bugün

mahmut özgener

bugün yaptığı basın toplantısında haluk ulusoy'un mirasını nasıl profesyonelce yönettiği bir güzel anlaşılan, sahtekarlık master'ı yapabilecek kabiliyetteki göz boyama ustası.

'takımına haksız menfaat sağlamak için gerilimden beslenmeye çalışan fenerbahçe yönetimi' söylemiyle, bu basın toplantısını açıkça 'fenerbahçe'ye karşı' düzenlemiş olduğunu ifade eden bir federasyon başkanı için karşılık gelen tek kelime 'rezil'dir. bu yaptığı, oturduğu makamın edebini ve adabını bilmeyen bir adam için standart bir hareket olmakla birlikte adalet dağıtıcısı bir pozisyondayken yarışmacılardan biriyle her ne kadar ters düşse ve üzerine gelinmiş olsa bile rezaletin daniskasıdır.

'alınan kararların gerekçelerine bakılmadan bize saldırılıyor' demek fenerbahçe ve fenerbahçe taraftarına hakarettir, minareyi çaldıktan sonra kılıfını hazırlamakla mı övünüyorsun bunu söylemekle? hele fenerbahçe'nin az alkmaar maçına örnek verip 'bak biz size burada ceza vermemiştik' söylemi de 'alçaklık'tır. fenerbahçe yönetimi, kendi taraftarını gücendirmek pahasına tribünlerinde medeni kuralları uygulatmak adına türk futbol tarihindeki en büyük mücadeleyi vermiş ve vermekte olan yönetimdir. kamuoyuna yansımayan kendi tribün görüntüleri ve vukuatlarını bile gündeme getirerek bu mücadeledeki samimiyetini göstermiş, bu medeniyetin sadece saracoğlu stadında yaşanmasının bir anlamı olmadığını ifade ederek tüm stadlarda uygulanması için çalışmış ve tek bir kurum ya da kuruluştan takdir ya da destek görmemiştir. bugün gelinen noktada 'keşke şunu da yapsaydım' demeyecek tek yönetim fenerbahçe yönetimidir, mahmut özgener'in bunu görmeyip vermiş olduğu örneklerle zeytinyağı gibi üste çıkma çabası sadece terbiyesizliktir.

10 gün önce hakemlerin formsuzluğu hakkındaki düşüncelerini soran ntv muhabirine 'sen ve senin gibiler bu soruları sormadıkça düzelir' gibi bir cevap veren bu densiz, basın toplantısında nedense bu sene fenerbahçe'ye adeta darbe vurmuş bu hakem sürüsünün davranışlarına pek değinmemiş, hakemlerimize saldırılıyor şarkılarını her makamda söylemiş ve sezon başından beri sahadaki fenerbahçeli futbolcuları adeta delirten bu kiralıkların hangi amaca hizmet ettiğini açıklayamamıştır. esasında açıklamasını da beklemiyorduk, bunu açıklamanın tek yolu 'fenerbahçe'nin haklarını nasıl da güzel gasp ediyoruz' şeklinde bir makale olurdu. kartlardaki çifte standart, verilmeyen 12 net penaltı, diğer maçlardaki disiplin uygulamalarıyla fenerbahçe maçlarındaki uygulamaların farklılığı ortadayken mahmut nasıl değinsin bu konulara?

'galatasaray-ankaragücü maçında yaşanan olay tahkim kurulundadır, kesinleşmiş karar olmadığından bu konuyu daha sonra değerlendirelim.' oh yeah, herkes müthiş tatmin oldu bu açıklamayla. 'münferit' demeyi unutmadı tabi, o maçtan bahsedip de münferit dememek elde mi?

--spoiler--
"Ancak her iki olayın oluş şekli ve ortaya çıkardıkları neticeler dikkatli bir biçimde incelendiğinde, bu benzerlik kurma çabasının ne kadar yanlış olduğu anlaşılacaktır. Müsabakanın temsilci raporunda, Kapalı Tribün’de Beşiktaş taraftarları arasında çıkan bir olayda bir kişinin bıçaklanarak hayatını kaybettiği belirtilmiştir.

Dosya içerisindeki rapor ve belgelere göre, PFDK gerçekleştirmiş olduğu disiplin yargılaması neticesinde, Beşiktaş A.Ş. Kulübü’nün 3 maç seyircisiz oynama cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir. PFDK kararında, olayın meydana gelmesinde tribünlerde güvenliğin ve düzenin ev sahibi kulüp tarafından gerektiği gibi sağlanamamasının önemli rol oynadığı ve olayın meydana geldiği tribünde daha önce de benzeri olayların yaşandığı noktalarını vurgulamıştır."
--spoiler--

hangi hukuk kurallarına göre inönü stadında taraftarlar arasında çıkan kavga ile gs tribününde çıkan kavgayı birbirinden ayırdın? beşiktaş kapalısında daha önce de benzer olaylar yaşanmış; galatasaray kapalısının senin o bahsettiğin hukuk kurallarına göre normal şartlarda küfürlü tezahürattan kaç maç seyircisiz oynayıp kaç puan silinmesine neden olması gerektiğine neden değinmedin mahmut? bir de utanmadan beşiktaş tribününde olanların sonuçlarına göre değerlendirme yapıldığını söylüyor, yani mahmut diyor ki ''gs maçında aşağı atılan adam ölmedi, ölse o zaman düşünürdük''. sen mi sporda şiddet yasası zırvasından bahsediyorsun mahmut?

''adaleti iyi dağıttırmanın yolu insanları düşman ilan etmekten mi geçiyor?'' diyorsun. ne yapsınlar mahmut, fenerbahçe'yi düşman ilan etmiş kurumların kapısına gidip şeker mi dağıtsınlar? ''aferin, ne güzel hırsızlık yapıp hakkımızı gasp ediyorsunuz'' mu bekliyorsun sen? bekle mahmut bekle, sen düşmanın kurnazısın, ama senin gibi ne kurnazlar gördü bu camia, isimlerini yazsak buradan hiddink'in mahallesine yol olur.

'stadlara giden insanların hayatından endişe eder hale geldik' demişsin. o kıçını gömdüğün koltukta oturanlar otto baric'in sırtında patlayan taşa 'magnumla mı vurdular?' diyeli çok olmadı mahmut, senin gibileri unutmuyoruz biz merak etme.

'federasyonun kararlarına siyaset karışmıyor' değil mi mahmut, öyle mi düşünüyorsun? güneydoğu rehabilitasyon sürecindeki açılım modası seni hiç etkilemedi yani öyle mi? zaten seni o koltuğa oturtan siyasetçiler değil burdur esnaf ve sanatkarlar odası'ydı hepimiz gayet iyi biliyoruz.

sen ve senin gibiler, bu güzel yarışmaları tatlı su kurnazlıklarıyla süsleyip lobi takımlarına hizmet edenler, futbolun güzelliği ve marka değerinin artması için çabalayan insanları yıldıramayacak. sen o makamdan defolup gitmeden, o federasyona bağlı kurullardaki pislik üreticileri temizlenmeden bu insanlar vazgeçmeyecek, bunun için gerekirse bir 10 yıl daha küfür yiyip rekabetin dışındaki dostluklardan dışlanacak. 'el değmemiş temiz bir lig istiyoruz' pankartını tutan tüm eller bir gün nasıl kullanıldığını farkettiğinde bütün bu mücadele nihayete erecek mahmut, sen sadece biraz daha bekle.