bugün

Biraz önce konuştuk telefonda kız arkadaşımla. ben bugün pizza yapmak istemiştim evde, biraz da evi falan toparlamıştım anneme sürpriz yapmak istiyordum. Neyse nasıl yapacağımı sordum anlattı. Sonra sesi titremeye başladı. Ne olduğunu sordum, yazılanları okumuş.ağlamaya başladı sonra. Ortaokulda, lise de yaşadığı anıları gelmiş onun da aklına. Diğerlerinin yaşadıkları da içine dokununca koyverdi. Sakinleştirdim, kapattık.

kimseyi değil, allah beni bildiği gibi yapsın başta. Sonra seni, seni, onu, hepimizi. Bok gibi geldik, bok gibi gideceğiz. "ben kimseyi taciz etmedim." Diyorsun değil mi? Sen taciz etmedin. Ama anlayışın, zihniyetin degişmesi icin çaba göstermeyen sen, ben, siyasetçiler, eğitimciler, din görevlileri... bu günah var ya bu günah, hepimizin.

işin kötüsü 10 gün sonra hepiniz burada adres sorduğunuz kız korkuyla adımlarını hızlandırdığı için kızlara küfredeceksiniz. sanki bunlar hiç anlatılmamışcasına.
Kız öldü! diyorum
Tek başına dışarıdaymış diyor
Kız öldü! diyorum
Nasıl giyinmiş diyor
Kız öldü! diyorum
Soyu sopu,dini,ırkı neymiş diyor
Yahu Kız diyorum, öldü...
Umutları, hayalleri, geleceği öldü...
Annesi öldü, babası öldü...
insanlık öldü...
Kendini korumaya çalışırken, eziyet edile edile öldü...
Susuyor...susuyoruz.
Bir erkek olarak bende şunu yaşamıştım.

6-7 sene önce Yağmurlu bir gündü bir arkadaşımıza taziye için Adana'da hiç bilmediğimiz bir ilçeye gidecektik. Normalde 4-5 kişi olacaktık ama herkes yağmur çamur bahane ederek gelmedi .ben de oraya hiç gitmediğinden .nasıl gidilir bilmediğimden vazgeçtim, gitmeyecektim.Neyse bir dolmuş durağından geçerken dolmuşun üstünde benim gideceğim yerin adresinin yazdığını farkettim.hemen sordum şuraya gidecem "atla atla" dedi.dolmuş full veya full'e yakındı ,atladık.dolmuş şoförünün tipi, tavrı, konuşması herkesi rahatsız etmişti belli ki, daha ilk dakikadan diğer yolcuların söylenmelerini farkettim.

Neyse.Baya bir süre gittik.Herkes indi ,kaldık 35-40 arası bir kadın ve ben...Bir mahalleye giriş yaptık mahallede elektrikler kesik cadde bile ışıksız tek tük araba ışığı dışında her taraf karanlık...bizim Öküz şoför aldı telefonu eline benim anlayabileceğim kadının da Kısmen anlayabileceği bir şekilde belden aşağı konuşuyor . misal bi genelevden bahsediyor ,kızlardan kuşlar diye bahsediyor .ben net Anlıyorum da kadın da muhtemelen anlıyor pis muhabbeti...

Biraz da gittik herif "senin ineceğin yer bura "dedi . ayağa kalkmamla kadını farketmem bir oldu. O ana kadar ben inersem kadın yalnız kalacak diye hiç düşünmemiştim."yok yok bura değil sen sür " dedim.biraz daha gittik kadın indi, bende indim.

indiğimiz an kadın " benim için inmediğinizi farkettim teşekkür ederim" dedi.kadın orada bir adama seslendi "faruukk" diye .Geldi Faruk, kardeşi mi eşi mi bilmiyorum.
Ona Anlattı " bu kardeş ben dolmuşta yalnız kalmayayim diye inmedi bunu gideceği yere bıraksan" dedi.Beni de taziye evine bıraktırttı yani...

