bugün

sevgilisine "sevgilimin aşkı" diye hitap edecek kişidir.
kendine aşık olma hastalığı...meglomanlığın bir sonraki safhasıdır.bu rahatsızlıktan muzdarip kızlarımızın elinden ayna düşmez, aşırı makyaj yaparlar,kendilerine aşık oldukları gibi çevrelerinde ki tüm erkekleri de öyle zannederler. akla gelebilecek her konu da söyleyeceklkleri bir söz mutlaka vardır ama genel olarak bu konularda bilgi sahib de değildirler. Erkeklerde de durum pek farklı olmamakla beraber sadece makyaj yapmazlar. sonuç olarak ortamlarda çekilmezler.kafa ütüleyicidirler. uzak durulasıdır.
aynaya baktığında benimle çıkarmısın denilen bir hastalık.
günde 45 dakikadan fazla aynaya bakmak psikolojik rahatsızlığa neden olur.

bu tipler gün boyunca kendilerine bakarlar. genelde sekreterler yakalanır yani işi telefonla ve masabaşı olanlar. elindeki aynasıyla bir sağından bakar bir solundan. otururkende aynası tam karşısındadır. kendisine bakar bakar, makyaj falan yaparlar telefonla konuşurken.

(bkz: ben bugun bunu gördüm) * *
kafayı ona buna takmak yerine kendine takmaktır. ona buna takmaktan evladır. evla dedim de şimşek çaktı; bu insan evladına da hiçbir şekilde yaranılmaz ha. eleştirel bakış açısına tahammülsüzlük, ya da tenkitten yol alan-alacak, alabilecek- faydaya karşlılık "ukala, çok bilmiş" yaftaları yapıştırılır. sen de şizofrenik altyapının tetiklemesi ile kendine dönersin ve onun da etiketi hazır: narsist. sanane lan susak!? sen git kendi kaba yanlarını törpüle. yok, törpü değil bir canavarla taşlama lazım o ahvaline.
tam 7 senedir katlandığım başımın tatlı belası insan..canım dostum..kankayız ölümüne..
doğrusu narsisist ken dilimize bu haliyle yerleşen kelime.
(bkz: narcissist)
megaloman hastalığının düzeltilemez derecede ilerlemiş olanıdır.kişi kendine aşıktır. 2-3 dakikada bir aynaya bakmadan duramaz.aynasını kırsanız sizin göz bebeklerinizden kendini görmeye çalışır.
şu sıralar sözlükte çok fazla yaygınlaşmış düşünce sistemi, seveni de var nefret edenide.

sanane kardeşim ben seviyorum kendimi, ona da mı karşı çıkıcaksın. senin kıllı götünü sevmektense kendimi seviyom gibi düşünülür.
genel görüş olarak kendine tapma hastalığı.kişisel fikrim hikayade anlatılan şey adamın sudaki yansımasına bakarken gölünde adamın gözlerindeki kendi yansımasına bakması kendi güzelliği ile mest olması.anlatılmaya çalışılan herkesin kendini sevdiği herşeyden öte kendine aşık olması herşeyden çok kendine değer vermesi.sen göldeki yansımana bakarken göl aslında sana değil kendine bakar oda senin gibi aslında kendini düşünür.herkes en çok kendini sever.
bir türlü 'sen 'demeyi öğrenemeyen ,kendine aşık ,kaybetmeye mahkum insan müsvettesidir.
duş yaptıktan sonra aynanın karşısına geçip, bornozunu üstünden attıktan sonra saatlerce kendini izleyip iç geçiren insan.
bir içecek firmasının nar suyu sloganı .
yazarın , eski entrylerini okuduktan sonra , önce bi kahkaha atması sonra "-heyt bea ne yazmışım" ,"aşmışım" "en iyisi benim" havalarına girmesi bi narsistlik örneği olsa gerek..
emre aydın'ın ilk iki klibinde şebnem dönmez'in canlandırdığı karakterin içinde bulunduğu psikolojik durum.
pek de kötü olmayan durum. zira narsistlik öyle bilindiği gibi ne oldum deliliği ya da gösteriş falan değildir. ya da bir psikolojik sorun da değildir, hele ki aynaya bakmak hiç değildir. kişinin kendine katılma, güvenme, kendini övme ve kendilerini soyut birtakım şeylerle ıspatlama halidir. şimdi bazıları bunu da kişiliği oturmamış, eziklik, kendini kabul ettirme olarak düşünebilirler ama durum yine pek öyle değildir. zaten narsist olan kendisine duyduğu aşırı özgüvenden dolayı buna pek ihtiyaç duymaz hatta zaman zaman solipsist bile olabilir. ufak ufak şeyler onun kendini iyi hissetmesine yol açar. mesela başarılarından söz etmek... ancak aydınlatılması gereken bir diğer konu da -daha doğrusu eklemek istediğim- bugüne kadar rastladığım, tanıdığım narsistlerin hiçbirisinin maddi şeylerle hava atmadığı, kasılmadığı tam tersine maddi ve fiziksel şeyleri konusunda mütevazi hatta suskun olduğudur.
biraz da olsa her insan.
yalnızların hastalığıdır, kimseye bağlanmak istemeyenlerin... en özgür ilişkilerin adamıdır narsistler...
ola ki kendilerinden vazgeçip birine bağlanırlar; işte o zaman kendileriyle küserler, tek bir kişinin övgü sözcükleri yetmez, egolarını tatmin etmeye, herkesin kendisini övmesini isterler. diğer insanlar yetmeyince bu mastürbasyona, işe kendileri el atarlar.
belki de sadece yalnızlıktan bunu yaparlar, birilerine sarmak yerine kendilerine dolanırlar.
yüzlerce kare fotoğraflarını çekerler, boy aynasını da karşılarına alarak, türlü saç şekilleri, türlü makyajlar yaparak... sonra fotoğraflara bakıp, bir bir inceler; bu olmamış, bu çirkin çıkmış * , bu olmamış, hah işte bu çok güzel, aa ne güzel de bakmışım... diyerekten.

