum. Sinirlendiğim bu salaklık hali.

Hadi o kadar salaksınız. Bu yüzyılda Nasıl aptal kalmayı beceriyorsunuz bilmiyorum ama hiç mi çevrenizdeki mantıklı açıklamalar kafanızı kurcalamıyor? Hiç mi düşünmüyorsunuz. Bu kadar mı körelttiniz bu düşünme yetinizi.

Özetle şu, özellikle başta din olmak üzere mantıksız ve radikal olan her türden şeyden nefret ediyorum.
Bugün kendimi çok halsiz hissediyorum ve canım hiçbir şey yapmak istemiyor.
"rastgele çekildiğimiz fotoğraflar daha güzel çıkıyor, tıpkı tesadüfen tanıştığımız insanlar gibi."

ara güler e ait olan bu sözler o kadar manalı ve doğru ki sadece bahsettiği gibi fotoğraflar veya insanlar için değil hayatın başka birçok noktasında da geçerli.

Aşağıda paylaşacağım andre gide ye ait olan cümlelerle bunu desteklemek istiyorum:

''sözler gerçek kıymetini kıymeti önemsemeyince kazanırlar; kişi, bir zaman kendini unuttuğu sıradaki kadar gösteremez varlığını. kendini düşünen kendini engeller. güzel olduğunu unuttuğu zamanki kadar hiçbir zaman hayran kalmam güzelliğe."
Yalnız yaşamayi sevip de yalniz uyumayı sevemiyorum.
Biri var hayatıma dahil ettiğim. Tek sorun şu; benim içimde ona dair bastıramadığım bir öfke oluştu. Ne zaman konuşsak ya da yazışsak o öfke patlıyor. Durduk yere bunu yapmam imkânsiz ve ben bu öfkenin sebebini bilmiyorum.
öz güvenim tavan şu sıralar. Bi olumlu ruh halindeyim, aşağı çekmek isteyenlerin de ağzına sıçtım en son. Ne biliyim lan, yolunda gidiyor işler.
Siz siz olun hayatınıza aldığınız insanın öncelkile kimliğine bakın evli mi bekar mı diye. Yoksa benim gibi 1.5 sene kandırılır ve uyutulursunuz. Elinizde ümitlerle, evinize hayal ederek aldığınız eşyalarla, kırık bi kalple duvara gözlerinizi dikip ağlayarak gününüzü geçirirsiniz.
bizim toplumumuz aydınından cahiline kadar kötülük, nefret ve hınç dolu insanlardan oluşuyor bu kabul edilmeli. insanlar sanki üzerlerindeki stresi atmak adına gereksiz bir sebep arıyorlar da buldukları en küçük detayda saldırıya geçiyorlar gibi değiller mi?
5 gunlugune izin almistim. Hesabimdan yanlislikla cikis yapinca giremedim. Bugun girince ne goreyim. Kesin mesaj atan, merak eden olur sanmistim kimse yokmus hüü.