bugün

gezi başladığından beri çok hata yapan kamu personelidir.

ama ölüyorlar... göstericilerin peşinde, başbakanın peşinde, sıktığı gazdan kalp krizi geçirerek, trafik kazası geçirerek.

evine ekmek götürme derdinde olanları da var, karşısındakini öldürme kastıyla hareket eden de...

son günlerde acı kayıplar veren polislere allah'tan rahmet diliyorum.

haddini aşan emirler veren polis müdürlerini de yine allah'a havale ediyorum. zira bu memlekette bir adalet kalmadı.
bunların gözüme en şirin göründükleri an mefta oldukları andır.
hırsız için var.
Şeref yoksunu olmasıyla beraber insanlıktan da yoksundur. Vahşi ve katil ruhludur. Gördüğünüzde imdat diye çığlık atmanız gerekir günümüzde. Kendilerini teksasta sanır günümüz polisleri kırıcı ve üzücü olayların altında onların imzası vardır.
genellikle içişleri bakanlığına bağlı bulunmakla birlikte ülke içerisinde sivil savunma teşkilatıdır.
not: şunu sakın unutmayın kötü polis yoktur. kötü olan polisi yönetenlerdir. çünkü onlarda emir kuludur...
emir demiri keser mantığıyla yetiştirilmiş, arkadaşlarımın birçoğunu oluşturan kolluk kuvvetidir.
Korkaktır.
görsel
görsel
işçi bayramında bile çalışan emektarlar.

O değil de korkak diyen kolibasili atılan taşa kafa atıyor heralde.
Emir ne derse onu yapar.

Yeri geldiğinde korkak, yeri geldiğinde en cesuru yeri geldiğinde de en büyük koruyucundur.
Beni hayal kırıklığına uğratan film. Haluk Bilginer'in oyunculuğunun haricinde filmi izlediğime sevinebileceğim bir şeyi barındırmayan film. Sahnelerin çekimleri çok kötü, duygu verilmeye çalışıyor ama bir türlü olmuyor, müzikler keza öyle... En sonuna kadar bir beklenti içerisindeydim. Dedim: heeh tamam bu sahneden sonra film adam olacak galiba ama beklediğim gibi olmadı.
küçükçekmeçede hayvanın biri kızı göğüsünden vurmuş, kız yaşıyor ama sağlık ekibi müdahale edemiyor niye durmuş g. adlı piçin evladı pompalıyla engel oluyor. sen polise yetki vereceksin orada ölen de vatandaşın neticede belki o piçi vursa polis, kız yasayacak! zaten piçin evladı artık toplum için tehlikeli birşey olmuş. sık 2 tane ayağına, götüne hatta öldür piçi gitsin. kız belki yaşayacakken (devletin geçmişten gelen basiretsizliği nedeniyle) ölmüştür. destan yazan komiserler bu olaya müdahale edememiştir. daha öncede sokakta eşini bıçaklayıp ölmesini bekleyen insanlara da müdahale edemeyen teşkilattır.
elinde silah varsa odamı vuracak polis! silah, bıçak, sandalye!
(bkz: Meydan savaşı yapıyoruz burada) Demeyeni; insanların canlarına, sağlıklarına kast etmeyenleri* makbûldür.
şikayet edilmesi durumunda hangi makama gidileceğinin halka bilinçlendirilmesi lazım. polislere güvenilmiyor zira.
dünya'nın en leş mesleği. teşkilata girenlerin hepsi ağır, katıksız, tartışmasız, 'o'kul 'ç'ocuğudur. çünkü polis meslek yüksek okulu falan okumuşlardır. bu meslekte bulunan tüm kişilerin anasına kendisini polis diye tanıtan kişilere güvenmeyin diye mesaj attırmak isterim.
Polis halkın güvenliği için değil hükümetin kıçını korumak için vardır.
kesinlikle anarşist kafalardan çıkan boş sestir. Polisle uğraşmayı bırakın onlarda aldığı emiri uygular bunu pas geçen gerzeklerin uydurduğu olaydır.
Polis güvenlik ve adalet için vardır. Kukla rolü oynamak için bir oluşum değildir.
iktidarın kıçını koruma uğruna 9 canı almıştır.
hâlâ emir kulu diyen aptallar var ya, ne diyim amk!
hayatta bi sik olamayacağına kanaat getiren serseri, psikopat, yavsak vs. tipler sikik bi sınavla polis olabilmektedir. böyle manyak orospu çocuklarını içinden temizlemeyen, toplumsal olaylara müdahalede özellikle bu tipleri kullanan bir teşkilat, fahişe ve köpektir iktidara.
türk polisine şeref yoksunu, vahşi ve katil ruhlu, serseri diyip atatürkçü geçinen bir takım cahil zevata ülkemizin kurucusu mustafa kemal atatürk'ten sözler:

''Polis, kanun adamıdır. Ona her zaman saygı göstermeli ve itaat edilmelidir.''

''Polise karışılmaz, vazifesini yaparken serbest bırakılmalıdır.''

''Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır.''
(bkz: hepiniz orospu çocuğusunuz)
polis diyince aklıma geldi.

yıllar yıllar önce bir arkadaşım ile buluşmak için kaldırım kenarında bekliyorum, 4 erkeğin olduğu beyaz bir araba beni görünce yavaşladı, aha dedim aldın başına belayı.

- hiştt yaptı biri eliyle de gel gel işareti yapıyor, park halindeki arabaların birinin arkasına geçip sığındım. yanıma geldi.

- sana gel diyorum neden gelmiyorsun. polisim ben!
- kimliğinizi görebilir miyim?
- sen kimliğini çıkar bakalım.
- polis olduğunuzdan emin olmadığım sürece kimliğimi gösteremem.

derin bir nefes alıp ağır çekimde havalı havalı çıkardı kimliğini.

- şimdi neye dayanarak benimle burada konuştuğunu söyler misiniz?
- kimliğini göster
- hayır. neden beni sivil bir arabaya çağırdığını bilmek istiyorum.
- kaldırım kenarında ne yapıyorsun sen söyle bakalım
- 17 yaşındayım, sorgulayamazsın beni sen. babamın numarasını söylüyorum, kendisini arar mısın?
- evden bir kız kaçmış o mu olduğunu kontrol edeceğim. kimliğini çıkar gideceğim.
- babamı arar mısın? sen beni yolda sorgulayamazsın.

derken arabadan bir polis daha indi.

- gel bakalım sen arabaya diye kolumdan tutup çekmeye başladı beni.

işte bu noktada esnafın uyarısına maruz kaldılar, bir kaç esnaf tarafından ellerinden alındım ve gittiler.

bu yazının sonunda bir çok şey söyleme hakkım var. bir çok şey ile onları suçlayabilirim aslında ama yıllardır o kadar çok şey sıraladım ki artık zevk vermiyor.
taksim'de destan yazmaktadır...

içindeki paralellerden de arınınca iyice sevmeye başladım kendilerini.

gezici avında joplarına kuvvet, gazlarına biber diliyorum.
genelde iktidarların maşası olmuşlardır.
https://31.media.tumblr.c...kxqvwdtp1tsf68ao1_400.gif