Not; olay ait değil , ben yaşamadım , bu olay bana özgecan kardeşimizin yaşadığı vahşetten önce bir arkadaşım tarafından anlatılmıştı.Paylaşmak istedim...
ilkokula giderken buyuk kuzenim tarafindan defalarca taciz edildim. oyun gibi geliyordu her sey. simdi bunu kendime bile itiraf etmekte gucluk cekiyorum. bir erkek olarak bunlari yasamayi kendime yediremiyorum. buyuyunce kurtulduk ama biz. ya kadinlarimiz ne yapsin? 70 yasina da gelse orospu cocuklarindan kurtulamiyorlar.
twitter da bolca anlattım sevgili sözlük.
ekşi sözlükte gezinirken beni en çok etkileyen yazılardan biriside ginger root adlı yazarın yazdığı bu yazı. lütfen sonuna kadar okuyun!

https://eksisozluk.com/en...sendeanlat&utm_term=0
Taciz mi? Ben bile erkek olarak tacize uğradım, çocukken.. Türkiye'deyiz sonuçta..
amacından sapıp milletin cinsel fantazilerini anlattığı hastaghtir.
Öyle bir hal aldık ki...
Öncelikle kendini tek başına güvende hissedemenin ne kadar kötü bir şey olduğunu söylemek gerek. Sanki yalnız kaldığında birileri sana zarar verecek ve sen hiç bir şey yapamayacaksın. işte Özgecan'dan sonra bir çok kadın bu korkuyla baş başa kalmıştır. yalnız yaşayan, okuduğu ve ya çalıştığı için ailesinden uzakta olan kızları hangi korkular sardığını anlamak çok da güç olmamalı.
Otobüs, asansör, koridor vs..... bir erkekle baş başa kalmaya korktuğumuz çok yer var artık. bir erkek minübüste"hanımefendi şu parayı uzatır mısınız" demek için omzumuza dokunduğunda boş yere irkilmiyormuşuz demek.
Yaşamak, yalnız kalmak, özgürlük biz kadınlara çok zor bu ülkede. ama olacak her şey gibi bu da olacak. bir gün biz kadınların kıymetini anlayacak birileri çıkacak ve hakkımızı savunacak. işte o gün bugün. biz bunun için çaba harcayacağız. susmayacağız. birbirimize destek vererek bugünleri aşacağız.
Burası bizim değil bizi sikmek isteyenlerin ülkesi.
ayrıntılarını yazmayacağım.

doktor tarafından taciz edildim ,

otobüste taciz edildim ,

okulda taciz edildim ,

mağazada taciz edildim ,

spor salonunda taciz edildim,

komşum tarafından taciz edildim..
daha çok erkeklerin şaşırdığı itiraflar silsilesi, dijital araştırmanın sonucunda oluşmuş ve muazzam bir katılım ile herkesi utandırmış bir hastag.

#sendeanlat hastagını ilk açan bilgi üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesi yrd. doç. dr. idil elveriş'in konuya bakışı.
ülkede ne kadar ilgi orospusu meriç(erkek) varsa o hashtag'de doluşmuş.
hadi kadınları anlarım onlar yazar evet hakikaten ülkede yapılan bazı gerçekler göz önüne serilmiş.

tamam da o hashtag'e girip "yazılanlara baktım da erkekliğimden utanıyorum" diyen embesil samimiyetsiz piçlerin ne işi var orada?

siz sanıyor musunuz ki onlar hakikaten sırf önündeki kadın rahatsız olmasın diye karşı kaldırama geçtiklerini?

ben sanmıyorum amına koyim.

şimdi hashtag'e siz twitter kullanıyorsunuz bir bakın allah aşkına.
tweet atanların yüzde 80'i 90'ı liseli ergen.

bir link vereceğim orada şimdi söyleyeceğim bazı tweet'ler var.
onlara bir bakın arkadaş sonra gelin bana diyin ki "kromozomcu sen vizdansızsın allah senin belanı versin" tamam mı dostlar? bu piç kurularının kadınlar üzerinden prim yapmasını, meriç'lik yapmasına izin vermeyin.

http://listelist.com/send...=P21&utm_campaign=P21

2, 4, 5, 8, 9(favorim), 11(at yalanı sikeyim inananı), 17, 21(liseli embesil seni), 24(bu daha çakal)
25, 26, 29, 35 ve 36...

seçmece meriç'ler bunlar gel twitter gel....

o hashtag'e bakın aynı cümleleri 100 kişi paylaşıyor sanki kendisi yazmış gibi de süslüyor.

bir kıza yavşama cümlesi olarak "erkekliğimden utanıyorum" tabiri yürürlüğe girmiştir.
ilgilenen sikik meriç'lere duyurulur...
kesinlikle desteklenmesi gereken kampanyadır.

