bugün

yaralı kuş misali bir sağa bir sola gidiyordu. ansızın ufuklardan bir ışık gördü! tünelin ucu muydu yoksa gördügü? kurtuluyorum diye içten içe sevineyim derken aman allah'ım oda ne! bu üzerine doğru son sürat gelmekte olan trenin farlarından başka bir şey degildi!!
meeeerabaaalar arkadaşlar romanıma hoşgeldiiiiiiniiiz.
ilk cümlesi yazılmamış bir romanın son cümlesi gibiyim.
(bkz: Öncelikle selamun aleyküm arkadaşlar)
Günü umursuzca güle oynaya geçiren cuma nın yüzüne birden Pazar akşamı gibi bir hüzün düşmüştü.
Herkesi mutlu edemezsin çünkü hamburger değilsin..
Kahvesi için kaynatmaya başlattığı sıcak suyu unuttu, belkide her gün kahveden bıkan bünye unutturdu beynine...
bu cümleyi bulabilmek için çok düşündüm.
ilhamı bekledim, kağıdın kalemi beklediği kadar.
Yağmur o kadar şiddetli yağıyordu ki Cam silecekleri yetişmiyor, radyo cızırdıyor, arabanın ön çamından adeta nehirler akıyordu.
Evvel zaman içinde bir köyün delisi varmış. Diye gider. Ben yepyeni bir akım getirmiş olurdum romikaye gibi gibi.

Edit:allahtan yazmıyorum.
" aşkı arayan bir aşk hikayesi " ...
Zihinlerimiz anahtardır.
Sağolsun uludağ ekşi'nin yokluğunu aratmiyordu.
Yağmur onun dışında her yere yağıyordu.

kimse benim fizik bilgimi sorgulamasın.
gözlerini açtığında güneşin yeni doğmaya başladığını fark etti. kızıldan sarıya çalan güneş ışığı odasını doldurdukça burnuna gelen metalik kokunun etrafındaki kan gölünden geldiğini anlamıştı ancak geceye dair hiç bir şey hatırlamıyordu...ne olmuştu bu odada...ne yaşanmıştı...bu kan kimindi ?

kitabın devamı için 8-9 ay bekleyin daha bitirmedim...
"Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu."
Benim aklıma gelmedi ama franz kafkanın dönüşüm kitabının ilk cümlesi. Müthiş.
massaimara'da sabah oluyor. çok zevkli bu cümleyle söze başlamak.
Dünyanın en güzel şehriydi, zaman onu öldürdü.
bir şans daha istiyorum..
yukarılara çıkmak zor değil, plânla ve tırman, hepsi bu.
zor olan dibe tırmanmak, hesaplama ve zorla, dahası var!

bu bir dibe tırmanış meselesi, hem de 13 kez!

not: giriş cümlesinden çok giriş paragrafı oldu affola.
talaviyakta plaj yoktu.
kızıl saçlı kıza.
Celaleddin haleb'i hazretleri, bilumum fakıh, mürşit ve mürid ile arz-ı endam ettiği sırada, tarafeyn olan öte cenahın ismi molla cafer ve yarenleri, şeriat ve hakikat meselelerini konuşacakları meclise buyurdular.
Arkadaslar romanima hosgeldeniz like atmayi unutmayin.