bugün

2012-2013 öğretim yılında bialystok şehrinde yaşayacağım ülke. ayrıca polska-masterlarından da tecrübelerini büyük bir zevk le dinleyebilirim.
erasmus programı ile bizim bölüme iki öğrenci gelmişti bu ülkeden. kuzeyliler biraz soğuk olur tezinin aksine gayet sıcakkanlı insanlardı. ben fazla samimi olamadım o ayrı çünkü okula pek uğramazdım o dönem.
sanırım avrupa birliği ülkeleri arasında türk olduğunuz için pozitif ayrımcılığa uğrayabileceğiniz nadir ülkelerdendir. insanları çok sıcaktır, havası güzeldir fazla ölümcül bir sıcağı yoktur. otel ve yiyecek fiyatları ucuzdur, ancak bir romanya değildir. varşova'da mutlaka eski şehir'i dolanın. dondurma yiyin, güzel bir kahve için. rahat bir ortamı vardır polonya'nın. kızları güzeldir, ya beyaz tenli afetler vardır ya da esmer bombalar. muhabbet etmeye çalıştığınızda da buradaki tepkiyi almazsınız, rahat olun az gülümseyin iki satır ingilizce biliyorsanız çok rahat anlaşırsınız. erkekleri de mert çocuklardır şimdi, belirtmeden geçemem. otobüsü kaçırdınız diyelim, çocuk, babasının arabasını alarak sizi olzstyn'den varşovaya bırakır - benzin parasına da ortak olmaya çalışırsınız çok zorla alır. güzel memlekettir kısacası.
bugün iki saçma olay yaşadığım ülke, şehri de varşova.

warszawa centralna'dan bir sonraki gün için tren bileti alınmak istenir, talep anlatılır; fakat görevliler ingilizce bilmediği için adam akıllı iletişim kurulamaz. bunun üzerine veznedeki bayan biraz bekleyin işareti yapar, beklenir, beklenir, 15 dakika olur, sinirler tepeye çıkmıştır 20.dakikada da vezneye kimse gelmeyince ortam terk edilir.

ardından carrefour'a gidilir, cepte iki adet 50 ve bir adet 100 zloty vardır, alışveriş yapılır ve kasaya gidilir, ilgili ücret 13,84 zl dir, 50 zl bayana uzatılır ve bayan "bu ne be" diye bakar, azarlarmış gibi konuşur, bir şeyler anlatır anlatır anlamazsınız. meğersem kızdığı 50 zl tam para vermemmiş. hay amına koyim, demek para bozdurmak için bir şey alsak, katliam çıkacak. *

bugün de sağ tarafımdan kalkmıştım üstelik. ne boktan olaylar buluyor beni bu ülkede.
bir polonyalının poposunda çıkan sivilceye ne denir (cvp: beyin tümörü) espirisine konu olmuş doğu avrupa ülkesi.
Dünyanın en eski tuz madeni olan, (bkz: Wieliczka Tuz Madeni) ne sahip olan ülkedir.
turklerden hic haz etmez bunlar.
ikinci dünya savaşı'nda almanya'nın gazabına uğrayan ilk ülke. ingiltere'nin garantisi altındaydı ama 18 günde haritadan silindi.
uluslararası telefon kodu 48 pşan ülke.
uluslararası plaka kodu pl olan ülke.
bir dönem yaşadığım ve avrupa'da gördüklerim arasında en sevdiğim ülke.

