bugün
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır12
- ali erbaş18
- evlilik11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu36
- demet akalın'ın zeka seviyesi9
- icardi190517
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler13
- karınıza range rover alır mısınız21
- anın görüntüsü14
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss23
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- susmayan durmayan israile gemi ticareti9
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
balkondan aşağıya para atarken uçmasını önlemek için arasına sıkıştırılan eşya.
annemin kıyafetlerimi yamultması sağlayan şeydir.
küçükken parmaklarımın ucuna takıp cadıymışım gibi harketeler yapmama neden olan eşya. hala yapıyorum rahatlatıcı etkisi var bende.
bir zamanlar şişelere mandalcılarlardan boş şişe karşılığı alınan çamaşır tutturacağı.
insanı en çok anlatan nesnelerden en güzeli. bazen çamaşır ipinde sallanır, bazen durulur yerinden kımıldamaz, bazen çamaşır ipinde ivmesi kuvvetli gerilimler yaşar, bazen ıslak bir çamaşırı sıkıştırır; ipinden aldığın zaman o'nun hikayesini bitirir, ipine astığın zaman hikayesini yeninden başlatırsın. sürekli devinimlerle devam eden bir ömre sahiptir ama kırıldığı zaman bir daha eski işlevine ve fiziksel özelliklerine kavuşamaz. mandallık, insanlığa çok benzer.
insanları rencide ederek konuşanların dudaklarına takılması gereken bir nesne.
çamaşırları ters taraftan esaret işaretine mahkum eden ve yer çekimine karşı amansız mücadele verdirten bir edavat.
ki bu düşünceden hareketle bu satırların yazarına oturup üşenmeden aşağıdaki yazıyı yazdırmıştır.
hala hayret ederim.
''balkonlarda tersten teslim olmuş çamaşırlar vardır.
kollarını aşağıya indirmişler ve ıslak bir ıslığı çalmaya başlamışlardır.
balkonlarda çamaşır seren genç kadınlar vardır.
balkonlarda ansızın bastıran yağmurdan kurtulmayı bekleyen çamaşırlar vardır.
bir el uzanır.
narin, dantel işlemeli, çeyiz sandığı sırları ile.
balkonlarda intihar etmelerinden korktuğum çamaşırlar vardır.
o ellerden kayıp aşağıya düşmelerinden korktuğum.
balkonlar vardır.
çamaşırlar vardır.
intiharlar vardır.
fakat,
mandallar vardır.
(bir kız eline ne çok yakışır.)
yer çekimine direnişin adıdır mandal.
rüzgara karşı mücadelenin.
önceleri tahta mandallar vardı.
sonra plastik oldular.
rengarenk oldular. sarı oldular, kırmızı, yeşil, pembe..
çocukların oyuncağı idiler.
erkeklerin askerleri, kızların takma tırnağı, tokaları oldular.
minicik burunların deliklerini kıstırıp sesleri bozan gülüşmeler oldular.
mandallar vardır.
otomatik makinalardan çıkarılmış çamaşırların arasında bir sepet içinde,
buruşuk gözlerimde ütülenen bir kadın elbisesini tutturmak için vardır.
mandallar, intiharların eşiğinde beni hayata iliştiren tutturgaç oldular
balkon demirlerindeki gergin iplerin üzerinde...
genç kadınların ellerinde.
ne zaman bir kadın elbisesi görsem balkonda asılı,
başı dönüp düşeceğinden korkarım.
ne zaman bir genç kadın görsem balkonda çamaşırları asan,
aklıma ölümüm gelir.
ne zaman çamaşırları yağmurdan kurtaran
bir telaş görsem bir kız elinde
saçları ıslanmış olur.
bir sevdiği oluverir.
bir de çamaşır iplerinin üzerinde yapayalnız kalmış mandallar vardır.
yıkanmış elbiseleri beklerler.
yağmur yağıyor desem
balkona koşar mısın,
ıslanmaktan kurtarmak için bir adamı....?
ellerinde kırmızı, yeşil, pembe, sarı mandallar olsun ama... ''
ki bu düşünceden hareketle bu satırların yazarına oturup üşenmeden aşağıdaki yazıyı yazdırmıştır.
hala hayret ederim.
''balkonlarda tersten teslim olmuş çamaşırlar vardır.
kollarını aşağıya indirmişler ve ıslak bir ıslığı çalmaya başlamışlardır.
balkonlarda çamaşır seren genç kadınlar vardır.
balkonlarda ansızın bastıran yağmurdan kurtulmayı bekleyen çamaşırlar vardır.
bir el uzanır.
narin, dantel işlemeli, çeyiz sandığı sırları ile.
balkonlarda intihar etmelerinden korktuğum çamaşırlar vardır.
o ellerden kayıp aşağıya düşmelerinden korktuğum.
balkonlar vardır.
çamaşırlar vardır.
intiharlar vardır.
fakat,
mandallar vardır.
(bir kız eline ne çok yakışır.)
yer çekimine direnişin adıdır mandal.
rüzgara karşı mücadelenin.
önceleri tahta mandallar vardı.
sonra plastik oldular.
rengarenk oldular. sarı oldular, kırmızı, yeşil, pembe..
