bugün

takıntılı anlamına gelen devşirme sözcük.
obsesyon ruhuna uygun davranan kişi.
rezil de eden vezir de eden kisinin ruh hali , sonradan da yasama amaci haline gelen dusunce sistemi yada bozuklugu
herhangi bir kelimeye(hastane, taksi durakları, matematik, ingilizce, dersaneler, eski sevgili, komşu kızı...............) kafayı takıp o kelimenin 273460238705691284...... halini yazmadan rahat edemeyen insanlara konulması gereken teşhis.
psikopatın enteli.
(bkz: The Number 23)
en ufak ayrıntıyı bile farkedebilendir.
ıslak bıçak sapını tutamamak.
takıntılı kişilik.
(bkz: mehmet necdet ergun).
aynı zamanda işlerinde başarılı olurlarmış bu takıntılara takılma hastalığını yaşayan insanlar. sorumluluk duyguları bayağı gelişmiş kimselermiş.
işte başarılı olacaklar diye bir şart olmayan kişilerdir. zira çoğu mükemmeliyetçi işe başlamakta bile her şey tam olana kadar tereddüt eder. böyleleriyle çalışmak zordur kanımca. ama çok başarısız da olmazlar herhalde. özellikle fazla organizasyon gerektirmeyen masabaşı işlerde. çalışkanlardır neticede..

aşkta takıntı ise çok kişi tarafından bir hayatının bir döneminde yaşanmış olabılecek bir hadisedir. kendini bulamamak ile alakası olabilir belki..
bilgi sahibi olunmadan olup olmadık yerlerde artistlik amaçlı kullanılan kelimedir.
obsesyonlara sahip kişilere obsesif işte nolucak denmesi ayrı bir salaklıktır.
kimi insanlar için bir huy halini almış olan özellik.
(bkz: gambred)
kapıyı ritimsel çalmak, pc kilitlendiyse mause'ye ritimsel basmak,aynı bardakla kola içmek(bardak kırılırsa vay halinize),kitapları kalından inceye doğru sıralamak.
ayrıca;
bir tişörtünüzü giydiğinizde tuttuğunuz takım gol atmışsa bi dahaki maçta aynı tişörtü giymek.
kola içtiğiniz bardağın dibinde bi damla yudum bıraktıysanız akşamki buluşmada bişeylerin kötü gideceğine inanmak ve bi koşu gidip o yudumu içmek vs. vs.
(bkz: obsesif kompulsif)
b (bkz: bu hikayedeki mal benim)
aşırı kuralcı bi anne ve tam zıttı bir baba varsa, çocuğun kaçınılmaz olarak ileride edineceği sıfat. ***

otoriteyle ilgilidir. ana, baba, patron vs.. her şey olabilir. önce isyan edersiniz, sonra ihtiyacınız olduğu düşüncesi takılır kafanıza ve en sonunda ihtiyacınız olduğu için isyan edersiniz.

toplumumuzda bol bol bulunur bu türden, herhangi bi sokakta yapılacak acemi gözlemler bile bir şeyler elde etmenizi sağlayabilir. bana kalırsa en güzel örnek, uluyan bozkurt resmidir. eğer obsesifliğin temelini zıtlık karmaşası olarak alırsak, evcil olmayan bi hayvanın evcilleştirilmesi, en azından böyle gösterilmesi, obsesifliğimizin ne boyutta olduğuna dair bi fikir verebilir bize.
belirli bir konuya gerektiğinden fazla önem verme durumudur. ayrıca piyasada cok satılan psikolojik kitaplarda bolca yer aldığı için bu kitaplardan biraz okuyanların ağzından düşürmediği kelimedir.
OBSESiF KiŞiLiK BOZUKLUĞU:

Aşağıdakilerden en az dördünün varlığı ile ,erişkinliğin erken dönemlerinde başlayan, kişisel ilişkileri, kişinin verimliliğini etkileyen bir şekilde aşırı düzenlilik, mükemmeliyetçilik, içsel ve dışsal kaynaklı olayları ve ilişkileri kontrol üzerine aşırı yoğunlaşma ile giden bir kişilik bozukluğudur.

1- Kişi yaptığı bir iste ayrıntılara o kadar dalar, kurallar, listeler programlamalar, hesaplar ve bağlantılar ile öyle uğraşır ki, neredeyse yaptığı şeyin gerçek amacını, hedeflerini unutur.

