bugün

efsane olmaya aday olan oyun, mayıs 2008'de pc için geliyor.

konsol sürümlerine göre çok daha hızlı, sıkı ve deli olduğu dilden dile gezmekte.

(bkz: uludag sozluk oyun ajansı sundu)
(bkz: ukteydi doldu)
6 haziran 2008 ea e-gazetesine göre pc sürümü çıkmıştır, hayırlı olsun.

fiyatı 50$.
nazarımda efsane olmuştur. evet efsane yaptım ben bunu, yaşayan, kurulan efsane.

imdi ne desem boş, ne desem çamurlayacak. o yüzden yusyuvarlak lakırdamak. bu pc oyunu için üç şeye...yok dört şeye gereksiniminiz olacak; en önemlisi ve birincisi götünüzün tavana vurmasına hazır olmanız, sonrasında ise oyunun kendisi, üçüncüsü, sıkı ekran kartlı ve hafızalı bir pece ve en son da bolca zaman.

tanım : çamurlamadan şunu söyleyeyim, rpg tabanlı* gökadalar arası serüven. ama ne serüven yahu! yok yok pisletmeyeceğim yazıyı ama bir turian dememe izin verin, turian, turian, turyaaaaaan!!! protiyıııın!!!

oyun sever herkese hitap ediyor, her tür var içinde ; rpg, fps, rts, kgb, mi6, tmo, mta.

altyazı : "iksbaksdan pisiye geçen oyunlar çok sikko yahu" diyenlere laf etmeyi unuttum. bu başka diyorum size, uçmuş diyorum siz hala bik bik ediyorsunuz. ben de öyle diyordum...hey gidi günler hay!
oyuna ait bir böcük; beraberinizdekilerin sizi takip etmemesi durumudur. bu şekilde yapayalnız 8 adamın arasında kalabilirsiniz. rambo gibi daldığınız ortamda bele kuvvet saydırdığınız yeteneklerinize yazık, sormayın sonra ne çabuk öldüm lan diye. oldukları yere çakılı ekip arkadaşlarınız, silah sesleri ve sizin oeergggh şeklinde yere serilme sesiniz arasında pişbirik atıyorlardır kesin. bunun çaresi son yüklenmiş oyuna el etmektir.

---hafif çamurlu ortam---dikkat!!!

silahlarımın aşırı ısınarak takılmışlığı ve gezegeni havaya uçurmaya giderken karşıma çıkan saren'a karşı mal mal siperin arkasında beklemişliğim vardır. saren'ın yanına vardığımda, ne saldırı, ne tabanca, ne pompalı ne de suikast silahı işe yarıyordu. bizim kızlar artık imana kuvvet hallettiler bir şekil. oradaki hayvani petrol tankları sağolsun, bir tanesi tutturdu işte. oysa ah sniper ile tek atışlık işi vardı kaykaylı ipnenin.

---çamurlu ortamdan çıkıyorsunuz ışıkları söndürünüz---

son : bir bölümün sonuna geldiğinizi bir şekil hissediyorsanız eliniz f6'ya gitsin, her ihtimale kadıköy. ya da sık sık kaydedin. ne bileyim yapın bir şeyler işte. yoksa benim gibi oyunun en güzel yerlerinde mal mal oturur beklersiniz.
ne desem olmuyor, nereye koysam durmuyor, çok haşarı bu.

role play nedir a paşam? mes ıfekt'dir hacım. daha yok ötesi, arama! asari'den uzun yaşasın bayoveır e mi? e.

kotor sizde, nwn sizde, ceyd empaır sizde bir de utanmadan bu. bir de yetinmiyorlar mes ıfekt triloji olaca imiş. parayı basıp almayan adidir, fintdir.

anlaşılmadı değil mi? beni anlamıyorsunuz zaten. karakter yarattım dişil sonra da kendi yarattığım hatuna aşık oldum. ne güzel livutunınt deyiştir o, ne güzel dabanca çekiştir, nedir o yürüyüşündeki fiti fiti endam. aaah aah! evet çok pislik götürdü burayı çok öznel oldu bu. azıcık temizlik yapalım.

tanım : yaratılış ve zeki çoklutür ortamının getirdiği çelişki ve anlamsızlık yığınağının yeni bakış açılarına yelken açmış senaryosu ile kusursuz bir crpg.