çocukların oyuncağı idiler.
erkeklerin askerleri, kızların takma tırnağı, tokaları oldular.
minicik burunların deliklerini kıstırıp sesleri bozan gülüşmeler oldular.
mandallar vardır.
otomatik makinalardan çıkarılmış çamaşırların arasında bir sepet içinde,
buruşuk gözlerimde ütülenen bir kadın elbisesini tutturmak için vardır.
mandallar, intiharların eşiğinde beni hayata iliştiren tutturgaç oldular
balkon demirlerindeki gergin iplerin üzerinde...
genç kadınların ellerinde.
ne zaman bir kadın elbisesi görsem balkonda asılı,
başı dönüp düşeceğinden korkarım.
ne zaman bir genç kadın görsem balkonda çamaşırları asan,
aklıma ölümüm gelir.
ne zaman çamaşırları yağmurdan kurtaran
bir telaş görsem bir kız elinde
saçları ıslanmış olur.
bir sevdiği oluverir.
bir de çamaşır iplerinin üzerinde yapayalnız kalmış mandallar vardır.
yıkanmış elbiseleri beklerler.
yağmur yağıyor desem
balkona koşar mısın,
ıslanmaktan kurtarmak için bir adamı....?
ellerinde kırmızı, yeşil, pembe, sarı mandallar olsun ama... ''
kendisi bir 'tool'dur. türkçeye araç diye çevrilebilir. türkiyede yaysız mandal olmadığından, tüm mandalları yaylı sanabilirsiniz fakat, yaysız modelleri de mevcut ve yaygındır. yaysızların bazıları esneme payını malzemenin kendisinden (bkz: plastik) alır, bazıları ise esnemeye ihtiyaç duymaz, çamaşırı ipe direk olarak sıkıştırmakla görevini tamamlar.
mandal deyip geçmeyiniz bu mandallarla bir tasarım ödülü (bkz: reddot) bile alabilirsiniz.
mandal deyip geçmeyiniz bu mandallarla bir tasarım ödülü (bkz: reddot) bile alabilirsiniz.
asıl kullanım amacı, yıkanmış çamaşırları kuruması maksadıyla ipe tutturmak olan nesnedir.
çok işlevsel bir nesne olduğundan farklı görevlere de bürünür zaman zaman. en basitinden birkaç adet mandal birleştiğinde eğlencelik bir oyuncak meydana getirebilir.
çok işlevsel bir nesne olduğundan farklı görevlere de bürünür zaman zaman. en basitinden birkaç adet mandal birleştiğinde eğlencelik bir oyuncak meydana getirebilir.
ufaklık çağlarında her parmağa bir mandal kıstırılarak oynanan cadıcılık oyununun baş materyeli. çıkarıldığı anda aşırı zonklama yapar. *
çamaşırları asarken sarı ve kırmızı mandalın yanyana gelmemesi için acayip bi çaba gösteririm.severim kendimi.
sadece giydiğimiz elbiseleri ıslaklıkları gitsin diye tutmaya yaramaz. üzerimizden çıkartamadığımız elbiseleri de tutar. hani şu derimizi, hani şu kalbimizi, ciğerimizi falan da tutar iki uçlu olduğundan. ve eğer farkettiyseniz, farkettiysek bi ucu koptu mu diğeri bi boka yaramaz.
mandal; bizi bağlayan o işte. iki insanı birbirine tutturan. doğrudur; iki renkli, iki canlı, iki hayat dolu renkten oluşan ama var ya şu tamamlayıcı renklerden, tamamlayıcı kalplerden. kolyeler var ya yarım kalp biri bi sevgilide diğeri diğerinde işte onlar gibi. uzak ama yanyana ve güçlü iki güzel kalp hani var ya kirlenmemişinden tükenmemişinden hiçbir şeyin yıpratamadıklarından iki kalp, birbiri için çarpan, üzülen, sevinen. var ya sorumluluk hissi o histen; anne gibi, baba gibi, abi gibi, kardeş gibi olanından.
* *
* *
odunundan.
düşünceli yazar.*
eğer dandik bir ürünse çamaşırı tutturmaya çalışırken ikiye bölünüp ortasındaki yayın sayesinde yüzünüze gözünüze bir parçasının tak diye çarptığı, diğer parçasının ise aşağıdan geçen şahsın kafasına düşmesi halinde madara olmanızı sağlayan sinir bozucu aparattır
-bencil
-çocuk
-anlayışsız
-düşüncesiz
vs.
-mutlu edemeyen
ve kimseyi edemeyecek olan
gibi, bir sevgilide bulunmaması gereken tüm özelliklere sahip haşhaş.
bir de bunu seviyor birisi ya, hayretlerim şaşıyor.
edit hun:
-lanet olan kişi, işe yaramaz kurum.
ayrıca burası kendimi aşağılama köşem kimse karışmasın.
2. edit hun:
-zayıf
-kötü düşünceli.
3. edit hun:
-güzel söz söyleme engellesi
-bir kıza nasıl davranılır bilmeyen bildiğin/bilemediğin öküz.
-duygusuz herifin teki
-kendine müslüman.
4. edit hun:
-aciz.
-çocuk
-anlayışsız
-düşüncesiz
vs.
-mutlu edemeyen
ve kimseyi edemeyecek olan
gibi, bir sevgilide bulunmaması gereken tüm özelliklere sahip haşhaş.
bir de bunu seviyor birisi ya, hayretlerim şaşıyor.
edit hun:
-lanet olan kişi, işe yaramaz kurum.
ayrıca burası kendimi aşağılama köşem kimse karışmasın.
2. edit hun:
-zayıf
-kötü düşünceli.
3. edit hun:
-güzel söz söyleme engellesi
-bir kıza nasıl davranılır bilmeyen bildiğin/bilemediğin öküz.
-duygusuz herifin teki
-kendine müslüman.
4. edit hun:
-aciz.
(bkz: deprem dede)
deprem öldürmez insan öldürür sözünün anlamına önem veren.
oturan yerlerden uydurgaç uydurulmamasını tavsiye eden kişiler. ne var lan? siz uyuşuksanız ben hassassam napıyım. dağılın.
(bkz: deprem uydurgaçı)
ismi güveni simgelediğinden iyi nick seçmişlerden. ben severim kırmızı mandalları hele.
güncel Önemli Başlıklar