bugün

Hayat fazla ve pek çok yönden sıkıştırarak geliyorsa sık sık yalnız kalinabilen ilk ortam ve fırsatta yüksek sesle dinlemek terapi yerine geçebilir.
gece gece güzel giden şarkı...
Bu şarkı 1 yıldır hayatının arka planıysa şimdiye kadar kanser olman lazımdı.
hayatımın son 1 yıldır arka planı olan ve ömrümün kalanında da bunu devam ettirmesini dilediğim munis radiohead parçası.
gene uyumaya çalışıyordum; küf kokulu, kuş boku renkli çarşafların olduğu buz gibi ranzamda. Senfoni orkestrasına taş çıkartacak horultuların arasında kulaklığıma sığındım. thom abi ninni niyetine bunu söylemeye başladı. sonra uyuduğumun farkına varamamış sanırım, düşlerimde de devam etti. ben 5 dakika boyunca renkli alemlere dalmışken o saatlerce susmadı. o kadar güzel söylüyordu ki kıyamadım, kıyılamazdı. uyandığımda gitmişti. şaşırmadım. Bir sonraki sefere yeniden görüşmek dileğiyle dedim. Kırmadı. Ki zaten Böyle bir an da kırılmazdı.
YorgAn altında günlerce haftalarca dinleyebileceğim şarkıdır.
Radioheadin bir şarkısı. Accayip kafa yapar. Insanı dinlendirir. Depresyona sokadabilir depresyondan çıkaradabilir.. bünyeye göre farklılık gösterir..
Masterpiece bu şarkı. Müzik nedir nasıl yapılır , hissiyat nasıl verilir kitabını yazmıştır. Hiç yapmadım eğilimim de yoktu ama baş parmağı emikleyerek uykuyu anımsatır gibi. Ha unutmadan

"no alarms no surprises , please"
21 belki de 24
tam sayamadım kaç keredir kulağımda döndüğünü.
gözlerim boş boş bakarak dinlemekteyim.
ne kadar garip bi insan olduğumu düşünürken
gözyaşlarım karşıladı beni
gene.
geçmişte yaşıyorum.
tekrar ve tekrar.
olayları hatırlayıp
oturup baştan üzülüyorum
teselli edecek birini beklemiyormuş gibi yapıyorum
ama istiyorum içten içe
belki de bırakılıp gidilecek bir insan olmamak istiyorumdur
ama kimsenin umurunda olmayan bir insan,arkadaş,eski sevgili, sınıftaki herhangi bi kişi,yoldan geçen biriyim
son zamanlarda çok değiştim.
farklı yaşıyorum. az konuşuyor. çok izliyorum ama hissetmeden.
etrafa bakınıyorum öylece, zaman geçsin diye
birinin beni kaybetmeyi göze alamamasını çok isterdim
bana bi şey olduğunda üzülecek bir arkadaşta olabilirdi, bilmiyorum fark etmez
belki de artık ben kimseyi yaklaştırmıyorumdur.
çünkü çok korkuyorum
güvendiğin kişilerin yaptıkları sizi boşluğa bakarken ağlatıyorsa, beceremiyorsun işte bir daha aynı olmayı.
bugün ölsem mesela. yağmur yağdı
kaç kişi gelir?
hava durumuna bağlı değil mi? sanırım öyle.
sanırım 24 oldu ya da 27
inan bilmiyorum
yarın sabah kalktığımda ne halt yiyeceğimi bilmediğim gibi bunu da bilemiyorum
ben aslında insanların bu kadar çabuk değişmesini kaldıramıyorum galiba.
günlük koşuşturmaca da mı aklınıza gelmiyor duygularınızın olduğu?
nasıl bir yazı bu böyle...
çok garip oldu, aklıma ne gelirse yazdım.
ama yazmazsam ağlarken uyurdum
o yüzden yazdım.
senden başka da kimse okumamıştır zaten, hayır sen niye okuduysan?
gene de teşekkür ederim
yarın kaç kelime konuştuğumu sayıcam
işim gücüm yok...
radiohead'ın hayat siken bir diğer parçası.
regina spektor cover'ına linkten ulaşılabilir:

http://www.youtube.com/watch?v=sXKDL6WD9CQ
insanı rahatlatan mı, bunalıma sokan bir şarkı mı anlayamadım ama şunu diyebilirim ki gerçekten çok güzel şarkı. elektro gitarda çalınası şarkılardan. radiohead'ın başlıca eserlerinden hem de. ayrıca bu müzik reklamın birinde arka fon olarak kullanılmıştı ama hatırlayamadım. galiba araba reklamıydı.
ruh halimi en iyi yansıtan şarkı. yaz gunu bu neyin melankolisi amk ya.
bugün defalarca dinlediğim şarkı. evet huzur istiyorum. no alarms and no surprises. regina spektor yorumu da enfestir.
dinlerken uyuyakalınası radiohead parçasıdır.
başlıktaki çeviri yanlışlarla dolu olduğu için, ekleyen arkadaştan af dileyerek elimden geldiğince yaptığım çevirisini eklediğim radiohead şarkısı:

tıpkı bir çöplük misali, doldurulmuş bir kalp.
seni yavaşça öldüren bir iş.
bir türlü iyileşmeyen çürükler.

onlarla öyle yorgun ve mutsuz görünüyorsun ki,
hadi, devir şu hükümeti!
onlar asla, asla bizi temsil etmiyorlar.

bense, tercih edeceğim
sakin bir yaşam ile,
karbon monoksit dolu bir el sıkışmayı.

telaşsız ve sürprizsiz,
telaşsız ve sürprizsiz,
telaşsız ve sürprizsiz,
sessiz...

insanlarla son uyumum bu,
çekeceğim son bel ağrısı.
telaşsız ve sürprizsiz,
telaşsız ve sürprizsiz,
telaşsız ve sürprizsiz olsun, lütfen...

böyle güzel bir evle ve
böyle güzel bir bahçeyle
telaşsız ve sürprizsiz,
telaşsız ve sürprizsiz,
telaşsız ve sürprizsiz olsun, lütfen...
bayılarak izlediğimiz house md adlı amerikanyan dizisinin 6. sezon açılış soundtrack'i dir.
--spoiler--
tımarhanede deli yatağında yatan house ve ona eşlik eden mükemmel melodi.
--spoiler--
gecenin bi saati arka arkaya defalarca dinlenildiğinde psikolojik sorunların baş göstermesine neden olabilir.
playlist'te placebo-summer's gone'dan sonra dinlenince altın vuruş etkisi yapan şarkı.
kısa filmimde kullanmayı düşündüğüm harika parça.
--spoiler--
i'll take a quiet life
--spoiler--

http://www.youtube.com/watch?v=uI9X-WXTBfE&feature=related
masalların en güzeli. yıllar önce masalların benim için bittiği tarihlerde tanımıştım bu şarkıyı. yani geç kalmak. ne güzeldi şarkı.
dandik bir grubun piyasa şarkısı. grup kadar dandiktir.
radiohead severlerin ninnisi. aslında her dinleyenin ninnisi olabilir. rhineland heartland ile aynı üşüme etkisini yaratıyor.
l'auberge espagnole filminin soundtrack'idir.