bugün

plazma kelimesi yunanca olup; "oluşum" anlamina gelmektedir.
plazma kelimesi farkli alanlarda farkli anlanmlarda kullanilmaktadir.

fizikte kullanilan plazma; atomar düzeyde parcacik karisimlarinin yüklü (+ veya - ) olmasi. yani; iyonlara sahip olmasidir.
yüklü olan parcaciklar iletkendir. bu durumda plazma da iletkendir.

plazma genelde maddenin dördüncü hali olarak bilinmektedir. kati, sivi, gaz ve plazma. bunun sebebi bir maddenin örnegin; buzun (kati hal) su haline (sivi hal) dönüsmesi icin enerjiye ihtiyaci vardir. ayni sekilde suyun buhar haline (gaz hali) dönüsmesi icin de enerjiye ihtiyaci vardir. gaz halinde bulunan maddenin iyonlasabilmesi icin de yine enerjiye ihtiyaci bulunur. burada iyonlasmis gaz plazma olur. Aslinda tam olarak maddenin dördüncü hali demek yanlis olmadigi gibi dogru da degildir.

plazmaya en basit örnek olarak her sabah karsimiza cikan günesi, kutuplarda olusan aurora, simsek/yildirim veya floresan olarak kullandigimiz lambalari gösterebiliriz.

görsel

evrende bulunan görünebilir maddelerin %99´u plazma formundadir.

görsel

plazma teknolojide de kullanilan bir yapidir. burada plazmanin iletkenliginden faydalanilir. yüklü olan atomar parcaciklarin (+ veya - ) kutuplarina göre iyonlara yön vermek mümkündür.

görsel

enerji tasaruf lambalarinda, floresanlarda, plazma monitörler/tvlerde, kaplama uygulamak icin kullanilan makinelerde (yari iletken üretmek icin), analiz teknolojilerinde, fuzyon arastirma ve gelistirmede ve hatta tipda (ilac sanayi) sürekli kullandigimiz bir metodtur.
Plazma gazların iyonize olmuş halidir.
Bol miktarda serbest iyona sahiptirler, bu nedenle elektiriği oldukça iyi iletirler.
Plazmanın içinde yüklü iyonlar olsa bile bütün olarak düşünürsek plazmalar nötrdür.
Plazma, basitçe gaz haldeki maddelerin manyetik kutuplaştırmaya bağlı doğrusal noktalarda oluşan fiziksel ve kimyasal reaksiyonun kontrollü etkileşim sürecine verilen genel ad. Plazma, kimya ve fizikte iyonize olmuş sıvı anlamına gelmektedir.

görsel
atomar veya molekülar düzeydeki parcacik karisimlarinin bazilarinin yüklü olmasi, elektron ve iyonlardan olusmasi.
yani; plazma iletkendir.

bazi durumlarda plazma komple iyon ve elektronlardan olusabilir. bu da parcacik yogunluguna, sicakliga ve güc olarak etki gösteren alanlara (manyetik, elektrik ve gravitasyon alanlari) baglidir.

evrende bulunan görünebilir gazlarin 98%´i plazma halindedir.