-polonya gerçekten soğuk mu?
-soğuktan ne anladığına göre değişir .

diyalogunun gerçek karşılığı.
türk liselileri çok seven ülke. en büyük ilgiyi burada gördüm desem yeridir.
nisan'da gitme planları kurarken, bazı yöneticiler yüzünden gidemeyeceğim ülkedir.

edit: lan buraya yazdığımı gördüler herhal. oldu o iş oldu. nisan' da yokum. muah. *
kızlarının açık tenli ve açık renk saçlarıyla türk erkeklerin hoşlandığı , onların da esmer olsun bizim olsun tabirini kullandığı ülke.
esmer olduğunuz taktirde çok avantajlı olduğunuz ülke.
dunyanin en basit kizlarinin ciktigi ulkeder. hayatimda bu kadar basit kiz gormedim. bide albanya filan var.
erkekleri paso hirsizdir. gerci kizlarida hirsizdir.
1. sinif kalitededir hirsizliklari.
bunu bir suru milletten insanlarin yasadigi bir ulkede yasayinca daha iyi anliyorsunuz.
ben boyle pis bi millet daha gormedim.
herkes bilir onlarin hirsiz oldugunu. her millet bilir. damgalanirlar.
evlilik dışı doğum oranı yüzde 21 olan ülke.
Kızları türk kızları gibi olan ülke... Kimisi çok güzel kimisi ise çok kötü. Onlarda da biraz trip atma özelliği mevcuttur. Yine de rahat ve şeker kızlardır hani... Erasmus günlerim geldi aklıma. Hey gidi Agatha...
koyu katolik olmakla gurur duyan bunu heryerde hissettiren ülke ama acayip pornografik hareketlerin de görülebildiği ülke demek ki fazla baskı ters tepebiliyor. disko kapılarında kafaları bi dünya gençleri de tipik bir eski doğu bloğu ülkesinin kapitalizm aşkıyla yanıp tutuştuğu gibi yaşadığı bol bol içtiği, klüp kapılarında ateşli kuyruklara girdiği, kürtajın yasak olması nedeniyle kazara çocuk yaşta doğurdukları ülke. çocuklu liseli, üniversiteli çoktur.
biz erkekler için cennet. hem egonuz, hem kendine güveniniz tavan yapar.
bir avrupa ülkesi.

ülkenin üç-dört şehrini gezmiş ve bir şehrinde de 8 ay yaşamış birisi olarak söyleyebilirim ki, hemen her şehrinde kasvetlenecek bir yön bulabilirsiniz. tabii ki ikinci dünya savaşı, ülkenin yakın tarihinde çok önemli bir yere sahip ve gittiğiniz yerlerde bir savaş müzesi, yıkık bir bina ve bolca savaş anısı bulabilmeniz de kaçınılmaz.

çam yarması erkeklerin bol olduğu bir ülke kendileri lakin kızlarını gördükten, tanıdıktan, sevdikten, sevildikten sonra bu kızlarla bu erkeklerin yan yana oluşunu bağdaştıramamaya başlıyorsunuz. ha iyisi var mıdır bu erkeklerin de? vardır...

8 ay boyunca trenle işe gidip gelirken hemen her gün insanlarla muhabbet ederek zaman geçirmek başka bir duygu... kimi zaman kızı, erkeği kimi zaman teyzesi, amcası, zaman zaman da iti, uğursuzu, sarhoşu laf atardı ama bir şekilde zaman geçerdi o yollarda...

bana tek bir kötü etkisi oldu bu ülkenin. o kadar rahat, canayakın, şeker, düşünceli kızla muhabbet ettikten sonra güzel ülkemin suratsız, kasıntı kızlarının yanına yaklaşasım gelmiyor. ülkemde bir kıza saati sor, gözleriyle ve tavırlarıyla perişan eder seni. orada bankta oturan kızın yanına otur. iki muhabbet eder, erkek arkadaşıyla tanışırsın. bir şeyler içer evlerinize dağılırsınız. ülkemizde bu oran binde bir ise orada bu oran yüzde ellinin üzerindedir. bu da benim çıkarımımdır.
son nüfus sayımına göre yüzde 99.3 okur yazarlık oranına sahip olan ülke. *
Lehçe konuşulan ülkedir.
nam-ı diğer lehistandır.
gidip görülmesi gereken avrupa ülkelerinden biri. imkan varsa kesinlikle gidilmeli. tabi öncelik macaristan.

görsel