bugün

hasan doğan'ın vefatından sonra tff başkanlığına yakın olan asbaşkan. hasan doğan'ın her ortamda veliahtım diye nitelendirdiği kişi.

23 Mart 1963 izmir doğumlu Özgener, 30 yaşında Altay Başkanı oldu ve 3 dönem görev yaptı. Öz-Ege Tütün A.Ş.'nin ortaklarından. Türkiye ihracatçılar Meclisi Başkan Vekili ve Ege ihracatçılar Derneği Başkan Vekili görevlerini de yürütüyor. Özgener, Levent Bıçakçı ve Hasan Doğan yönetimlerinde önemli görevler aldı.
akp nin başkan olmasına soğuk baktığı tff başkan yardımcısı. akp nin bu konudaki adayı için:

(bkz: mehmet ali aydınlar)
hasan doğan ın vefatından sonra başkanlık koltuğuna vekaleten geçirilmiş kişi.
tff baskanligina adayligini resmen aciklami$ ki$i.

http://www.sporx.com/futbol/superlig/121777/
**
tff başkanlığına seçilmiş zat.
başkanlığa seçilmesiyle birlikte yıllardır federasyon kulislerinde öksüz kalan izmir kulüpleri(başta altay) ellerini ovuşturmaya başlamışlardır.

görsel
seçimde 216 oyun 202'sini alarak TFF Başkanı olan zat.
yüzünde bir hinlik sezdiğim, ısınamadığım yeni tff başkanı. böyle cia ajanı gibi.

bakacağız.
(bkz: derhal istifa etmesi gereken kişi) ahah
17 ağustos 2008 galatasaray kayserispor maçı'nda sonra kupayı kazanan galatasaraylı futbolculara tff süper kupa'yı veren insan.

http://www.tff.org/Resour...844dfa94e9e69c07a1b1b.jpg
türkiye'deki bütün amatör futbol kulüplerine destek vereceğini açıklamış, hedefleri olan kişi.

ayrıca mahmut özgener amatör kulüplere destek vereceğini açıkladığı toplantıda "Öncelikli hedefimiz 210 bin olan lisanslı futbolcu sayımızı 1 milyonun üzerine çıkarmak. Bunun için sizlerden önemli beklentiler içindeyiz" sözlerini de ekledi.
(bkz: işte premier lig bu)
altay taraftarıdır.
kaza geçirmiş.

http://www.ntvmsnbc.com/id/24967089/
fatih terim ile devam etmesi halinde onyüzbinmilyon küfür yiyecek basiretsiz yönetici.
(bkz: kupalar bitmedi daha çok gidilecek kupa var)
2016 avrupa futbol şampiyonasında ev sahipliği yapacak olan iller açıklandığında daha da antipatik olan bir yönetici. ev sahipliği yapacak illerden en doğudaki iller kayseri konya falan. nerede trabzon?
eski izmir belediye başkanı osman kibar'ın * torunu olan ve sabetayistlerin kapani koluna mensup tff başkanı.
fenerbahçe yönetiminin ayarsız saldırıları canına tak demiş anlaşılan. ilk defa bir federasyon başkanı'nın bu kadar net açıklamalar yaptığına şahit oldum.

http://www.milliyet.com.t...215287/default.htm?ver=21

""Maalesef hakemlerimiz yine istediği saha sonuçlarını elde edemeyen kulüplerimiz için can simidi görevi görmeye başlamış durumda" Bir diğer önemli konu ise, her zaman olduğu gibi son haftalar yaklaştıkça Türk futbolunun gündemine giren Türk futbol hakemliği konusu. Maalesef hakemlerimiz yine istediği saha sonuçlarını elde edemeyen kulüplerimiz için can simidi görevi görmeye başlamış durumda.

