bugün

- ne söylesem boş !..
Arkadaşımın savcı olan arkadaşı benim doğup büyüdüğüm ilçeye atanmış. Sohbet ederlerken bizimki benden bahsetmiş, benim yaşadığım mahalleyi söylemiş, diğeri de orası biraz sorunlu bir yer demiş. Benim arkadaş da nasıl olur, rüya çok düzgün bir insandır demiş...

Birincisi, bu örnekten de anlaşıldığı üzere birilerinin kişiliği ve memleketleri arasında bağlantı yoktur. ikincisi bahsi geçen ben düzgün biriysem, annem çok düzgün biri olduğu içindir; kişilik yapımız doğrudan aile yapımızla bağlantılıdır. Tabi keşke annem kadar düzgün bir insan olabilseydim, ama şartlar...
Ko kötüne ozmn via...çok da şaapma.
ben bir şeyleri düzeltmeye çalıştıkça her şeyi dahada beter ediyorum. akışına bırakayım diyorum o zamanda hissizleşiyorum.
Bosver nerviom. Onlar yaşlı. Havalar sıcak. Alttan al. Haklısın babacım, düşünmem lazımdı de. Geç...

Onlar ata. Bir şey olsa yine üzülecek sensin.

He bu arada, seviliyorsun..

Evet
Bugünün konusu..
Aile evi terörü.
Kargom gelmiş sabah almışlar. Normalde açmazlar ama anneme kesme tahtası aldığımı söylemiştim. O yüzden merak edip açtı muhtemelen.
Babam işi gereği bu şöyle şöyle yapılan bir teknik anlatıyor. Sonra ne kadara aldın dedi. 800 diyince bunun maliyeti şu kadar sen buna bu kadar para mı verdin diye söyleniyor. Ben ne bileyim bunun maliyetini ve senin bunu yapabildiğini ya. Aşırı canımı sıktı şu hareketler. Sanane almışım işte hayırlı olsun de geç.
Keyfim yok, bu günlerde agresifim. Bunu farkettim. Bu da demek oluyor ki, yakında fırtına kopar. Çünkü sabrım bittiğinde böyle olurum.

Evet
evlense de sözlük kurtulsa bu kızdan diyorum bazen birileri içiin.
Geçen bir ergenlik yapıp facebook'u açtım tekrar.

9 yıl önce abimin nişanında çekilen resimleri gördüm. Beni bu 9 yılda en az 29 yıl kadar tüketen, yaşlandıran başta abim, annem ve rahmetli babam olmak üzere ve diğer herkese huzurlarınızda ağız dolusu sövmekten imtina etmediğimi belirtmek isterim.

Emeği geçen herkesin tek tek vajijleriyle cima eyleyeyim. Mnsktiklerim.
konuşursam sözlükte yeryerinden oynar diyemiyorum çünkü bi bok bildiğim yok.

yeryerinden ayrımı yazılıyor lan sözlüğün edebiyat hocaları?
Yine yüksekokuldayım ( Sanki yine demesem olmayacakmış gibi. ). Neyse... işte günlerden bir gün kimya bölümü okuyan arkadaşım sordu: Ne işe yarar bu alet? Hemen cevapladım; voltaj ölçer o meret, dedim. Nasıl ölçer, diye soracağı tutmaz mı dingilin. Şöyle böyle tarif edip, tarhanayı biberi get... yok öyle değildi; tarif edip "Sok prize!" deyiverdim. Demez olaydım. Bir "bam" sesi çıktı ki; aşağı meydanlıdan duyulmuştur elleham. Başladı: Hay senin de ölçü bilmem neyinin de... biiip... feleğim şaştı lan... biiiiiip... demeye. O gün bugündür meraklı olmanın çok da matah bir şey olmadığını öğrenmiş olmalı. Hayat işte; neler öğretiyor insanlara. Ben de sayesinde gülmeyi öğrendim. Sağol, varol kardeşim.
Fotoğraflarımızı her yerden siliyorum. Sonra tekrar yükleniyor galerime. Nasıl oluyor neden oluyor anlamıyorum. Başka bir durumda yanlışlıkla silinse geri getirmek istesem asla olmaz.
Evren bana karşı hep böyle kırıcı biri.
Kendimi dış dünyaya atmaya çalışıyorum. Mağaramdan da çıkıyorum diyebilirim. Gerçekten Travmatik düşünceler tekrar baş göstermeye başlıyor. Ben her şeye bir bakış açısı diyorum. Eskiden neyden tiksindiysem o duygular ve düşünceler tekrar baş gösteriyor. Gülmek ne kadar da zor.
Kötüler kazanamaz. Asla! Fakirlik zenginliği yenemese bile, satın alınmış sevgi diye bir şey de yok. insanları alırsın, sevgilerini alamazsın. Sevgi hiç satılık olmadı. Maddeye tapınanların halüsinasyonları, gönüllü kandırılışları... Mutluluk ise bir illüzyon. Acı ortada kalmış bir yetim gibi, iyi kötü ayırmaksızın, uğramakta saltanatını sürdüren gamsızlara ve kederden kafasını kaldıramamışlara.
#neden bu saçmalık yığınında acı çekerek boğulmam gerekiyordu ?#

Doğru yolu bul, mutlu ol! Sana ne elin burjuva Ermeni kuruculu takımından kankilim. Sonra böyle üzülürsün işte. Beter olma, Fenerli ol! Çivi çiviyi söker. Sen bu kardeşini dinle. Saygılar :-).
Adam gibi uyuyamadım saate bak arkadaş ya.
Anlamsız bir Huzursuzluk çöktü.
Neden bu saçmalık yığınında acı çekerek boğulmam gerekiyordu ?
Üniversite tercih olayım tamamen kumarmış onu farkettim demin bir başlık üzerine.