---çamurlu---

amiral'e ve konseye posta koyarken ekran başında bile hadi hayırlısı diye bir yanınızın tedirgin olması role play'in en bir damarlı olduğunu göstermiyor mu? gösteriyor. ya o birleşme anında asari'nin gözlerindeki buğulu bakıştan etkilenip içinizin cız etmesi. ulen girdik bu nebulaya ama hadi bakalım hayırlısı hislerine ne demeli. algılayıcı da görünen kapının ardındaki 20 krogan hayvanına karşı hadi bakalım, sonumuz hayrola deyip kapıyı açmalar falan. yaşamayı haketmiyorsun dediğin asari'nin arkasını dönüp diz çöktükten sonra "madem öyle direnmeyeceğim" diyerek gözlerini yummasını izleyen karakterimin gayet soğukkanlılıkla silahı diz çökmüş asari'nin ensesine doğrultup tetiği çekerenki duyarsızlığı, "dur lan, ebenin amı" ben onu demedim vurmaaaa diye ekrana saldırmalar.

---çamurlu---
hikaye bakimindan kim ne derse desin cok saglam olan oyun. gameplay biraz kiytirik olabilir ama bu yeni nesil konsollarda dogru duzgun oyun cikmamasindan dolayi kendini sevdiren oyun.
An itibareyle vay anasını lan adamlar oyun yapmış oyun diyerek bitirdiğim şaheser.
bioware tarafından geliştirilmiş space opera türünde bir rpg. Öyle bir rpg ki öyle böyle değil. 10 numara senaryosu ile star wars gibi bir akım başlatabilir. Zaten yakında filmi de çekilecekmiş. Adam gibi çekilirse kendine ait bi fan kitlesi elde etmesi işten bile değil. Çok hoş işlenmiş ayrıntılı olay örgüsü, güzel diyaloglar eşliğinde uzayın derinliklerinde ilerliyoruz. ilk defa bi oyunda bütün konuşmaları okudum. Olayı anlamak için bunları anlamanız gerekiyor. Çünkü oyun başta görevine ihanet eden adamın evreni ele geçirmesi gibi klasik bir başlangıçla başlayıp ilerledikçe işin iç yüzünü anladığınız ve bu kadar basit olmadığını gördüğünüz bir dizi olaylar silsilesiyle devam ediyor. Bi fallout kadar olmasa da diyaloglar çok önemli, yaptığınız seçimlere göre npcler artistleşiyor falan. Oyun boyunca 3-4 tane hayati karar verdiriyor size ki bunlar gidişatı ciddi manada etkiliyor. Mesela sırf o kararlar için bi daha oynayasım var oyunu. Menüler oldukça karışık. Ha bu iyi bişey. Silahlara birçok modifikasyon yapabiliyorsunuz. Bütün ekibin silahlarını, zırhını, bombalarını modifiye edip değiştirebiliyorsunuz.
Çok güzel bir gelecek yorumlaması yapılmış. Gerek silahlar gerekse çevre falan güzel olmuş. Kötü olan yanları: çabuk bitiyor, ilerleyiş genellikle doğrusal. Bazen düşmanlar çok kolay avlanırken bazen aynı tipte düşman çok zor ölüyor ortası olsaymış iyiymiş ki bu bir yapay zeka problemine işaret ediyor. Sıkıcı asansör yolculukları var. Sanırım loading ekranı göstermemek adına böyle bir şey seçilmiş. Olsun o kadar diyoruz ve en kısa zamanda ikinciye başlıyoruz.
(bkz: mass effect 2)
anasını sattığımının oyununu bi türlü çalıştıramadığımdır. windows 7 de mi bi ibnelik var bi anlasam.
on nümero diye tabir ettiğimiz bir oyundur.
mass effect 1den kalan savelerle 2ye geçilir. 3e geçilirkende aynı sistem kullanılacakmış.
geçen hafta bitirdiğim, efsane oyun. ben daha önce oyun oynamamışım arkadaş, bu kadar da netim bu konuda.
Role Play Bölümünde, Diğerlerine Taş çıkartacak olan Oyundur.. King'dir.. King.
en overrated oyun serisi.
serinin 2. oyununun kapağı bok gibidir. yine de serinin en iyisi 2. oyundur.