gaz haldeki madde enerji verilerek plazma haline getirildigi icin; maddenin 4. hali olarak tanimlanir.
bazi durumlarda plazma sadece Manyetik hidrodinamikler yardimi ile iletken gaz olaak tanimlanir.
4. Element.
bugün küçükyalı‘ da bir börekçide otururken yan masadaki mavi gözlü 52 yaşındaki amca ‘‘ fal bakayım size‘‘ dedi. arkadaşımla bir şaşırdık ‘‘ e hadi‘‘ dedik. hayır afedersiniz de aklımı ve çaresizliğimi sikeyim medet umduğum adamın tipini tarif edeyim de nasıl çaresiz olduğumu anlayın. kırmızı polo yaka bir şey görünüyordu mavi beyaz çizgili kazağının altından. evsiz tiplerden değil he, kendi evi var, bir köpeği 13 kedisi var. şimdi 1 köpek 13 kedi yerine ilerde 13 köpek 1 kedi olarak ben de besleyeceğim için bu garip gelmedi ama o mavi beyaz kazak üstüne lacivert bir yelek giymiş. leş kokuyor. öyle böyle değil ama. çakır mavi gözleri var tek göz kapağı aşağı sarkmış, dişler full çürük ve sigarayı ısırarak içiyor. sohbet ediyoruz akrep erkeğiyim ben dedi. bana burcumu sordu, akrep deyince hislerin kuvvetlidir benim dört tane perim, sırtımda da peygamber benim var dedi. işini sordum hayatı boyunca kadınlardan geçindiğini söyledi, dört kadınla evlenmiş, de boşanmış son eşinden. karılar zengindi onlardan geçindim, iş yapmadım hiç. zamanında jigololuk yaptım dedi. bu şekilde muhabbet akarken ( ne kadar akabilirse) açtı fincanı ‘‘ sen 30 yaşında evleneceksin. 2 kızın olacak. mayıs ayının 16 veya 17 sinde iş görüşmen var. (bkz: plazma) gibi bir yerde 7 veya 8. katta çalışacaksın, çizimle ilgili işin dedi.
neyse tabağa geçince ‘‘ bak, sıkma canını kurandan ayetler vereceğim, oku onları yıldızın düşük ametis taşı kullan. dünün ağırlığını bugüne, bugünün sıkıntısını yarına taşıma‘‘ dedi. arkadaşımın tabağını açtı ve aynılarını söyledi. o da (bkz: plazma) nın 7 veya 8. katında çalışacakmış, mayısın 17 veya 18 inde de iş görüşmesine gideceksin dedi.
benim için plazma bu demek.
adam gittikten sonra ‘‘ kafamı sikeyim ben ya‘‘ dedim, arkadan garson geldi ‘‘ tutuyor mu falı? bende baktıracağım da‘‘ dedi. ‘‘ saçmalamayın allasen. suratım sirke satıyor görmüyor musunuz‘‘ dedim. ‘‘ elinde şarapla gezer, sokak köpeğini aldı evine onu besliyor facebookta 102 takipçisi var beni ekledi‘‘ dedi. kahkaha attım.
kuranı hatmettiğini söylediğini söyledim ‘‘ bilemedim ki ben, insan şarap içerken kuran okur mu‘‘ dedi. ‘‘ben de alkol kullanıyorum ama okurum da‘‘ dedim. ‘‘ iyi de siz şimdi ayıksınız mesela, onun kafası da güzeldi az önce‘‘ dedi. şaştım kaldım
eletronlarla iyonların karışımından oluşan bir gaz katmanıdır.
kanın, kan hücreleri dışında kalan sıvı kısmıdır. elde etmek için, içine antikoagülan (kanın pıhtılaşmasını önleyen madde) ilave edilmiş bir tüpe kan alınıp tüp alt üst edilir, Antikoagülanlı kan bir süre bekletilirse kan hücreleri tüpün tabanına çöker, üste sarı renkli bir sıvı ayrılır. bu sıvı da plazmadır.
lsd ve led in rakibidir.
plazma, evrende en yaygın bulunan haldir ve madde, duyularımızla dolaysız algıladığımız katı, sıvı ya da gaz halinde değil, aşağı yukarı bütünüyle plazma halinde bulunur. bilindiği gibi madde atomlardan atom da bir çekirdek ile çevresinde dönen elektronlardan oluşur. ayrıca elektron sayısı elementten elemente değişir. atom çekirdeğinin artı elektrik yükü, elektronların toplam eksi yükünü dengeler; dolaysıyla atom, elektrik bakımından yansızdır(nötrdür).
öte yandan, atomun tutarlığını sağlayan, elektrostatik güçlerdir bu nedenle sıcaklık artışı, elektrik boşalımı ya da başka bir yolla bir atomun 1, 2, 3, elektronu koparılabilir hatta bütün elektronları koparılabilir. atom, elektronlarının tümünü yitirirse bütünüyle iyonlaşmıştır denir.
bütünüyle iyonlaşmış özdeş atomlar kümesinde, bir yandan artı elektrik yüklü iyonlar, öte yandan eksi yüklü elektronlar bulunur. kümenin bütünü, elektrik yükü bakımından yansızdır. işte bu küme bir plazmadır, yani tanecikleri elektrikle yüklü bir gazdır; oysa normal bir gazda tanecikler elektrik yükü taşımaz.
iyonlaşmış madde halini belirtmek için plazma sözcüğünü ilk olarak irving langmuir, düşük basınçlı gazlarda elektrik boşalımını incelerken kullanmıştır.
yaklaşık 100 000 °C sıcaklıkta elde edilen ısıl çalkalanmayla elektronlar, bütünüyle çekirdekten ayrılabilir ama bu serbest çekirdekler birbirine kaynatılarak daha ağır elementlerin çekirdekleri elde edilebilir mi? böyle bir işlem, dev bir enerjinin eşlik ettiği nükleer fisyon adı verilen tepkimelerin doğması demektir.
(bkz: plazmaferez)
güneşte olduğu ifade edilen maddenin halidir.
Plazma maddenin dördüncü halidir. Madde gaz halinde iken doğru koşullar altında maddeye enerji verilmesinin devam etmesi maddenin plazma haline geçişine neden olacaktır. Enerji kaynağı elektrik olabileceği gibi, ısıl veya ışın kökenli de olabilir. Plazmayı maddenin gaz halinden ayıran en önemli farkları, elektriği iletmesi, çok yüksek sıcaklıkta olması ve ışık yaymasıdır. Maddenin plazma hali, serbest halde gezinen elektronlardan ve elektronlarını kaybetmiş atomlardan (iyonlardan) oluşur, eşit miktarda pozitif ve negatif yük içerir. Elektriği ileten tüm metallere uygulanan prensiplerin çoğu plazmalar içinde geçerlidir ve plazma manyetik ve elektrik alanlardan etkilenir
kimi kaynaklara göre maddenin 4. halidir. azot molekülünü elimize alalım. azot molekülü ısıtılırsa önce azot atomu, sonra da azot iyonu oluşur. Olayın denklemi N2(g)=2N(G)=2N+ +2e şeklindedir. burada madde; molekül, atom, iyon ve elektron bulunan bir karışım haline gelir.