Eğer ikinci tercihime yerleşmeseydim herhalde sivas cumhuriyet üniversitesini bitirmiş ve atanamamış bir Türkçe öğretmeni olarak hayatıma devam ediyor olurdum. Ki o ikinci tercihime yazdığım bölümün sırf memleketimde diye ve zaten bana gelmez diye yazdığım tek eşit ağırlık bölümü olduğunu düşünürseniz olaya neden kumar dediğimi anlarsınız.
bu hayatta kuvvetle muhtemel, üç yerde bulunabilirim: 1. iş yeri 2. ev 3. arkadaşımın evi..

bugün bir, takım elbise ütülettim.. arkadaşımın evine koydum, yanında seçilmiş bir kravatla birlikte.. yine üst kalite başka bir takımım ise iş yerinde.. bu iki yere genellikle formal kıyafetle gittiğim için ayakkabı ve kemer koymadım.. arabama ise tıraş malzemeleri koydum, her iki yerde de hizmet edebilsin diye..

evde de, gözümün önüne tam bir kıyafet ve tıraş takımı koydum..

önemli bir görüşme bekliyorum ve haberi her nerede gelirse gelsin, ütülü ve iyi kalite bir takım kıyafet ve anında olunabilecek bir tıraşı garantilemiş oldum ve görüşmeye katılma süresini 30 dakikaya indirdim..

herhalde çocuğum doğacak olsaydı ancak bu kadar tedbir alıp, önemserdim..
Takım elbise ütüsünün 50 lira olmasına inanamıyorum..

Hep yardımcım hallederdi, bu sefer ilk defa parasını ben verip teslim alınca şaşırdım.. hem de kurumsal bir yerde..

Lostra salonunda ayakkabı boyatmak da 35 lira, inanılmaz..

iki gündür çocuk gibi heyecanlı bir biçimde kravat, gömlek, kol düğmesi falan seçiyorum… salonda şöyle bir şey var: yürüyüş bandının koluna asılmış, tamamen hazır bir takım elbise, tüm aksesuarları, yanında bir tıraş köpüğü, parfüm, jilet, havlu..

Bir telefon gelecek, biliyorum. Eve aniden gelip, aniden çıkmam gerekecek.. bir şey eksik olmamalı..
dün sinirimden birkaç anime editi sildim. anime izlemekten daha çok zevk aldığım bir şey anime editleri izlemek. saatlerce üst üste izleyebilirim. terapi gibi. tekrar tekrar tekrar. en kral psikolog gelsin. psikolojimi düzeltmede bu kadar yardımcı olamaz. şu an bunun için üzülüyorum. anlık bir sinirle oldu.

https://streamable.com/gw6zh8
https://streamable.com/q9kswy
https://streamable.com/44zkmh
https://streamable.com/zatsfn
https://streamable.com/n0y7p6
https://streamable.com/sropae
https://streamable.com/reh5yx

şu editler silinse oturup ağlarım.

https://streamable.com/0u8ulm

aga bu nedir bunu hangi insan evladı yaptı? bu nedir yaaa
ilahi adalet’in tecellisini kendi üzerimde görmüştüm daha önce. Dedim ki “demek ki allah hesabını burada ödeyenlerden olmamı istedi. Çünkü çok kötü bir insan değilim. Yoksa mahşerde ödetirdi ki bu daha şiddetli olurdu. Şükürler olsun” yani kendi aklımca çok kötülerin hesabı mahşerde, az kötülerin cezası burada çıkıyor gibi bir çıkarım yapmıştım.

Firavundan hallice bir akrabam var. Ben kendimi bildim bileli kötülüğü sistematize etmiş, rahat durmayan, herkese bir zararı dokunmuş, ebu cehil kendisini görse tövbe edecek bir kadın. Yıllardır da her yaptığı yanına kâr kalır, herkese çamur atar kendi ak kaşık kalırdı. Diyordum ki hep “bunun ahirette işi zor”

Geçen gün haber aldım. Ahirete kalmamış. Öyle kötü sınanmış, öyle acınacak hale gelmiş, öyle rezil olmuş ki, eminim bu hali kendine gösterilse kendini asar, bu hale düşmek istemezdi. Her zaman dimdik gezdiği kafasını yerden kaldıramıyor şimdi.

Oh olsun demiyorum, diyemiyorum da. Sadece şunu düşünüyorum, nasıl yanımıza kâr kalacağını düşünerek bu kadar kötü olabiliyoruz, bunun hesabının bir gün bize sorulacağından hiç korkmuyor muyuz?

Ben korkuyorum. Yemin ederim, etimle kemiğimle kötü olmaktan, yaşattığımla sınanmaktan korkuyorum.
benim yüksekliklerime haykırman sesini duyduğum anlamına gelmiyor noktacık.
görsel

Bunu gayler için falan mı ürettiler acaba. Arkadaşım bana hediye almış ama buna bir kol daha girer, nasıl daraltılıyor bu, yardım please.
Söz meclisten dışarı, şu dünyada ne de çok "canum evlaadım" var, bir bilseniz :-).