bugün

sevgiliyle konuşurken. ona bakarken. ona uzakken bi de..
baba olmaya hazır bir halde doğumhanenin kapısında beklerken içeriden bebek ciyaklamaları gelir ve bir hemşire kapıda peyda olur, size bebeğinizin cinsiyetini ve sağlıklı olduğunu söyler. işte bunun üstüne bir değil bir çok sigara yakılır**.
ötekini söndürdükten sonradır. *
aşık olduğun kızdan ayrıldığında aslında en vefalı dostunun o olduğunu anlarsın ve o zaman daha bir tatlı gelir sigara içmek.
(bkz: sevgili yerine sigarayla sevişenler)
gece yatmadan hemen önce yıldızlara bakarak. *
sevgili ile sarılıp pentagram- sonsuz dinlenildikten sonra birbirine doğru bakıp tek sigaradan ortak içmek.evet evet işte tam o an.
deniz kenarında, akşam üstü güneş batarken.
içilmesi yasak olan yerlerde, kesinlikle içmem gerek diye şartlarsın kendini gizli gizli içersin öyle bir tatlıdır ki.
sevistikten sonra.
yoktur!sigara bağımlılarına öyle gelir.ne zaman içilirse içilsin,sadece içindeki nikotin canavarı beslenmektedir.
vapurla kıtalar arası yolculuk yaparken.
alkolün yanında.
sigara bırakıldığında.
uzun süreli açlık sonrası yenilen hayvani yemekten sonrası.
sıçarken ki andır o...
olume gitmek için en guzel anlar hangileriyse sigara içinde aynıları gecerlidir.
akciğer kanseri olduğunu öğrendikten sonradır.
boğazda karşıdan karşıya geçerken, yaklaşan akşamla ışıklanıp taçlanan topkapı sarayı ve çevresinin manzarası karşısında eriyip giderken, insanın yüzüne yüzüne vuran rüzgara inat yakılır sigara, martıların söylediği şarkılar arasında yavaş yavaş içilir. işte bu sigara o sigaradır. evet.
bir de sevgilinin kollarında huzurun ve mutluluğun doruk noktalarındayken, fonda pinhani seni bana anlatırlar derken, sevgilinin aynı anda o içinizi ısıtan sesiyle bu şarkıyı söylemesi, sonra sigarayı bırakmasına rağmen gözlerinize muzip muzip bakması, zulada sakladığı tek sigarayı yakıp 'bundan başka sigaramız yok.' diyip asla geri çevirmek istemediğiniz bir paylaşım yaşatması. tek sigaradan içilen her nefeste ayrı bir mutluluk, ayrı bir şükretme hali.

yok yok. anlatamıyorum. bu kadar basit değil. çok daha karmaşık, çok daha güzel, çok daha sade. ama çok daha ...
idam edilmeden oncesidir. herkes son istek olarak sigara istedigine gore bu olmali. ileride idam edilecek olanlara tavsiyem ozellikle uzun samsun istemeleri. yarim saatte bitmiyor dinime.
otobüsle yolculuk yapmaktasınız ve otobüs bir dağ yolunda ağır ağır ilerlemektedir..gecenin en karanlık olduğu saattir ve otobüs saatler, belki de günlerdir(!) mola vermemiştir.. siz ve şoför hariç bütün otobüs uyumaktadır..sessizlik ve karanlık işbirliği yapıp boğazınıza sarılmış, sizi boğmaya çalışmaktadır.. ve işte o an.. otobüs 5 dakika ihtiyaç molası vermiştir.. ve siz hızlı bi şekilde aşşağıya inersiniz..soğuk havayı içinizde ciğerlerinizde hissedersiniz.. uzaktaki dağ köylerini seyrederken, sigaranızdan derin nefesler çekersiniz.. uzaktaki dağ köylerinde yaşanan hayatları düşünerek..
gurbette pencereden kar geliyor dinlenen andır. erkan oğur söylüyorsa daha bir güzel olur.
soğuk havada gece vakti, açık ama rüzgar almayan bir alanda, bi nefes çekip üflediğinde, çıkan dumanın bulut kadar çoğaldığı an.. hem tadı hem kokusu bi başka olur meredin!
(bkz: össden sonra)
paketin dibini gördügün andır. ve muhtemelen bu zaman dilimi gecenin bi yarısıdır. olmasa da geçecek zaman sigaranın beyni tamamen işgal etmesiyle işkenceye dönüşebilmektedir. işte o an sigara içmek için en güzel andır bunda içemiyor olmanın da dayanılmaz hafifligi de kendini fazlasıyla hissettirmektedir.