eğer etkili eylemler ile beraber sürdürülür, toplumun geneline yaygınlaştırılır ve günlük yaşama entegre edilirse; kadınlar yaşadıkları çirkin taciz ve tecavüz olaylarını başlarını öne eğmeden, içlerine atmadan anlatabilirlerse sesleri çığlık olup egemen erkek normlarına bir balyoz gibi inecektir. hapishanelerde mahkumlar ve gardiyanlar tarafından tecavüzcülere uygulanan yöntemler geçici çözümler olmakla birlikte, umduğumuzu hiçbir zaman sistemin adaletinde bulamayacağız. bu yüzden kendi adalet sistemimizi geliştirmek öncelikli çözüm olmalıdır.
Über Twitter hashtag'i. Tanım yaptım sakın bu olaylardaki şerefsizleri savunduğum anlaşılmasın. Rte ve kıllarından önce yok muydu vardı ama rte bu adamların dayanağı niteliğinde. Her şekilde aynı zihniyet.

Bizim ömrümüzün yetmeyeceği kesin ama umuyorum bir gün böyle insanlar gen havuzundan silinir, azalarak biterler.
çoğu kızın ilk tacizini 10-15 yaşlarında yaşaması game of thrones oberyn ve cersei diyalogundan şu söz aklıma geldi : everywhere in the world they hurt little girls
bunları hayal bile edermiyorsanız, gerçek dışı, uydurma geliyorsa bir de bunları yaşayan bizlerin halini düşünün, hala anlamıyorsanız büyük ihtimalle korkudan kusmanın, paranoyak olup her dakika arkaya bakmanın ne demek olduğunu bilmiyorsunuz.
#sendeanlat hastaginde yazilanlari okudukca yok artik diyorum bu kadar da olmaz diyorum. Boyle cirkinlikleri neden örtbas ediyorsunuz haykirin! Ben isvicre gibi bir ulkede yasadigim icin cok sansliyim, basima gelen sarkintiliklara bile midem bulanirken turkiye'de kadinlarin yasadiklari karsinda kanim donuyor.

Susmayin lütfen!
ben bir erkegim ve bir erkek tarafindan tacize ugradim lan. yemek yemek icin arkadaslarla bir mekana gittik mekan kucuk bir yer ve masa olarak duvara tutturulan uzun bir tahta ve tabureler var neyse siparislerimiz gelmeye basladi adam bildigin sirtima dayadi lan bildigin adamin yarragini sirtimda hissettim amk oyle berber dayamasi gibi de degildi amk sonra bir daha o mekana gitmedim. ulan bu ulkede ben kendi cinsimden tacize ugradim kadinlar ne yapsin.
erkeklerin de şuana kadarki tacizlerini/taciz girişimlerini yazmaları gereken başlık. hepimiz masumsak neden tüm kadınların en az bir tane taciz anısı var?
ben tecavüze uğramadım!

tecavüze uğramak? benim bedenimin benim isteğim dışında, hatta zorbalıkla bir başkasının hazzına yem olması.

evet, ben tecavüze uğramadım ama bu bahsettiğim olayı yaşadım.

paylaşmalıyım ki birileri belki ders çıkarır. belki o şerefsiz bu yazıyı okuyan birinin tanıdığıdır. belki onun gibi şerefsizler vardır bu yazıyı okuyan ya da birileri onlara bu yazıdan bahsedeceklerdir.

paylaşalım ki ders olsun, paylaşalım ki ses olsun. birileri artık dokunmasınlar kadınların masumluklarına. paylaşalım ki anneler, babalar evlatlarını, gözlerinden sakındıkları yavrularını gözleri arkada kalmadan çıkarabilsinler hayvanlarla dolu bu toplumun içine. paylaşalım ki ıslah olsunlar, yapmasınlar!!!!!!!!

