bugün

Fikir olarak Doğru icraat'da yanlış önermedir.
zenginliği de ortadan kaldırmasa iyi sistem aslında.
Zenginliğin olduğu yerde fakirlik her zaman olacak fakat sefalet ortadan kaldırılabilir.
zenginleri sikintiya düsürececek durum.
Zenginliği zaten fakirlik tanımlar. Fakirlik olmasa kimse zengin zayılmaz ki. O zaman sosyalizmin varlık nedeni fakirlik. Ama bu da yanlış. Çünkü sosyalizm ortadan kalktığına göre fakirlik de ortadan kalkmalı. Ama kalkmadı. Yoksa sosyalizm hala var mı. Aklım karıştı yahu gidip iki tek atıp düşüneyim. Siz uğraşadurun.
Herkesi fakir yaparak gerçekleştirilen harika ve dahiyane eylem.
bazı insanların fakir olması gerekir. fakir olmayı sonuna kadar hakederler. hatta bunların içinden çoğu profesyonel fakirleştiricidir ve eğer imkanları artar ve çeşitlendirilirse etrafını da fakir yapar sonunda toplu olarak hareket etmeye başlayıp ülkeyi fakirleştirirler.
Suç ve cezayı kaldırırsan ne zengin kalır ne fakir.
Hangi sosyalist ülke ve halk zengin.
Fakirler olmasa zenginlerde olmaz sosyalizm o yüzden zenginliği ortadan kaldırır.bugün türkiyede evi olan bir adam kendini zil fakir getiriyorsa sorun o adamdadir bence.bu adama sosyalizmi anlatamazsin.sosyalizm fakirlerinde zengin olmasi değil herkezin temel ihtiyaçlara ulaşmasıdır.
Sosyalizm fakirliği ortadan kaldırmaz. SSCB'nin yıkılmasında, üretim ve dağıtım ilişkilerinin merkezi yönetim tarafından belirlenmesi etkili olmuştu. Devletlerin ekonomik süreçte etkili olması üretimde verimliliği ve kaliteyi düşürürken, yolsuzlukları da ortaya çıkartmıştı. 1970'li yıllarda ABatı Avrupa kaliteli ve çeşitliliğe dayalı bir üretim modelini güçlendirirken, sosyalizmin etkili olduğu Doğu Avrupa'da insanlar temel ihtiyaçlarını dahi karşılamak ta zorluk çekiyorlarmış. Ülkenin kurtuluşunun çözümü sosyalizm gibi sert söylem ve eylemlere dayalı ideolojiler değil, islandinavya'da başarılı bir şekilde uygulanan ve hukukun bağımsızlığının garanti altına alındığı, demokrasinin ve bireysel hakların geliştiği, eğitime ideolojik değil rasyonel bir bakış açısıyla yaklaşan ve tabii ki üretime de önem veren sosyal demokrasinin gelişmesinden geçmektedir. Fakat özellikle 45 yaş üzeri cahil kesim ile modern siyasi ve felsefi değerler temelinde şekillenmiş bu sistemin Türkiye'de yerleşmesi çok zor.