hastalık.
çengel bulmacada klasikler arasına giren sözcük.
dert,
bela..
arapça kökenli bir kelimedir.hastalık anlamına gelir.
dalirme anı.

doğu karadenizde bir tepede geçen çocukluk * günlerimdeki tek oyun arkadaşım yasemin'in babaannesinin beni korkutmak için üzerime gelirken belirttiği gibi; bak geliyor marazım yine ha! cümlesindeki gibi de kullanılabilen kelimedir. Çok tırsardım ben bu kelimeden çok.
hastalık anlamına gelir ama eskiler, alışık olmadık hastalıklara karşı bu kelimeyi daha çok zikrederler. ayrıca bela anlamı da vardır.
Hande altaylı nın 6 saatte okuduğum son kitabının adı. Bir önceki kitabında olduğu gibi ana karaterin adını yine aslı koymuş.
Akıcı bir dile sahip, yazı dilini beğeniyorum beğenmesine de her iki kitabı da edebi değerden uzak malesef.
(bkz: maraz ali)
Hande altaylının 2. ve son kitabı.
bu kitabı da diğer kitabı gibi akıcı ve bir solukta okunuyor.
bazı özenti yazarlar gibi "ağır" bir kitap yazıcam endişesi güdmeden yazmış, bence okuyucuyu romanın içine rahatlıkla sokan ve yine bence ikili ilişkilerde çok doğru tespitlerde bulunmuş yazardır kendisi. Çok basit, light diye eleştirenler bence bunu da göz önüne almalıdırlar. bir okuyucuyu romana bağlamak da kolay bir iş değildir kanımca.
özellikle bir süreliğine de olsa, kendi hayatınızdan sıyrılıp başka hayatlarda yolculuk yapmak isteyenler için tavsiye edilebilir bir kitap.
aşka şeytan karışırı defalarca okuyan benim d&r da çığlık çığlığa bağırmama sebep olmuş romandır..
o kadar heycanlandım ki daha takside başladım okumaya kitabı. bundan sonrası kitabı okumamış olanlar için tehlike arz edebilir..

--spoiler--
bir cenaze sahnesiyle başlıyor kitap. aşka şeytan karışırda daha ilk sayfada aslının günlük yaşamına girebiliyorduk. bu kitapta ilk 15 sayfayı sıkılmadan atlatırsak anca dahil olabiliyoruz hikayeye..
kesintisiz bir akıcılık, yoğun bir sürükleyicilik var yine. ben şahsen bir günde bitirdim kitabı. üslup kesinlikle ne çok ağır ne çok hafif tam kıvamında..
beni bu kitapta asıl hayal kırıklığına uğratan finali oldu..
bütün hikaye boyunca herşeyi modern şehir hayatı perspektifiyle irdeleyen ve hiç bir zaman acının suyunu çıkarmayan yazar son noktayı koyarken, işi ağdalaştırmış, koyu bir dram çıkmış ortaya..
belki daha şık bir sonla daha iyi bir kitap olabilrdi, illa kıyas gerekiyorsa aşka şeytan karışırda tek bir hareketiyle çarpıcı bir finale imza atan ayşe altaylı bu kitabında epey kasmasına rağmen o tadı yakalayamamış. ha okunmaz mı her sahnesinde şaşırttığı, süper kurgusu ve ayşe hanımın hayat hakkındaki fikirleri için kesinlikle okunmalı..
--spoiler--
Hande Altaylı' nın 'Aşka Şeytan Karışır' dan sonraki kitabıdır. Aslı adında bir kadının bozulan evliliği neticesinde yaşadıklarını anlatır.
çok gerçekçi diyaloglar barındıran kitap, bazen beni mi dinledi de yazdı diye düşünmedim değil. aşka şeytan karışırkadar sevmedim ama..
Bir günde bitirdiğim sürükleyici kitap.Yalın bir dili var.
hande altaylı'nın edebiyattan uzak bir yalınlıkta, arkadaşıyla muhabbet eder gibi bir konuşma diliyle yazılmış kitabıdır. modern çağ ilişkileri iyi yansıtılmıştır ve karakterler arasındaki diyaloglar gerçekçidir. konu hayatın ve ilişkilerin içindendir. buna rağmen mutlaka okunması gereken bir kitap diyebilecek kadar sevmedim. okunabilir ama okunmasada birşey kaybetmiş sayılmazsınız.
hande altaylını kitabı, oldukça akıcı dün bi ara söyle bir göz atayım dedim, bitirmişim. aşka seytan karışır'dan sonra yine bir aslı girmiş oldu hayatımıza.
hande altaylı bu sade dille bu kadar aralar vermeden yazsa şu kitapları daha çok aslı tanısak aslında ne güzel olurdu.
ali ismini hatırlattı birden. izlemesemde, dizilerin gölgesinde yaşanmıyor mu akşamlarımız.