Plazma yüksek sıcaklıkta oluşabildiği gibi yüksek basınç altında da oluşabilir. Yüksek basınçta atomların elektron kabukları çeker. Serbest elektronlar ve çekirdekten oluşan plazma meydana gelir. Laboratuar şartlarında bu basınca ulaşılamaz, ancak Jüpiter gibi büyük gezegenlerde bu mümkün olabilir.

alıntıdır.

http://stu.inonu.edu.tr/~mmese/proje.html
ömrü lcd tv lere oranla daha kısa olan ama onlardan daha büyük ekrana sahip televizyon.
16:9
Maddenin 4. hali, çok yüksek sıcaklıklarda gözlemlenir, atom çekirdeği ile elektronlar ayrılmıştır ve manyetizma kaynaklarıdır. Gaz fazındaki maddenin, elektron kaybetmesi sonucu ortaya çıkar. Örneğin Güneş dev bir plazma topudur.. Ayrı olarak yaşadığımız evrenin %90'nını plazma oluşturur..
O kadar sıcaktır ki belirli bir şeyin içinde tutulamaz onun için bilim adamları genelde değişik oluşumlarda manyetik alanlar kullanarak tutarlar incelerler.
1- iyonikleşmiş madde
2- kanın ve lenfin sıvı kısmı
3- maddenin dördüncü hali

Plazmanın % 90'ı sudur. Kalan %10 ise katı maddeleri içerir. Bunların % 8'i proteinler , % 2'si ise diğer çözünmüş maddelerdir. Kanın temel protein içeriği şöyle özetlenebilir :

albümin ..... % 60
globülinler ...% 36
fibrin ojen.....% 4

Sir William Crookes tarafından 1879 yılında ilk kez ayırt edilmiştir. Plazma sözcüğü ise ilk defa Irving Langmuir tarafından kullanılmıştır.
maddenin dördüncü halidir. Plazma, mağnetik alandan etkilenmediği veya elektrik yüklenmediği durumlarda gaz gibi davranır. Astronomik ölçekte plazma sıradan bir şeydir. Güneş bir plazmadır, ateş bir plazmadır, flüoresan ve neon lambaları plazma içerir. NASA dan Dr. Dennis Gallagher dediği gibi kainatın % 99.9 u plazmadır, uzayda dünya gibi çok küçük bir parça kayadır.
kaynak: http://www.mta.gov.tr/tujak/PLAZMA.htm
Plazma: Kan plazması, % 91 su, % 8 organik maddeler ve % 1 inorganik maddelerden müteşekkildir. Organik bileşenlerin tamamına yakını, proteindir ve plazma için proteinlerin suda çözünmesiyle meydana gelir denir. Plazmanın üç temel proteini albumin, globulin ve fibrinojendir. 100 mililitre plazmada 4,5 gr albumin, 2,5 gr globulin ve 0,3 gr fibrinojen bulunur. *
plazma, kanın şekilli elemanlarını(kan hücreleri, eritrositler, lökositler vs.) içinde bulunduran sıvı.içinde antikoagülan benzeri maddeler bulundurur.
(bkz: plazma tv)
nötr gaz molekuller,pozitif iyonlar ve negatif eloktronların karısımından olusan maddenin dorduncu hali.