bugün

polonyalı bilim kurgu yazarıdır kendisi, ancak kendisine bilim kurgu yazarı gibi bir etiket yapıştırılmasından ve eserlerinin sadece bilim kurgu olarak nitelendirilmesinden nefret eden kişidir. yazdığı eserlerinde bilim kurgu başlığı altında devlet yönetimine de göndermeler yapmış zattır. eserlerinden bazıları ülkesinde yayınlanma sorunları yaşamış, ülkesinin yöneticileri de diğer ülkelerin tepkilerinden korkarak eserlerini gecikmeli de olsa yayınlamak zorunda kalmıştır. "Solaris" en bilindik eseridir, öyleki diğer bilim kurgu yazarları da bu eseri kıskanmışlar ve stanislaw amcamıza çeşitli karalamalarda bulunmaya çalışmışlar hatta bu karalamalar o kadar saçma boyutlara ulaşmıştır ki; amerikalı bir bilim kurgu yazarı olan dicks: " stanislaw lem'in eserlerinin normal bir insan tarafından yazılamayacağını, rusya da yaşayan bir kominist ordusunun toplu bir şekilde amerikan halkının beynini karıştırmak amaçlı üretilmiş eserler olduğunu" ve hatta "LEM" kelimesinin de bu terör örgütünün kısaltması olduğunu belirten bir ihbar mektubunu FBI' a göndermiştir.

Köhne, sakin bir oda da yaşamının sonuna kadar yaşamış; hiç kimseyi röportaj vb. etkinlikler için kabul etmemiş. seneler sonra bir kişiyi kabul etmiştir, o kişiye de; bahsi geçen eserlerinin sadece bilim kurgu olarak nitelendirilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmiştir. bu röportaj sırasında o meşhur sözlerini sarf etmiştir:

"ölümsüz olmanın ilk adımı ölmektir."

ve kısa bir süre sonra ölmüştür.
Bilim kurgu romanları diyince aklımıza sayılı insanlar gelir.Stanislaw lem'de bunlardan biridir.

20. yüzyılın en ünlü bilim kurgu yazarlarından biri olup polonyalıdır.Kendisi hakkında ne kadar tartışmalar olsada önemli eserler bırakmıştır dünyaya.

Lem’in ilk kitabı ‘Kazanılan Zaman’ dır. Bilim kurgu kitapları yazdığı ilk yıllarda modern bilimle hümanist ahlakı birleştirmeye çalıştı. Daha sonraları "Yıldız Günceleri" gibi kitaplarıyla parodik metinler üretti.

En önemli eseri "Solaris" diyebiliriz.Romanda dünyaya yakın bir gezegen olan Solaris ile girilen etkileşimden ve bu etkileşim sonucunda oluşan olaylar üzerinden felsefe, din, psikoloji gibi çok çeşitli konular üzerine gönderme yapılmaktadır. Solaris, dünyada bir bilimdir. insanlar bu yakın fakat garip gezegen hakkında olabildiğince bilgi toplamaya ve nihayetinde gezegenden pratik faydalar sağlamayı hedeflemektedir ve bu da gezegen hakkında çok daha ayrıntılı bilgi sahibi olmayı, yani gezegeni yerinde tanımayı gerektirmektedir.Roman tam da bu çabaların sıkıştığı bir noktada başlamakta ve aynı karamsarlıkla bitmektedir.

Aslında kötülenmesinin sebebini sovyet tarafına yakın olmasına bağlıyorum.Yoksa çok kaliteli yazardır bence.Solaris kesinlikle okunmalı.

Bugün doğum günü büyük yazarın.Doğum günü kutlu olsun.

görsel
yakın zamanda solaris yapıtını okumak istediğim, polonyalı yazardır.

Rica Notu: kitabı okumuş yazar arkadaşların, kitap hakkındaki düşüncelerini benimle paylaşmalarını rica ederim.
polonya asıllı ünlü bilim kurgu yazarıdır. eserlerinde felsefi bir hava da vardır. (bkz: solaris) en ünlü eserlerindendir. ancak (bkz: dönüşüm hastanesi) gibi bilim kurgu olmayan eserler de yazmıştır.
Solaris'in yazarı olarak tanınmaktadır. Ancak Küvette Bulunan Günce ve Kör Talih'de en az Solaris kadar etkileyici eserlerindendir. Solaris, Andrei Tarkovski tarafından 1972’de, Steven Soderbergh tarafından da 2002’de filme çekildi.
sosyalizm eleştirmeni bir yazar olduğu halde philip k. dick tarafından; "gerçek bir insan değil amerikan bilim kurgusuna karşı sscb tarafından kurulmuş bir terör örgütü" olduğu iddiasıyla fbi'a ihbar edilen yazardır. üstadı bizlerle tanıştıran solaris bilimsel yöntem ve bilimsellik edebiyatına karşı da müthiş bir meydan okumadır... solarissever okuyucunun mehmet açardan siyah hatıralar denizini de okuması elzemdir. 27 mart 2006'da philip k. dick'i mezarında dört döndürmek üzere öteki dünyaya göçmüştür.
1921 yılında polonya da doğmuş, tıp öğrenimine ikinci dünya savaşında ülkesi almanya işgaline uğrayınca ara vermiş, bu sürede araba tamirciliği yaparak geçinmiş, 1946 da tıp eğitimini tamamlayarak doktor olmuştur. bu yıllarda şiir yazmış, bilimsel yöntem üzerine kuramsal araştırmalara ve kendisini üne kavuşturan bilimkurgu türünde yazılar yazmaya başlamıştır. başyapıtı olan solaris andrey tarkovski tarafından sinemayada aktarılmıştır.
arkasından konuşmak gibi olmasın, kendisinden sonra bile bilim kurgu evrensel edebiyatın en saygın türleri arasında sayılmıyorken, bilim kurgunun doğası gereği kolaylıkla kayabileceği aksiyon, şiddet ve göz boyamanın, ve ucuz felsefenin hüküm sürdüğü çağımızda bundan sonra hiç sayılmayacaktır. kendisi isaac asimov dallamasındansa, tür olarak çok çok uzak görülebileceği virginia woolf'a daha yakındır. ne de olsa şişko asimov yerine virginia'yı siklemek daha güzel olurdu.
güncel Önemli Başlıklar