kendilerinden başkalarına zararı yoktur bu insanların, kendilerine verdikleri en büyük zararsa; hayatları boyunca ulaşamayacakları bir tatmin duygusunun peşinde harap olmalarıdır.
(bkz: artist)
Çekilmeyecek insan tipi. Ama nedense kimi zamanlar çok çekici olurlar.
Mitolojide Narcisse' in yersiz gururu tanrıları kızdırmıştı. Onun bu anlamsız gururunu ve katı kalbini cezalandırmak için, ona garip bir heves verdiler. Bir gün av ve yaz sıcağının yorgunluğu ile sakin ve şeffaf bir pınarın başına geldi. Su ayna gibi parlaktı. Narcisse su içmek için eğildi ve berrak suya yansıyan yüzünü gördü. Suda aksini görüp büyülenen Narcisse hareketsiz kalmıştı. Adeta aşkla aksine bakıyordu, hiçbir kuvvet onu ordan ayıramıyordu. Yavaş yavaş, güneşin altındaki buz gibi, renginin solduğunu ve eridiğini gördü. Güneş onu yakarak bitirdiği zaman kızkardeşleri onun için ağladılar ve mezarının üstüne koymak için saçlarını kestiler.
dolayısıyla narsizm narcisse' den ismini almıştır.
(bkz: şımarığın önde gideni)
temelleri çocuklukta atılandır. ola ki o çocuk mantıklı bi çocuksa*.

-tamam ya ben biliyorum süperim. benim bilmediğim bi şey olabilir mi sence?
+sana artık megaloman da demiyorum. narsistsin sen narsist!
-kahretsin öyleyimdir.
+bak hala?
-tamam be sus. süperim yine.

şeklinde diyaloglara girer bu küçük mantıklı süper çocuk büyüyünce. evet tüm suç saçma sapan tekerlemeleri ve şarkıları üretenlerin, bilgileri basite indirmek için mantık yanlışlıkları yapanların. şöyle ki bu über, süper, muhteşem çocuk mantıklı olduğu için bütün bu söylenenleri toplar toplar sonra hepsini düşünür düşünür, sonra bakar mantığı almıyor e herkes yanlış söylüyor da olamaz. demek ki hata kendinde bir yerlerde o da büyüyene kadar düşünmeye devam eder. sonra bi bakar ki doğru olan insanlar değil kendisiymiş. sonra büyüdükçe mantıklı bi insan olduğu için sadece emin olduğu şeylerin arkasında durur ki onlarda bile karşı tarafın haklı olabileceğini düşünür. ama %97* haklı çıkar. eh bakıyor hep haklı hep haklı demek ki bi mükemmellik var.hem boşuna dememiş 'ulu önder çocuklar duymasın psikoloğu' "çocukluğa inelim" diye. hep sizin yüzünüzden, heeep.

narsistmiş. sensin narsist lan!
hande yener "hayrola" isimli yeni albümünden gene ilginç bir şarkısıdır. buyrun sözleri:

yürüyüşünden belli
çok havalısın, farklısın
bakıyorum sana uzaktan
yangın mısın? salgın mısın?
farklı görünüyor yüzün
söyle nasıl bir şeysin?
bakışından belli
sen bir başka alemsin
tahrik ediyorsun bilerek
seviyorsun yüzden bir gülerek
çıldırtıyorsun çıldırtıyorsun beni giderek
ateşliyorsun...

etrafımı sardın
sendeyim hapis
bu zelzeleye davet
narsist...
çembere aldın çıkamam hapis
beni kendine bağladın
narsist...

yürüyüşünden belli
çok havalısın, farklısın
bakıyorum sana yakından
gerçek misin? yalan mısın?
farklı görünüyor için
söyle nasıl bir şeysin?
bakışından belli
sen bir başka alemsin
tahrik ediyorsun bilerek
seviyorsun yüzden bir gülerek
çıldırtıyorsun beni giderek
ateşliyorsun...

etrafımı sardın
sendeyim hapis
bu zelzeleye davet
narsist...
çembere aldın çıkamam hapis
beni kendine bağladın
narsist...