bugün

ihtiyacım var diyen kişi hay taş olasydım da demeseydimm der ah eder o da umursamayana yeter durumu.
söyleyen kişiye bağlıdır. eğer sana daha önceden aynı boku yapıp yarı yolda bırakan bir insan evladıysa hiç düşünmeden siktiri çekmek gerekir.
haketmişse umursamamaktan daha çok şeye reva olan insandır. bana öyle geliyor ki bunu söyleyen bilir kişi sonradan anlamıştır kıymeti ve bence çoktan iş işten geçmiştir. *
kimin dediğine ve ne konuda ihtiyacı olduğuna bağlı olarak uygulanacak eylemdir. öncesinde defalarca bana zarar verdiyse , neden umursayayım ki... he yok durum tam tersiyse, bunu yakın birinden duyduysan da umursamadıysan yuh artık...
hele bunu söylediği kişi, söyleyebileceği son kişiyse yürek burkan bir enstantanedir.
eğer arada ne ekersen onu bicersin durumu yoksa devamı vicdan azabı olarak geri döner. aksi durumunda defalarca kazık yenilmiş, sırtından vurulmuş isen -ki bunlara rağmen söylüyorsa bu yüzsüzlüğe girer zaten, verilecek cevap "allah yardımcın olsun" demekten başkası değildir artık.
kişiye ulanmış ve tek taraflı sevgiyle yapışmış birine karşı yapılan davranıştır.
kendini acındıran insanlardan nefret eden kişidir. zira insanlar bu körpelenmiş dünyada artık güçlünün yanında olmak istemektedir. sanırım caresiz kalan insanların istekleri her daim sürecektir. şöyle bir tabir vardır iş dünyasında olsun özel ilişkilerde olsun, arakdaslıkta olsun ne kadar dogrudur tartışılır.

'' düşene bir tekmede sen vuracaksın,yoksa tutar kolundan senide düşürür '' biraz zalimce fakat devamlılığını sürdürebilmen için gerekli işlemleri kafanda tasarlaman en kendi çapında en münferit olaydır. zira insanların güçlü olması, güçlü olanın yanında olmasıyla hayatına kazandırdıgı çifte puanla devam ettirmek ile kurulmuştur.

aşk,sevgili, flirt gibi hayatınızın akışına yön veren ilişkilerde de bu altın kural oldukça zirvededir. düşünün ki kız arkadasınızdan durmadan yardım istiyosunuz (kanımca ölüyorum diyene kadar olmaması gereken durumdur),cok basit birşey için kendi beyninizde kurdugunuz aptalca şeyler içinde olabilir, cevaplarına katlanmak zorundasınızdır şöyle örnek verebilirim :

-banu aşkım grip oldum sana ihtiyacım var bana gelebilirmisin.
-ama kemal sınavım var yat uyu lütfen ,yarın geçer gribin.!
-yani sana cok ihtiyacım var gel bende calış bebegim lüöötfehnn:(
- ne kadar düşüncesizsin kelmal, ezikmisin sen ?!
-hönkk !?=(

böyle durumlarda insan azda olsa kendinden emin olmalıdır.

çünkü en iyi ilişkilerinin önsözü : ''onu seviyorum çünkü bana ihtiyacı yok'' tan geçmektedir ki aksini idda eden cıkar amaçlı ilişki kuruyordur kanımca.
----------------------------------

umursamamaya gelince insanların aralarındaki olan samimiyete baglıdır. bazı arkadasınız yakınınız size daha yakın gelir hemen yardımına koşarsınız, derdini dinlersiniz, içersiniz, maddi ,manevi hertürlü sıkıntısına ortak olabilirsiniz.fakat insanın genel karakteristik özelliklerinin başında '' kimseye minnet eylemem'' mantıgına sahip oldugu için genelde en baba yakınlarından bile yardım istemekten cekinmektedir. bu da gurur dedigimiz hededen geçmektedir. ve bu hede milletimizin karakteristik özelliklerinin en başında gelmektedir.

şöyle bir felsefi yaklaşımda bulunmakta gerekmektedir. insan her daim bencil bir varlıktır.herzaman aklında kendisi vardır. kendi cıakrlarını ,egosunu düşünmektedir.
fakat insan bunları düşündügü sırada herşeyi tek başına yapamayacagını anlayınca sosyal bir varlık oldugunu aklına getirerek etrafındakilerden yaşamını asgari oranda sürdürebilmesi için ilişkilerini gözden geçirerek.. yani cıkar amaçlıda olsa sosyal yaşamını oluşturmuştur.