üniversite 2. sınıf öğrencisiydim. okul harçlığımı kendim çıkarmak zorundaydım, o gün de istanbul sultanbeyli de bir tanıtım işi vardı. iş bitiminde çalışma arkadaşlarımla beraber dönerim hep, o gün beni durağa bıraktılar başka işleri olduğu için ayrıldılar yanımdan. saat akşam 9 civarı. bekleyelim bindirelim dediler yok ya siz gidin otobüs gelecek bineceğim zaten merak etmeyin dedim. nerden bilebiliriz ki, nerden aklımıza gelsin ki otobüs durağında bi hayvanın tacizine maruz kalacağım?

otobüs gelecek ben de binip gidecektim yurduma. etraf sessiz sakin dükkanlar kapanmış. oturdum beklemeye başladım. otobüs yerine gözlüklü, kır saçlı bi adam geldi durağa ben bi ucuna o bi ucuna oturdu bekliyoruz. otobüs onun oturduğu yönden geleceği için o tarafa dönmek zorundayım. ama adamın bakışlarını hissettiğim için eğdim kafamı önüme gelince fark ederim nasılsa otobüsü diye başım önümde bekliyorum. gözlerini unutamıyorum mesela. o aç, o hayvani bakışları nerde görsem tanırım.

otobüs gelmek bilmiyor, içten içe korkuyorum ama kalkıp da gidemiyorum hayatımda ilk defa gittiğim bir yer sağa gitsem kaybolurum sola gitsem kaybolurum. birden adamın değişik sesler çıkardığını duydum kafamı çevirmemle elini eşofmanının içinden hareket ettirdiğini gördüm. gördüğümü anlayınca daha da hızlandı şerefsiz. ben kalkıp durağın yan tarafına onun beni göremeyeceği bir yere kaçmakta buldum çareyi. otobüs şimdi gelecek ve ben binip buradan defolup gideceğim diye bekliyorum sabırsızlıkla. ama pislik henüz tatmin olamamış olacak ki durağın ön tarafından gelip tam karşımda durdu ve devam etti eylemini gerçekleştirmeye.

kımıldayamadım. hareket edersem üzerime gelir bana doğru bir adım atar bana dokunur diye nefes bile alamadım, kafamı kaldıramadım, sesimi çıkaramadım sadece otobüs gelsin ve ben defolup gideyim oradan istedim. o sesler çıkararak bu yaptığından haz alarak devam ediyordu bense titreyerek otobüsü beklemeye devam ediyordum. bi cesaret yürüdüm aşağıya doğru ve otobüsün geldiğini gördüm uzaktan. o da görmüş ve korkmuş olacak ki kaybolmuş ortalıktan. otobüse adım attığım gibi ağlamaya başladım. kimse gelip sormasın diye en arkaya geçip sessiz sessiz ağladım. yurda geldiğimde hala elim ayağım titriyordu oda arkadaşlarım sağolsunlar toparladılar beni.

20 yaşındaydım. çalışıp kazanıp harçlığımı çıkarmaya hakkım yok mu benim. üzerimde iş kıyafetlerim. kot pantolon siyah boğazlı kazak. kış ayları hava buz gibi elimde eldiven kafamda bere var kalın uzun bir mont var üzerimde. ne teşhir ne tahrik söz konusu. adamın zihniyeti bozukken hiç bir önemi yok ne giydiğinizin ne sürdüğünüzün ne taktığınızın.

ben tecavüze uğramadım. ama benim özgürlüğüm tecavüze uğradı o akşam.

benim korkusuzluğum, cesaretim tecavüze uğradı.

o ve onun gibi iğrenç mahluklara sesleniyorum. birkaç dakikalık bir haz için bir kadının, bir genç kızın kendine güvenine tecavüz etmeyin. bırakın çalışalım, kazanalım, bırakın toplumda yer alalım, bırakın biz de varız diyelim. bırakın sesimiz çıksın. kahkaha da atabilelim, gülelim. hatta istediğimiz gibi giyinelim.

ben bir öğretmenim şu an o şerefsiz gibiler yetişmesin diye elimden geleni yapıyorum kendimce. sevgiyi, sarılmayı, öğretiyorum. öpüyorum öğrencilerimi, başlarını okşuyorum. anne babasından görmediyse belki benden gördüğü sevgi şevkat verir ona, içini yumuşatır diye. kız erkek ayrımı yapmadan birbirine vuran öğrencilerin tenefüsünü iptal ediyorum. şiddete alışmasınlar diye. ben onunla oturmam diyenleri özellikle kız erkek oturtuyorum, yarın öbürgün bir kızla yan yanayken aklı başından uçmasın diye.

ne bileyim işte siz de anlatın siz de elinizden geleni yapın. böyle bir olay gördüğünüzde tepki gösterin sessiz kalmayın ne olur.

