bugün

bunu kendi tarzımla açıklayacağım.

realizm ve idealizm üzerinden gideceğim.
realizm gerçekleri, olanı baz alır ve statükocudur yani koruyucudur. risk almayı sevmez olanı devam ettirmeyi amaçlar.

idealizm ise hayalcidir, her zaman daha iyiyi ve güzeli amaçlar, bu uğurda efor sarfeder, mutlu olmayı ülkü edinmiştir.

realizm sizi mutlu etmez, ancak üzmez de.
idealizm ise sizi mutlu edip nirvanaya eriştirebileceği gibi, sülalenizi sikip ortada çulsuz bir piç gibi de bırakabilir.
sevgili ve aşk idealizmdir, yalnızlık realizm.

insan zaman zaman yanında birisini arasa da, yalnızlıktan kaynaklanan hüzün; asla yarı yolda bırakılmak kadar acıtmayacaktır.

her insan aslında aşkı konusunda idealisttir, ancak ağzı yananlar realist kalacaklardır.
sevgiler arkadaşlar.
senin içerde çişinin bitmesini bile bekliyor ya. rujunu sürerken seni izliyor. yaşadığın duyguları gözlerinden anlıyor. üşüdüğünde ısıtıyor güçlü vücuduyla. arada kaslarına dokunup kıkır kıkır gülebiliyorsun. fön çekmeyi sana öğretebiliyor ve komik araba sürüyor. kıskançlığı bile sıcacık. sevgili, sen çok özel bir şeysin.
Paylaşmak ve bu hazzı yaşamak güzel birşey, paylaşırken bir bütün olabilmek tartışmamak kayitsiz guven ve sevme sevilme hissi guzel.
Sevgilide bunların bütünü oluyor sanırım.
Uyan da balığa gidelim...
insanın hayatını bir düzene oturtmasını sağlıyor gerçekten ama alt üst etme durumunu da doğuruyor. O biraz şans artık.
(bkz: aşka aşık olmak)
an itibariyle içkili kafayla yaptığım tespittir. yani böyle hep yanında biri, seni seven.
neyse.
Kanmayın arkadaşlar bunlar ameriganın oyunları.
Sizinkini bilmem ama.. benimki taş gibidir, porselen bebek gibidir maasallah.