bugün
- en yaşlı özelliğiniz20
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum10
- sözlük kızlarının saç rengi11
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek27
- kızların tipe bakmadığı gerçeği26
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi22
- bir kadın nasıl tavlanır18
- hemşire kızlar nasıl oluyor26
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz29
- insanlar melek mi şeytan mı9
- icardi190522
- düşün ki o bunu okuyor8
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- anın görüntüsü9
- iğrenç bir his tarif et33
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün10
- fake hesabım için nick önerileri9
- emmanuel emenike8
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- ahirette sorulacak ilk soru8
Kafa nereye biz oraya.
Can Dündar'ın 2000'li yılların başında yazdığı; mini tespit ve paylaşımlardan oluşan, edebi değeri olmayan orta düzeydeki derleme ve düşünsel kitabıdır.
izmir devlet tiyatrosunun bu ay oynamaya devam edeceği oyun.
Anlatılan Bir kamyon kasasında yasadışı yollardan yurtdışına kaçışın öyküsü. Birbirini tanımayan ama umutları, hayalleri olan birbirinden oldukça farklı şekillerde sınanan ve yine de bir yerinden hayata tutunmaya çalışan bir grup insanın daracık bir yerde saatlerce ve hatta günlerce birlikte yol alışı, yolculuk esnasında tanışmaları, kaderlerinin bu yolculuk sebebiyle ummadıkları bir şekilde kesişmesi ve birbirlerine o kadar önyargılı olmalarına rağmen aslında hepsinin ayrı birer hikayesi olduğunun farkına varmaları... Kamyoncunun kamyonu kötü kullanması ve defalarca yapılan "insan taşıyorsun, insan!" Vurgusu...
Oyunun sunumu, müzik ve dekor kesinlikle harikaydı. izleyiciler olarak kesinlikle biz de o daracık yerde yolculuk yaptık ve yer yer oyuncularla birlikte bizim de nefesimiz kesildi. Diyaloglar ve hikayenin akıcılığı bakımından evet biraz sıkıcı; ama oyunculuklar bunu hoş görebilmeniz için yeterli.
Son sahnedeki oyunculuğa bayıldım; gerçekten oradaki duyguyu tam olarak hissettim ve bunu hissedenin sadece ben olmadığıma eminim. Bunun üstüne sadece bi sigara yakılabilirdi ve ben de öyle yaptım.
Yalnız o deodorantın markası neydi hala merak ediyorum*.
Anlatılan Bir kamyon kasasında yasadışı yollardan yurtdışına kaçışın öyküsü. Birbirini tanımayan ama umutları, hayalleri olan birbirinden oldukça farklı şekillerde sınanan ve yine de bir yerinden hayata tutunmaya çalışan bir grup insanın daracık bir yerde saatlerce ve hatta günlerce birlikte yol alışı, yolculuk esnasında tanışmaları, kaderlerinin bu yolculuk sebebiyle ummadıkları bir şekilde kesişmesi ve birbirlerine o kadar önyargılı olmalarına rağmen aslında hepsinin ayrı birer hikayesi olduğunun farkına varmaları... Kamyoncunun kamyonu kötü kullanması ve defalarca yapılan "insan taşıyorsun, insan!" Vurgusu...
Oyunun sunumu, müzik ve dekor kesinlikle harikaydı. izleyiciler olarak kesinlikle biz de o daracık yerde yolculuk yaptık ve yer yer oyuncularla birlikte bizim de nefesimiz kesildi. Diyaloglar ve hikayenin akıcılığı bakımından evet biraz sıkıcı; ama oyunculuklar bunu hoş görebilmeniz için yeterli.
Son sahnedeki oyunculuğa bayıldım; gerçekten oradaki duyguyu tam olarak hissettim ve bunu hissedenin sadece ben olmadığıma eminim. Bunun üstüne sadece bi sigara yakılabilirdi ve ben de öyle yaptım.
Yalnız o deodorantın markası neydi hala merak ediyorum*.
Nereye?
Kimsenin kimseyi üzmeyeceği bir yere
Üzüntüsüz bir yere.
insanların ağızlarından çıkan her sözün
doğru olduğu,
sevmenin gerçekten sevmek,
anlamına geldiği bir yere...
Var mı öyle bir yer?
Var.....Ama biraz uzak...
alıntı.
Kimsenin kimseyi üzmeyeceği bir yere
Üzüntüsüz bir yere.
insanların ağızlarından çıkan her sözün
doğru olduğu,
sevmenin gerçekten sevmek,
anlamına geldiği bir yere...
Var mı öyle bir yer?
Var.....Ama biraz uzak...
alıntı.
Sözleri Fuat sakaya ait olan Hilmi yarayıcı tarafından seslendirilen sürgün albümünden lezzetli bir şarkı.
