bugün

iki gün önce yasadigim olaydir . Saglik olsun be hacii yaa .
ağır arabesk bi söz öbeği. hadi biraz daha arabeskleştireyim. odak gerçekten sevgi ise ayrılık diye bişi yoktur. madde ayrılır ama sevgi hep olacağı için ayrılık olmaz. 100 yıl geçsede gördüğünüz anda hiç ayrılmamış gibi konuşursunuz.

not: sadece aşk için söylemiyoruz lan.
Birlikte olduğun kadını çok sevmene rağmen hayatının geri kalan kısmını sana zehir etmesin diye onu bırakıp çekip gitmektir. Cami avlusuna yavrusunu bırakıp giden çaresiz annenin karmaşık duygularını kendi içinizde yaşarken dökecek gözyaşı bile bulamazsınız.
sevmediğin çevresinden dolayı bırakmak zorunda kaldığındandır.

ayna- severek ayrılanlar şarkısını öneririm.
hayatın sadece sevgiden ibaret olmadığını bilmeyenler
''seven ayrılmaz abi, seviyorsan ayrılınır mı hiç ? '' vs vs saçma saçma cümleler kurmuş yine.
Neyse allah yaşatmasın canlarım benim, ne diyim.
Olduğuna inanmadığım durumdur.Mutlaka her iki taraftan birinde sevgi azalması/yok olması söz konusudur.Eğer gerçekten seviliyorsa ayrılma falan olmaz.
ölüm yoksa şüpheyle karşılanabilir ayrılıktır.
seven insan ne olursa olsun sevdiğinden ayrılmak istemez. bu yüzden saçma bir tabirdir.
Hayaller ve gerçekleri anlatır.
Birkaç gün önce başıma gelendir. Mantığın kalpten ileri gelmesi durumunda yaşanır. Acı verendir. Yaş farklarının rolü büyüktür.
var ulan böyle bir şey. ne kadar aşık olursan ol bazı şeyler geliyor hayatının ortasına güm diye yerleşiyor, söküp atamıyorsun. zaten olay sevginin kaybedilmesinde değil, bir tarafın o engelle verdiği savaşı kaybetmesinde.

dün ayrıldık biz. saatlerce sarılarak, ağlayarak, ne kadar sevdiğimizi anlatarak, öpe koklaya, hatta sabah görüşecekmişiz gibi gülümseyerek. 2 yılı devirmiş yetişkin insanlarız,ama yaşadığımız şeyleri kaldıramıyordu o, bu o kadar zarar verdi ki bize ortada acıdan başka bir şey kalmamıştı. deli gibi seviyorduk, hala dünyada en rahat olduğum yer onun omzu. canım acıya acıya ayrıldım ama sözlük, bir daha göremeyeceğimi farketmem bir saat falan önceye denk geliyor. o kadar komik ve acı verici ki, acaba diyorum unutacak mıyım ben, illa severim başkasını ama onu hatırladıkça kalbim hep sızlayacak mı? çok acıyor lan.
akıl işi değildir.
severek ayrılık nedir ya sevmek gibi güzel bir duyguyu sana tattıracak birini bulmuşsun ve bunu elinin tersiye itiyorsun.
yapmayın etmeyin kendi ölümünüzü ellerinizle hazırlamayın canlarım.
defalarca yazılmış olsa da:

https://www.youtube.com/watch?v=-4XdREN2V-g/ **
Adamın ağzına sıçan bir durumdur. ikiniz de seversiniz. ama bişeyler tükenmiştir. eski halinize de dönemezsiniz, günü de kurtaramazsınız. Boğazınız düğümlenir. Yalvarmak istersiniz. Son bi kez sarılayım. Kokusunu çekeyim içine. Ama olmaz.. Yapamazsınız..
çekilin kenara, bakın sabah 7.30 da kalkıp işe gidicem ve henüz ramazan dolayısıyla hiç uyumadım da buna rağmen yazmaktan da alıkoyamadım.