görsel
Ben bu seriyi yerim. Olay örgüsü gayet sağlam bir oyundur.
Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek bir oyun serisinin ilk halkası Mass effect. Çok iyi yaptığı şeyler de var, çok kötü de. Peki bu artı ve eksilerin çokluğu oyunun iyi olmasına engel mi? kesinlikle değil. Ama bana bırak şimdi oyun şöyle böyle kısa yoldan ben bu oyunu oynayayım mı diyorsanız, eğer hikaye sizin için birincil öncelikse kesinlikle oynayın. Hala kararsız kaldıysanız ama entryi okumaya deavm edin.

Mass Effect, 22. yüzyılda, uzayda geçen bir TPS, RPG oyunu. insanoğlu artık dünya sınırlarını aşmış, uzayda söz sahibi olan ırk haline gelmiştir. Artık bırakın iki gezegen arasında seyehati farklı güneş sistemlerinde rahatlıkla hareket edebilir haldedir insanoğlu. Biz ise Shepard adında bir karakteriz ve şu an adını hatırlayamadığım bir materyali almak için bir gezegende göreve çıkarak başlıyorsunuz oyuna. Ondan sonra olaylar oluyor ve asıl oyunun senaryosu orda devreye giriyor. Bu noktadan sonra hikayeye dair anlatacağım herşey spoiler değerinde olacağından hiç bahsetmiyorum senaryosundan.

Oyun diyalog sistemini gerçekten güzel tutmuş. Türkçe yaması olmamasından ingilizcesini de mümkün olduğunca anlaşılır tutarak ekstra saygımı kazandılar diyebilirim. Bazen çok sıkıcı diyaloglarda geçirip skip ettiğimde olsa genel anlamda dikkatimi tutmamı sağladı. Vereceğiniz cevaplar Good/Neutral/Evil tarzı ayrılmış. Oyunda da diyalog sistemini etkileyen bir karma var, oyunun gidişatında bir çok şeyi etkilediğini arkadaşımla tartışırken farkettik. Sanıyorum büyük fotoğrafta çok değişiklik yapmasada bu karma sistemi minör baya değişiklik yaratabiliyormuş, oynarken ona dikkat ederek oynamanızı tavsiye ederim.

