bugün

Bugün küçük tost ekmeği üzerinde maşayla gezdirilmiş ve içinde yer yer tavuk parçalarının da bulunduğu tavuk döner ve ayrana 20 lira verdim ki normal bir insanın bile doyabilmesi için bundan 3 tane yemesi lazım. Çok değil daha geçtiğimiz yaz aynı yerde bir bütün ekmeğe yapılmış ve içinde kızartmasından turşusuna her şeyin olduğu döneri 20 liraya yiyordum. Hayır bir de rahat rahat evde yiyeyim diye paket yapmasını söyledim avuç içi kadar şeyi elime verince zoruma gitti söve söve geldim.
Daireden çıkıyorum, yani taşınıyorum - ve alt ve üst kattaki komşulara veda parti düzenleyeceğimi, gürültünün fazla olabileceğini, kusura bakmamalarını rica ediyorum.

Komşularımı tanıdığım felan yok Zira binada 120den fazla daire var. Kapıyı açan erkekse lafı kısa kesip uzuyorum. Kapıyı açan bayan ise partiye onu da davet ediyorum.

(bkz: Bir taşla iki kuş)
Öncelikle merhaba sevgili sözlük.. en son sana yazmamın üstünden neredeyse 10 yıl geçti. Çok uzun bi zaman değil mi...
Nerden esti dersen bilmiyorum inan içimden geldi birden. Çok yaşlandım.
Gerçekten çok yaşlandım, 31 yaşındayım artık. Eski yazdıklarıma baktım da 20li yaşlarında bir çıtırdan orta yaşlı bir kadına dönüşmüşüm baya tuaf..
Ayrıca evlendim iki tane de çocuğum var. Şoktasın biliyorum ama valla öyle oldu. Aslında çok da evlenecek biri değildim ama aşık oldum inanır mısın, tekrar gözümü kör edecek kadar aşık oldum ve dedim ki işte bu ben bu adamın yanında sadece dursam yeter varlığı beni mutlu etmeye yetiyor, bir şey yapmasına bile gerek yok dedim.... Sonrası tam bir fiyasko ama olsun. Bana göre dünyanın en güzel veletleri olan iki tane bıcırığım var. Bu konuda mütevazi olamayacağım çünkü bakmaya doyamıyorum öyle fena bir şeyler *
10 yıldır aynı yerde çalışıyordum. 1buçuk ay önce ayrıldım. Bu benim için radikal bir karar oldu. Diceksin ki hayatındaki atraksiyonun içine edim haklısın ama gerçekten bu yani. Bu kadar sıkıcı bir insana dönüştüm. Aslında ben bambaşka bir insan oldum anne olmak zaten insanı acayip değiştiren bir şey. 28 yaşıma kadar çocuk yaşadım. Ne zaman çocuğum oldu işte o zaman büyüdüm diyebilirim. Bir de çocuk öyle bir şey ki hayatının tamamı, aslında ortada senin hayatın da kalmıyor da neyse.. Tuvalete gitmek bir insanın hayatında lüks olmuş ise duşa girmekse tarifi mümkün olmayacak kadar mutluluk veriyorsa lüksünün lüksü yani.. işte orda sen annesin artık insan değilsin. Çok zor ama çok güzel tabi. Baya karışık anlayacağın. Çok kilo aldım hayatımdaki en büyük handikap şuanda bu.
hamileliklerimde 30 kilo aldım 30.. Yuh diyebilirsin hakkındır ama aldım. 58 kilodan 90a çıktım ilkinde sonra 67ye düştüm tekrar hamile kaldım, yine 90lara çıktım derken şuan tam 80 kiloyum. Bıcırık kızım şuanda tam 7 aylık ve kilo veremiyorum.
Yaşlandım ben gerçekten yaşlandım. Ama yıllar sonra eski bir dostumu görmüşüm gibi iyi geldi sana yazmak o hayalleri olan 20 yaşındaki çıtır kızı hatırladım...
hişbirini sevmiyorum.
kaybettim .
sıla'nın zamanında şarkısında kendimi buluyorum.
Delinin birine çattım sözlükte . Tuhaf muhaf ama iyi de oldu bana . iyi de geldi .
Yükselen burcumun başak burcu olduğunu öğrendim.
italyancamda ilerleme var. birkaç hafta öncesine kadar ortalama bir günde %99 ingilizce kullanır ancak %1 kadar italyanca kullanırdım. onlar da selam, naber, görüşüz, teşekkürler falandı. bugün bu oran %90'a %10 falan oldu. biraz birşeyler konuştum. mesela sabah otobüs durağında adamın biri geçecek otobüsü sordu. anlamadım, yavaş konuşabilir misiniz? dedim. yavaş konuşunca anlayıp cevapladım. wp'taki iş grubundaki italyanca muhabbetlere katıldım. akşam eve dönerken de bizimkilerle vedalaşırken ayaküstü üç beş laf ettik. allah var, italyan insanı cana yakın. yardımcı oluyorlar. senin anlayacağın gibi konuşuyorlar. bunu mesela bir fransızdan ya da ingilizden göremezsin. sırf anlama diye daha da ağdalı konuşanlar var. neyse, 1 senede akıcı italyanca okuma/konuşma/yazma hedefim sürüyor.
Ne kadar ilgilenirsem ilgileneyim ne kadar değer verirsem vereyim zor günümde hiç karşılığını alamıyorum. Bazen bir gülüş bir küçük güzel iltifat o kadar da güzel olur ki benden hep esirgediler bunu.
Her yere yaz gelmiş de bir tek ben sonbaharım gibi hissediyorum kendimi, yüzlerce yemyeşil ağacın arasında tupturuncu yapraklarım sürekli gözyaşları gibi dökülüyor, ne bu duruma devam edebilecek ne değiştirebilecek gücü bulabiliyorum kendimde.

