bugün

paris ve marsilya'dan sonra fransa'nın en kalabalık şehridir.
paris'te bir tren garidir.
dikilen sözde ermeni soykırımı anıtının sorun yarattığı $ehir.

http://www.zamanus.com/us...load=detay&link=22879
(bkz: olympique lyonnais)
fransızdan çok ermeni barındırın fransız ermenisi şehri. *
fransanin en guzel sehirlerinden biridir.
fransa'nın, rhone alpes idari bölgesinde merkez departmandır.
(bkz: gare de lyon/@la paz)
fransa'ya gidilince mutlaka görülmesi gereken şehirlerdendir. insana nedensiz bir huzur verir bu şehir.
fransa'da, en azından benim gördüklerim arasında, kendisine tepeden bakmanın en güzel olduğu şehirdir. köprüleri, uzun ince bacalı evleri ile gecenin ışıl ışıllığında manzaraya doyum olmaz. çok da lüks yerdir, pahalı yerdir.
kayda değer bir türk nüfusuna sahiptir.
Saône nehri ile Rhône nehrinin birleştiği şehir. Bir de Notre-Dame var Fourvière tepesine konmuş. Kimse kiliseye gitmesin diye yapmışlar herhalde o olmadık yere. Lyon mutfağı ünlüymüş. Fransa'ya her gidişimde yeni bi bismillah ile Fransız yemeklerini sevmeye çalışırım, bir türlü beceremem, midem bulanır. Avrupa'ya giren en taze ve kaliteli sebzeler buraya gelirmiş. Fransız mutfağı şöyleymiş böyleymiş, bir sürü hikaye. Bana göre bir yemeği rezil etmek için çok fazla çaba harcayan bir millet. Bekletmeleri de cabası. insanın ruhunun sıkılacağı Kısacası Avrupa şehirlerinden birisi.
Interpol, Euronews, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, Renault Trucks, Sanofi, Groupe SEB vb. gibi pek çok uluslararası kurum ve kuruluşun merkezinin bulunduğu, 2011 yılında gerçekleştirilen bir araştırma sonucunda yenilikçilik bağlamında Fransa'da ikinci, dünyada sekizinci olmuş olan büyük bir kent.
Fransanin varoşu imiş.
Fransanın önemli şehirlerinden biridir, az çok bir türk nüfusuda vardır.
fransa'nın bir şehri olmaktan çıkmıştır. sabah evden çıkınca yolda selamın aleyküm her ne kadar yazmasını bilmesemde fransızlar artık bonjour demek yerine selem diyor. artık gına geldi buralardan, öyle fransa nın güzel bir şehri falan değil burası, tamamen cezayir in bir şehri olmuş. her tarafı arap müslüman kardeşlerimiz istila etmiş. geçen rue de marseille de bir bara takıldık. yanımızda iki masa var. birinde fransızlar, diğerinde araplar, oturuyor. arapça konuşan araplar'ın dediklerini hepsini anladım fransızların konuştuklarını yüzde yermisini anladim.artık dönerciye gidince ibnelik olsun diye, selem ğuya tu peux me fair un kebab zid lahem şuya mayonez herissa diyiyorum, hele zid lıham eti çok koy deyince. dönerci hemen sırtını dönüp amına koyduğum arabı diye mırıldanıyor.ğuya kardeş demekzid çok lıham etşurup hacca ne içersinşimdi bunun fransızcasını sor yazamam.durumlar vahim burada yakında allahu ekber deyip hepimizi yatıracaklar. bir ara boş zamanlarda dönerci de servis yapıyordum. az kalsın canımdan olacaktım allah'tan patron paramı vermedi. işi bıraktım'bu arada 1200 euro param kaldı o soytarıda.
Ezeli rakibi st.etienne'dir.
devasa boyutta bir parkı vardır ki gez gez bitmez.
Fransa'nın 3. Büyük şehri, Fransa'nın paristen ibaret olmadığının göstergesi.

Saone ve rhone nehirleri arasında kalan tarihi bölge, yürüyerek dolaşabilecek kadar küçük olsa da, Metro hattı kullanılarak 1 gün içinde bütün turistik-tarihi yerler dolaşılabilir. Tabiki ayrıntılı bir gezi yapmak istiyorsanız en az 3-4 günü gözden çıkarmalısınız.

Şehrin tarihi bölgesi Unesco koruması altında olup, şehirde modern fransız mimarisi, orta çağ fransız mimarisi ve eski roma yapıları (kollezyum, amfitiyatro) birlikte bulunmaktadır. Özellikle fourviere tepesine füniküler ile çıkılıp notre dame kilisesi ve eski roma yapıları kesin görülmelidir. Bu iki karakteristik yapı dışında bütün tarihi şehir adım adım dolaşılacak kadar güzeldir.

Lyon aynı zamanda yemek kültürü ile de meşhurdur. Pekçok farklı yeni tat denemek için güzel bir yerdir.

