bugün

(bkz: okur musun)

çok zor zanaattir. Herkez bir yere kadar hiç hazırlıksız oyunculuk yapar hatta eline verilmiş bir senaryoyu hemen her kameraman vasat bir performansla bile olsa yönetebilir. tamamen yaratıcı bir beyin aktivitesi ister senaryo yazmak. kurgulama becerisi gerektirir. herkes yapamaz ama yine de üzerinde yeterince çalışarak belli bir seviyeye getirilebilir. bir senaryo yazmak, oyun ve senaryo yazma tekniği gibi iki kanadın iki belli başlı eserleri okunarak başlanabilir. işin fiziksel ve yazınsal format kısmı bi şekilde halledilir ancak yaratıcılık kısmı ancak ve ancak çok senaryo yazarak giderilir. yazın,iyi yada kötü yazın.
Gerçek anlamda bir hobi istiyorsanız senaryo yazmak bunun için muhteşemdir. Hergün internetinizden yarım saat kısın ve screenplay programlarından birini çalıştırın ve yazın. evet senaryo yazımı için özel yazılmış programlar mevcut.
Bu işle ilgilenmeye başladığınızdan sadece 1-2 saat sonra "siktiriboktan" dediğiniz filmlerin dizilerin hazırlanmasının ne kadar zor olduğunu anladığınızı hissedecek bundan sonra sahne sanatları, tv ve sinemaya olan eleştirileriniz inanılmaz yumuşayacak.
Hayır hayır tabiki yumuşamasın sonuçta senarist işin bilmiyorsa üzerinde çalıştığı iş için çok da emek verse kötüyse kötüdür gitsin kumda oynasın efendim. biz genç senaristlerin önünü açsın keraneciler.

bi tane simultane çıkaralım mı ? çıkaralım bakalım. hemen bir fotoğraf düşünelim siz tabi hemen entry girip bana durumu açıklayamayacağınıza göre benim aklıma gelen ilk fotoğrafı sizlerle paylaşayım. Tamamen şu anda sıçtığım bir fotoğraftır.

Camdan apartman boşluğuna yüzünü buruşturarak bakan bi lavuk geldi benim aklıma.

Şimdi soru sorma kısmına geçelim sevgili yazarlar. Aklıma gelen ilk cevapları söyleyeceğim belli başlı sorular var.

Ne diye bakıyor bu hıyar ?
-Midesi bulanıyor.
Kusacak mı?
-Kusmak üzere ancak sanıyorum lavaboya kaçıp orada kusacak.
Neden kusuyor? Madde bağımlısı olabilir mi ?
-Evet damardan alıyor bişiyler, oldukça bitkin.
Evin durumu nasıl ?
-inanılmaz dağınık, yatağı var yatağının kenarında bir sehpa var üzerinde bir sigara paketi uzun süredir boşaltılmayan bir kül tablası, halının da üzerine düşmüş ve dağılmış bir gazete.
Şekli şemali nasıl ?
-Uzunumsu saçlı sarı bir arakdaş 19-20 yaşında yüzünde 10 günlük bir sakal var odasına perdeden süzülen seher güneşi var.
Neden uyuşturucuya başlamış ?
-Sanırım para için. Vaktiyle bir arkadaşı varmış bunun o para kazanmak için uyuşturucu taşımacılığı yapıyormuş buna da yaptırmaya başlamış bu da para kazanmak için kabul etmiş.
Peki tam olarak nasıl başlamış?
-burası dramatize edilebilir, sanıyorum bir teslimat sırasında ürünün kalitesi için kendisine denemesini söylemişler ordan başlamış ancak bu bahane olabilir sektörde olup da uzak kalması düşünülemezmiş.
-Eeeehhm pekala ailesi yokmuymuş fakir miymiş ?
Yoo hayır arkadaşımız asi ailevi sorunları varmış evden uzaklaşmış yoksa ailesi oldukça zengin. hatta ilerleyen dönemde mal bulmak için ailesini sıkıntıya bile sokabilir.
..
.