Oynanış dinamikleri ise oyunun bence gerçekten sınıfta kaldığı nokta. Açıkcası bence hiç iyi değiller. Kötü bir senaryoda bu oynanışa denk gelseydim sanıyorum 3-4 stage sonrasında oyunu kaldırırdım. Tek cümle ile dinamikleri anlat derseniz, The Witcher 2: Assassin's of the Kings oynanış bakımından nasılsa, mass effect'te aynen o. Hareket edebileceğiniz alanlar tamamen belirli, tekerlekli sandalye ile gidemeyeceğiniz yerlere kesinlikle gidememeniz, zıplama, düşme gibi mekaniklerin olmaması beni aşırı üzdü. Özellikle bir uzay oyununda farklı gezegenlerde ben zıplamanın efektif olarak kullanılabileceğini düşünmüştüm, düşük yer çekimi olan bir gezegende yüksekten indiririm falan, ne yazık ki böyle şansınız yok. Bu artı mıdır eksi midir açıkcası bilemediğim bir nokta var. Oyun objektiflerin yerlerini göstermiyor haritanızda. Diyaloglardan, görevin textinden falan nereye gideceğinizi, ne yapacağınızı sizin belirlemenizi bekliyor oyun. Açıkcası ben bir miktar aradım. Açık dünya oyunlarında biraz destek cidden işe yarayabiliyor. Sanırım diğer oyunlarında bu noktaya birşeyler yapmışlar. Bir diğer sorun ise yer araçları. Mako adlı bu araçlar inanılmaz kullanışsız. Sanki elinizde seken top varmış misali her an bir oraya bir buraya savrulmanız olası. Yer çekimi falan etki etmiyorda bu araçlara her gezegende berbatlar. Havada manuel fren falan basılabiliyor o araç hakkında çok fazla konuşmak açıkcası istemiyorum. * Oyunun oynanış dinamiklerindeki saldırı/savunma kısmı da açıkcası biraz fakir kalmış cover and shoot ile rahatlıkla geçebilirsiniz, ama ateş etmek için iyi değil oyun. Autoaim'i açık tutmanızı öneririm.

Grafikler anlamında döneminin grafikleri. Ne eksik ne fazla. Üzerinde konuşulmasına pek gerek olduğunu düşünmüyorum. Klasik unreal engine işini yapmış yine.

Hikaye açısından oyun gerçekten iyi. Yaptığınız seçimlerin minör olaylara etkilerini diyaloglar kısmında da bahsetmiştim. Sizi gerçekten hikaye sürüklüyor. Karakterler aman olsunlar diye değil, gerçekten işlevsel olarak yazılmışlar. Her karakteri ismen hatırlamam ama şurda çıkmıştı, şunu yapmıştı, şöyle bir adamdı falan diyerek tanımlayabilirim ki bence bu bir hikaye anlatımında önemli rol oynayan şeylerden benim gözümde. Witcher'da aynen bunu becermişti. Bunun yanında çok önemli bir nokta daha var ki benim gözümde, npc'ler olaylara anında tepki veriyorlar. Bahsettiğim şey şu, siz bir karar verdiğinizde bu kararla alakalı diyaloglar değişiyor, karakterlerin sözleri değişiyor. Daha da açıklayıcı olursam bir gezegende güvenlikler başta "konuşamam görevdeyim" diye cevaplıyorlardı. Ardından gerçekleştirdiğim bir olayın sonunda "duydun mu böyle böyle olmuş" diyerek anında tepki verdiler. Bu daha olaylarda etkili npc'lerde tek bir cümle yerine muhabbet konusu olarak yediriliyor ve robotik bir evren yerine daha yaşayan bir yerde olduğunuzu hissettiriyor kesinlikle. Düzgün yazılmayan RPGlerde bu genelde ele veren bir ayrıntıdır.

Oynanış olarak iyi olmasa da güzel bir serüvenin ilk adımı olan bu oyun kesinlikle hikaye seven insanlar için kaçırılmaması gereken bir eser. Oynanış arıyorum ben diyorsanız hikayeyi falan skip ede ede gidiyorsanız açıkcası bence uzak durun, sevme ihtimaliniz yok bu oyunu. Çünkü oynanış, dönemin oyunlarına bile göre çok yetersiz hissettiriyor. ikinci oyuna bende başlayacağım açıkcası merakla onu da açmayı bekliyorum şu an.
görsel
aldim triology i basliyorum. hadi bakalim hayirlisi ilerleyen donemde bu entry i editleyecegim.
2. Oyunu aşk gibi bir şey. Rol yapma ve aksiyonu çok dengeliydi. Madem ikincisini anlatıcam neden birincinin başlığındayım hiç bilmiyorum.