bugün
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak8
- bik bik moderatör olsun12
- anın görüntüsü17
- ülkeleri hükümetler değil kişiler kalkındırır8
- boşuna yaşıyorum hissi17
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- patiswiss15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- akp seçmeni17
- ali erbaş19
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası13
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- arkadaşlar biri var12
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi18
- icardi1905 silik olsun kampanyası27
- kent lokantası niye bedava değil demek21
- nervio'ya aşık olmak11
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- karınıza range rover alır mısınız22
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- gina carano9
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- icardi190512
- türkiye işçi partisi10
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi27
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi12
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
jack kerouac'ın ilham penisi.
aklı fikri sekste olan bir yaban gibi gelir çoğu kez ama aslında özünde gerçek bir flaneur, bir ruh bilimcisi, bir sosyal tespitçidir neal.
martin duberman'ın kaleme aldığı "aylak kerouac"da hakkındaki her $eye ula$ılabilir.
aklı fikri sekste olan bir yaban gibi gelir çoğu kez ama aslında özünde gerçek bir flaneur, bir ruh bilimcisi, bir sosyal tespitçidir neal.
martin duberman'ın kaleme aldığı "aylak kerouac"da hakkındaki her $eye ula$ılabilir.
jack kerouac' ın yakın dostu, üçün biri' ni seyahatlerinden ve içmekten arta kalan zamanında yazan gerçek bir serüven adamı.
1950'lerde Beat Kuşağı ve 1960'larda psikedelik akımın önemli bir simgesidir..
Bu kadarı yetebilir belki. Kimsenin ortalıklarda olmadığı bir saatte ağlayabiliriz de istersen. Şimdilik bir bira daha söyleyelim. Kadınlar istedikleri kadar girmeye çalışsınlar hayatımıza; biz bir bize yer ayırdık orada. Biliyor musun, aslında her şey başladığı yerde biter ve bir bitki biter oracıkta. Benim bitkim küçük kısır bir zeytin ağacıdır. Güneye doğru yola çıktığımda hep yolumu kesen ve yollarda tüm kasvetimi bir paket sigaraya kurban eden küçük kısır bir zeytin ağacı. Bir gün bir bahçem olacak ve zeytin ağaçları yetiştireceğim. Anason , afyon ve zeytin ağacı. Bir gün bir bahçem olacak ve kurtulacağım tüm lanet arka bahçelerden. insan olacağım. Sevgili, koca ya da metres olmayı bırakıp; bırakıp araba yıkamayı, bulaşıkçılığı, dost olmayı, insan olacağım. Kimseye yer ayırmıyorum bahçemde, yalnız ve mutsuz olacağım. Gittiğim güne dek hayatın beyin damarlarındaki bir hava kabarcığı olacağım. Bir gün patlayacağım ve her şey sona erecek. Ne güzel, değil mi? Hala hayal kurabiliyor olmak, bekar olmak, her gün kansere, aidse ve tüm illetlere biraz daha yakın olmak ne güzel. istersen cevap da verebilirsin, ya da en iyisi sus biraz. Çünkü hep ben konuşmalıyım ki gerçek gibi dursun tüm bunlar. Sahi, bunca ifrit gerçek olabilir mi?
Gerçek olamayacak ne var ya da? Sence, bence ve bencilce. Gerçek olamayacak tek bir an, tek bir figüran girmişse hayatına, gerçeklik seni ne kadar yalanlar. Umurumda değil ne kendi söylediklerim ne de senin bana söylemek istediklerin. Sevişmek üzerine uzun uzun konuşmuştuk bir gece seninle ve sabaha kadar üç esmer iki sarışınla yatmıştın sen ben kaldıramayacağım kadar içmiştim ve kaldıramamıştım. Ne komikti bunca rezalet. Hayatımıza onca zilli girmişti ve birkaç hanım hanımcık yosma. Ki biliyorsun ben hepsinde bir şeyler unuttum ayrılırken. Şimdi düşünüyorum da ne gerek vardı. Ne menem bir haykırıştı o her ayrılık. Hayır, kadınları küçümsemiyorum; onlar zaten küçükler. Küçücük dünyaları hep dar geldi bana. Bense hep kendimi okşadım üşüdüğüm her yanlış durakta.
Büyük serseri büyük vurgunlar yiyendir ve tüm vurgunlardan biraz yitik çıkandır mı demiştin; yoksa siktir et bunları mı?
Eski günlerdeki kadar karanlık olabilseydim umursardım bana vereceğin cevabı; şimdilerde hiç olmadığım kadar netim, her şey o kadar belirgin ki kimsenin düşünceleri, düşüşleri beni ilgilendirmiyor.
