bugün

silopi sınır kapısı
geri kaldığı söylenemez.her an her yerde lüks arabalar, cipler görmek çok doğal.renault laguna ve sorento cenneti diyebilirim.3 tane çok büyük alışveriş merkezi var.büyük şehirlerdekilerden fark yok.herşey var bunlarda da.
sanıldığı gibi kilometrelerce kamyon, tır kuyrukları falan yok.eskidenmiş o.ayrıca silopi grand otel diye lüks bir otel açılacak çok yakında
en son gördüğümde memur lojmanlarının dış cepelerinde hala kurşun izleri bulunmaktaydı.
eğer memursanız paranızın tamamına yakın bir kısmının - kira vs hariç - olduğu gibi cepte ya da bankada kalacağı sınır bölgesi. sıcağı bastırdı mı hiç çekilmez.

belli bir süre sonra alışmaya başlarsınız bu mahrumiyet bölgesine.. shawshank redemption daki brooks gibi hissedersiniz kendinizi..

oradan çıkıp tekrar batıya geldiğinizde uzun yıllar sürecek bir iç hesaplaşma sizi bekliyor olacaktır..
şırnak'ın ilçesi. bunun 3 yıl sonra ve de 8. entryde dillendiriliyor oluşu için de birkaç şey söylemek isterdim ama adını vefasız koydum, değmezmiş sana!
şırnak'ın ilçesi olmasına rağmen şırnak'tan daha güzel olan ilçe.
orada öğretmenlik yapan bir arkadaşıma göre şırnak merkezden daha yaşanılır olan ilçe.
1993'ten önce mardin'e bağlı olan ve hem ırak'a hem de suriye'ye sınırı olan şırnak ilçesi.
bahar aylarında, önce gökyüzünün sapsarı olduğu sonra yağmur ile yeryüzünün sapsarı olduğu,astım hastaları için öldürücü etkiye sahip bir memleket.
otobüsten indiğimde -uyku sersemi olduğumdan olsa gerek- etrafta Türkçe konuşan insan duyamadığımda, uyuyakalıp Habur sınır kapısından geçtikten sonraki ilk şehir olan Zaho'ya geldiğimi zannettiren ilçe.
bakan nimet'in gazabına uğrayıp buna da şükür diyerek görev yapmaya başladığım ilçe. ilk duyulduğunda anlık tedirginlik yaratsa da o kadar da korkutucu olmayan yer. ama zaman zaman lanet etmemek imkansız. etrafında dolaşan kürtçe sözlerle çekilmiyor bazen.
31 tane köye sahip olan şırnak ilçesi. şehir merkezi nüfusu 75 bin civarındadır.

görsel
bi arkadaşımdan duyduğuma göre bugün özerklik ilan edilen yer. Henüz araştırmadım fakat merak içindeyim inşallah doğru değildir. Bakalım gündeme gelecek mi.
Edit: videosu var internette. Kürt kızının konuşmasını isteyenler izleyebilir.
adını da piruzi diye değiştirmişler. Allah tüm bölücülerin cezasını versin. Alın size yeni değil eksik türkiye.
2014 yılında nihayet beyinsiz yaşamın sırrının bulunduğu yer, eğer özerklik haberi doğruysa.

çok komik lan, 50-60 tane serseri idiotun eline silah veriliyor, üniforma veriliyor, bir iki yerde yol kapatılıyor. hop özerklik ilan ettik.

posta teşkilatını, yargıyı, idari teşkilatı falan geçtim devlet elektriklerini kesse göt gibi ortada kalacak adamlar bağımsızlığı, özerkliği salt silah gücüyle elde edebilecek bir şey sanıyor. gerçi silah gücünden anladıkları da arkadan usulca yaklaşıp silahsız adam katletmek, sınırımızın hemen dibinde ışid tarafından orospuya çevrildiklerini de biliyoruz biz.

1950 yılında mağaradan çıkmış adamlar gerçi, öğrenirler abisi.
bir arkadaşımdan duyduğuma göre Michigan eyaletine bağlanacakmış.
il merkezine göre daha çok gelişmiş şırnak ilçesidir. sınır kapısıdır. halkın geneli kapıdan beslenir. haftalık giriş çıkışlarla nevale toplanır. kaçak olan her şeyi bulmanız mümkündür. en sorunsuz anında bile sorun yaşanabilir, her an her şey olabilir. ipekyolu caddesinde yürürken taşlanmanız an meselesidir. çünkü genelde ara mahallelerden yola taş atan çocuklar mevcuttur. yolda giderken panzerin girdiği mahalleye girmemeye özen gösterirken bulursun kendini. hedef olmasanız da dolaylı olarak hedef olursunuz. en ilginç yanı da dersinden çıktığın öğrenci çıkışta servisini taşlar köşeyi dönene kadar. bugün de cam ensemize patlamadı diye sevinirsin ama iki üç haftada bir o servis camı illa değişir. çocukların oyun kültürü farklıdır anlarsın. ertesi gün anlatsan da anlamazlar çocukturlar(!)... sokakta yürürken "Atatürk'ün piçi" diye küfür yer, istifini bozmadan, tek kelime edemeden, boğazın düğümlenerek yoluna devam edersin. değişik bir memleket, ayrı bir dünyadır silopi. havasında bibergazı vardır. yürürken esir alır ara ara seni. bünyen alışır zamanla gözlerini yaşartan ağır havaya. değişik bir yerdir yani. başka şehirden oraya gelip de psikolojisi yerinde olan kimseye rastlamadım. nüfusu 75 bin civarında olup memur dışında halktan kadın görmeden geçer zaman. görsen de koloni halinde iki üç kuma görürsün bir sürü çocukla. kısacası farklı ülkede yaşıyormuş hissi uyandırır insanda...
bir yıldır yaşadığım ilçe. istanbul gibi büyük bir şehirde büyümüş-yaşamış birinin küçük ilçelere gittiğinde yaşadığı zorluklara ek olarak doğunun zorluklarını da içinde barındırır;

-belediyecilik sıfırdır. her yağmurda gölete dönen caddeler, her yerde büyükbaş hayvan dışkıları.(artık yere bakarak yürüyorum.)