evet, ben tecavüze uğramadım. şanslı mıyım? hayır, bu ülkede kadına yönelik bu eğilim devam ettikçe hemcinslerim özgürce korkusuzca yaşamaya başlamadan şanslı değilim. hala tehlike içerisindeyim. her an başıma bir şey gelebilir. dolmuşla evime dönerken kaçırılabilirim mesela. defalarca bıçaklanıp, levyeyle darbeler alıp sonra ellerim kesilebilir ve yakılıp bir nehire atılabilirim. şaka gibi değil mi ülke gündemimizdeki olaya bakın.

lütfen sosyal medyada dikkat çekmekten fazlasını yapın. elinizden ne geliyorsa onu. ama bir şeyler yapın.

evet, ben tecavüze uğramadım,

ama bil ki canım ülkem bu ve bu gibi olaylarla her gün defalarca ırzına geçiliyor senin, benim, bizim.
çoğu kendini bilmez abartı demiş bu kadarı da olmaz demiş. dün gece okurken çok sinirlendim kendimi tutamadım uzun zamandır giriş yapmadığım sözlüğe sırf bu entryi girmek için giriş yaptım size belki de şu an en uzun entrymi gireceğim.
taciz olayı ile ilk tanıştığım zaman 6 yaşındaydım benden 4 yaş büyük erkek kuzenim babaannemin odasına oyun oynayacağız diye çağırdı beni sonra yatağa yattık benim iç çamaşırımı çıkarıp penisiyle popomun içine sokup çıkardı. o zamanlar küçük olduğum için bunun yanlış bir şey olduğunu anlamadım ve su an anlatmadığım gibi hiç kimseye anlatamadım.
Aradan birkaç sene geçti yaşım 10 falan oldu bu sefer de başka bir kuzenim oyun oynicaz bahanesi ile sürekli daha oluşmamış göğüslerimi elliyor ama o zamanlar da bana öyle geliyordur düşüncesi ile yine susuyordum. yaşım iyice büyüdü ve asıl büyüyünce bende taciz olayları baş gösterdi. bakıldığı zaman çirkin bir kız olmamakla beraber çok da güzel bir kız değilim sadece çok bakımlı ve gösterişliyim. yine öyle dönemlerimde hatta en güzel dönemim diyebilirim 13 yaşındayken ailecek görüştüğümüz sosyal bilgiler öğretmenim vardı beni hep diğer öğrencilerden ayrı tutardı okulda kızı gibi görürdü beni ondan dolayi da bana kolay kolay hiçbir erkek yanaşamazdı. onu gerçekten çok severdim ta ki o da gerçek niyetini gösterene kadar.
bir gün okul çıkışı bir yerlere gidelim diyip beni dere kenarı bir yere götürdü o zamanlar ergenligimden dolayi psikolojim çok bozuktu en başta konduramadim yanlış bir şey olduğunu düşünemedim seneler geçince anladım. yanımda bira içti bana da içer misin diye sordu yaşım daha çok küçük olduğu için almadım tabi. yine o gün sarılma bahanesi ile göğüslerimi elledigini hissettim rahatsız oldum kalkalim dedim kalktım ondan o gün nefret ettim ama kimseye anlatamazdim sonuçta aile dostumuz. babam gözü kapalı güveniyor. seneler sonra duydum ki dedikodu çıkmış ben ondan hamile kalmışım falan filan. direk yaftalanan yine ben.
yaşım iyice büyüdü 17-18 oldum sokakta yediğim sözlü tacizin takip edilmelerin haddi hesabı yok zaten onlardan bahsetmiyorum bile.
otobüste ellendiğimi farkettiğim anda bağırdığımda sen de yanaşma o zaman cümlelerini bile duydu bu kulaklar dostlarım. iğrenç bel altı bir laf atan adama küfür ettim diye köpeğini üzerime salanı gördü bu gözler. yanımdan geçen uzun sakallı 60 70 yaş arası dedenin çektiği oh u da duydum.
ama en son yaşadığım olay benim o günden sonra psikolojimi tamamen bozdu.
akşam 6 sularında eve giderken sokağa girdiğimde arkamdan hızlı hızlı birinin geldiğini farkettim çok keskin bi yokuş vardı onu iniyordum ben de acelesi vardır diye düşünüp kenara cekilmemle kalçamı avuçlayıp beni yere yatırmaya çalışması bir oldu ben tabi susmadım çığlık patlattım orospu çocuğu diye bağırdım ama beni yere yatırmaya kalkarken yüzünü gördüm bugün görsem hatırlarım yine kır saçlı...
o günden sonra gündüz vakti erkek arkadaşımla dolaşırken bile yanımdan hızlıca biri geçse korkup arkama bakıyorum o konuda tam bir paranoyak oldum.
Bu şekilde işte sevgili karşı cinslerim hem cinslerim bunlar sadece bir kısmıydı ben özgecan kadar şanssız değildim hep bir şekilde kurtuldum. eve gelen elektrikcinin tacizi kuryenin gözle tacizi neler neler yaşıyoruz her gün. çok güzel ya da açık giyinmen farketmiyor işte bunu anlayın istiyorum. hepimiz yapmışızdır sokakta bir tehlike hissettiğimizde alo baba sokağın başına doğru geliyorum orda mısın demisizdir. hepimiz akşam vakti çalan kapıyı ben bakarım babacim diye acmisizdir hepimiz o iğrenç yaşlı amcalarin cinsel sözlü tacizlerine maruz kalmisizdir sokaktaki milyonlardan bahsetmiyorum bile. Tüm bunlara rağmen bir de 2 sene beraber olduğum erkek arkadaşımdan dayak yedim sözlü olarak işittiğim hakaret de cabasi. Bugüne kadar hep sustuk bastirildik ama artık yeter. daha kaç can gidecek? babanız annenize vurduğunda ne hissediyorsunuz? ya da gidip annenize bir sorun bakalım bugüne kadar o bu yaşında bile sokakta neler yaşıyor? tahrik yok dostlarım. Bu ülkede eşek at ördek damacana bank ve ayakkabı siken adamlar var. Ne tahriği ne açığı ne kapalısı biz Türkiye Cumhuriyeti ndeki kadınlar genel olarak çok acı çekiyoruz öyle bir hale geldi ki bu ülke bugün evden çıksan ne şekilde öldürülecegin belli değil acaba yakılıp nehire mi atilirsin yoksa kesilip bavula mi koyulursun meçhul.
Bugüne kadar bunları yaşayıp hala hayatta kalabilmenin büyük bir şans olduğunu bilmiyordum sayende gördüm özgecan ama ben keşke bunu gormeseydim de sen de benim kadar şanslı olup hayatta kalabilseydin. huzur içinde uyu...
Midemi bulandırıyorsun Türkiye.

