bugün

halkçıdır.
Derdini seveyim butonu.

Düzenli tertipli biridir.
aile terbiyesi almıştır.
misal annem benim o kazağı katlamadan koyduğumu görse başımın etini yer. yok ben yapamam. yerin kulağı var.
böyle yıkıklık görmedim. Kesin akşam sevgilisi takmayla bunları tokmaklıyordur bu kadar da eziklik olmaz.
Bütün gün ayakta müşteri kaprisi çeken emekçilere yardım ediyoruz diye kimse yargılamasın.

Küçük bir jesttir.
Ben ufakken yapiyordum bunu. Sonra bir gun magaza gorevlisi simdi yapma aksam kapatirken cagiralim seni deyip gulmustu. O gun bu gundur yapmiyorum.

Ne kadar katlarsa katlasin calisan kadar guzel yapamayacak musteridir.
Birinin maaş alarak yaptığı işi sabote ediyor olası müşteri. Sizin probleminiz yol yordam bilmemeniz. Nerede ne yapacağınızı bilmiyor olmanız. Öğretilmemiş. Aynı garsona teşekkür etmekteki gibi.
Bunu okuyup şimdi mağazadaki tüm ürünleri dağınık bırakmayı ve garsona “kötü” davranmayı savunuyor olduğumu düşünenler olur.
Halden anlayan müşteridir. Reyon sorumluları kimsenin götünü toplamak zorunda değil. Tamam görevliler orada boşuna durmuyor, tabii ki katlayıp yerine koyacaklar ama bazen yere atılmış, üzerine basılmış, askının tek tarafına laletayn takılıp yırttırılmış kıyafetler görüyorum reyonlarda. Reyon görevlileri bunu takip etmek zorunda değil mesela. Çünkü orası insanların alışveriş ettiği bir mağaza, ahır değil. Ama bazı insanlarımız ahır muamelesi yapıyor. Zaten çok az müşteri kıyafeti reyon görevlisi kadar güzel katlayabilir. Bir kıyafete baktıktan sonra en azından iki katını bir araya getirip yerine usulünce bırakmak reyon görevlilerinin işine ve ekmeğine mani olmuyor. Sizin insan olduğunuzu tescilliyor ve o görevlinin işini kolaylaştırıyor.
Edep adap bilen, halden anlayan musteridir.
Tezgahtar diye nitelediğiniz bu meslek grubundaki insanlara “satış danışmanı” adı veriliyor. Tırnak içindeki ifadeden anlaşılacağı üzere satış danışmanlığı yapan emekçi kardeşlerimizin esas görevi sizin tazmanya canavarı gibi dağıttığınız reyonları toplamak değil, alışverişinizde size yardımcı olmaktır.

Başlık altında açığa çıkardığınız “zaten bizim dağıttığımız kıyafetleri topladıkları için para alıyorlar” zihniyetinize tüküreyim.
benim o. yahu benim vicdanım ya da adına her ne diyorsanız diyin el vermiyor. kendi açtığım kazağı geri katlayamayacak kadar burnu havada değilim. katlar düzgünce yerine koyarım. hatta bazen hızımı alamayıp dağıtılan diğer kazakları da katlarım.
tam bir anaç müşteriyim. kıyamıyorum ne yapayım.
Insanı bir davranışa Eziklik diyenleri anlamak zor. O insanlar da yorulur,canları var sonuçta . Gidip birilerinin giysilerini toplama,düzenlemek için can atmıyorlar. Mecburen orda çalışmak zorundalar. Sanki iş bolmus da gidip keyiften o işi seçmişler gibi davrananları empati kurmaya davet ediyoruz.
Ben yapıyorum.Elime yapışmaz.
Katlamam.

Ben katlamıyorum diye ekmek yiyor millet. Herkes katlayıp yerine koysa tezgahtar ne yiyecek taş mı?
iyi bir insandır. ne zaman böyle birşey yapsam diğer müşteriler tuhaf şekilde bakarlar bana. insanık yitmiş gitmiş.
bunu yapmasa sevgilimi terk ederim.

sen kimsin ya sümeyye misin.
efendim ?
Tam olarak ben oluyorum. O kadar özenli katlıyorum ki, beni mağaza çalışanı zannedip elindeki ürünü göstererek "pardon bunun xl'si yok mu?" şeklinde seslenen müşteriler bile oluyor.
bir üst seviyesi kyk yurdunda çamaşır kurutma makinesindeki başkasına ait çamaşırları katlayıp poşete koymak olan nezaketlilik.

(bkz: utanma duygusu olmayan insan)
Yine bir waikiki kızını üzmüşler.
Bulduğun gibi bırak, ilkesine uyandır.
ben kazak açmam.
açıyorsam alırım.
evet alışverişi sevmem.
ilk hali gibi güzel şekilde bırakamasam da katlayıp , derleyip, toplayıp koyarım ben de ürünleri. olması gereken de bu değil mi zaten?
Benimdir.

Daha önce mağaza gibi bir yerde çalışmadım.

insanım.
Düzeni sevmemden mütevellit yaptığımdır.
Neden yapılmasın ki? Alt tarafı elinin 3-5 kasını çalıştıracaksın olduğun yerde çok da zor değil. Herkes kendi dağıttığını toplamayı bilse, dünyada yorgunluk oranı azalır. Hem orada çalışanlar da benim gibi insan sonuçta.
Karşılığında istediğim tek şey ise ben mağazayı gezerken peşimden gelmesinler...