bugün

4.nesil yazar hoşgelmiş, sefalar getirmiş.
(bkz: muse)
taptaze bir yazar. hoşgelmiş.
4. nesil yeni yazarimiz. hosgelmis yazardir, entrylerini merakla bekliyoruz. * * *
ne zaman geldi haberimiz bile olmadı ama hosgelmiş 4. nesil yazarlarımızdan biri. nickinden de belli olduğu üzere müziğe ne kadar fazla içtenlikle bağlı olduğunu gösteren yazar arkadaşımız.
radyo çetesinin yeni üyesi yazar. çok popüler olacak, çok.. *
annesini sözlüğe şikayet eden yazar... *
(bkz: alfred de musset)
niye geldin sorusuna -bir anneme bakıp çıkıcam- diyen yazardır.*
ablamızın kızı bizim de kızımızdır. yok olmadı arkadaşımızdır. hoş gelmiş. *
hoşgelmiş yazarımızdır. yeğenimiz, canımızdır.
ablamızın kızıdır, yanlış yapanın vay haline.
müzisyen kişilik. son zirve münasebeti sayesinde kendisi ile tanışılmış pek bir memnun olunmuştur. aynı kibarlık, aynı zerafet, aynı güzellik...
(bkz: şıp demiş burnundan düşümüş)
zirvede göremediğim yazardır kendisi.. kimsin sen?

edit: zirve boyunca karşında oturan yazarın nickini öğrenememe durumu sonucunda kendimi mal gibi hissetmişimdir. kendilerinden özür dilemekteyimdir.

(bkz: özrü kabahatinden büyük olmak)
kalbi kırık bir yazar. her zamanki gibi bunun da nedenini söyleyemiyor. sadece kalbi kırık işte...ve buralardan gidesi var *
güzel ablamın kızı, kardeşimiz yazar. gitmek yok, çıkışlar durduruldu kişisi. *
ünlü yazar...bi kate moss bir bu...

(bkz: pembe panter)
Puccini'nin La Bohem, adlı operasında, hafifmeşrep kadın rolünün adıdır. Baş kadın, mimi'nin arkadaşıdır. Musette'in çok güzel bir aryası vardır, Quando m'en vo. Bu arya, La Bohem'in en güzel ve en çok bilinen soprano aryalarındandır.
(bkz: dördüncü nesil silik)

üzüldüm. yolu açık olsun.
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eger.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eger.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eger.

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eger.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eger.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı egerr.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eger.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eger.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eger.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eger.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eger.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eger.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eger.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eger.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eger.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eger.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eger.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eger.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eger.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eger.

inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eger.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eger.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eger.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eger!!
ağa kızı geLmiş.. açın yoLLArı, çaLın davuLLArı, zurnaLarı, kesin koyunLarı.. bugün eğLence var zira.. heee heeeeyyytttt..

tanım: şeker gibi yazar.. otur yanına sabah'a kadar muhabbet et.. sonra kaLkmaya çaLışsın tut koLunda "gitme yaaa" de.. işte öyLe bir şey.. *
kankam olur kendileri. sonunda geri dönen yazar. tekrardan hoşgelmiş.
geri dönmesine sevinmiş yazarlar olmasına sevinen yazar. ahan da buraya yazıyorum * bundan sonra yeminlen yazacak, yazarımsı olmiycak. teşekkür eder hepinizi öperim *
efendim delilik belirtileri olan yazardır kendileri. bir ara sözlükte ne kadar deli yazar olduğunu anlamamız için yaptığımız muhabbetlere ortak olmuş delilerden. ha birde bırakıp gitmiş geri dönmek için yalvaran yazar lazımmış o da zirveye gelmiş. ee bizde üzerimize düşeni yapıp yalvar yakar, ayaklarına kapandık geri dönmüşler efendim.. hoş gelmişler...
(bkz: bıcır insan) kendisi ile sohbet oldukça zevkli olmuştur. *