Gördünüz mü sevgili yazarlar? bana hikayeyi başlatan fotoğraf meğersem filmin sonlarına aitmiş. Herşey olabilir çevrenizde gördüğünüz herşey size bir hikaye başlatabilir. kırık bi güneş gözlüğünden bile senaryo başlatabilirsiniz.
Not: Hikaye tamamen simultane yazıldı. Hatta çok da hoşuma gitti bu gece devam ettireceğim.*
teknik detaylar ve fiziksel format bu başlıkta işlenmeyecek daha sonra çok ayrıntılı bi şekilde kağıt ayrıntılarını yazacağım. şimdilik bi fikir vermesi açısından;
(#1134196)
(#1098264)
(bkz: piyes yazma sanatı)
sözlükler gibi yazın sanatının son derece gelişmiş olduğu yerlerden eminim yetenekli olan bu konuda gelecek vadeden gençler aramızda bulunmaktadır. güzel yazdığınızı olaylara karşı absürt ve farklı bir pencereden bakabildiğinize inanıyorsanız kesinlikle başlayın.
çileli bir iş olsada iyi bir şeyler yazmış olmanın verdiği anlık sevinç tüm yorgunluğunuzu siler. ancak bilinmelidirki üniversitelerin sinema/tv bölümü hocalarına takla atsanız dahi yaranamaz, yaptığınız işi beğendiremezsiniz. daha farklı daha orjinal diye viyak viyak bağıran bu kimseler genellikle klasik senaryolara karşı özel bir ilgi beslerler içlerinde çünkü. *
ufkunuz hayal gücünüz olabilir ama esinlenmeden yazmak gerçekten zordur. yazmak için en çok gereken şey yazdıklarınızı okuyacak gaddar bir arkadaştır. ulan bu nasıl sahne bağlamak diyebilen hatta bunu hakaretlerle süsleyen arkadaş kalem kadar önemlidir. yoksa insana yadıkları hep en komik en dramatikmiş gibi gelir.
empati yeteneğinin had safhada olması gerekendir.
ezel dizisiyle izleyicileri ters köşeye yatırmak için yapıldığı da görülmekte. senaryo izleyiciyi şaşırtmalıdır elbet ki kalite çıtası yükselsin. lakin şaşırtmak için saçma kurgular yazılmamalı.

bakın siz ezel'in artık dayıdan koptuğunu sandınız ama biz sizi göt ettik tadında senaryo yazmak ancak türk mantığıyla açıklanır. ama herşeye rağmen ezel piyasanın en iyi senaryosuna sahiptir.
üretken ve hayal gücü sınırsız olan insanların, planını önce kafalarında inşa ederek kağıt üzerine geçirdikleri eylemdir.
(bkz: hayallerimden birisidir)
turkiyede tarihcilerin isidir..
ermenilerin ve kürtlerin sık başvurduğu metodlardan biridir.
yazacağınız konu hakkında tonlarca kitap okumanıza, her ne kadar sosyal iletişim sorunlusu olsanız da; onlarca kişiyle görüşmenize sebep olan, yazdığınız en kötü karakteri dahi empatiyle anlayıp 'kötülüğü dahi normalleştirebilmekle' tehlikeli bir iştir.
Bir senaryo yazarı olarak, en keyif aldığım şeylerden biridir, senaryo yazmak...
uyduruyonanlamına geldiğide olur.
fikir bulunur. taslak yazılır. fakat teknik bilinmezse yazan için de teknik kadro içinde ve oyuncular için de uygulaması zordur.
yazma işlemini bitirip çekme aşamasına geçmiş biri olarak.
hayli zor ama bir o kadar eğlenceli faaliyettir.
en büyük hayalimin bir parçasıdır. sinopsisini yazdığım, biriktirdiğim filmleri senaryolaştırmak ve bunları hayal ettiğim kurguyla bir sinema filmi haline getirmek.

bu akşam demliğin dibinde kalan son çayı bardağa dökerken birden kafamda bir ampul parladı. bıraktım bardağı koştum hemen açtım laptopu*. bir süredir kafamda olan bu senaryo fikriyle ilgili taşlar yerine o çayı doldururken oturmuştu. istediğim kurguyu, alt metni ve filmdeki baş karakterlerin olağanüstü tanışma öyküsünü oluşturmuştum kafamda. beynimde o an düşündüklerimi, adeta filmi çekercesine yüzlerce klavye vuruşuyla yazıya döktüm. ardından filmi tamamlamış bir genç yönetmen edasıyla gözlerimdeki mutlulukla kaydettim word belgesini diğerlerinin yanına.

umarım bu filmleri gerçekte de hayal ettiğim gibi çekmek nasip olur.
uzun iştir.
En zevkli ani cekim senaryosu yazmaya basladiginiz andir.. Gozlerinizi kapatir, hayal eder ve kagida dokersiniz..
En sikici yani ise karakter tahlilleridir.. Sikintidan patlarsiniz..
yaklaşık 1 yıldır üzerinde çalıştığım proje. bakalım nereye varacak.
özellikle dizi senaryosuysa konu, akıllı adamın yapacağı iş değildir. türkiye de dizilerin 39 bölümü oluyor senelik, her bölüm en az 100 sayfa senaryo yazman gerekiyor, yılda 3900 sayfa yazıyorsun yaklaşık. tabi yazı grupları kuruluyor falan ama gene de inanılmaz yorucu olsa gerek.
(bkz: christopher multisanti)
aklımda olan fakat teknik konularda bilgisiz olduğum için yapamadığım işlem. birisi yardım ederse yeni nesilin gani müjdesi olacam.
teknik olarak yetersiz olduğum için bir türlü yapamadığım durum. aklımda çok güzel bir tarihi dizi var halbuki...
zor değil fakat teknik bilgi gerekli sadece. birde hiçbir zaman beklenildiği gibi olmaz senaryolar buda bi gariptir nedense.