Neyse, bizi nasıl olsa anlamayacaklar dostum. Ardımda hamile bir sevgilim olsaydı yinede düşerdim yola ama kafamda bunca acı varken kıpırdayamıyorum bile. Ardımda mutlu bir an bıraksaydım yinede düşerdim yola ama içimde bunca kirli yalnızlık varken kıpırdayamıyorum bile. Ardımda bir ceset bırakabilecek olsaydım yinede düşerdim yola ama kendi cesedimi sırtımda taşıyorken kıpırdayamıyorum bile. Bir bira daha söyle de susalım biraz, ki azıcık da gece konuşsun.
Lanet olsun mu derdin en çok yoksa Allah belanı versin mi? Sanırım ben bu iki kelimeyi de bakire bir kızın dokunulmazlığı olarak görüyorum ve sen böylesine küfürbaz olabildiğin için imreniyorum sana. Bu kadarı yetebilirdi belki ama ben ağlamak istiyorum yinede. Eski, küflü bir fordun arka koltuğunda göz yaşlarım ve kusmuğumdan oluşan bir gölün içinde ölü bulunmak istiyorum.
Gerçek olamayacak ne var ya da? Sence, bence ve bencilce. Gerçek olamayacak tek bir an, tek bir figüran girmişse hayatına, gerçeklik seni ne kadar yalanlar. Umurumda değil ne kendi söylediklerim ne de senin bana söylemek istediklerin. Sevişmek üzerine uzun uzun konuşmuştuk bir gece seninle ve sabaha kadar üç esmer iki sarışınla yatmıştın sen ben kaldıramayacağım kadar içmiştim ve kaldıramamıştım. Ne komikti bunca rezalet. Hayatımıza onca zilli girmişti ve birkaç hanım hanımcık yosma. Ki biliyorsun ben hepsinde bir şeyler unuttum ayrılırken. Şimdi düşünüyorum da ne gerek vardı. Ne menem bir haykırıştı o her ayrılık. Hayır, kadınları küçümsemiyorum; onlar zaten küçükler. Küçücük dünyaları hep dar geldi bana. Bense hep kendimi okşadım üşüdüğüm her yanlış durakta.
Büyük serseri büyük vurgunlar yiyendir ve tüm vurgunlardan biraz yitik çıkandır mı demiştin; yoksa siktir et bunları mı?
Eski günlerdeki kadar karanlık olabilseydim umursardım bana vereceğin cevabı; şimdilerde hiç olmadığım kadar netim, her şey o kadar belirgin ki kimsenin düşünceleri, düşüşleri beni ilgilendirmiyor.
Neyse, bizi nasıl olsa anlamayacaklar dostum. Ardımda hamile bir sevgilim olsaydı yinede düşerdim yola ama kafamda bunca acı varken kıpırdayamıyorum bile. Ardımda mutlu bir an bıraksaydım yinede düşerdim yola ama içimde bunca kirli yalnızlık varken kıpırdayamıyorum bile. Ardımda bir ceset bırakabilecek olsaydım yinede düşerdim yola ama kendi cesedimi sırtımda taşıyorken kıpırdayamıyorum bile. Bir bira daha söyle de susalım biraz, ki azıcık da gece konuşsun.
Lanet olsun mu derdin en çok yoksa Allah belanı versin mi? Sanırım ben bu iki kelimeyi de bakire bir kızın dokunulmazlığı olarak görüyorum ve sen böylesine küfürbaz olabildiğin için imreniyorum sana. Bu kadarı yetebilirdi belki ama ben ağlamak istiyorum yinede. Eski, küflü bir fordun arka koltuğunda göz yaşlarım ve kusmuğumdan oluşan bir gölün içinde ölü bulunmak istiyorum.
Hoş gelmiş on birinci nesil yazar.
Akp yi sevmiyormuş galiba. Öyle duyumlar aldım. Zamanla sevdireceğiz. inşallah akp li olur.
Akp yi sevmiyormuş galiba. Öyle duyumlar aldım. Zamanla sevdireceğiz. inşallah akp li olur.
bugün ölümünün 47. yılı olan kerouac" ın yakın dostu.
(8 Şubat 1926 – 4 Şubat 1968) 1950'lerde Beat Kuşağı ve 1960'larda psikedelik akımın önemli bir simgesi, Jack Kerouac'ın Yolda (roman)'ının en önemli karakteri olan Dean Moriarty olarak tanınmıştır.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Neal_Cassady
https://tr.wikipedia.org/wiki/Neal_Cassady
Son derece yakışıklı, cazibeli, kadınların hayran kaldığı, seyahat aşığı bir düşünürdü. Jack kerouac ile arası çok iyiydi.
Maceraperest, seyyah, çekici, çapkın bir düşünürdü. Jack kerouac’ ın en sevdiği arkadaşıydı. Birlikte meksika’ ya kadar gitmişlerdi. Her şehirde bir sevgilisi vardı.
dans etmeyi çok sevdiği söylenen renkli bir beat karakteri.
güncel Önemli Başlıklar