bugün

ar yu seks seviyesindedir.
kimse kusura bakmasın ama : one excuse me but...
sevgili başbakanımız, biricik hizmetkarımız, sayın recep tayyip erdoğan'ın ingilizcesi (bkz: one minute) dür.
(bkz: davos kapağı)
git buradan, uza bakayım! : go here, grow longer let i see
go to power? (bkz: gücüne mi gitti)
you can touch this. yani diyor ki taş dizebilirsiniz.
one minute tan ileri gitmez.
fatih terim ingilizcesi bile daha iyidir cünkü rte nin ingilizcesi one minute ile kısıtlıdır.
you mother take and yo go mother town. ananı al git köylü
no stop, continue road ( durmak yok yola devam)
they say "we've established the democracy", let me love little you.. how do you think you have done it?

(bkz: sevsinler)
tekbir: only one
yoktur.
me my me i my mine.

(bkz: ben benim ben ben benim benimki)
ingilizce'si "me not spoken english" seviyesinde olanlara kapak olmuştur.
van münüt.
Akbil: white know
sallama çay: shaking tea
Kendini ifade edebilecek kadardir. "Yes" "no" ve "one minute".
Difficult to keep %50.
ustadan ders alması gerekir. (bkz: fatih terim)
what can i do, sometimes?
akdeniz beyaz deniz yani white sea.
Are you ayran?
We everything you from than better know. Weeee knooooooowwwww.
Biz her şeyi sizden daha iyi biliriz. Bizzzzz biliriiiiz.

Hah şimdi tam başbakan'a yakışan bir cümle oldu.*
Beggar.