Hakemlerimizin saha sonuçları istediği gibi gelişmeyen herkesin ağzında bir kurtuluş unsuru ve başarısızlığın kaçış gerekçesi olmaya başladığını gözlemliyoruz. Bazı yöneticilerimiz ise işi tüm sorumluluklarını, temsil ettiği kulüplerimizin tüm değerlerini bir kenara bırakarak hakemlerimizi yakışıksız söylemlerle tehdit etmeye kadar götürüyor.

internet sitelerinin ve basın açıklamalarının araç olarak kullanıldığını, hakemlerimizin, kurullarımızda görev yapan üyelerimizin isimleri verilerek açık bir şekilde hedef gösterildiğine tanık oluyoruz. Ligin sonu yaklaştıkça gerilimi arttırarak bundan kulübü adına menfaat sağlayacağını düşünen isimlerin, üstlendikleri görevler itibariyle en sakin olması gereken kişiler olduğunu düşündüğümüzde, yaşananları büyük bir şaşkınlık ve üzüntü ile izliyoruz.

Bahsi geçen ortam içerisinde yapılan çeşitli açıklamalarda, gerçeklerin çarpıtılması ve yanlış bilgilere dayanarak ortaya atılan tezlere dayanarak adaletsizlikle suçlanmamız karşısında sessiz kalmayacağımızı belirtmek isterim.

Örneğin, bir spor kulübümüz, Galatasaray-Ankaragücü karşılaşmasında yaşanan bir olaydan yola çıkarak geçmişten bugüne kadar yaşanan birçok olayı sıralamış ve Türkiye Futbol Federasyonu'nu adaletsiz bir karar vermekle suçlamış. Ancak bu olaylar sıralanırken verilen yanlış bilgiler nedeniyle ortaya konulan tez anlamını daha en baştan yitirmiştir.

Fenerbahçe Everton maçında yaşananlar
Fenerbahçe Spor Kulübü, resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada; 2005 yılında Fenerbahçe ile Everton arasında oynanan özel müsabakada bir taraftarın silahla yaralanması olayında kendilerine 1 maç seyircisiz oynama cezası verilirken; Galatasaray ile MKE Ankaragücü arasında oynanan müsabakada bir seyircinin tribünden atılması olayını münferit görerek sadece para cezası verilmesinin, Fenerbahçe Spor Kulübüne karşı takınılan düşmanca tutumun ifadesi olduğu iddia etmiştir.

Bu açıklamalar, objektif gerçekleri ve hukuki doğruları yansıtmamaktadır.

Fenerbahçe ile Everton arasında oynanan özel müsabaka ile ilgili disiplin dosyasında; istanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından tutulmuş 13 ayrı tutanak, müsabakanın polis olan resmi güvenlik amiri tarafından yazılmış rapor ve müsabaka güvenlik formlarında; müsabakadan 2 gün önce yapılan güvenlik toplantısında alınan karar doğrultusunda Fenerbahçe Spor Kulübü'ne stadyum dışına güvenlik bariyeri oluşturması gerektiği Valilik yazısıyla bildirilmesine rağmen bu yükümlülüğün yerine getirilmediği, stadyum kapılarının Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ile stat müdürünün talebi ve talimatıyla emniyet güçlerinin itiraz ve karşı koymasına rağmen biletsiz seyirci ve malzeme girişine imkân verecek şekilde açıldığı, müsabaka boyunca açık bırakıldığı, bu nedenle içeriye giren taraftarların Emniyet Güçlerince üst aramalarının yapılamadığı açık ve net bir şekilde ifade edilmiştir.

Hatta raporlarda Emniyet Müdürlüğü tarafından kulüp yönetiminin sorumluluk konusunda uyarıldığı açıkça bellidir.

Bu şekilde gerçekleşen üst aramasız seyirci alımı nedeniyle de stat içinde bir seyircinin ateşli silahla yaralanması olayı gerçekleşmiştir.

Bu belgeler ışığında PFDK tarafından, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne; ev sahibi konumda olduğu müsabakada gerekli güvenlik önlemlerini almaması dolayısıyla meydana gelen ağır güvenlik zafiyetinden dolayı 1 maç seyircisiz oynama cezası verilmiştir. Somut olayda verilen cezaya temel teşkil eden disiplin ihlali, stadyumda yaralanan taraftarla ilgili değildir.

