bugün

Davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan anlamına gelir.
Romantik degil, tutkulu denilmelidir.
Teoman'ın geçen ay çıkarmış olduğu otobiyografik/anı kitabı fasa fiso'da "romantik" filminde yer aldığından bahsediyordu. O hâlde izlemeliyim.
görsel
"Inanç perdesi ne kadar kalınsa, akıl güneşi o kadar geç doğar."
Gülme sahneleri amatörce olsa da film kendine çekti, sebepsizce hoşuma gitti.
https://youtu.be/rMTRhd4K26Q

Filmden biraz sapıp kitapta çizdiğim bir yeri bırakayım:
"Ben yaralı yüzleri, iz taşıyan suratları daha çok severim. Baktığım zaman pırıl pırıl, defosuz bir yüz o kadar ilgimi çekmez. Gürbüz gürbüz manken kızlar yerine yüzünde bir defosu olan kadınları beğenirim ben. O yüzden benim istanbul'um da böyle, rimeli akmış ve biraz kilo almış..."
über teoman şarkısı, ötesi azdır...
görsel
Romantik bir oyun yine seninle diye çığlık attığı o an çoğu sevmese de benim tam not verdiğim solosuyla giden teoman şarkıdıdır. Tek nefeste romantik bir oyun yine seninle.
güzel filmdir. türk sinemasında pek uygulanmayan bir teknikle çekilmiştir. çığır açabilecekken beklenen değeri görememiştir. çekim hataları ve oyunculuk performansını bir kenara koyun. sound track bir abartılı ve kasıntılıdır. ya inandığın şey gerçek değilse sürekli işleniyor. kafaya kazınıyor adeta... bana kalırsa bu filmi başarısız görmek yanlıştır.

filmin başında iyi karakterin üzerinden işlenilecek bir konu var gibi gözüküyor. ancak filmin ortası geldiğinde film tamamen kötü karakterin hayatına yöneliyor. iyi karakterin iyi olma durumuyla kötü karakterin kötü olma durumu değiştirilmeksizin, kötü karakterin iyi yönlerine eğilim veriliyor. seyircinin filmin devamında iyi karakterin yolundan gidileceği inancı kırılarak, kötü karakterin gerçek varlığına değiniliyor.

ya inandığın şey gerçek değilse?

başarılı film.
internette bulunamayan filmdir.
tek güzel yanının teoman olduğu film.
teoman iyisin iyi, aldın benden yine yüzü.
ne sıcak vücutlar gitti toprağı ısıtmak için
f.h. dağlarca .
"yasemin;

bu sana son mektubum. Her günüm seni düşünmekle ve mektubunu beklemekle geçiyor. Anladım artık, hiç gelmeyecek...

Biliyorum seni bırakıp gittiğim için kızgınsın bana ama gitmek zorundaydım..."

gibi bir mektup girişiyle başlayan teoman şarkısı. Alıntı da romantik filminin kendisine ait zaten. Yasemin saf mıydı yollu muydu anlaşılmadı pek o ayrı, yahut benim kafa basmadı. O değil de "inanç perdesi ne kadar kalınsa, akıl güneşi o kadar geç doğar..."

romantikmiş...
elbet birgün kazanır.
doctor who' ya göre 2000 yıl boyunca sevdiği kızı bekleyen rory' den esinlenerek, 2000 yıl boyunca bir romalı asker kılığında beklediğinden roman dan türeyen sıfat.
Şöyle bir anıma sebep olmuş filmdir.

Ben: merhaba abi "romantik" var mı?

Filmci abi 1: aşk tesadüfleri sever var incir reçeli var sen ne istiyon ki la ?

Ben: dasjdhas abi filmin adı "romantik" hani teoman oynuyor okan bayülgen oynuyor.

Filmci abi 2: he ben izledim o filmi la teoman yine sapık amınakoyim

ben: ajsdhaskdajsd abi hayırlı işler..

(bkz: yurdum insanı)
en başarılı şarkı girişlerine örnek bir teoman şarkısıdır. ''sensizlik neymiş,
tenime, canıma sor
celladım ol, gel
bana son arzumu sor''
Teoman'ın "Sonbahar Rüzgarları" isimli parçasıyla özdeşleştirdiğim film.