Nereye göçer gider nereye kara gözlüm
Öpüp doymadan nereye
Nereye göçer gider nereye güzel annem
Öpüp sarmadan nereye
Komşular (Çocuklar) hep hallarını sordulardı herkesin de
Ben ölem dedim ben ölem
Nereye göçer gider nereye tatlı dillim
Yüzün görmeden nereye
Nereye göçer gider nereye arkasında
Gözü yaşlı bırakıp nereye
https://m.youtube.com/watch?v=C_gCORg6qgw
Nereye göçer gider nereye kara gözlüm
Öpüp doymadan nereye
Nereye göçer gider nereye güzel annem
Öpüp sarmadan nereye
Komşular (Çocuklar) hep hallarını sordulardı herkesin de
Ben ölem dedim ben ölem
Nereye göçer gider nereye tatlı dillim
Yüzün görmeden nereye
Nereye göçer gider nereye arkasında
Gözü yaşlı bırakıp nereye
https://m.youtube.com/watch?v=C_gCORg6qgw
Mülteci ve mültecilik olgusunu kurcalayıp, derinlemesine ele alan Ankara devlet Tiyatrosu oyunu.
Savaştan, töreden, kaderlerinden kaçan; hayatın ellerini ümüklerinde hissettirdiği insanların bir kamyon kasasında geçen öyküsünün yer yer hüzünlü yer yer eğlenceli yanları yansıtılmış.
Oyunculuklar çok başarılı olmasına rağmen dekor ve ışığın vasat olduğu bir oyun.
Her ne kadar öyle de olsa üst düzey oyunculuklar oyunu kotarmaya fazlasıyla yetmiş.
insanın yaşam mücadelesi içerisinde üzerlerine serpiştirilmiş "umudun" hikayesinin sahnede bedenlere büründürülmüş hali.
Savaştan, töreden, kaderlerinden kaçan; hayatın ellerini ümüklerinde hissettirdiği insanların bir kamyon kasasında geçen öyküsünün yer yer hüzünlü yer yer eğlenceli yanları yansıtılmış.
Oyunculuklar çok başarılı olmasına rağmen dekor ve ışığın vasat olduğu bir oyun.
Her ne kadar öyle de olsa üst düzey oyunculuklar oyunu kotarmaya fazlasıyla yetmiş.
insanın yaşam mücadelesi içerisinde üzerlerine serpiştirilmiş "umudun" hikayesinin sahnede bedenlere büründürülmüş hali.
hep "karıya gidiyom gelicen mi?" diye cevap vermek istediğim soru..
serdar ortaç'ın söylediği "nereye" adlı şarkının trainspotting filmi soundtracklerinden, "elastica trainspotting theme"'den feci bir şekilde kolpalandığını farketmişimdir.
sevtap ünal şarkısı.. baba bir şarkı..
içimizde yolculuklar nereye
denizler aşmadık mı?
dünyalar yakmadık mı?
sözlerden dönmedik mi?
hepimiz...
şimdi hiçbir şey yok geride
içimizde yolculuklar nereye
sevdalar gördük burda hiç yaşanmamış gibi
şimdi hiçbir şey yok geride
içimizde yolculuklar nereye
içimizde yolculuklar nereye
bu yolculuklar bitmez
herkese bir yol düşer
döner her insan kendine
şimdi hiç bir yol yok geriye
sevdalar gördük burda hiç yaşanmamış gibi
içimizde yolculuklar nereye..
içimizde yolculuklar nereye
denizler aşmadık mı?
dünyalar yakmadık mı?
sözlerden dönmedik mi?
hepimiz...
şimdi hiçbir şey yok geride
içimizde yolculuklar nereye
sevdalar gördük burda hiç yaşanmamış gibi
şimdi hiçbir şey yok geride
içimizde yolculuklar nereye
içimizde yolculuklar nereye
bu yolculuklar bitmez
herkese bir yol düşer
döner her insan kendine
şimdi hiç bir yol yok geriye
sevdalar gördük burda hiç yaşanmamış gibi
içimizde yolculuklar nereye..
doksanlardan serdar ortaç'ın seslendirdiği bir şarkı. bol miktarda dilberin arz-ı endam ettiği bir de klibi vardı bunun. sözleri:
bu gidişin kalbime dokunmaz
seviyorum aşk yine kapımda
ne zaman güneş batar içimde
gidiyor o gidiyor unutma
gidecekse gitsin hadi boşver
nasıl olsa aşkı yeni tanıdım
sen ilk önce sevgiye değer ver
bulurum ben bulurum inandım
nereye nereye gideyim
ya benim ol ya da seni terkedeyim
nereye nereye gideyim
ya benim ol ya da seni terkedeyim
bu gidişin kalbime dokunmaz
seviyorum aşk yine kapımda
ne zaman güneş batar içimde
gidiyor o gidiyor unutma
gidecekse gitsin hadi boşver
nasıl olsa aşkı yeni tanıdım
sen ilk önce sevgiye değer ver
bulurum ben bulurum inandım
nereye nereye gideyim
ya benim ol ya da seni terkedeyim
nereye nereye gideyim
ya benim ol ya da seni terkedeyim
evden kaçarken ailenin sorduğu.
sessiz gidişlerde beklenen soru sözcüğü.
nereye?
halley almaya.
halley almaya.