evliik düşüncesine kadar sıkıntı çıkmaz sonrasında gelişim aşamaları şu şekilde olur,

iş ciddiye biniyor, evlilik konusu açılıyor aileler devrede>> Tehlike sinyalleri
henüz iki taraf da yeterli ekonomik gücü kazanamamış>> Durum kritik seviyelerde
aileler arasında kültürel, dini vb ciddi farklar var>> Kırmızı Alarm
Ailerden bir taraf ya da her ikisi öfke kontrolüne sahip değil>> ilişki elden gitme aşamasında
Kültürel dini farkların ya da aile ile ilgili endişeler rasyonel olan tarafta iyice kabarıyor>>Sıçma aşaması
Kız/erkek aileden kopabilir mi? kopamaz hatta aile kızı/erkeği etkiler düşünceleri>> Sistem tam sıçışta

Sonuç: ACI. Çok acı. hüzün. yaşanamayan ve hayali kurulan birliktelik.

Çok acıtıyor biliyor musun dostum, ve hayat senin o ergen pencerenden baktığın gibi değil.
Yapıcak bişey yok ayırıyolar.
sadasdasd zordur.
Bi huzurla zevk alarak sıçırtmaz insanı.
Bir nevi sürekli bekleyiş içindesindir,koparıp atamazsın ama bağrınada basamazsın.
Ayrılacaksanız kötü bir şekilde ayrılın,en azından kafanız daha rahat olur...
Severek ayrılmak ?

Saçma mı ? Kesinlikle öyle.
Ama bazı durumlarda gerçekten gerekiyormuş.
Aslında saçma olduğu kadar da gerçekmiş.
Elimizde ne mi var ?
557 km, ben, o, imkansızlıklar, boş hayaller, umutlar...
Elimizde ne kadar çok şey varmış.
Yalnız kalıp düşündüğünüz zaman çoğu kez iyi şeyler olmuyor.
Acı gerçekler ile yüzleşiyorsunuz.
Hiç görmeden seviyorsunuz ama, bir noktan sonra, o anlık sıkıntı olmasa bile, aslında gelecek adına pek fazla umudunuz olmadığını fark ediyorsunuz.

işte o andan itibaren her şey bombok oluyor.
Söylemek istiyorsunuz. Her şey ağzınızdan çıkacak iki kelime ile bitecek. Mi acaba ?
Yoksa her şey çok daha kötüye mi gidecek ?
Sonunda cesaretiniz yerine geliyor ve bu konuyu hiç beklenmedik bir anda açıyorsunuz . Her kelimeniz de hüzün katsayınız artıyor.
Kendine kendinize şunu soruyorsunuz; Ulan neden böyle oldu?
Belki de öyle olması gerekiyordu.

Bir süre kötü bilineceksiniz.
Nefret edileceksiniz.
Ama belki bir gün, hak verileceksiniz...
en büyük manevi acılardan biri , istediğiniz kadar ağlayın duvar yumruklayın başka şeylerle ilgilenmeye çalışın geçmiyor , yok yani bu acıyı dindirmek imkansız.

can çıkana kadar çıkmayacak bir acı bu.ne birine yaşatın , ne de kendiniz yaşayın , allah kimseyi bu duruma düşürmesin.
Çok doğrudur.
Benim gözümde siz de malsınız nankörsünüz. Hicbir sey neden olamaz buna *
insan bir süre sonra ayları saymaktan vazgeÇiyor. 'Şu kadar zaman geÇti hala seviyorum' diye hüzünlenmiyosun, seviyosun işte ötesi zamanı kalmıyor. Ömür boyu taşıyacağın bir yük oluyor gözlerinde.
Bir şarkı der ki:Severek ayrılanlar bilirler ayrılığı, Severek ayrılanlar yaşarlar pişmanlığı... Ya, yaa...
işte bunlar hep şarkı.
niye ayrılıyon o zaman it ? sorusu akıllara gelir. millet sevemiyo, aşk yaşayamıyo, bunlar seviyo üstüne severek ayrılıyo, lükse bak. tam bir kemalist chpli işi.