--spoiler--
Kanatları var ama uçamıyorlar.
Sen uçabilen kuşlardan mısın..?
Aslında burada otobüs bekleyecek birine benzemiyorsun.
Araban yok mu ?
Kanatlı bir araba mı istiyorsun..?
--spoiler--
kadınlara her daim "beş yaşında kendini prenses sana kız çocuğu" gibi davranan erkektir. işin sırrı budur. her kız çocuğu büyüyünce prenses olmak ve prensini bulmak ister. kaç yaşına gelirse gelsin o kadına bunu hissettirebilmek için harcayacağınız her çaba sizi romantik yapar.

şimdi bir buket çicek ve çikolata alıp onun yanına gidin.
ondokuzuncu yüzyılda bir grup ingiliz şairine verilen addır. romantikler olarak adlandırılırlar. bu şairler william wordsworth' ün eseri olan lyrical ballads' ın ön sözünde de belirtildiği gibi duyguların ön plana çıkarılmasını ve okuyucuya akratılmasını savunurlar.
filminden ziyade şarkısını tercih edeceğim. sinemada hayal kırıklığı müzikte ise bir devrim daha. aslında daha çok erkeğe yakışan bir özellik. kadınların deli olduğu tutku. şiir şarap mumlar dans akşam yemeği ıslak öpücükler daha ne sayayım?
çekiç gibi bir teoman şarkısı. insanlık hallerinde de yaptı bu adam bunu ruhun sarışın ile. yalnız bu sefer çok gaz bir soundla ve o içilen her sigarayı kulağımıza sokan gırtlak sesiyle. "romantik bir oyun yine seninleeeeee" dedikten sonra bi james hetfield "yeah"'i çekse tam olurmuş doğrusu.

kaçınılmaz bakınız: (bkz: james hetfield yeah i)
teoman ın aşk ve gurur isimli yeni albümünde yer alan parça.
sözleri şu şekildeymiş.

sensizlik neymiş,
tenime, canıma sor
celladım ol, gel
bana son arzumu sor

ne bir sigara, ne de ucu yanık bir resim
ne bir itiraf
bileyim ki baharda ben boşuna ölmedim
tek arzum var
romantik bir oyun yine seninle

baharda sensiz olmak
ne kadar zor
güneşim olsan
ısıtsan çok mu zor

boş adamın loş ışığı bi daha titredi,
seni istedi
yaktığın tek mumun alevi daha sönmedi
tek nefeste
romantik bir oyun yine seninle
saçma sapan bir girişiyle bile direk hevesiniz kursağınızda bırakan bir film.ulan ilk sahnede o ufak çocuk kapısı kapalı eve nasıl giriyor?yuh be ya bide sinema filmi yapıyorsunuz.
sarhoş olmaya meyilli bir bünye sahipken 3 şişe tuborgu peşpeşe boş olan mideye gönderdikten sonra daha anlamlı gelen teoman parçası.
aynı teoman sesiyle, aynı hoş kafayla bariz birebir söyleyebiliyorsunuz. ağız burunun kaymasıyla bile aynı.
ha bi de, okan bayülgen'in eşsiz sesiyle güzel bir girişe sahiptir.
--spoiler--
yasemin bu sana son mektubum, her günüm seni düşünmekle ve mektubunu beklemekle geçiyor. anladım artık, hiç gelmeyecek. biliyorum seni bırakıp gittiğim için kızgınsın bana. ama gitmek zorundaydım. seni seviyorum ama hoşçakal.
--spoiler--
sırf yasemin kozanoğlu için izlenilesi film...
Duygusallıktan daha farklı olan kavramdır. ikisi sık sık ilintilendirilir. Duygusallık; sevinç, öfke, kızgınlık, çoşku, aşk ve sevgi gibi duygu türevlerini aşırı yoğun yaşayarak bunların mantıkla kontrolünü sağlayamama, dengesiz davranma, toplumsal düzeni bozma ve sosyal kargaşa yaratarak kişilerin hak ve hürriyetleri tehdit etme şeklinde yorumlananırkan, romantizm ise; yaşayan veya yaşanılan herhangi bir kişi, olay, olgu veya sürece güzel neden yükleme(hüsnü tahlil), kutsallaştırma, şairane ve romantik bir bakış açısıyla durumları değerlendirmek, duygularla ve çoşkuyla harmanlanmış bir muhakemedir. Romantizm ayrıca felsefi bir akımdır. Realizm akımına bir tepki olarak doğup gelişmiştir.