Son olarak, eğer gün gelir lyona giderseniz, yakınlarında bulunan annecy şehrini görmeden geri dönmeyin.
arka sokaklarının birinde mevcut olan bir bal dükkanı için bile gidilmesi gereken güzel şehir. paris'ten evladır gözümde. bir cezayirli lokantasına uğrarsanız yemek sonrası siz daha istemeden sarı renk bir çay gelir, hah işte o the a la menthe dir.
Sehir planlamasi acisindan oldukca basarili bir sehirdir. Sehirden notlar:
Bellecour - luks magazalarla dolu guzel bir cadde, ultra sik fransiz kadinlarina bu caddede rastlamaniz olasidir.
Place de terreaux - opera binasinin yaninda buyukce bir meydandir. Etrafinda kafeler bulunmaktadir, sehrin merkezinde dinlenip bir seyler icmek icin guzeldir. Hemen arkasinda barlar ve clublar sokagi bulunmaktadir.
park de la tete d'or; devasa buyuklukte yemyesil bir parktir, icinde hayvanat bahcesi de bulunmaktadir. parkin icinde satilan waffle cok lezzetlidir.
Guillotiere: Gocmenlerin bulundugu mahalledir, insanlar bu mahallenin meydaninda sabahtan aksama kadar bos bos oturmaktadir, gormezseniz pek bir sey kaybetmezsiniz.
centre de commercial part-dieu: alisveris merkezidir. Fransa'nin en buyuk ikinci sehrinde sadece bir tane turk tipi avm olmasi ilginctir,
université de lyon lumière: tam nehrin kenarina kurulmus sehrin universitelerinden bir tanesi. Universite gece nehrin kenarinda guzel bir goruntu olusturmaktadir.
vieux lyon: eski lyon, pek cok kucuk butik magazanin bulundugu asil lyon. Tarihi bir havasi bulunmaktadir. Kapali havalarda insani 15. yy'da gibi hissettirir
Tam bir öğrenci şehridir. Klasik bir Fransız havası var şehirde. Paris'e ciddi bir alternatiftir. Merkezinde park edecek yer bulmak imkansıza yakındır o yüzden mecbur değilseniz arabasız gidin. Bazı kebapçılara dikkat edin içeri girince pekeke mekeke diye konuşmaya başlıyorlar. Türkiye'de diyemediklerini orada tahrik edercesine söylüyorlar.
taraftarlarının çoğu afedersiniz hayvan oğlu hayvan, maganda, pezevenk olan fransız futbol takımı. beşiktaş-lyon maçı başlamadan saatler önce bizimkiler izmir marşı söyleyerek yürürken o... çocukları birden bizimkilere saldırdı. fransız polisleri onlarla bir olup bizimkilere saldırdı ve bizimkilerden birini göz altına aldı. bu şerefsiz hayvanların yüzünden maç geç başladı. bir de maç sırasında bu it oğlu itler sahaya indiler, maçı sabote etmeye kalkıştılar. baştan sona kavgalı,rezil bir şekilde geçen maçta bjk 1-0 öndeyken sonlara doğru maçı 2-1 lyon kazandı. bizim takım gs, fb gibi takımlara yenilse bu kadar sinir olmam. bu fransızların takımına yenilince bayağı bir sinirlendim, kendimi tutamadım, küfrettim. zira it oğlu itler provakasyon yapınca bizim futbolcuların maçın sonlarına doğru motivasyonları düştü sanırım. bunun başka bir açıklaması olamaz. adi lyon taraftarları maçı medeni bir izlemediler. fransa'daki futbol kültürü sanırım türkiye'dekinden daha iğrenç.
görsel
fete des lumieres 2017 kapsaminda iki gun kadar misafiri oldugum, rhone-alpes bolgesinin baskenti olan fransiz sehridir.

Normal zamanlarda pek gidilip gorulmesi sart bir sehir desem yalan olur, lakin boylesi bir festival ile -aslinda avrupa’da cogu sehirde kutlanan ama asil festivalin lyon’da gerceklestigini de belirterekten- balli kaymak oluyor. O heybetli tarihi binalarin ve sokaklarin, gorsel ve isitsel bir solen ile ziyaretcilere sunulmasi, insanlari 3 gece boyunca soguk yagmur camur demeden sokaklarda hunharca gezdirmek icin fazlasiyla yeterli bir sebep, ki yaptim, pisman degilim, yine olsa yine yaparim. Ben ki isik sovlari ile, hatta geceleri yanan sehir isiklari ile dahi mutlu olabilen bir insan, bu festival orgazm etkisi yaratti bunyemde.

Yani diyecegim odur ki, denk getirip bu festivale omrunuzde en az bir kez gidin ve fransa’nin paris’ten ibaret olmadigini, hatta festival doneminde butun avrupa’nin en guzel sehrinin lyon olabilecegine kendi gozlerinizle tanik olun agalar.