Bir şeyler sürekli değişiyor, ben hep geride kalıyorum.
ben aslında zenci değilim, evet.
avuçlarından öptüğünüz insanları üzmeyin sakın. gittikleri zaman izleri asla silinmiyor.
ben aslında evlilik meraklısı biri değilim ama üzerime yapıştı amk.
sabah kalktığımda pişman olmayacağımı bilsem çok şey yazıcam aslında.
Yukarıdakinden.

Kısa ve net.
Buradan bir yazar var.

Ciddi anlamda merak ediyorum onu. Ne sever, ne yer, ne zaman uyur, ne yapar, hayatı nasıl, gerçekten mutlu mu vesaire vesaire...

E tabii bu bir itiraf, kalsın böyle.
Eski kullandığım sözlükte ortalıgı karıştırdım ve yeteri kadar ilgi göremedigim için buraya geldim. Küçükken ailelerimizin onunla oynama dedigi kötü çocuk benim. Günahım.
Güçsüzüm ben yahu.

Bildiğin güçsüz ve kırılgan.
Bazen öyle zaman geliyor ki, tanrım diyorum bari bu konuda bana yardım etme, bu konuyu ben kendim çözeceğim.
bazı konularda mızmızlanmak, içi boş bir hüzünle acı çekmek, o konuda bir şeyler yaparak iyileştirmeye çalışmaktan çok daha çekici geliyor.

sırf bu yüzden düzeltme imkanım olmasına rağmen düzeltmediğim ve kendi kendime triplere girerek hayaletlere sitem ettiğim pek çok mevzu var. hayaletlerden biri de uludağ sözlük zaten.
Rüyamda, büyüdüğüm evi, annemi ve çocukluk arkadaşlarımı gördüm. Birden uyandım yüzüm gülerek ve içimde tuhaf bir huzurla. Gözümü açıp huzuru hissettigim o an artık annemin olmadığını farkettim. Mutsuzum. Çok özledim.
aile bağları kuvvetli olan insanları görünce kıskanıyorum.
içinden bir parçanın koptuğunu bilirsin ya yavaş yavaş , hani böyle sökülmeye başlayan bir düğmenin artık ince bir ipin tutması gibi ... Yavaştan o ip de kopuyor. Olsun kopsun diyorum da bazen de en sevdiğin kıyafetin kopan düğmesi bu .öyle koptu içimden.
Gel dese sabah kalkıp yola çıkacak kadar malım.