Eskiden, ufakken, iğrenç bir olaya tanık olsak hemen şikayet ederdik, hemen 'Hop Arkadaş' derdik. Yada 'şöyleymiş', 'böyleymiş' diye kulaktan kulağa yayılırdı 'o' olaylar. Ama artık öyle bir meşrulaştı ki her türlü pislik, canilik, faşistlik. Şu anda en büyük ceremesini de, hor görülen, zayıflatılan, aşağılanan kadınlarımız görüyor. Yarın sen, ben, hepimiz daha fazlasına maruz kalmaya da başlayacaz, onu bilmek daha da koyuyor.

Artık hangimiz 'Hop' diyebiliyoruz? Ailemizin, eşimizin, sevgilimizin, dostumuzun 'Aman belinden birşey çeker de vurur' uyarıları tınlıyor kulağımızda. Biliyoruz ki, 3-5 aya salınır, olan senin canına, yakınlarına olur, başına bela alırsın en iyi ihtimalle.

Ne kaldı geriye 'düzgün' insanların güvenebileceği?

Polis mi? Gezi'de epey içli dışlı olduk zaten kendileriyle. Polis devleti kavramını öğrendik zaten 80 ve sonrası nesil olarak.

Hukuk mu? Adliyeden hani hukuksuz şekilde yaka paça sürüklenmeyen avukatlar, kamu davası açıp sürgün yemeyen savcılar kaldı mı?

Asker mi? Zaten ilk orası yemişti balyozu, pardon.

O yılda birgün olan olaylar, hergün oluyor artık. Eskiden haber izlediğimiz televizyonlar tamamen porno gösteriyor. Kanalların yeri bile absürd komedi idi en son evden kutuyu def ettiğimde.

