bugün

Bir zamanların efsanevi gırgır karakteri. yakında bir albüm çıkaracaklarmış.

(bkz: geliyollar)
muhlis beyğ ve yavlum mithak maceraları adı altında latif demirci karekteri. her cuma sırf bunlar için gazete bayii lerini aşındırdığımız günler olmuştu.
efsane gırgır ın efsane salak gazeteci tiplemesi. artık yayınlanmıyor çünkü gazetelerde gerçekleri çalışmaya başladı.
latif demirci tarafından yaratılmıs karikatur tiplemesidir.
latif demirci'nin sadece çizdiği, o muhteşem karakterinin mimarı behiç pek olan tipleme. çok uzun süre okunamaz, çünkü karın kaslarında, yüz kaslarında şiddetli ağrılara yol açar.
çocukluğumun idolü. sevgili anneciğim zamanında müdahale etmeseydi, bugün "muhlis bey türkçesi" gibi çılgın ve tuhaf bir lehçe ile konuşuyor olacaktım.
latif demirci'nin unutulmayan karakteri.

--spoiler--
Yelis Hanımı kören val mıdıl? O olmazsa olunmaz!
--spoiler--

--spoiler--
Yeliz Hanim sisin için yeni bir oyun geliştildim. ismi gönül velkaçları.
--spoiler--
Gırgır'da hayat bulan kahramanlardan birisidir. behiç Pek ve latif demirci tarafından yaratılmıştı ama Gırgır kapanınca yaratıcılarının yolları ayrıldı. Behiç Pek bir süre pişmiş Kelle'de tek başına çizmeye devam etti Muhlis Bey'i. Muhlis Bey'in 'r' harflerini 'l' olarak söylemesi, yaratıcılarından daha bir yaratıcı edayla yürüyüşü, köpeklerden çok korkması, hasta fenerbahçeliliği ve yavlum mithat'ın annesi Yeliz Hanım'a olan aşkıyla Muhlis Bey her gırgır okurunun ailesinden biriydi. Latif demirci, sağda solda çizmeye hala devam etmektedir ve Hürriyet'te çizdiği Press Bey, Muhlis Bey'in torunudur ama ne Muhlis Bey'in kendine özgü simasını ne de yazdığı şiirleri unutturabildi bize.
babam olur kendileri. içerde haber seyretmekte olan muhterem şahsiyet...
önce şunu hatırlamak lazım; köpekten çok korkan bi karakterdi muhlis bey, öyle böyle değil ama, manyak korkuyordu.

hatta bir defasında çin'e gitmişti ve (şeytanın işi yok ya)tabii ki hemencecik bir köpekle karşılaşmıştı. "aa, bir çin köpeği" tespitinin ardından korkarak köpeği "çan çin çon, hoşon hoşon" diye kovalamaya çalışıp köpeğin oralı olmadığına oralı olmuştu. oradan geçen olabildiğince çinli bi adam köpeği "hoşt!!" diye kovup da köpek ıyk ıyk diye miskin miskin uzaklaşınca, saf saf bakıp kalmıştı garibim(tamam be tamam, çok ikileme yaptım nabalım).

güzel adamdı muhlis bey, çok güzel adamdı. biz de güzeldik o sıra.
bıyıkları güzel insan.*
-alıntı-
Evek sevgili okurcularım. çay bizim geleneksel içkilerimizdendil. sabahs kahvaltıda, ikindi vaktında ve akşam yemekten sonra çay içmiyenimiz yok kibidir. kahva iseyse en az çay kadal sevilen fakat o kadal bulunmayan ikinci içkimizdil. ben şimdik sizlere çay pişirmenin injeliklerini anlatacağım.

çay yapmak için kullanılan iki katlı tencereye çaydanlık diyoluz. fransızlar buna ''yağdanlık'' derler. çaydanlık yuvallak ve içi oyuktur. fil kibi bir hortumu vardıl. tutmaya yarıyan sapına iseyse tutamaç denil. üst katta iseyse ''gemlik'' adlı ufak tenceresi bulunur.

bakkaldan aldığımız çaydan bir totem alınarak gemliğe atılır. su kaynalken çıkan buharlar gemliği ısıtarak çayların ömermesini sağlar. artrık çaylar renk vermiye hazırdıl. kaynayan suyun bir kısmısı çayın üstüsüne dökülüp renk elde edilir. fakak bu renk hep aynıdıl. ben bigün sıkılıp gemliğin içisine boya koydum. böllece hep çay rengi elde etmekten kurtuldum. isttersem sarı, istersem kırmızı istersem mağvi renk elde edebiliyorum. fakat bunlar çay kadal lezzetli olmuyol. i̇çerken insanın ağız ve boğaz nahiyesini boyamaları da cabası. bisi bu belağdan allah kurtalsın

-alıntı-

gırgırda bir dönem çıkan, zayıf ama sevimli, her mahallede ona benzeyen birilerinin elbet bulunduğu mükemmel karakterdir. Çıktığı dönemde Sarı-Siyah-Beyaz dergide, bir sayfa ona ayrılmıştı. genelde 6 ila 8 karikatür ve bir de yukarıdakine benzer bir yazı bulunurdu.
--spoiler--
maça giderken yanında cam götüren,
camın top isabet etmesi sonucu kırılması üzerine futbolculara "hayvanoğlu hayvanlar, kabahat maça cam getirende zaten!" diye çatan müthiş adam.
--spoiler--
müthiş yazıları vardı kendisinin.

görsel
(bkz: çarşılardan bal yuttum iki kele kaç kele/#18559374)