bugün

farklı pencerelerden aynı yöne baktığınız kişidir.
" bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... biz ancak o zaman sahiden yaşamaya, -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. o zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için, her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu. "
bulunması altın madeni bulmaktan zor olan şahıs.
ruh eşini bulan var mıdır bilmem ama bulunması son derece zordur, zira ruhlar tektir.
aslında sana bir nefes kadar yakındır...
Sen yeterki Onu görmek iste sadece...
Arada mesafeler olsa da önemli degildir...
Gönüller bir olsun yeter ki...
birbirine uyan hayalleri vardir. belki bunlar bir konusma konusu olabilirdi. ama yine de susmayi tercih ettiler. cocuklar karsilikli susarlarken sikilmazlar. genellikle yetiskinlerin sorunudur gözlerini birbirlerinden kacirmak.
sonuc Kiymet bilmemekten kaybetmek.
bulması zor, sahip olması daha da zor, muhafaza etmesi imkansıza yakın...
Ruh eşi bulunması şanstır. Şöyle değildir:

-Aaa ben seninle aynı mesleği yapıyorum, burcumuz da aynı, görüşlerimiz farklı değil, içimizdeki sevgi aynı.

Bu değildir ruh eşi.
Ruh eşini bulsan bile onun senin ruh eşin olduğunu bilemezsin.
Bir paralelindeyim, yıldızlarımız ortak, aynı güneşe gözlerimizi sürüyoruz. Bana kendimi hatırlattığın her an seni seveceğim. az kaldı mutluluğu ikram ediyorum. sevgiler sana.
çoğu zaman ruhun başka fiziğin başka biriyle evli olması durumunda anımsanan eştir.
sahiden var mıdır böyle bir eş diye düşünmeden edemez insan bu yanılsama dolu dünyada...
insanların tam olmaları, kendilerini ruhen tam hissedebilmeleri için gereken diğer yarı.
(bkz: soulmates never die)
aynı saflıkları yapmak ve aynı ruh haline sahiptirler.
Anna adlı bir karakter diyor ki bir kitapta:
“ küçük bir çocukken hissettiğin masumiyet duygusunu sende ortaya çıkaran kadın aradığın ruh eşindir. “
yıl olmuş 2013.
yok kardeşim yok. ruh ikizi falan yok.
ruhlar yaratıldığında, dünya hayatına gönderilmeden önce, kalu belada (kadın yada erkek)tanıştılar ve görüştüler muhtemelen,bu dünya hayatında kendimize yakın hissettiklerimizle orada bir tanışıklık söz konusu olmalı. fakat herşeye rağmen bu kavramın içi boşaltılmaya çok müsait ve bizim kültürümüze pek uygun değil yabancı literatürlerden gelme.
türk kızı arayışı. anlamını sormayın anlatmaları 4 saat filan sürer.
buna hala inanan Kezbanları görünce içim parçalanıyor. sen ki kendini prenses sanan Kezban, sen biriyle çıkıyorsun ona ruh eşim diyorsun, herif seni terkediyor o zaman ruh öküzün oluyor sonra başkasını buluyorsun o da ruh eşin oluyor, ondan da ayrıldın dimi. ayrılınca çevrendeki arkadaş kanka kardeş kuzen herkesin kafasını sikiyorsun. sonra yeni birini buluyorsun yine ruh ikizin oluyor... böyle gider bu. sonra ay erkekler çok eşli ay erkekler çok çapkın. hem amınakoyim he.
kezban mezban diyen zihniyetini sikeyim senin.

karşıdakini baktıgın anda gözünden geçenleri okyabiliyosan ne biliyim aynı anda aynı şeyleri konuşabiliyorsan vs vs belki de bunlar degildir bilmiyorum şu an ama kesinlkle arıyorum.
Ruh eşi diye bir şey varsa eğer benim ki hayatta gelmez. Kendimden biliyorum inadı inattır.
yoktur lan böyle bir şey yıllardır uyutuluyoruz filmlerle.
gerçektende ruh galiba. Bi türlü göremiyorum, gel artık amk.
ruh eşi nedir, ne değildir, öyle birşey var mı bilmiyorum ama, birbiriyle karşılaşan iki insanın zevkleri, fikirleri ve davranışları birbirine uyuyorsa, birbirlerini tamamlayıcı yönleri de varsa eğer, ruh eşi diye adlandırılabilir.
karşı cinsten olması gerekmeyen aynı tonda kahkaha attığınız aynı renkte ağladığınız aynı anda yalnız hissedip aynı zamanda kalabalıklaştığınız tuhaf birliktelikler, birden fazla da olabilir. ümitsizliğe kapılmamak gerek.