2- yaptığı isi bitirmesini güçleştirebilecek, engel olabilecek aşırı bir mükemmeliyetçilik içindedir.

3- Kendini dostlarından ve hoşça vakit geçirebileceği etkinliklerden ayrı, uzak bırakacak derecede ve ekonomik durumla açıklanamayacak bir şekilde hayatini is ya da bir şeyler üretmeye adar.

4- Kültürel ve dinsel özelliklerle açıklanamayacak bir şekilde ahlak, doğruluk, dürüstlük, manevi değerler, sadakat, şeref, prensip gibi konularda vicdaninin sesini aşırı derecede dinler ve gerekli hoşgörü, anlayış ve esnekliği göstermez.

5- Kendisi, ailesi ve çevresi için özel bir anlam ve değeri olmasa bile eskiyip, yıpranmış ya da değeri olmayan şeyleri atamaz, elden çıkaramaz.

6- Başkalarının da tam anlamıyla kendisi gibi düşünüp, hareket etmedikçe, ayni yöntemi kullanmadıkça, onlarla ortak bir çalışma içine giremez.

7- Para harcama (kendine ya da başkasına hediye alma, bir şeyler ısmarlama, gerekli şeyleri alma gibi) konusunda kendisi ve başkalarına yönelik cimri bir tutum içindedir.

Para gelecekte belki hiç olmayacak şeyler için elde tutulması gerekli bir şey olarak düşünülür.

8- Kuralları konusunda son derece kati ve inatçıdır.

Bu kişiler aşırı dengeli, olculu ve yaptıklarını tekrarlamaya meyilli kişilerdir. Yanlış yapmamak için defalarca kontrol eder, kontrolün kontrolünü yaparlar. Bu nedenle bitirmeleri gereken sureyi asarlar, öğrenci olanlar sınav kağıdını en geç teslim edenlerdir. Detaylarla uğraşmaları ve aşırı kontrolleri dolayısıyla gecikmeleri nedeniyle başkalarının kendilerine öfkelenmelerine yol acarlar. Zamanlamaları kotudur. En iyisini, en beğenilecek durumu gerçekleştirme düşünceleri seklindeki mükemmeliyetçilikleri nedeniyle gerilim içine girip, kolayca yapılabilecek şeyleri içinden çıkılamaz hale getirebilirler.

Zevk alınabilecek etkinlikleri (hobilerle uğraşmak, tatil yapmak gibi) sürekli bir başka zamanda yapmaya karar verdiklerinden, düzen sürekli is yapmak üzerine kuruludur. Böyle bir tatile zorlandıklarında ise zevk alamaz, o esnada da is yapmaya çalışır ya da tatili aşırı programlı ve yakınları için katlanılamaz hale getirebilirler.

Bu durumdaki kadınlar her gün, her an temizlik pesindedir. Evleri adeta bir laboratuar ya da ameliyathane gibi sürekli aşırı bir temizlik içindedir. Bundaki ufak bir değişiklik kişinin toz bezini tekrar eline almasına yol acar. Her gün pencereler, duvarlar, yerler silinir, halılar her gün alt komşunun başından aşağı silkelenir. Evde yapılacak tamir, boya, eve gelecek çocuklu bir misafir vs. bu kişilerin ev düzenini bozacağından adeta bir kabustur.

Her şeyin önceden kararlaştırıldığı gibi, prensiplerine, kitabında yazılanın harfi harfine uygun olarak, fazladan kesinleştirdikleri ahlak boyutlarında yapılmasına başkalarını ve kendilerini zorlarlar. Otoriteye kati bir uyum içindedirler. Babalarından, üstlerinden öğrendikleri gibi, esneklikten yoksun bir şekilde davranırlar ve davranılmasını isterler.

Atmaya, değiştirmeye, hediye etmeye ilimli bakmazlar. Evleri, masalarının üzeri gereksiz, değersiz, eskimiş evrak, eşya vs. ile doludur. Mutlaka bir sure sonra gerekli olabileceği düşüncesi içindedirler.

Daima kendi yaptıklarının en doğru olduğuna inandıkları için başkalarının yardim ve önerilerini dikkate almazlar.

Para onlar için ekonomik darlık içinde olmamalarına karşın, iyi, sağlıklı bir şekilde yasamak için değil; ileride yaşanabilecek sağlıksız, kotu günlerde harcanması gereken bir sigorta gibidir. Bu nedenle ufak şeyler için bile para harcamazlar. Kendileri de ileride bir şey ısmarlamak zorunda kalacakları için başkalarının kendilerine bir cay ısmarlamalarını bile istemezler.

