bugün

beyaz bir attır mutluluk. deli gibi koşarsın peşinden nafile imkansızdır yetişmen ve gün gelir yorulursun bezgin düşersin aramaktan bir taşa oturur dinlenirken birden ansızın hiç beklemediğin aklından çıktığı o an da o atın nefesini saçlarında hissedersin.
hiç beklenmedik bir zamanda, ondan bir mesaj almaktır.
her zaman herkesin elinde olan, kolayca başarılabilecek olan.
kesinlikle iki dudak arasından çıkan sözlere bağlıdır, bazen sadece konuşmazlar ama. sizi en basitinden bir öpücük bile mutlu edebilir eğer sevdiğiniz kişiden alıyorsanız. ya da sarhoşken her şeyi unutup ağlamak ve gülmektir. özgür olmayı hissetmektir.
sıcak bir sevişmedir.
sevgilinin gözlerinin içine gülümsemesi.
zülfü livanelinin aynı isimde kitabından uyarlanmış flm. çoğu sahnesi oldukça etkileyicidir.
defterin arasında saklanan bir kuru çınar yaprağına yüklenen anlamdır.**
etkisi çok sürmeyen duygu.
Mutluluk, zamanı unutmaktır. Deneyin bakın.
bazen küçük bir gülümseme, bazen pahalı bir hediye... kimine göre kısa, kimine göre uzun süren insanın hep o anda kalmak istediği şeydir...
insanların mutluluğuna sebebiyet vermek ve kendi köşesinden durumu izlemektir.
salya sümük ağladığında burnunu silen bir sevgiliye sahip olduğunu bilmektir.
yokluğunu hissettiğin bir şeye sahip olmaktır.
özlenilen duygudur. bazen seninledir, bazen değildir.
bir arkadaşınızla ankara'da sakarya caddesine inersiniz, cebinizde 10 lira vardır. adam başı üçer bira içersiniz, ortaya da patates tava söylersiniz. 20 lira gelir hesap öder çıkarsınız. saat 11'e gelmiştir, hesapta yolda bir bira daha içip eve gitmek vardır.
biranızı alır yolda içmeye başlarsınız, sonra eski hocanızı görürsünüz meyhanenin önünde, telefonla konuşmaya çıkmıştır, sizin de tanıdığınız arkadaşlarıyla içmektedir. girersiniz, önce eldeki bira biter, sonra birer tane daha gelir, onlar da biter. sonra kalan 35'lik rakıya abanırsınız, tek başınıza içersiniz.
sonra o kafayla eve dönerken yolda birkaç arkadaşınızla makara yaparsınız. eve döndüğünüzde saat geceninin dördüdür. bilgisayarınızı açarsınız hoşlandığınız kız msn'de mi diye bakarsınız. ordadır, yalandan, ''cengiz aramız nasıl?'' dersiniz, o da ''hiç olmadığı kadar iyi'' der. açılırsınız, anlatırsınız o kafayla içinizden geçenleri, sonrasında o da açılır bir parça. ertesi gün için sözleşirsiniz, konuşursunuz, sonra elini tutarsınız o güzel kızın...

benim için mutluluk budur...
sezonu kapatmış dizinizin muhteşem geri dönüşünün olaması durumu.
içimizde.
mutlu olma halidir.
sözlüğü günlük hatta anlık gibi kullanıp mutlu bir yüz ifadesiyle yazmaktır. sözlük yazarları mecbur mudur bu mutluluğu okumaya.
değildir ama belki onlar da bu yazarcığın küçük mutluluğuyla sevinirler.
mutluluk buruktur bazen.
sözlükle her bir duygusunu paylaşan yazar yazmak ister öylece.
yazar işte. mutlu yazar.
(bkz: mutluluktan ne yazacağını bilememek)
(bkz: buruk bir mutlulukla yazmak)
bazen bir çikolatanın bile sağlayabileceği , bazen de dünyaları versek tadamayacağımız duygu.
her şeye rağmen yeniden ama yeniden gerçekten gülümseyebilmektir.
bir çin atasözüne göre:

Bir gün mutlu olmak istiyorsan ,
içki iç...

Bir hafta mutlu olmak istiyorsan.
Tatile çık...

Bir ay mutlu olmak istiyorsan.
Evlen...

Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan.
Toprakla uğraş...

Bir ömür boyu mutsuz olmak istiyorsan.
insanlarla uğraş...
yönetmenliğini abdullah oğuz'un yaptığı.boşrollerinde özgün namal,murat han,talat bulut,lale mansur,mustafa akvıran'ın oynadığı 2007 yapımı türk filmi.

özgü namal'ın performansı göze çarpar. töre konusu baymış.konu ve kurgu biraz eksik kalmış.o kadar güzel sahillerde fink atarak sevgilisiyle dolaşan maymunu koy, deniz yat güneş üçgeninde o da mutlu olur.!
sarı yapraklı,hüzünlü bir Amed'in dolu gözlerinin mutlu etmeye başladığı bir zamandayım...
kalbim karmakarışık, ne için atacağını şaşırdı
mutsuz olmak gülümsetiyor beni
değişik bir sahiplenme duygusu...
acılarım üstümde güvendeler.
bu yüzden mutluyum...
refleks olarak sırıtmaktır.