Ayrıca 21.11.2004 tarihinde oynanan Beşiktaş A.Ş. - Çaykur Rizespor müsabakasında bir taraftarın bıçakla öldürülmesi olayı da Galatasaray A.Ş. - MKE Ankaragücü müsabakasında yaşanan olaylarla bağdaştırılmaya çalışılmıştır.

Ancak her iki olayın oluş şekli ve ortaya çıkardıkları neticeler dikkatli bir biçimde incelendiğinde, bu benzerlik kurma çabasının ne kadar yanlış olduğu anlaşılacaktır. Müsabakanın temsilci raporunda, Kapalı Tribün'de Beşiktaş taraftarları arasında çıkan bir olayda bir kişinin bıçaklanarak hayatını kaybettiği belirtilmiştir.

Dosya içerisindeki rapor ve belgelere göre PFDK gerçekleştirmiş olduğu disiplin yargılaması neticesinde, Beşiktaş A.Ş. Kulübü'nün 3 maç seyircisiz oynama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. PFDK kararında, olayın meydana gelmesinde tribünlerde güvenliğin ve düzenin ev sahibi kulüp tarafından gerektiği gibi sağlanamamasının önemli rol oynadığı ve olayın meydana geldiği tribünde daha önce de benzeri olayların yaşandığı noktalarını vurgulamıştır.

Kaldı ki 17.03.2007 tarihinde Bursa Atatürk Stadyumu'nda oynanan Bursaspor-Fenerbahçe müsabakasında Fenerbahçe taraftarları arasında çıkan kavgada bir taraftarının bıçakla yaralanması olayında ve 2007 yılındaki Fenerbahçe - AZ-Alkmar müsabakasında, Fenerbahçe taraftarları arasında tribünlerde çıkan bıçaklı kavgada; 6 taraftarının yaralanması olayında olduğu gibi bu olaylar taraftarlar arasında münferit olaylar olarak nitelendirilmesi ışığında Fenerbahçe Spor Kulübü seyircisiz oynama cezası almamıştır.

Açıklamalarında çifte standarttan bahsedenlerin, gerçekleri çarpıtmaya hakları yoktur. Yaptıkları açıklamanın başında futbolda adalet isteyenlerin, aynı açıklamanın sonunda kişileri "düşman" ilan ederek milyonlarca taraftara hedef göstermek gibi büyük bir düşüncesizlik yapma hakkı yoktur. "Adaletin yolu insanları düşman ilan etmekten mi geçiyor?" "Futbol sahalarında gerilim artınca adalet daha iyi mi dağıtılıyor?" "Gerçekleri menfaatine göre yorumlayarak, kendine ve kulübüne menfaat sağlamaya çalışan herkesle mücadele etme konusunda kararlıyız" Türkiye Futbol Federasyonu olarak, sorumluluklarını unutarak, gerçekleri görmezden gelerek ya da gerçekleri menfaatine göre yorumlayarak, kendine ve kulübüne menfaat sağlamaya çalışan herkesle mücadele etme konusunda kararlı olduğumuzu buradan açıkça ifade etmek istiyorum. Gerilimden beslenmeye çalışan her kişi ve kurum konusunda Tüm yetkilerimizi kullanarak önlemlerimizi alacağız.

Futbol medyamızı eleştirirken kullanılan klişe cümlelerden biri "Spor değil, skor yazarlığı" yapıldığıdır. Son dönemde üzülerek görüyoruz ki, bazı yöneticilerimiz Türk futbolunun geleceğini, büyük projeleri, futbolumuzun değişen ve gelişen vizyonunu bir kenara bırakıp "skor yöneticiliği" yapıyorlar. Bu kısır çekişmeler ve hiçbir yere varmayan tartışmalar içinde herkesi bir kez daha futbolumuzun geleceğine odaklanmaya davet ediyoruz.
bugün yaptığı basın toplantısında haluk ulusoy'un mirasını nasıl profesyonelce yönettiği bir güzel anlaşılan, sahtekarlık master'ı yapabilecek kabiliyetteki göz boyama ustası.