Her davranışları, isleri, ilişkileri dakikalar çerçevesinde programlıdır. işlerin öncelik sıraları konusunda ikilemlere düşebilir, karar vermekte zorlanabilirler. Çevreleri üzerinde kontrol sağlayamadıkları durumlarda sinirlenir, ancak bu sinirlilik hallerini dolaylı yollardan gösterirler (istenilen şeyi geç yapmak, hizmet karşılığı gereken ücreti vermemekte direnmek gibi).

Duygularını belli etmemeye çalışır, karikatürize bir ingiliz tipi gibi belli bir duygu aralığı içinde kalırlar. Duygusal alışverişin yoğun olduğu ortamlarda rahat davranamazlar. Çevrelerindekilerin bu tur duygu yüklü davranışlarını anlayamaz ve hoş görmezler. Duygularını gösteremeyip, her zaman mantığı on plana alırlar.

Toplum genelinde % 1; psikiyatriye başvuranlar arasında % 3-10 oranında rastlandığı gözlenmiştir. "Erkeklerde" kadınlara göre iki kat daha çok görüldüğü gözlenmiştir. Ailenin daha büyük yastaki çocuklarında, detaylara dikkat, tekrarlama, olay ve inceliklere dikkat gerektiren islerde çalışan kişilerde daha çok görüldüğü saptanmıştır.

Oluş nedenleri:

Bir görüşe göre çocuğun 2-4 yaşları arasında "anal donem" denilen diski kontrolünün kazanılmaya başlandığı donemde tuvalet eğitimi sırasında yapılan baskı, onaylamama ve bu eğitimi çok erken vermenin bu tur bir kişilik yapısına yönelttiği düşünülmektedir.

Bunu izleyen başka bir görüşe göre ise çocuğun gene ayni dönemlerdeki kendi başına bir şeyler gerçekleştirme ile utanç çatışmasının yaşandığı bu evrede, çocuğun duygu, düşünce ve dürtülerin ifade edişine ebeveynlerce uygulanan aşırı kontrol ve takdirsizliğin çocukta bu yönde bir yapı oluşturabileceği düşünülmüştür.

Birlikte görülebilen psikiyatrik bozukluklar:

Diğer kişilik bozuklukları (özellikle kaçıngan ve paranoid k.b.)

Majör depresyon.

Tedavi:

Bireysel ya da grup terapi etkili olmaktadır.

**psikiyatrist net**
içeceği sıvı bardağın ağzına kadar dolu değilse içemeyeni,yemeği yemeden önce koklayanı,bir yere ayağı iki defa sürterse üçüncüyü kendisi sürteni ya da iki defa vurdugunda üçüncüyü kendisi vuranı,koluna yanlışlıkla hafiften dokunulduğunda kendisi akabinde tam olarak dokunduranı vardır bilirim tanırım.

bunlardan bende olanları da vardır.aşılamaz.başa çıkılamaz.
ben obsesif değilim ki, değilim hayır yanlış anladın, değilim ben ne takıcam ya, bi dakika beni sakın takıntılı sanmayın şimdi, takıntılı mıyım ki ben? bilemedim ki şimdi. Yok yok ben obsesif değilim mi acaba?
savaş'ın;

"Küller küllere, tozlar tozlara, alışır dünya yap-bozlara,
Siz kaldırın eli kop koplara bana verin hardcore her daim nigga,
Bitmez yollarım hep çakıl aksak ritmin hep takıl,
Aklın yolu birdir sana kuvvetmiradan obsesif akıl !"

diyerek bana eski kuvvetmira yı hatırlattığı enfes şarkı.
"kör nimeti, nankör nimeti vereni görmeyendir."
sıkıntı yaratan düşünceleri ortadan kaldırmak için kendisini alıkoyamadığı bir tekrar ve saplantı içine sürükleyen psikolojik rahatsızlığı olan insani ruh modelidir.

çok basit görünebilen ve bu yüzden anlaşılmayan durumlarıda vardır. örneğin kirlilik düşüncesi olan kişinin sık sık ellerini yıkaması gibi.
(bkz: abluka alarm) ın süveyda albümünden kolerayla featuring yaptıgı güzel bir şarkısı.
güncel Önemli Başlıklar