bugün

insanın içini acıtan duygudur. sevgili yanındayken, elleri ellerinde, gözleri gözlerindeyken özlemek onu kaybetmekten deliler gibi korktuğunun belirtisidir bence. evet bugün yanımda ama ya yarın olmazsanın derdine düşmektir. kokusunu duymadan nefes alamayacağını düşünürsün. onsuz hayat yaşanmaması gereken hayattır. onun hayatında olmadığını düşünmek bile insana aklını kaçırtabilir. bide senin olamayacağını bile bile girersin hayatına. bir sonunuz olmadığı bilerek umarsızca bağlanırsın ve sana bağlanmasına izin verirsin. sonunu nereye gideceğini bile bile, deli gibi acı çekeceğinden emin; yolun sonunu, seni nelerin beklediğini bilmeden yaşamaya çalışırsın bir gün muhakkak biteceğini bildiğin aşkını.. bu çok daha acıdır. bile bile ladesin sonunda başına neler gelecek en başından bilmek insanı mahfeder.. ama yinede yaşarsın işte. kendine engel olamazsın, duygularınn kölesi olursun...
her özlem zordur. ama en kötüsü ve en güzeli yanında bulunan sevgiliyi özlemektir. doyamazsın ona, belli bir süre sonra ondan ayrı kalacağını bilirsin ve içine dert olur insanın, koyar adama yani. heleki özlenen sevgili yanında uyuyorsa bir başka özlersin onu doyasıya seyredersin hayallere dalarsın..
hastalıklı bir kafa yapısına sahip olmak demektir.
Özlem den özlemek, özlem duyman için yanında olmaması gerekir. Mantıksızdır.
(bkz: abi içine gir o zaman ne bileyim)
yanındayken, yanında olmanın tadını çıkarmak yerine melankolik takılmaya sebep olan; yanında olmadığında da hatırlanıp pişman olunan insan davranışıdır.
bunlar ne hikmetse annelerini babalarını, kardeşlerini özlemezler. onlara öyle anlamlar yüklemezler. bir zaman sonra anlarlar ama neyse anlamak kısmıda saçma insan en baştan anlamıyorsa sonra anlasa ne fayda.

acaba diyorum, aşk meşk gibi şeylerde olmasa özellikle türk insanı neyle ilgilenirdi bu kadar. gençler falan.
fotoroman ağzı hasretlik ifadesidir.
sevgi karşılıksız ise ve sevgilinizde yanında ise, eziyettir, zulümdür.
(bkz: karşı karşı dururken yüzüne hasret kalmak)
ayrılsak da beraberiz dizisindeki gibi paravanla dolu bir evde gerçekleşebilecek bir durumdur.
yazar burada benden bahsediyor. bir kaç gün sonra uzunca bir ayrılığa başlanacağı için, yanındayken bile özlenir sevgili. devamlı sarılmak yetmez. sarılırken öyle sıkı sarılmak gerek ki; sevgiliyi kalbe sığdırıp, nereye gidiyorsan oraya götürmek gerek.
(bkz: kıskançlık)
(bkz: kaybetme korkusu)
(bkz: cinsel hormonlar)
Biraz şov bence.
(bkz: ergenlik)
Sevgilini özleyeceğine sarıl öp hasret gider.
Siz ne tuhaf insanlarsınız.
baş ağrısı yapar, o özlem değil. anladın sen.
Görmemişin sevgilisi olmuş.
yanındayken bile ulaşamıyorsanız normaldir.