'takımına haksız menfaat sağlamak için gerilimden beslenmeye çalışan fenerbahçe yönetimi' söylemiyle, bu basın toplantısını açıkça 'fenerbahçe'ye karşı' düzenlemiş olduğunu ifade eden bir federasyon başkanı için karşılık gelen tek kelime 'rezil'dir. bu yaptığı, oturduğu makamın edebini ve adabını bilmeyen bir adam için standart bir hareket olmakla birlikte adalet dağıtıcısı bir pozisyondayken yarışmacılardan biriyle her ne kadar ters düşse ve üzerine gelinmiş olsa bile rezaletin daniskasıdır.

'alınan kararların gerekçelerine bakılmadan bize saldırılıyor' demek fenerbahçe ve fenerbahçe taraftarına hakarettir, minareyi çaldıktan sonra kılıfını hazırlamakla mı övünüyorsun bunu söylemekle? hele fenerbahçe'nin az alkmaar maçına örnek verip 'bak biz size burada ceza vermemiştik' söylemi de 'alçaklık'tır. fenerbahçe yönetimi, kendi taraftarını gücendirmek pahasına tribünlerinde medeni kuralları uygulatmak adına türk futbol tarihindeki en büyük mücadeleyi vermiş ve vermekte olan yönetimdir. kamuoyuna yansımayan kendi tribün görüntüleri ve vukuatlarını bile gündeme getirerek bu mücadeledeki samimiyetini göstermiş, bu medeniyetin sadece saracoğlu stadında yaşanmasının bir anlamı olmadığını ifade ederek tüm stadlarda uygulanması için çalışmış ve tek bir kurum ya da kuruluştan takdir ya da destek görmemiştir. bugün gelinen noktada 'keşke şunu da yapsaydım' demeyecek tek yönetim fenerbahçe yönetimidir, mahmut özgener'in bunu görmeyip vermiş olduğu örneklerle zeytinyağı gibi üste çıkma çabası sadece terbiyesizliktir.

10 gün önce hakemlerin formsuzluğu hakkındaki düşüncelerini soran ntv muhabirine 'sen ve senin gibiler bu soruları sormadıkça düzelir' gibi bir cevap veren bu densiz, basın toplantısında nedense bu sene fenerbahçe'ye adeta darbe vurmuş bu hakem sürüsünün davranışlarına pek değinmemiş, hakemlerimize saldırılıyor şarkılarını her makamda söylemiş ve sezon başından beri sahadaki fenerbahçeli futbolcuları adeta delirten bu kiralıkların hangi amaca hizmet ettiğini açıklayamamıştır. esasında açıklamasını da beklemiyorduk, bunu açıklamanın tek yolu 'fenerbahçe'nin haklarını nasıl da güzel gasp ediyoruz' şeklinde bir makale olurdu. kartlardaki çifte standart, verilmeyen 12 net penaltı, diğer maçlardaki disiplin uygulamalarıyla fenerbahçe maçlarındaki uygulamaların farklılığı ortadayken mahmut nasıl değinsin bu konulara?

'galatasaray-ankaragücü maçında yaşanan olay tahkim kurulundadır, kesinleşmiş karar olmadığından bu konuyu daha sonra değerlendirelim.' oh yeah, herkes müthiş tatmin oldu bu açıklamayla. 'münferit' demeyi unutmadı tabi, o maçtan bahsedip de münferit dememek elde mi?

--spoiler--
"Ancak her iki olayın oluş şekli ve ortaya çıkardıkları neticeler dikkatli bir biçimde incelendiğinde, bu benzerlik kurma çabasının ne kadar yanlış olduğu anlaşılacaktır. Müsabakanın temsilci raporunda, Kapalı Tribün’de Beşiktaş taraftarları arasında çıkan bir olayda bir kişinin bıçaklanarak hayatını kaybettiği belirtilmiştir.