-ilçenin göbeğinde durmadan tırların geçtiği bir yol var. kaldırımı yok sayılır, her yeri çamur-toz-toprak.

-istanbul'da çok duyardık "küçük yerler ucuz" diye. yalan. burada her şey istanbul'dakiyle aynı fiyat, çay hariç. kiralar nispeten ucuz ama çarşıya yakın yerlerde boş ev bulması zor. çarşıdan uzaklaştıkça biber gazının birim havaya oranı artıyor. öğretmen evi falan desen hem odalar tek kişilik değil hem de pahalı. giyim alışverişi zaten internet üzerinden veya tatilden tatile.

-urfa, adana gibi yerlerden gelmiyorsanız sıcaktan bunalacağınız garanti. klima şart ama elektrik faturaları çok fazla.

-yemekleri kötü değil, ama iyi de değil. hijyen ise sıfır.en iyi yeri bile kenarı kırık, çatlak porselen tabakla yemek veriyor.

-ilçede bir kaç tane kızlı erkekli takılabileceğiniz cafe var. zaten genelde memurların geldiği yerler olduğundan daha rahat bir ortam oluyor. etraftan türkçe kelimeler falan duyabiliyosun. arabası olanlar bu seçenekleri çevre ilçelere ve hemen silopi dışındaki yerlere giderek de genişletebilir, ama araba burada risk. hele ki 73, 21, 47 gibi plakalara sahip değilse bir kaç gecede en iyi ihtimalle çiziklerle dolar. taşlarla camlarının indirilmesi hatta molotof atılması da muhtemel.

-kaçakçılık bölgenin en önemli geçim kaynağı. her şeyin kaçağını bulabilirsin.

-gelelim en önemli konuya. taşlar, biber gazları, molotoflar, kepenk kapatılan günler... silopi ile ilgili öğrenmen gereken en önemli şey, polis aracı geçiyorsa başını koru ki, seken taş sana gelmesin. sonralarda refleks haline gelecek zaten ama başlarda kazaya kurban gitme. pkk için önemli olan günlerden önce eve stok yapmayı da unutmamak lazım. biber gazından hiç bahsetmiyorum bile. buranın havasında biber gazı var.

-bir başka zorluk da, belli bir yaştan sonra yaşadıkları ortamı değişen herkes için geçerli aslında. yeni bir ilçedesin, kimseyi tanımıyorsun, anadolunun farklı yerlerinden çok farklı kafa yapılarında insanlarla muhatap oluyorsun. kafana göre birilerini bulabilmen çok önemli, çünkü burada hayatının bu denli kısıtlanmasıyla uğraşırken, konuşacak kişiler bulman gerekiyor ki; ilk aydan istifa verme ya da depresyona girme.
Bir saat önce YPG'liler yani PKK'lıların leşlerinin kortej eşliğinde omuzlarda taşındığı yerdir.

Tüm meselesi ayakkabı numarasından bir şey elde etmek olan, am göt sevdalısı sözlükçülerimizin haberi yoktur. Şu an Silopi'de aileler kendilerince şehit dedikleri çocuklarını toprağa veriyorlar. Çocukları YPG çatısı altında ışidle çarpışarak(!) şehit(!) düşmüşlerdir.

Yani bu ne demek biliyor musunuz sevgili sözlükçüler?

Bu bayramda yine tadımız kaçacak demektir!

Kaynak: https://twitter.com/searc...tyah&vertical=default
Pkklıların yuvası.
Halkı pkk ya yardım ediyor.
Halkın yüzde doksanının geçim kaynağı kaçakcılık ve uyuşturucu.
Kısacası çok lanet bir yer.
Adını vermek istemediğim bir topluluğun yaşadığı ilçedir.
Aslında çözüm basit ama neden yapılmıyor merak ediyorum.

Halihazırdaki sorunlar Füzelerle çözülebilecek bir yerleşim yeri.
keskin nişancıların sivil avına çıktığı ilçe.

bok ettiniz şırnak ı.
Dün bir işid'linin babasının gözleri önünde oğlunu katlettiği ilçe merkezi.

Bunların hiçbiri basına yansımıyor. Oralarda alttan alta korkunç bir savaş var. PKK da kazansa işid de kazansa sonucu hayırlı olmayacak. Devlet bildiğin denklem dışı bırakılmış kimsenin siklediği falan yok; olan orada oturan yaşamak zorunda olan halka oluyor; sonuçları bizi de olumsuz etkileyecek muhtemelen.
Cizreye arabayla yaklaşık 40 dakikalık mesafededir. Habur sınır kapısına da 15 km uzaklığındadır.

Ayrıca Gündüzü çok farklı gecesi çok farklı olan şırnak ilçesi. Gece silah sesleri duyulurken gündüzleri de gece sanki hiçbi şey yaşanmamış gibidir. Esnafı ve insanları iyidir. Polis sadece iki-üç caddeye hakim olabilmektedir. Diğer sokaklar ve caddeler hendeklidir. Buradaki kafalar çok farklı yalnız. Nüfusun yüzde 90ı TC dedikleri devletten şikayetçidir ve özyönetimi savunmaktadır. Yani silopi resmen değilse de kafa olarak çoktan Türkiye'den ayrılmıştır. Geçmiş olsun.