şimdi konu başlıgına gelirsek ki tamamiyle konu başlıhını ele alırsak senden yardım isteyen birinin geri çevrilmesi veya o kişiyi umursamaman senin kişisel cıkarların dogrultusunda ve kişiyle olan samimiyetinden geçmektedir. eger sen yardım ediyorsan sosyal hayatta karşılıklı paylaşımlarınız vardır. yok eger yardım etmiyorsan onunla olan hukukunuz kötü bir şekilde bitmiştir.
umursamazca ve haince bir davranıştır.
karşısında ona bunu söyleyen bir kişinin olmasının ne kadar güzel olduğunu anlayamamış kişi davranışıdır. günahtır. eğer dostsa vefasızlıktır.
söyleyen kişi bunu birden söylememiştir muhakkak kendi içinde gitgeller yaşamıştır.ama böyle bi cevap muhakkak onu gidip gelmemeye sevk edecektir,yaşanmasa daha iyi olur.
kişi zamanında ihtiyaç duyduğu zaman umursanmadığı için şimdi umursamıyorsa haklıdır.diğer hallerde vicdansızlıktır.
umursamak içinden gelmiyordur o insanı, önemsiz görüyordur demekki ancak olan o umursanmayan şahsa olur, yazık yaa.
değer verdiğn kişi sana değer vermiyorsa bırak kendi değeriyle kalsın dostum. kasmaya gerek yok.
zamanında ihtiyacı olanların yanında bulunmamıştır.bulunamamıştır değil ama.bahsi açılacak kadar umursanmamalıdır bile...
küstahlık,bencillik,karaktersizliktir.yazıktır,günahtır.
herkesin hayatında en az bir kez yaptığı birşeydir *,sana ihtiyacım var diyen kişi kredisini doldurmuş olabilir.
genelde kızların takındıkları tavır.
genel olarak hayata umursamaz tavır takınan kişilerin yaptığı davranışlardır.

not: kişiyi bu hale getiren yine hayattır.
Eğer birine sana ihtiyacım var diyorsan o senin için öyle sıradan birisi değildir... En kötü zamanında yanında olmuşsundur, ağladığında tutunacak omuz olmuşsundur, herzaman yanında olmuşsundur. Tabi bunları beklenti içinde yapmamışsındır. Ama eğer ihtiyacın olduğunda sende onun omzunda ağlamak istiyorsan ve umursanmıyorsan, yaralar. Hem de çok yaralar ve istemesende vakti gelmiştir çekip gitmenin.
Rüzgar eken, ileride de fırtına biçecek kişinin dramının ilk perdesidir.
Bugün bana, yarın sana cümlesinden bihaber olmaktır.
Defahatle yaşadığım durumlardan birisidir. Bazen umursamayan bazen umursanmayan oldum. Öyle bi durum ki bu durum, umursanmadığında haklısın ama umursamadığında da haklısın. hiç bi zaman haksız olmazsın. Çünkü sana göre o umursanmadığında o senin yanında olmak zorunda çünkü sen onun yanında olmuşsundur. Umursamadığında ise sen zaten onun yanında olmuşsundur. Eğer bugün umursamıyorsan umursanmayacak birşeyler yapmış ve bunu haketmiştir. Bilmiyorum garip bir hissiyat uzun zamandır yaşamadım belki. Belkide o yüzden daha fazlasını yazamıyorum ama öyle yoğun hisler uyandırdı ki bende aklımdan geçen düşünceleri buraya aktarabilsem heralde Altın heykelimi dikerlerdi istanbulun göbeğine. Şuan aklımdan geçen düşünceleri anlatacak yazar, şair yok. Şuan bu yoğunluğu anlayacak kişiler sadece bunu hisseden birileri olacaktır. Herneyse aslında haklı ve ya haksız olmak çokta önemli değil bu hususlarda. Şahsi kanaatime göre. Bu konu duygusal bir konudur ve kesinlikle beyinle düşünülmesi doğru değildir. Sonunda pişman olunacaksa bile. Matematiği duygular ile çözemezsiniz çünkü mantık işidir. Bu tür meseleler ise mantıkla çözülmez çünkü gönül işidir. bu fiiliyatı işleyen kişi büyük ihtimalle mantıkla yola çıkmıştır, çıkış yolundan 10 puan kırılmıştır ve sınavı geçse dahi hiç bi zaman bu konuyu öğrenemeyecektir. Demek istediğim Herhangi bir sınavda 10 soru var ise ve her soru 10 farklı konudan ise birini yanlış yaparsan ve o sınavdan da 90 puan alırsan kim olursan ol asla dönüp o 10 puanı neden kaybettim diye bakmaz * sonuç olarak o konuyuda asla öğrenemez. Hayatında birşeyler sürekli eksik olur. Pişman olsan bile yap denizin dibine inmeden istridyeyi bulamazsın, istridyeyi bulduktan sonra açmaya uğraşmazsan inciyi bulamazsın. Her istridyeden inci çıkacak diye bir kaide yok ama ya çıkarsa? Vesselam. *
egosu tavan yapan birinin kendini belli etme çabaları.
beş defa aynı kişinin "sana ihtiyacım var" lafına inanıp hüsrana uğramak, yıllarından olmak, ama artık altıncıda enayi yerine konmamaya kararlı olmak.
Söyleyen kişi daha önce agzınıza sıçtıysa tabi umursamayacaksın.