Dosya içerisindeki rapor ve belgelere göre, PFDK gerçekleştirmiş olduğu disiplin yargılaması neticesinde, Beşiktaş A.Ş. Kulübü’nün 3 maç seyircisiz oynama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. PFDK kararında, olayın meydana gelmesinde tribünlerde güvenliğin ve düzenin ev sahibi kulüp tarafından gerektiği gibi sağlanamamasının önemli rol oynadığı ve olayın meydana geldiği tribünde daha önce de benzeri olayların yaşandığı noktalarını vurgulamıştır."
--spoiler--

hangi hukuk kurallarına göre inönü stadında taraftarlar arasında çıkan kavga ile gs tribününde çıkan kavgayı birbirinden ayırdın? beşiktaş kapalısında daha önce de benzer olaylar yaşanmış; galatasaray kapalısının senin o bahsettiğin hukuk kurallarına göre normal şartlarda küfürlü tezahürattan kaç maç seyircisiz oynayıp kaç puan silinmesine neden olması gerektiğine neden değinmedin mahmut? bir de utanmadan beşiktaş tribününde olanların sonuçlarına göre değerlendirme yapıldığını söylüyor, yani mahmut diyor ki ''gs maçında aşağı atılan adam ölmedi, ölse o zaman düşünürdük''. sen mi sporda şiddet yasası zırvasından bahsediyorsun mahmut?

''adaleti iyi dağıttırmanın yolu insanları düşman ilan etmekten mi geçiyor?'' diyorsun. ne yapsınlar mahmut, fenerbahçe'yi düşman ilan etmiş kurumların kapısına gidip şeker mi dağıtsınlar? ''aferin, ne güzel hırsızlık yapıp hakkımızı gasp ediyorsunuz'' mu bekliyorsun sen? bekle mahmut bekle, sen düşmanın kurnazısın, ama senin gibi ne kurnazlar gördü bu camia, isimlerini yazsak buradan hiddink'in mahallesine yol olur.

'stadlara giden insanların hayatından endişe eder hale geldik' demişsin. o kıçını gömdüğün koltukta oturanlar otto baric'in sırtında patlayan taşa 'magnumla mı vurdular?' diyeli çok olmadı mahmut, senin gibileri unutmuyoruz biz merak etme.

'federasyonun kararlarına siyaset karışmıyor' değil mi mahmut, öyle mi düşünüyorsun? güneydoğu rehabilitasyon sürecindeki açılım modası seni hiç etkilemedi yani öyle mi? zaten seni o koltuğa oturtan siyasetçiler değil burdur esnaf ve sanatkarlar odası'ydı hepimiz gayet iyi biliyoruz.

sen ve senin gibiler, bu güzel yarışmaları tatlı su kurnazlıklarıyla süsleyip lobi takımlarına hizmet edenler, futbolun güzelliği ve marka değerinin artması için çabalayan insanları yıldıramayacak. sen o makamdan defolup gitmeden, o federasyona bağlı kurullardaki pislik üreticileri temizlenmeden bu insanlar vazgeçmeyecek, bunun için gerekirse bir 10 yıl daha küfür yiyip rekabetin dışındaki dostluklardan dışlanacak. 'el değmemiş temiz bir lig istiyoruz' pankartını tutan tüm eller bir gün nasıl kullanıldığını farkettiğinde bütün bu mücadele nihayete erecek mahmut, sen sadece biraz daha bekle.
bugün alkışlayanların yarın küfür edeceği adam.
hasan doğan'ın mirasını sürdüremeyen ve bu işleri bilmediği açık olan başkan. türk futbolu kötü yönetiliyor, hakemler rezalet, pfdk saçmalıyor, cezalar verilmiyor, küme düşmesi gerekenler düşmüyor ama kendisi bunları maalesef görmüyor veya görmezden geliyor... futbola karışan siyasetten hiç bahsetmeyeceğim bile...
fenerbahçe yönetim kurulunun en daşşaklı 3 ismi ve başkanı tarafından hayatının ayarını yemiş sikko başkan. yaklaşık 8 9 maddelik açıklamasının hepsi tek tek örnek gösterilerek yalanlanmış ve başkan orta oğlanına çevrilmiştir. mahmut özgener in tüm bunlara vereceği cevap acaip merak konusu olmuştur. fenerbahçe yönetim kurulu çok sıkı hazırlanmış bu toplantıya.
otorite eksikligi bariz hissedilen tff başkanı.
hasan doğan'ın vefatı ile göreve geçen tff başkanı.
haluk ulusoy, levent bıçakçı ve hasan doğan dönemlerinde yürütülen 2000-2001 sezonundan beri 2. ve 3. ligdeki takım sayısını azaltma politikasını sürdüren * ve bu sezon uygulanan saçma 2. ve 3. lig gruplama sistemiyle başta siirtspor başkanı fadıl akgündüz * olmak üzere birçok kişinin tepkisini çekmiş tff başkanı. bu sezonki 2. lig grupları:

