bugün

gabrial garcia marquez'in romani.
''usta yasliligin hüznünü askin coskusuna dönüstürüyor.belki de olumu guzellestirebilmek için..ustanin bu yeni romani yasliliga, cinsellige,aska ve olume bir güzelleme..''
gayet içli bir pezevengin sermayelerine seslenişi...*
can yayınlarından çıkmasının etkisi var mı bilmiyorum ama diğer gabriel garcia marquez romanlarına** göre gayet sıkıcı bi anlatımı olan kitap.
gabriel garcia marquez le tanışmamı sağlayan ilk kitap..oldukça akıcı bir anlatımı var bir solukta okunacak cinsten..90 yaşında bir gazeteci kahramanımız..hayatı boyunca hiçbir kadınla parasını ödemeden birlikte olmamış..90. yaş gününde kendisine ilginç bir hediye vermek ister ve tanıdığı eski bir genelev patroniçesini arar..kendisi için el değmemiş bir kız ister..patroniçe 14 yaşında bir kız bulur..ilginç ama bu ikili arasnda bir aşk doğar..belki de aşkın zaman, yaş, ırk, din tanımayacağını göstermesi bakımından takdire değer..eğlenceli bir kitap, boş zamanlarını doldurmak isteyenlere tavsiye edilir..
aşka bakış açısının değişebileceği kitaplardan bir tanesi.bir diğeri için
zahir-paulo coelho
arka kapak çokbilmişine göre ustanın bu romanı yaşlılığa, cinselliğe, aşka ve ölüme bir güzelleme. ki tam da bu yüzden, roman çok kısa.

flu bir tabloyu hem de ne marifetlerle hafiften yaklaştırıyor gözlerimize doğru marquez. yaklaştırıyor yaklaştırıyor, biz heyecanla görüntünün netleşmesini beklerken bir bakıyoruz tek başımıza kalmışız bir anda. sonra, çık işin içinden çıkabilirsen romanı...(sen gülümsüyorsun değil mi usta!..)
mükemmel bir kadın tanımlamasına sahip çok da keyifle okuduğum bir gabo romanı. radikal kitap ta bu tanımı koymuşları vakti zamanında insanın etkilenmemesi mümkün değildi.
90 yaşına dek aşık olmamış. 90. yaş günü hediyesine aşık olan bir adamın dilinden anlatılan bir hikaye.
marquez'in tekne kazıntısı gibi duran kitabı. sonuna kadar azmedip her an ödüllük yanlar çıkarmaya hazır okunmasına ragmen, bir iki detay dışında - o kadarı da olsun artık zaten- olgunlaşmamış bir hikaye. avcumu çeneme götürdüm ''hmm minimalist bir yaklaşım belki de '' dedim fazla iyimser kaldı; parmagımla kafa derimi kaşıdım ''belki de tabuları yıkıyor, o nedenle önemli'' dedim, o da fazla devrimci kaçtı.

neyse neticede, okunduktan sonra okunulmamış varsayılırsa marquez ile ilişkiler yoluna konulabilir.

(bkz: memoria de mis putas tristes)
orospuların alternatif kitapla onurlandıracağı yazarın kitabıdır.

(bkz: bizim babacan pezevengimiz)
iranda yasaklanan kitap.
aşkın x halini anlatabilmiş bir gabriel garcia marquez kitabı.
ben okumaktan çok keyif aldım.
türkçe meali; benim hüzünlü orospularım olan kitaptır.

hamiş: burada da yasak var demeyin, atarım aşağı kendimi..
çabucak okunan hoş bir kitap. anlatılan hikayeyi bir başkası yazsaydı zaman kaybı olarak görürdüm sanırım ama gabriel garcia marquez çok basit bir hikayeyi o kadar güzel işlemiş anlatmış ki iyi ki okumuşum diyorum.
gabriel garcia marquez'in can yayınlarından cıkan kitabı..yalnızlığının çaresini gündelik, sıradan ilişkilerde aramış olan kitap kahramanı ihtiyar, 90. yaşgününde kendine hiç alışılmamış bir armağan vermeye kalkışır..eskiden tanıdığı bir genelev patroniçesini arar ve el değmemiş bir genç kızla birlikte olmak istediğini söyler..patroniçe, onun bu istediğini yerine getirecek, ama yaşlı adam her ziyaretinde 'uyuyan güzel' Delgadina'yı seyretmekle yetinmek zorunda kalacak, yaşamının güzünde kendisine böylesi bir oyun oynayan yazgısına boyun eğecek; ne ki bu ayrıksı ilişkiden o güne değin hiç tatmadığı bir aşk doğacaktır..
marquez diger kitaplarında da oldugu gibi bu kitabında da gerceküstücülüğe sadık kalmıştır..gercek ve soyut kavramlar bir arada kullanılmış..cunku eser kendi içerisinde sahip oldugu bütünlük ile soyut-somut arasındaki örgüyü kurmuştur..görmüş gecirmiş sayılabilecek bir ihtiyarın hayatının son dönemlerinde o zamana kadar hiç tatmadıgı duyguları yasaması,gecmişle hesaplaşması,adeta kendini yeniden keşfetmesi ve yaşlılık üzerine yapılan yorumlar ve tasvirler kitabın akıcılığını saglamakta..dönmsel geçis tüm cıplaklığıyla onunuze serilmekte..
--spoiler--
"doksanıncı yaşımda, kendime bakire bir yeniyetmeyle çılgınca bir aşk gecesi armağan etmek istedim. aklıma rosa cabarcas geldi, hani şu gizli genelevinde eline bir yenilik geçtiğinde hatırlı müşterilerine haber veren kadın. daha önce öyle şeylere ya da onun baştan çıkarıcı müstehcen önerilerinin hiçbirine asla kapılmamıştım ama benim ilke sahibi biri olduğuma hiç inanmazdı o. 'ahlak da bir zaman sorunudur' derdi, yüzünde hınzır bir gülümsemeyle... "
--spoiler--
teması her zamanki gibi yalnızlık olan kısa ir marquez romanı. diğer romanlarına oranla daha durağan bir anlatımı vardır.
marquez'in harika dili hatırına okunabilecek kitap. onun dışında pek bir olayını göremedim ama zaman kaybı da değil, zaten 100 sayfa bile yok.
gabriel garcia marquez eseri.

(bkz: benim hüzünlü orospularım)

-yaş konusunu, tavandan damlayarak insanın geriye ne kadar ömrü kaldığını bildiren bir su sızıntısı gibi düşünmemiştim hiç.