Ben, ne TV izleyebiliyorum son 5 gündür (uydu, digiturk vs. de yok ya, arasıra canlı yayın işte girip izliyorum gene ne var ne yok diye) ne Twitter'a bakabiliyorum, artık Facebook'a da giremez oldum. Kaldırmıyor benim bünye. Böyle bir katledilmeden ziyade, medya pornosunu kaldıramıyorum. Bu medya pornosunu ağzı sulana sulana izleyen Türk halkını kaldıramıyorum. Nihat Doğan'ın temsil ettiği bu toplumdaki yüzdeyi kaldıramıyorum. O içeriklerin altına yorum yazan yobazları/mazoşistleri kaldıramıyorum. Şu konuda bile zevzeklik yapanları dahi kaldıramıyorum. Artık bu 'cahil' deyip geçiştirebileceğimiz bir olay değil. CANi'liği meşrulaştırmış bir güruh var. Bu güruh yarın sokakta kedi kafası da keser, sana şiş de saplar, gezi'de palayı da sokar. Ruh hastası bir toplum var.

Tayyip, öncesi möncesi vs. bilmem. Bu noktaya bu insanları cahilleştirerek, bu medya pornosuyla hipnotize ederek, hastalıklı 'evanjelist'leri sözcü yaparak getirdiler. Ve başardılar da. Sen, ben %5'sek sevinelim. Ermeni değil azınlık. içinde sevgi/saygı/hakkaniyet barındıran kişiler artık Türkiye'de azınlık(!)

Sonra kimse, 'Bu ülkeyi terkedecem leyn' diyene de milliyetçi söylemler yapmasın. Sokmuşum böyle ülkeye. Bu kadar karaktersiz bir ülke daha yok. Kapitalist/Sosyalist/Komünist/Xist yönetilen en kötü ülkeler bile daha karakterlidir. Sanki bizlere de doğarken sordular isviçre'de, Toronto'da mı doğmak istersin, yoksa güzeller güzeli Türkiye'de mi diye?

Hep dar zamanlarda yaptığımız 'Atatürk görse şu günleri, mezarından kalkıp hepsini alaşağı ederdi.' mastürbasyonunu da yapamayacam artık. Şu günlere geleceğini görse zaten bırakırdı ingilizine fransızına yunanlısına bu toprakları da, az medeniyet görsün şu ulus derdi. Şu topraklardaki kanın rengi kırmızı değil artık. Bok rengi, bok!

Şu hayatta hiç bir zaman keşke demedim. Tek bir şey hariç.

Keşke ben Türk olmasaymışım. Bunu da zaten elimde olmadığı için diyorum.

Midemi bulandırıyorsun Türkiye.

Hadi #sendeanlat.
Hepsinin, hepimizin tek bir suçu var, kadın olmak!

Sokakta cinsel organını gösteren adam değil ben suçluyum!

Otobüste kendini sürtürerek ucuz nefsini tatmin adam yüzünden ben suçluyum!

Sıradan bir pantolon bluz giyip sokağa çıktığımda bile laf atıldığında ben suçluyum!

Gece vakti evime tek başıma dönmek istersem ben suçluyum!

Ne gecesi gündüz vakti bile tek başıma tenha bir sokaktan geçtiğim için ben suçluyum!

istemediğim adamın teklifini reddetim ya yine ben suçluyum!

Sevdiğim adamla sevişmek istedim ben suçluyum, o istedi reddetim yine suçluyum!

Mağazada satış görevlisi Facebooktan eklemek istedi, kafede kasiyer numaramı istedi ben suçluyum!

Mini etek giydim, suçluyum!

Örtündüm suçluyum!

Güldüm suçluyum, ağladım suçluyum!

Sevdim suçluyum, nefret ettim suçluyum!

Neden mi?

Çünkü bir vajinaya sahibim ve bu dünyanın en iğrenç şeyi değil mi?

Bu yüzden metropol kaşarıyız, aranıyoruz, dikkat çekmek istiyoruz!

Peki ya siz, ne kadar adamsınız!!

Adamlık öyle 3 gram etinin ağırlığından ölçülmüyor çukur adam, sığ adam...
kadınların zor cesaret ederek başına gelen olayları anlatmasına "metropol kaşarı,bardan çıkıp taksiye binersen taciz edilirsin" tarzında entry girenlerin nihat doğandan farklı olmadığını görüyorum. bu kadınlar her gün bunları yaşıyor. anlamazsınız, anlayamazsınız.
özgecan'ın minibüste tek başına kalışı, minibüsün farklı yola saptığını fark edince yaşadığı tedirginliği ve korkuyu sadec sizin "metropol kaşarı" olarak adlandırdığınız kadınlar anlar.

edit:imla.