kırmızı: Adana Demirspor, Sakaryaspor, Kocaelispor, Tarsus idmanyurdu, Pursaklarspor, Türk Telekom, Balıkesirspor, Şanlıurfaspor, Belediye Vanspor, Elazığspor, Çanakkale Dardanalespor, Fethiyespor, Eyüpspor, Pendikspor, Tokatspor, Konya Şekerspor, Ofspor, Trabzon Karadenizspor

beyaz: Göztepe, Adıyamanspor, Akçaabat Sebatspor, Alanyaspor, Bandırmaspor, Bozüyükspor, Bugsaşspor, Çankırı Belediyespor, Çorumspor, Etimesgut Şekerspor, Gebzespor, Hacettepe, iskenderun Demir Çelikspor, Körfezspor (eskiden Körfez belediyespor), Mardinspor, Sarıyer, Turgutluspor, Yeni Malatyaspor (eskiden malatya belediyespor)

3. lig grupları:

1. Grup: Tepecikspor, Lüleburgazspor, istanbulspor, Bayrampaşaspor, inegölspor, Bursa Nilüferspor, Menemen Belediyespor, Tekirova Belediyespor, Nazilli Belediyespor, Ankara Demirspor, Kırşehirspor, Arsinspor, Ünyespor, Belediye Bingölspor, Malatyaspor, Kayapınar Belediyespor, 72 Batmanspor, Hatayspor

2. Grup: Darıca Gençlerbirliği, Kırklarelispor, Anadolu Üsküdar, Beykozspor 1098, Orhangazispor, Oyak Renaultspor, Altnordu, Ispartaspor, Afyonkarahisarspor, Keçiören Sportif, Yozgatspor, Sivas 4 Eylül Belediyespor, Trabzon Yalıspor, Gümüşhanespor, Erzurumspor, Kahramanmaraşspor, Batman Petrolspor, Yeni iskenderunspor

3. Grup: Gaziosmanpaşaspor, Sancaktepespor (eskiden Samandıraspor), Beylerbeyi, Zeytinburnuspor, Gölcükspor, Yalovaspor, Torbalıspor, Antalya Kepez Belediyespor, Denizli Belediyespor, Keçiörengücü, Kastamonuspor, Kırıkkalespor, Aaraklıspor, Pazarspor, Karsspor, Siirtspor, Diayarbakır Büyükşehir Belediyespor (eskiden Diskispor), Kırıkhanspor

Ayrıca kendisine bu dünya kupasında gruptan çıkamayan italya ve 2. turda elenen ingiltere yerine son Avrupa ve dünya şampiyonu ispanya ligini model almasını öneriririm. Bu ligde 1. lig takım sayısı 20, 2. ligdeki takım sayısı 22, 2b ligindeki takım sayısı 4 grupta 20 takım olmak üzere toplam 80 ve 3. ligdeki takım sayısı 18 grupta 20 takım olmak üzere toplam 360.

Kendisine son olarak UEFA kriterlerine tamamen uymasını ve borçlarını ödeyemeyen Erzurumspor, Malatyapor ve Kocaelispor'a yaptığınız gibi borçları bulunan Beşiktaş, Galatasaray ve Ankaragücü gibi takımlara transfer yasağı koymanızı, hala borçlarını azaltmadılarsa ligden ihraç etmenizi rica ederim. En son Rusya Premier ligi'nde borçları nedeniyle FK Moskova takımı amatöre düşürülmüş, onun yerine 1. lig üçüncüsü alaniya vladikavkaz alınmıştı. UEFA bu sezon FA Cup finalisti Portsmouth ve ispanya beşincisi Real Mallorca'nın haklarını borçları nedeniyle askıya almış ve yerlerine lig yedincileri Liverpool ve Villarreal alınmıştır.