- ne tarafa yabancı?
+ batıya
- ne kadar gideceksin?
+ 5 mile kadar.
bazı kovboy filmlerinin kaçınılmaz repliğidir.
+ batıya
- ne kadar gideceksin?
+ 5 mile kadar.
bazı kovboy filmlerinin kaçınılmaz repliğidir.
(bkz: fe eyne tezhebûn)
eskilerden bir ayla dikmen şarkısı.
"new york'taki kıyametin ardından gelen görüntü yağmuru içinde 2 kadın dikkatimi çekti: biri lübnan'daki şatila mülteci kampında kutlama gösterilerine katılan siyah peçeli, kocaman gözlüklü, şişman bir filistinliydi. neşeyle el çıraparak zılgıt çekiyordu. öbürü, new york'ta bir bardaydı. ekrandaki dehşet görüntülerini izlerken ağzından şu sözler döküldü: "tanrım! bunun benim şehrim olduğuna inanamıyorum. beyrut gibi.."
insanlığın önünü açacak başarı, küreselleşen dünyada o 2 kadının kendilerini aynı yerkürenin benzer olanaklarını paylaşan 2 eşit yurttaşı olarak hissetmesinde ve refahtan hakça pay almasındadır."
yukarıdaki alıntının yer aldığı, dünyanın bugünkü durumunu ısrarla anlamak istemeyen insanların bu konuda bilgi sahibi olabilmeleri için hafif bir başlangıç sayılabilecek, dünyanın nereye doğru gittiğinin gözlemlendiği; dünya nereye, yeni çağ nereye, hayat nereye ve aşk nereye adlı dört ana bölümden oluşan güzel bir can dündar kitabı..
insanlığın önünü açacak başarı, küreselleşen dünyada o 2 kadının kendilerini aynı yerkürenin benzer olanaklarını paylaşan 2 eşit yurttaşı olarak hissetmesinde ve refahtan hakça pay almasındadır."
yukarıdaki alıntının yer aldığı, dünyanın bugünkü durumunu ısrarla anlamak istemeyen insanların bu konuda bilgi sahibi olabilmeleri için hafif bir başlangıç sayılabilecek, dünyanın nereye doğru gittiğinin gözlemlendiği; dünya nereye, yeni çağ nereye, hayat nereye ve aşk nereye adlı dört ana bölümden oluşan güzel bir can dündar kitabı..
nev'in bana boğazı hatırlatan şarkısı.
çocukken nereye diyenlere (bkz: boklu dere)ye derlerdi..ben de derdim..ne güzeldi o günler..
bir nev şarkısı
sözlerini de istersiniz şimdi siz;
sozleri duğumlenir gozlerimde
nerden ba$lasa bir turlu bilemez
gulemeyen gozleri icin mahcup
mağrurum kirginim soyle nereye
soyle nereye
belli ki bir derin ağri yureğinde
sanma ki bu islak sokaklarda bir sen ba$i onunde
gun olur melekler bile ağlar bu $ehirde
mağrurum kirginim soyle nereye
soyle nereye
varsin aksin gozya$larin
katsin kederleri onune
sen derin bir nefes al hayattan yine
bir huzur uykusuna dal bu gece
melekleri de cağir ba$ucuna
uyandiğinda sen yine umut $arkilari soyle
soyle nereye
sözlerini de istersiniz şimdi siz;
sozleri duğumlenir gozlerimde
nerden ba$lasa bir turlu bilemez
gulemeyen gozleri icin mahcup
mağrurum kirginim soyle nereye
soyle nereye
belli ki bir derin ağri yureğinde
sanma ki bu islak sokaklarda bir sen ba$i onunde
gun olur melekler bile ağlar bu $ehirde
mağrurum kirginim soyle nereye
soyle nereye
varsin aksin gozya$larin
katsin kederleri onune
sen derin bir nefes al hayattan yine
bir huzur uykusuna dal bu gece
melekleri de cağir ba$ucuna
uyandiğinda sen yine umut $arkilari soyle
soyle nereye
güncel Önemli Başlıklar